Kendimden yola çıkarak bir kaç kişisel yorum yapmak isterim.
20-25 yaş arası müzikten kazanılan para başlarda yetiyor. Haftada 2-3 gün sahne ve 7-8 öğrenci ile çok rahat geçinebiliyorsunuz. Gençlik ve geçim masraflarının daha az olması da kazandığınız paranın tadını çıkartmanıza ve bu büyüye kapılmanıza sebep olabilir. Ama yaş ilerledikçe "ne yapıyorum ben?" sorusunu kendisine soran bir çok müzisyen arkadaşım (ben dahil) kendini garantiye almak adına beyaz yaka diye tabir ettiğimiz bir işe girdi. Kişisel egzersizlerimi eskisi kadar sık ve planlı yapamasam da halen müziğe çok zaman ayırıyorum. En önemlisi sadece istediğim projelerde çalıyorum. Önceden para kazanma kaygısından dolayı çalmaktan hiç keyif almadığım Düğün, Türkçe Pop, Anadolu Rock vs işlerine de gitmek zorunda kalıyordum. Şimdi ise sabit maaşlı çalışıyor olmak insana maddi bir güven veriyor. Şu an ne müzikten koptum ne de önceden yaşadığım maddi sıkıntıları yaşıyorum. Kısaca aldığım karardan dolayı mutlu olduğumu söyleyebilirim.
Malum, ülkede ilk vazgeçilen konserler ve sahne sanatları olduğu için kimse sizin eve ekmek götürmek zorunda olduğunuzu umursamıyor. Ek olarak bar müzisyenleri için sahne ücretleri en iyi ihtimalle 400-500 TL (çoğunlukla 250 - 300 TL) civarı oluyor. İstisnalar mevcut olmakla birlikte ünlü birilerine çalmıyorsanız bunun üzerine çıkmanız pek kolay olmayabilir. Bu tutardan kendi sağlık sigortanızı, bireysel emeklilik ve diğer giderlerinizi çıkarttığınızda elinize kalan para tek başınıza sizi idare edebilir ama evlilik, çocuk sahibi olma vs durumlarında kesinlikle sizi zor sokar. Ev, araba almak ise tatlı bir hayal olarak kalır.
Müzikten hayatını kazanmak isteyen arkadaşların kendi alanında gerçekten çok iyi ve fark yaratacak seviyede olmaları gerekir diye düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse Cenk Erdoğan, Özgür Abbak, Samet Kılıç ilk aklıma gelen çok başarılı gitaristler. Veya davul için konuşmak gerekirse Cengiz Tural, Neco Engin, Doğaç Titiz, Akın Bağcıoğlu, Can Tüzün yine ilk aklıma gelenler. Bu insanlar müzik üzerine çok düşünüp çok çok çok çalışmış ve halen çalışmaya devam eden, kendini bu işe adamış insanlar. Bir yerden sonra kendi enstrümanlarında fark yaratan, kendilerine has stillere sahip oluyorlar ve sponsorluk vs. gibi yan gelirler sağlayabiliyorlar. Albüm kayıtları ve büyük projelerde çalarak maddi kaygıları aşabiliyorlar.
Özetlemek gerekirse gelecek planınızı iyi yapın. 45 yaşına gelip sarhoşlara müzik yapmak zorunda kalırsanız çok mutlu olacağınızı düşünmüyorum. Gündüz başka bir işte çalışma fikri de başta asi müzisyen ruhuna aykırı duruyor. Ama korkmayın dünyanın sonu değil 🙂 Hatta istediğiniz zaman "bu projede çalmıyorum/sizinle çalmak istemiyorum" deme lüksünüz var ki inanın insanlar size bu öz güveninizden dolayı normalde olacağından daha çok saygı duyuyorlar 🙂 Tecrübeyle sabit. Beyaz yaka çalışan ama canavar gibi çalan müzisyen arkadaşlarım var. Hiçbiri de "çok mutsuzum" demiyor. Aksine "ister çalarım ister çalmam, kafam rahat" diye takılıyorlar. Benim kendimden yola çıkarak kişisel yorumlamam bu kadardır 🙂
Sevgiler