Gibson Classic Vs Gibson Standart Hakkında

Şahsi görüşüm, yakın zamanda üretilen Standart, Classic ve Traditional'ların birbirlerine oldukça yakın kalite gitarlar olduğu yönündedir. Yabancı bir dergide okumuştum, Gibson'ın ilk dönem standart serisi zaman içinde deformasyona uğradığı için ilerleyen zamanlarda o ilk standart serisine daha yakın olan Classic ve Traditional'ı çıkarttığını yazıyordu. Sonuç itibariyle Gibson'un son dönem (ki en az 10-20 yıllık bir zaman aralığı olarak bakmakta fayda var) kalitesindeki dalgalanmalara bakarsak, doğrudan bu üç modelden birini işaret etmek pek de doğru değil, özellikle ikinci elde yapım yılına ve gitarın durumuna göre değişir. O yüzden ikinci el düşünülüyorsa, alternatiflere bakıp, iyi durumdaysa ve kişiye güzel geliyorsa deneyerek almakta büyük fayda var.

Ben yine kendi durumumdan örnek vereyim. Geçen sene başında çok masrafa girmeden ikinci el bir Gibson alayım dedim (yani Historic'lerin durumu malumunuz, bana biraz uzak). Sonuçta yukarıda bahsi geçen bu üç seri de 5.000 TL bandında, bunlara odaklandım. SRV'de yanlış hatırlamıyorsam 2007 veya 2008 bir Classic vardı, onu beğenmiştim ama benden önce biri ayırtmış, kaçırmış gibi olmuştum. Sonrasında temiz ve az kullanılmış bir 2012 Traditional Premium buldum aynı fiyata, artık kaçırmayayım dedim. Bu arada da ilk hadi bakayım dediğimin üzerinden 6 ay geçmiş tabi ;) Ne de olsa acele işe şeytan karışır :)
 
Estağfurullah :) Ama SG LP'den çok farklı bir gitar. İnce gövdeli olduğu için LP kadar hacimli ton vermiyor. Tonu dengeleyecek bir üst kapak olayı da yok. Bu yüzden zayıf kalıyor ton açısından.
LP ve SG gitarların yapım tasarımları ve ton skalasındaki yerleri çok farklı geliyor bana : Karşılaştırılacaksa eğer, maun gövdeli stratlarla karşılaştırılması (süperstratlar hariç) daha uygun olur kanaatindeyim.
Bende Gibson SG standart var, sap tuşe ve çalımı çok hoş,midleri ve tizleri güçlü güzel bir "Batman" gitarı... Ayrı bir kafa ; ayrı bir dünya... Tutkunlarının asla vazgeçemeyecekleri gitarlardan...:)
Bas tonları da var, ancak gövdesi ince maun olduğundan LP'lere karşı biraz zayıf kalır, bu zayıflığı sapın kalınlığıyla dengelemeye çalışmışlar.
Sanırım Gibson'un strat yapıdaki-özellikle Fender-gitarlara karşı pazar payını arttırmak için tasarladığı tarzda bir gitar.
Sonuçta güçlü, tok, hafif ve sahneye çok uygun "Klasik, çift-boynuz(double-cutaway) strat klasmanında" bir gitar olduğunu düşünüyorum.
Benden önceki sahibi sevgili @CaglarS AC/DC hastası olduğu için almış,..
Bizde de Erkin babanın gitarı olarak tanınmıştı bir dönem...:)
 
Son düzenleme:
Şahsi görüşüm, yakın zamanda üretilen Standart, Classic ve Traditional'ların birbirlerine oldukça yakın kalite gitarlar olduğu yönündedir. Yabancı bir dergide okumuştum, Gibson'ın ilk dönem standart serisi zaman içinde deformasyona uğradığı için ilerleyen zamanlarda o ilk standart serisine daha yakın olan Classic ve Traditional'ı çıkarttığını yazıyordu. Sonuç itibariyle Gibson'un son dönem (ki en az 10-20 yıllık bir zaman aralığı olarak bakmakta fayda var) kalitesindeki dalgalanmalara bakarsak, doğrudan bu üç modelden birini işaret etmek pek de doğru değil, özellikle ikinci elde yapım yılına ve gitarın durumuna göre değişir. O yüzden ikinci el düşünülüyorsa, alternatiflere bakıp, iyi durumdaysa ve kişiye güzel geliyorsa deneyerek almakta büyük fayda var.

