İşte bence bunu yapmamalı zaten. Buradaki işe yarayacak gitarlar tükenmediyse hiç böyle maceraya gerek yok . E alacak oradan sonra rahat edemezse ? En azından bilip denediği gitarı istemeli.
Caparison C2 Vs Schecter
- Konuyu açan emg5766
- Başlangıç tarihi
İşte bence bunu yapmamalı zaten. Buradaki işe yarayacak gitarlar tükenmediyse hiç böyle maceraya gerek yok . E alacak oradan sonra rahat edemezse ? En azından bilip denediği gitarı istemeli.
- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #42
ben jackson gitar düşünmüyorum hoşuma gitmiyor o kadar 2. el japonlara fiyatları düşük ise bakarım ama jackson'dansa schecter alırım.Evet deneyerek sorunsuz bir schecter güzel olabilir.Edwards büyük ihtimalle almam hem fiyatları çok yüksek hem japonya'dan gelecek çok zor ama fernandes hakında pek bir fikrim yok nasıl gitarlar üretim yeri japonya mı 2.el piyasası yok sanırım bu da bir eksi.
- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #43
caparison c2 serisi hakkında görüşleriniz nedir.Üretim yeri hem japonya hem de üstünde emg aktif manyetikler mevcut floyd rose sanırım orijinal serisi 1000 değil.Hangi marka burguları kullanıyorlar bilmiyorum.son olarak da normal caparison'ların fiyatlarını 2000£ ve yukarısı c2 serisi'nin fiyatları 800-900£'u geçmiyor tabi gelirken vergiler felan da olucak 1300£'u gözden çıkarmak gerekicek.C2 serisinin caparisondan farkını ya da farklarını yazarsanız sevinirim.
C2 çin malı japon değil.
benim bildiğim çin. o yazı ibare marka icin yazıyor olabilir. araştırıyorum bulunca eklicem doğru olanı. 3 tane caparison var evde hiç c2 merak etmemiştim
Horusun fotosu yok yanımda Dellinger ile TAT var. ama Horus fotodakinin aynısı.Designed and Made in China yazdığı için Japonya'da hem tasarlanmış hem yapılmış demek
@emg5766
Aslında bu konuyu pek de tartışmamak gerek, deneme imkanın olan gitarları dene al, çalmaya başla. Yok onun şurası böyleymiş, yok bunun burası böyleymiş. Boş vermek gerek bazen. En basitinden, Endonezya yapım Yamaha Pac 611 HFM gitarım var. Burada kağıt üzerinde sorarsan Endonezya yapım gitarlar için neler neler yazar insanlar. Ama ellerine alıp denediklerinde ön yargıları kıran bir gitar. Bunu bakımlarını yaptırdığım luthier bile demişti "köprüye modifiye mi yaptın, Yamaha böyle köprü üretiyor muydu?" diye. O yüzden pek de kalma tartışma arasında.
Hani deneme imkanın yoksa; bu gitarlara bütçe ayırabildiysen ve İstanbul'da değilsen; 100-150 TL (hadi 200 TL olsun) gidiş-dönüş bilet parası ayırıp gidip deneyerek alabilirsin. Ülke içerisinde Esoterik bulamazsın. Caparison'da geliyor mu bilmiyorum ülke sınırları içerisine distribütör aracılığı ile. Ama şu da var, bu alacağın gitarı ilerde satmak istersen gerek Esoterik, gerekse Caparison'u satmak da zor. Herkes tarafından bilinen markalar değil. Niche ürün dediğimiz kısıma giriyorlar. Tamam Caparison daha çok biliniyor ama yani satılığa kaç tane Caparison gitar çıkıyor TR sınırları içerisinde. Bir , bilemedin iki.
Kısaca;
Deneme imkanın yoksa ve İstanbul'da değilsen, ileride satma gibi bir düşüncen varsa; LTD veya Schecter gitarları İstanbul'a giderek denemen tavsiyedir. Denemeden bir enstrüman almak, bilgi sahibi olmadan poker oynamaya çalışmak gibi. Kağıt üzerinde enfes gitarları denemeden alıp, sonrasında eline ulaştığında beğenmeyerek satılığa çıkaran çok arkadaşım var.
