Gitarı Bırakma Noktasına Geldim.

Paul Gilbert geçenlerde bir videosunda Sabah kalkıp şu anda bile 12 saat boyunca kahvaltı ve 15 dk kahve molası dışında aralıksız gitar çalıştığından bahsediyordu.

Çünkü adam gitar çalışırken mutlu olabiliyor. Herkes için aynı durum yok. Birşeyi düzenli yaparsın ve keyif aldığın için yaparsın eğer almıyorsan başka bir şey yaparsın
 
Müzik kulağı çocukluktan gelişir, ve doğal olarak insan bu alanlara yönlenir. İster istemez de su yolunu bulur. Neyseniz O'sunuzdur aslında. Aİle, çevre, doğal yetenek hepsinin bir kombinasyonudur sanat faaliyetiyle uğraşmak. Ayıca, zaten hayatla pek bir derdiniz yoksa, sanat faaliyetiyle de uğraşmaz, başka mecralarda takılırsınız. Eğer böyle bir serzenişteyseniz, şimdiden bırakın ve kendinize sevebileceğiniz bir hayat kurmaya bakın. Herkesin gitar çalması gerekmiyor, zaten merak etmeyin çok az kişi gerçekten çalabiliyor, yalnız değilsiniz.

Ama illa ki ben bu işi kotarmak istiyorum derseniz, yıllarınızı vermeniz lazım. Ama sadece gitar çalmak değildir olay, okumaktır, araştırmaktır, size söylenenlere şüphe ile bakmaktır, başka bir bakış açısı geliştirmeye çalışmaktır. Günümüzde gitar çalan arkadaşlar hala daha 80ler gitar hero kafasındadırlar, "hacı kaç basıyon" kafası. Oysa ki, kaç bastığın değil, nerede, hangi konjonktürde, nasıl bir etki yaratabildiğindir. Bu da senin entellektüel kapasitenle, eğitiminle, aile kumaşının kalitesiyle ilgilidir. Tek bir nota bazen sizi öyle bir yere götürür, kalbinize o anda öyle bir işler ki, hayat boyu aklınızdan çıkmaz. Bunu yapabilmektir önemli olan. Elbette, teknik önemlidir, ne kadar farklı cümle kurabiliyorsanız, anlatım kapasiteniz o kadar artar. Ama teknik herşey değildir. 90larda bir sürü gitarcı vardı, canavar gibi. Şimdi hiçbiri yok. Neden? Çünkü teknik geliştirme fetişizminden çıkamayıp müzik yazamadılar bir türlü. Eski tabirle, "attırmaca" dan öteye gidemediler.

Sevgiler herkese...
 
ben 40 yaşındayım 15-16 yaşımdan beri gitar çalıyorum ve hiç ders almamıştım ozamanın şartları metotlar vs ler parasızlık yokluk falan derken bugünlere geldim. 12 yaşında bir kızım var ki bu başlı başına bir zaman ve sorumluluk, ayrıca iş hayatım çok yoğun tempolu evde tarantula beslemekten tutta fotoğrafçılığa bisiklete bir sürü hobi var ama gitara hep zaman buldum çünkü gitar çalarken aldığım tat hiç bir şeyde yok ve son iki aydır hayatımda ilkdefa ders almaya başladım. ne olursa olsun ders almak şart.


ayrıca bu yorumunda altına imzamı atarım konuyu çok güzel özetlemiş


İki şey söyleyeceğim. İkisi de tecrübeye dayalı şeylerdir. Lütfen bu açıdan değerlendirin.

1)Ne istediğinizi aslında bilmiyorsunuz. Siz şu anda kendinizi sıkıntıya sokmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz o yüzden.

Nereden mi biliyorum ? Tutarsız davranıyor ve kendinizi sabote ediyorsunuz da ondan.
Ders almaya vaktiniz bile yoksa, gerçekte nasıl virtüöz gibi çalmayı umuyor olabilirsiniz ki ? Bundan daha saçma bir şey olabilir mi ? Siz gerçekten virtüöz olmayı kafaya koymuş olsanız, sizi bu mazeretler durdurabilir miydi sanıyorsunuz ?
Elbette ki hayır.