Ben yine kendi durumumdan örnek vereyim. Geçen sene başında çok masrafa girmeden ikinci el bir Gibson alayım dedim (yani Historic'lerin durumu malumunuz, bana biraz uzak). Sonuçta yukarıda bahsi geçen bu üç seri de 5.000 TL bandında, bunlara odaklandım. SRV'de yanlış hatırlamıyorsam 2007 veya 2008 bir Classic vardı, onu beğenmiştim ama benden önce biri ayırtmış, kaçırmış gibi olmuştum. Sonrasında temiz ve az kullanılmış bir 2012 Traditional Premium buldum aynı fiyata, artık kaçırmayayım dedim. Bu arada da ilk hadi bakayım dediğimin üzerinden 6 ay geçmiş tabi ;) Ne de olsa acele işe şeytan karışır :)

Aynen katılıyorum. Bende 10-20 yıllık gitarlarda kaos olduğuna inanıyorum. Bir sıra Classic ve standart şimdi standart, classic ve traditional diye ayırıyorlar.
 
Mesajlari okuyorum kafam allak bullak oldu. Gibson dan hic anlamam ama almaya da niyetim var. Rock ve Blues takilmak istedigimde kullanmak icin.
Dedigim gibi bu mesajlar dogrultusunda neye yonelmem gerektigini iyice karistirdim. Gibson dan anlamadigim icinde deneyerek alsam bile tasa carpma ihtimalim yuksek. E ben neye gore Gibson sececegim simdi :) Hangi modele gozu kapali dalabilirim ? Sifir urunden bahsediyorum bu arada.
 
Mesajlari okuyorum kafam allak bullak oldu. Gibson dan hic anlamam ama almaya da niyetim var. Rock ve Blues takilmak istedigimde kullanmak icin.
Dedigim gibi bu mesajlar dogrultusunda neye yonelmem gerektigini iyice karistirdim. Gibson dan anlamadigim icinde deneyerek alsam bile tasa carpma ihtimalim yuksek. E ben neye gore Gibson sececegim simdi :) Hangi modele gozu kapali dalabilirim ? Sifir urunden bahsediyorum bu arada.
Hocam İstanbul'da iseniz Do-Re'ye ve/veya Zuhal'e gidip şöyle bir deneyeceksiniz. Ancaaak, işin içine maliyet giriyor. Standard-Classic-Traditional grubu benzer özellik ve fiyatlarda (6-8K TL), bütçe aya doğru gitmiyorsa bu seriden deneyerek birşeyler bulabilirsiniz. Historic Reissue'lar (1958/59 cenapları) ayrı kategoride, bir de Custom'lar var ki onların her birinin özelliği ve fiyatı da değişken ama bunların genelde 15K-25K TL civarlarında. Bir de düşük bütçe varsa Studio versiyonlar var, bunlar da 2-3K TL civarlarında. Sıfır alacaksanız 2015'lerde kaçınmanızda fayda var, piyasada hala bulunmakta.
Selamlar.
 
E ben neye gore Gibson sececegim simdi :) Hangi modele gozu kapali dalabilirim ? Sifir urunden bahsediyorum bu arada.

İnternette araştırın yurtdışı dahil milyon tane tavsiye var, aynı özelliklerdeki LP'ler arasındaki ton uçurumu stratlardan fazla olması işi zorlaştırıyor.