Ara ara çok hararetlenip, ara ara çok duruluyor konu. Buna nazaran yazdım. Gitar alım işleri biraz zevk işi. Herkesin zevki, kulak duyumu birbirine uymuyor.
Aslında bu konuyu pek de tartışmamak gerek, deneme imkanın olan gitarları dene al, çalmaya başla. Yok onun şurası böyleymiş, yok bunun burası böyleymiş. Boş vermek gerek bazen. En basitinden, Endonezya yapım Yamaha Pac 611 HFM gitarım var. Burada kağıt üzerinde sorarsan Endonezya yapım gitarlar için neler neler yazar insanlar. Ama ellerine alıp denediklerinde ön yargıları kıran bir gitar. Bunu bakımlarını yaptırdığım luthier bile demişti "köprüye modifiye mi yaptın, Yamaha böyle köprü üretiyor muydu?" diye. O yüzden pek de kalma tartışma arasında.
Hani deneme imkanın yoksa; bu gitarlara bütçe ayırabildiysen ve İstanbul'da değilsen; 100-150 TL (hadi 200 TL olsun) gidiş-dönüş bilet parası ayırıp gidip deneyerek alabilirsin. Ülke içerisinde Esoterik bulamazsın. Caparison'da geliyor mu bilmiyorum ülke sınırları içerisine distribütör aracılığı ile. Ama şu da var, bu alacağın gitarı ilerde satmak istersen gerek Esoterik, gerekse Caparison'u satmak da zor. Herkes tarafından bilinen markalar değil. Niche ürün dediğimiz kısıma giriyorlar. Tamam Caparison daha çok biliniyor ama yani satılığa kaç tane Caparison gitar çıkıyor TR sınırları içerisinde. Bir , bilemedin iki.
Kısaca;
Deneme imkanın yoksa ve İstanbul'da değilsen, ileride satma gibi bir düşüncen varsa; LTD veya Schecter gitarları İstanbul'a giderek denemen tavsiyedir. Denemeden bir enstrüman almak, bilgi sahibi olmadan poker oynamaya çalışmak gibi. Kağıt üzerinde enfes gitarları denemeden alıp, sonrasında eline ulaştığında beğenmeyerek satılığa çıkaran çok arkadaşım var.
Ara ara çok hararetlenip, ara ara çok duruluyor konu. Buna nazaran yazdım. Gitar alım işleri biraz zevk işi. Herkesin zevki, kulak duyumu birbirine uymuyor.
Horusun fotosu yok yanımda Dellinger ile TAT var. ama Horus fotodakinin aynısı.
Dikkatimi çekti de, sormak istedim
En alttaki gitarın switchi nerede? Acaba gözlük numaram mı büyüdü diye düşündüm demin.
Push-pull dur belkiDikkatimi çekti de, sormak istedim
En alttaki gitarın switchi nerede? Acaba gözlük numaram mı büyüdü diye düşündüm demin.
...Ara pozisyon olmuyor bu durumda ama du bakalım... - Konu Sahibi Konu Sahibi
- #53
arkadaşlar almak istediğim gitar beni ömür boyu götürsün istiyorum ve bir schecterla bu imkansız gibi görünüyor 5-6 yıl kullan sat gitarlar bence schecterlar her türlü sorun çıkıyor bendede şuan bir schecter mevcut ama inanın gerçekten hoşuma gitmiyor.o neden le sordum caparison sorusunu olmadı dişimden tırnağımdan biriktirip caparison alırım ya da eğer japon olduğuna emin isek c2 de olabilir. Bir de dinkyman arkadaşımıza bir soru sormak istiyorum o caparisonları nerden satın aldınız , eğer hatırlıyor iseniz fiyatlarını da öğrenme imkanım var mı cevaplarınız için teşekkür ederim.Son olarak caparisonlar kalite bakımından esp gibi gitarlardan üstünmüdür.
