Mavi Gözlü Dev

Türkçe'nin sevdalısı Türkiye'nin büyük şairi Nazım Hikmet, 1941'den sonra hapishanede geçirdiği dönemle beyazperdeye konuk oluyor.

Komünizm propagandası nedeni ile mahkum edilen Nazım, içerinde kulaktan kulağa büyüyen bir ünle efsane haline gelir. Çevresine şiirinden, ressamlığından feyz alarak genişleyen bir arkadaş grubu oluşur.

Fakat Nazım Hikmet'in aklında olan tek şey karısı Piraye'dir. Uzun zamandır haber alamadığı karısını çok merak etmektedir. Savaş yıllarının sefaleti iyice kendisini hissettirirken Nazım için yıkım olacak haber de gelmekte gecikmez. Hakkında verilen 28 yıl hapis cezası onaylanmıştır.

Türkiye'nin en büyük şairlerinden biri olan Nazım Hikmet'in hayatı ile ilgili dünyada çekilen ilk film olma özelliği taşıyan Mavi Gözlü Dev, Kayıkçı ve Ayın Karanlık Yüzü filmlerinden tanıdığımız Biket İlhan tarafından yönetildi.

Oyuncular: Yetkin Dikiciler, Dolunay Soysert, Özge Özberk, Uğur Polat, Ferit Kaya, Suna Keskin, Rıza Sönmez
Yönetmen: Biket İlhan
Senaryo: Metin Belgin
Yapım: 2007, türkiye, 118 dk.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #5
Nazım Hikmet gerek Türkiye'deki günlerinde, gerek Rusya'daki günlerinde o aşırı çapkın olma özelliğini gösteren ve sık sık ilişkiler kuran bir yapıya sahip. Ama Piraye'nin onun için ayrı olduğunu da herkesler bilir herhalde. Bu Can Dündar'ın Nazım kitabında oldukça güzel işlenmişti.

Filmde Piraye ile olan aşkı temelinde gelişiyor özel hayatı. Ama o çapkın, gözü dışarıda da olan, tabiri caizse çakal olan Nazım'ı nasıl ele almışlar merak ediyorum cidden.
 
evet nasıl ele almışlar ben de merak ediyorum fazlasıyla.Ama nazım'ın pirayeye olan aşkını anlatmak baya zor olsa gerek.Umarım bu büyük şairimizi hakettiği şekilde anlatabilirler...
Başlığı açan arkadaşı da tebrik ederim bu arada;)
 
Nazım Hikmet'in Kurtuluş Savaşı yıllarında Mustafa Kemal'e hitaben yazdığı o güzel şiirin adının bu filme verilmesini ve Nazım'ın Mustafa Kemal'e hitaben yazdığı bu şiirin isminin Nazım'a hitap edilmesini yadırgadım birazcık doğrusu.

Birazcık Cast'a değinmek istiyorum. Benim görüşüme göre çok güzel bir oyuncu kadrosu oluşturulmuş, Nazım Hikmet rolü popularite uğruna oyunculuğundan şüphe edilecek kişilere verilmemiş, kafamızda oluşan Piraye motifine en uygun portreyi oluşturan isimlerden birisi olan Dolunay Soysert bu role uygun görülmüş kannımcada pek bir yerinde karar olmuş. Dönem varyetelerine dair dizilerden tanıdığımız Özge Özberk ise eminim dönemsel rol yakıştırmalarında gösterdiği üstün performanslardan birisini sergileyecektir.

Yetkin Dikiciler ile ilk tanışıklığımda aklımdan ilk geçen şey gıdısı olsa aynı Nazım Hikmet idi. Oyunculuğununda mükemmeliği su götürmez bir gerçek.

Tek sorun var o da deerrudolf arkadaşımızın yanlış yazımıyla renklendirdiği yönetmen Biket İlhan'ın bu filmin yönetmeni olması. Yaşı itibariyle sanırım tanıyor Nazım Hikmet'i bunun dışında bir artısı yok kendilerinin vasatın altında bir yönetmen olarak tanıdım ben Biket İlhan'ı umarım yönetmenliğin hakkını bir nebze verip bu filmde başarılı olmuştur.

Herkese Hayırlı Seyirler Dilerim...
 
deerrudolf demiş ki:
Bilet İlhan yazmışım ya, rezalete bak.. :LOL:

Rezaleti geçelimde bu kadının yönetmen olarak takip ettiğim kadarıyla pek bir vasfı yok. Sadece Nazım'ı yakından tanıyor olabilir yahut yakından takip ediyor olabilir diye bir tahminim var oda Attila İlhan'ın eski hanımı olmasından ötürü olabilir.