Öğrencilerimle beraber gitar seçmeye gittiğimde mutlaka opsiyonlar olan mağazaları tercih ediyorum, yani en kötü 4-5 tane istenilen model/bütçedeki gitardan olmalı. Sayı 10 falansa gitarları bir kenara dizdirip başlıyorum satıcı elemana tek tek çaldırmaya (amfi spesifik olmasa bile evdekine benzer, evdeki uyduruk amfiyse güzelinden birtane ile eq'lar flat dinlemek en iyisi). Gitarları çaldıkça tınıya göre o an eliyorum (fazla boğuk ve fazla ince tınlayanlar) gitarları ama sadece zayıf olanın zayıf olduğundan kesinlikle emin olduklarım- hem temiz hem hafif drive'da çaldırmak lazım zira clean'de kendini belli etmeyip driveda şahlanan çok var. Geriye 2-3 tane kaldığında ben ve öğrencime çaldırıyorum artık sap profili, ton falan kişisel beklentilere göre bir tansi seçiliyor (son seçim elbette öğrencimin).

İşin anahtarı bence kıyaslamayla elemek, satıcıya çaldırma nedenim dinleyici kulağıyla daha acımasız irdeleyebilmem ve elbette kendimi süreçte yormak istememem. En doğru yöntemmi elbette tartışılır ama öğrencileriminde sizin gibi tecrübe eksikliği yaşamalarına rağmen sonradan bir pişmanlıkları hiç olmadı.
 
Aslında bu işler çok basit evden çıkıp müzik mağazasına gidersiniz, orada bulunan bütün lp leri alıp aynı amfide tıngırdatırsınız, sonra başka bir mağazaya geçip aynı işlemi tekrarlarsınız. Gün sonunda en çok hoşunaza giden iki üç gitarı ayırır aradaki fiyat farkına bakar bütçenize göre sizi en mutlu edecek gitarı alır iç huzurla dolu bir şekilde mağazadan ayrılırsınız. Sonra gitarınızın tonal anlamda size yetmediğini düşündüğünüz zaman aynı işlemi tekrarlarsınız.
Ha diyorsanız ki ben gitar alayım değer kazansın hemde bu benim için yatırım olsun. O zaman bu işlerden anlayan müzisyen bir arkadaşınızı yanınıza alır aynı işlemi ona yaptırırsınız. Başka bir yolu yok ne yazıkki. Aslında belirli başlı noktalar var ama değişken çok, ton herkese göre farklı bir olay. Kimisi bas tonları sever kimisi tizleri. Yazılsa ağırlığı şu olsun, yok gitarı gövde boynuzundan tut tellere vur titreşimine bak, sonra headstockun sapla birleştiği yerden tut öyle bak falan diye kesin tartışma çıkar. Çıkmasıda doğrudur, lp değişik bir olay öyle çok titreşken rezonant gitarlarda bile sapta boğuk çamur gibi ton olabiliyor. Bu da manyetikle bir nebze düzelsede düzelmiyor tonal olarak insanı sıkıntıya sokuyor. Sonra sap kalınlığı var, ben şimdi derim ki sapın kalınlığı önemli değil kesim şekli önemli, ağacın kesidindeki su yolu sayısı önemli, yoksa beyzbol sopası gibi olsada tırt gitar çok olur falan diye al başka bir tartışma.. En temizi ilk paragrafta yazdığım. :) Hem cebe yarar, hemde ne demişler cehalet mutluluk getirir. Belkide sizin kulağınız çok iyi bir gitarla çok kötü bir gitarı ayırt edemeyecek ve siz ucuz olan kötü gitarla mutlu olacaksınız... :)
 
Son düzenleme:
Mesajlari okuyorum kafam allak bullak oldu. Gibson dan hic anlamam ama almaya da niyetim var. Rock ve Blues takilmak istedigimde kullanmak icin.
Dedigim gibi bu mesajlar dogrultusunda neye yonelmem gerektigini iyice karistirdim. Gibson dan anlamadigim icinde deneyerek alsam bile tasa carpma ihtimalim yuksek. E ben neye gore Gibson sececegim simdi :) Hangi modele gozu kapali dalabilirim ? Sifir urunden bahsediyorum bu arada.