Bende bu düşünceyle başlamıştım. Hatta burada bir çoğumuz "beni ömür boyu götürsün" diyordur. Ama öyle bir gitar yok. Yıllar içerisinde hatta yılları geçtim aylar-günler içerisinde bile aradığımız tatlar değişebiliyor. Ben mesela, elimdeki gitarı hardrocktan bluesa kadar kullanabiliyorum rahatlıkla. Ama bazen kafam esiyor, ah bir 7 telli olsaydı da üzerinde Seymour Duncan Blackouts veya Emg7 set olsa da metal müzik yapsam bangır bangır diye. Sonra vazgeçiyorum. Bu pedal almaya benziyor. Alıyorsun, kullanıyorsun, bir süre sonra canın başka bir şey çekiyor, değiştiriyorsun. O yüzden ömürlük gitar arama şu an. En azından tatların, zevklerin yerli yerine oturana kadar. Ben metal müzik aşkıyla başladım gitara, bundan 10 yıl kadar önce. Şimdi hafif hafif blues esintileriyle oynaşıyorum.
Ek olarak, şöyle de yapabilirsin. Mesela linklerini verdiğin gitarlar sert karaktere daha uygun gitarlar. Böyle bir gitar alırsın, ilerde de zevklerin şekillenmeye başladıkça bunu da elinde tutarak, zevklerine dem vuracak uygun yollu bir strat-tele vs alırsın. Böyle yapan da çok burada. Sağlam bir sert karakterli gitarı olup, yanına SX stratocaster modifiye eden arkadaşlar var. O yüzden çok takılma "ömürlük, her yola gelen" bir gitarım olsun diye. Her yola gelen istersen, pushpull barındıran bir HSH gitar bak. Bu seni uzun süre her yola getirir. Ama bir stratocaster, bir telecaster tadı aradığında bunu tam olarak vermez, sadece andırır tonunu. O yüzden al, götür
- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #55
aslında üzerinde emg manyetikli hss caparisonu alabilirsem işte her tonu değil de belirli bir kalıp içindeki tonları yakalayabilirim emg sa yerine seymour duncan hotrails takarım örn. emg 81 yerine dimarzio evo aradan seneler geçti yine mi o sert tonları istedi canım, yine emg alır takarım gibi düşünülebilir sonuçta pil yuvası olacak gitarda sonradan pil yuvası açtırma emg manyetik taktırma derdi olmayacak benim düşüncem bu yönde
Sadece ton odaklı düşünme gitarı alırken. Rahatlık ve çalım konforu ilk etken olsun. Ton odaklı etken sayısı çok fazla çünkü. O bahsettiğiniz kalıp içerisindeki tonları yakalamak için sadece gitardaki manyetik değil önemli olan, amfiler, pedallar, parametreler, parametreler... Bir yığın parametre var. Önceliğiniz ("bana göre" diyeyim de tartışma konusu olmasın) rahatlık olsun derim. Mesela kalın sap mı seversiniz, ince sap mı? Ben orta derecede saplarda rahat edebiliyorum. İnce çok garip geliyor elime. Bu da çalımımın rahatlığını etkiliyor doğal olarak.
caparisonun sap profili suan calınmıs hic bir gitara benzemiyor kucuk kısa parmaklı biri icin onerilebilcek bir gitar degil. Omurluk alcaksan C2 değil Direk Caparison almalısın o zaman ama calımı jackson esp fender gibsona fln benzemiyor soleyeyim .
Mesela bunu bilmiyordum. Benim kısa denilebilecek parmaklarım var. Kağıt üzerinde ne kadar hoş da dursa Caparison bana uygun değildir diyebiliyorum şu an. O yüzden denemek en güzeli her zaman. Varsa imkan denemeli. Şehrinizde gitar mağazası yoksa bile bu kadar para ayırabiliyorsak, 150-200 tl de yol parası ayırıp İstanbul gibi bir şehre gidip denemeli
@emg5766ben ankaradayım denemek isteyen olursa zaman durumuna gore gosterebilirim.Mesela bunu bilmiyordum. Benim kısa denilebilecek parmaklarım var. Kağıt üzerinde ne kadar hoş da dursa Caparison bana uygun değildir diyebiliyorum şu an. O yüzden denemek en güzeli her zaman. Varsa imkan denemeli. Şehrinizde gitar mağazası yoksa bile bu kadar para ayırabiliyorsak, 150-200 tl de yol parası ayırıp İstanbul gibi bir şehre gidip denemeli