Şayet bur hatun kişi Sokaktaki Adam'ı kannımca batıran onu geçtim son imza attığı filmi Ayın karanlık Yüzü gibi vasatın altında bir film olan birisi umarım tahminlerimi boşa çıkarır ve çok güzel bir yönetmenlik sergilerki sergilemese dahi oluşturulan Cast bu vasıflığı kapatabilecek derecede tecrübeli.

Hayırlısıyla bu film arşivlerimizi içerik ve konu bakımından süsleyecek lakim yönetim açısından vasat olacak bir film olmaz umarım...
 
Yarın gösterime giriyor film. Planlarımı yaptım. Çok heveslendim film için ama sanki bir amatörlük durumu ile karşı karşıya kalıp beğenmeyecekmişim gibi hissediyorum.
 
vizyona girdi şu anda en en merak ettiğim film mutlaka ama mutlaka en kısa zamanda gidicem böyle bir film kaçırılmaz.nazım hikmet gibi muhteşem bir şair için yapılmış bir film i gidip izlemek boynumuzun borcu=)
 
Çok güzel bi şiirdi Mavi gözlü dev
size yazayım


MAVİ GÖZLÜ DEV, MİNNACIK KADIN VE HANIMELLERİ

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.

Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin.

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan eve.

Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruliiiii
hanımeli
açan ev..
 
Şiiri Mustafa Kemal için değil de kendisi için daha doğrusu Piraye'ye duyduğu aşk için yazdığını düşünüyorum.Aksi halde filmin ismi pek bi garip olurdu..
 
Filmden şimdi geldim efenim.. Fondaki duygu yüklü şiirleri, şiirlerin sahnelere olan tirajikomik uygunlukları ve son zamanlarda gözle görülür bir ivmesi olan Yetkin Dikinciler'in muhteşem oyunculuğu filmi kurtarıyor sanırım az biraz.. Bunların haricinde vasat bir film ama gittiğime pişman olmadım; saydığım 3 ana kriter bir şeyler başarıyor bence..

Yetkin Dikinciler hakikaten kısa zamanda çok yol aldı, acayip geliştirdi kendini.. Çok yol alırken aynı zamanda hatırı sayılır bir çeşitlilik kattı oyunculuğuna.. Babam Ve Oğlum'daki saf rolü bir yanda; Nazım Hikmet'in dramını, duygusal ve fiziksel çöküşünü çok başarılı bir şekilde oynadığı Mavi Gözlü Dev bir yanda.. Ciddilik konusundaki referansı olarak ise Avrupa Yakası'ndaki kısa kısa rolleri önemli argümanlar bence.. Bu adamı izlemeli..
 
ben de izledim ufak bir yorum yapayım..
açıkçası ben daha geniş çaplı,daha kaliteli,daha duyguku bir film bekliyordum..filme kötü demiyorum ama beklentilerimin altındaydı.En merak edilen sorulardan biri Yetkin Dikinciler'in performansıydı belki.bence gayet başarılıydı göze batmadı..
 
selamla herkeze...
güzel bir film... filmde emeği geçen herkeze teşşekkür ediyorum. biz film bittiğinde alkışladık ama ben filmi alkışladım hikayesini değil zira bu yaşamı yıllardır alkışlıyoruz bu filmdeki doğallıkları ve başarıları ile film ekibini alkışladıgımı söylemek istedim...ki yargısız infaz yapmıs olmayayım belki herkez böle düşünmüştür yada düşünüyordur ama jenerik sonundaki cümle(tekrar etmeye gerek yok) sanki alkısı alan o cümleydi."""nazım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala"""alkışlamamak elde değil ama işte ..neyse olur böyle şeyler...
herkeze saygılar sevgiler...
 
Şimdi belki doğal bir reaksiyondur saygı gösteriyorum ama bu sinemada alkışlama olayı kadar da kulağıma acayip gelen bir şey yok sayılır. Kurtlar Vadisi filminde de bazı arkadaşlarım tüm salonun ayaklanıp alkış tutmaya başladığını filan söylemişlerdi, vallahi ilginç tercihler bunlar. Neyse konuyu dağıtmayayım, bu da bir parantez olsun.
 
Geri
Üst