Gibson seçmeyin :) Hem de o kadar paraya
Heritage H150 ya da Momose, Seventy Seven gibi butik Japon markalarına bakabilirsiniz.
 
Aslında bu işler çok basit evden çıkıp müzik mağazasına gidersiniz, orada bulunan bütün lp leri alıp aynı amfide tıngırdatırsınız, sonra başka bir mağazaya geçip aynı işlemi tekrarlarsınız. Gün sonunda en çok hoşunaza giden iki üç gitarı ayırır aradaki fiyat farkına bakar bütçenize göre sizi en mutlu edecek gitarı alır iç huzurla dolu bir şekilde mağazadan ayrılırsınız. Sonra gitarınızın tonal anlamda size yetmediğini düşündüğünüz zaman aynı işlemi tekrarlarsınız.
Ha diyorsanız ki ben gitar alayım değer kazansın hemde bu benim için yatırım olsun. O zaman bu işlerden anlayan müzisyen bir arkadaşınızı yanınıza alır aynı işlemi ona yaptırırsınız. Başka bir yolu yok ne yazıkki. Aslında belirli başlı noktalar var ama değişken çok, ton herkese göre farklı bir olay. Kimisi bas tonları sever kimisi tizleri. Yazılsa ağırlığı şu olsun, yok gitarı gövde boynuzundan tut tellere vur titreşimine bak, sonra headstockun sapla birleştiği yerden tut öyle bak falan diye kesin tartışma çıkar. Çıkmasıda doğrudur, lp değişik bir olay öyle çok titreşken rezonant gitarlarda bile sapta boğuk çamur gibi ton olabiliyor. Bu da manyetikle bir nebze düzelsede düzelmiyor tonal olarak insanı sıkıntıya sokuyor. Sonra sap kalınlığı var, ben şimdi derim ki sapın kalınlığı önemli değil kesim şekli önemli, ağacın kesidindeki su yolu sayısı önemli, yoksa beyzbol sopası gibi olsada tırt gitar çok olur falan diye al başka bir tartışma.. En temizi ilk paragrafta yazdığım. :) Hem cebe yarar, hemde ne demişler cehalet mutluluk getirir. Belkide sizin kulağınız çok iyi bir gitarla çok kötü bir gitarı ayırt edemeyecek ve siz ucuz olan kötü gitarla mutlu olacaksınız... :)
Sorun gitarları denemek değil, sorun Gibson tarzından anlamadan denemek. Belki o anda hoşumuza giden bir alet olacak ama @hackeiommi nin dediği gibi palavradan bir gitarda çıkabilir bu. Gibson standartları olan bir firma değil ne yazık ki. Yani gidip 3000 Euro verip bir HP Standart alırız ama cacık çıkabilir. İşte bu noktada sormak istediğim biz Gibson denince neye güveneceğiz ? Yani xxxx modeli gözü kapalı alınır diyebiliyormuyuz vs. gibi. Yoksa Gibson a hiçbir şekilde güvenilmez mi diyeceğiz. Eğer durum böyleyse bu Amerikan firması nasıl ayakta durabiliyor ? Gibson denince ve yorumları okudukça kafamda zibilyon tane soru işareti oluşuyor.
 
Sorun gitarları denemek değil, sorun Gibson tarzından anlamadan denemek. Belki o anda hoşumuza giden bir alet olacak ama @hackeiommi nin dediği gibi palavradan bir gitarda çıkabilir bu. Gibson standartları olan bir firma değil ne yazık ki. Yani gidip 3000 Euro verip bir HP Standart alırız ama cacık çıkabilir. İşte bu noktada sormak istediğim biz Gibson denince neye güveneceğiz ? Yani xxxx modeli gözü kapalı alınır diyebiliyormuyuz vs. gibi. Yoksa Gibson a hiçbir şekilde güvenilmez mi diyeceğiz. Eğer durum böyleyse bu Amerikan firması nasıl ayakta durabiliyor ? Gibson denince ve yorumları okudukça kafamda zibilyon tane soru işareti oluşuyor.

Abi Gibson deyince gözünü kapatıp üst düzey, düzgün üretimlerinin kullanıldığı albümleri, konserleri düşünecek, kafanda bir LP tonu oluşturacaksın. Sonra da gerekirse bir elinde clean boosta ayarlı Tube Screamer yollara düşeceksin. Ben TS kısmı hariç böyle yaptım.

Ayakta durma meselesine gelince. Gibson ile alakalı forumlara baktığın zaman şunu görüyorsun. Gibson'un yaptığı üçkağıtlara itiraz eden kitleler hep belli bir yaşın ve tecrübenin üstü adamlardan oluşuyor. Tüketicilik konusunda yurtdışında da genç neslin gözü biraz kapalı maalesef.
 
Peki bu gitarlarda aradığım o Gibson a has tonu yakalayabilecek miyim ?
Hem Heritage hem de bahsettiğim Japon gitarları geleneksel long tenon bağlantılı içi dolu gitarlar üretiyorlar. Hem de Gibson'dan daha ucuz ve iyi işçilikleri var.
Ayakta durma meselesi de sonuçta çok büyük bir firma ve marka aynı zamanda insanların rol modeli olan pek çok insanın kullandığı bir gitar. Haliyle popüler. Diğer butik markalar ürün satabilmek için yapabileceklerinin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Üretim bantlarında çok model yok, belirli bir gitarda ihtisaslaşmışlar. Bana daha güvenilir ve kaliteli geliyorlar. Elbette hepsi neticede ticari bir işletme fakat en azından Gibson ya da Fender gibi 3-5 dolarlık parçadan kaçmıyorlar. Ya da fiyatına oranla olabilecek en iyi donanım ve manyetiği kullanıyorlar.
 
Hem Heritage hem de bahsettiğim Japon gitarları geleneksel long tenon bağlantılı içi dolu gitarlar üretiyorlar. Hem de Gibson'dan daha ucuz ve iyi işçilikleri var.
Ayakta durma meselesi de sonuçta çok büyük bir firma ve marka aynı zamanda insanların rol modeli olan pek çok insanın kullandığı bir gitar. Haliyle popüler. Diğer butik markalar ürün satabilmek için yapabileceklerinin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Üretim bantlarında çok model yok, belirli bir gitarda ihtisaslaşmışlar. Bana daha güvenilir ve kaliteli geliyorlar. Elbette hepsi neticede ticari bir işletme fakat en azından Gibson ya da Fender gibi 3-5 dolarlık parçadan kaçmıyorlar. Ya da fiyatına oranla olabilecek en iyi donanım ve manyetiği kullanıyorlar.
Abim özetle Gibson ı boşver diyorsun anladığım kadarıyla. Heritage leri çok övüyorlar zaten ama onuda hiç elime almadım doğrusu. Pişmalık yaratacak bir gitar değil sanırım Heritage.
 
Merak ettim geri kalan %80'i ne yapıyor? Amfilerini görmüştüm bir iki kere ama çok popüler değildi.

Deşmem lazım interneti liste için ama son yıllarda holding tribine girip birsürü firma aldılar elektronik, hoparlör, hi-fi (ev, araba ve galiba PA) alanlarında ve oralardan misliyle daha fazla para kazanıyorlar gitarlara kıyasla. 2013'te hatta resmi isimlerini Gibson Guitar corp.tan Gibson Brands, Inc'e değiştirdiler.
 
Geri
Üst