Sizinki bir takıntı sadece, kendisinin ismini bile bilmeyen hatunlara kafayı takıp uzaktan saplantı yapan elemanları hatırlatıyor biraz:)
Bu yaşlarda böyle saplantılar olur, geçer sonra:)

2)Kariyer başka, hobi başka şeydir.
Jeff Loomis veya Paul Gilbert dersler için gitarı bir kenara mı koyardı sanıyorsunuz ?
O adamlar müzisyen olmayı sizin yaşınızda çoktan kafaya koymuştu.
Siz ise, kabul etseniz de etmeseniz de, başka yoldasınız.


Uzun lafın kısası, biraz gerçekçi olun. Her gün düzenli ve saatlerce çalabileceğiniz bir ortam olmadan ASLA o adamlar gibi çalamazsınız. Ama onlar gibi çalmadınız diye sizin çalımınız da daha az değerli DEĞİL.
Gitar çalabiliyor olmanızın ne kadar kıymetli bir şey olduğunu fark edin ve kendinizi küçük görmeyi bırakın.

Not: "Bildiğim , dinlediğim bütün müziklerden sıkıldım" demişsiniz. Nedir bu müzikler ? Shred ve teknik-virtüözite odaklı olanlar dışında ne var dinlediğiniz ?
 
Şu günlerde birşey farkettim de gitar çalabilmek çok güzel birşey, ne olursa olsun, ne kadar iyi olduğundan bağımsız olarak o güzellik hissi bambaşka. Başkasını çalarken görmek de mesela ayrı bir zevk. Bu bir sihir aslında, durup durup yeniden aşık olmak gibi. Böyle parmakların klavyede hareket ederken insana birşey oluyor ya işte o. Eğer çok sıkılma olduysa karşınıza ayna koyarak uygun bir noktaya, elinizi, klavyeyi görebildiğiniz bir açıdan çalmayı deneyin. Dışardan kendimizi görmek başka birşey, aslında bunu hiçbir zaman bilmeden öleceğiz ayna ve benzerleri olmasa. Onları sevelim.
 
Şu günlerde birşey farkettim de gitar çalabilmek çok güzel birşey, ne olursa olsun, ne kadar iyi olduğundan bağımsız olarak o güzellik hissi bambaşka. Başkasını çalarken görmek de mesela ayrı bir zevk. Bu bir sihir aslında, durup durup yeniden aşık olmak gibi. Böyle parmakların klavyede hareket ederken insana birşey oluyor ya işte o. Eğer çok sıkılma olduysa karşınıza ayna koyarak uygun bir noktaya, elinizi, klavyeyi görebildiğiniz bir açıdan çalmayı deneyin. Dışardan kendimizi görmek başka birşey, aslında bunu hiçbir zaman bilmeden öleceğiz ayna ve benzerleri olmasa. Onları sevelim.
Sırf bu iş için odamda boy aynası var:) Çalarken devamlı ellerimi izlerim.
 
Valla odada gitarlara yer olmadığı için büyük aynalık yer de olamadı, anca el aynası, bazen monitörden yansıyan ikizimi izliyorum. Manyaklık işte.
 
Doğaçlama ya da herhangi bir backtrack üzerine kaydın varsa eksiklerin hakkında çok daha net dönüşler alabilirsin. Ekipmanının neler olduğu vs. de bir göstergedir. Gençlikteki özgürlük duygusunun bir sonucu da sıkılmak. Otuzlu yaşlardan başlayarak monotonluk çok daha güvenli hissettirecektir.
 
İfadelerinden bana gitardan değil de, müzikten toptan soğumuşsun gibi geldi.

Farkında olmayabilirsin ama müzik senin için belki bir hevestir sadece. Bir süre gitarı, müziği bir kenara bırak. Mümkün mertebe başka uğraşlar edinmeye bak. Eğer parmakların gitarını özlerse herkesin içine düştüğü o geçici boşluğu yaşıyorsun demektir.
 
Dönem dönem bende yaşıyorum yerimde sayma düşüncesini ama sonrasında kendimi şu şekilde toparlıyorum bir mesleğim var ve çok iyi yapıyorum. Gitar ise benim için hayatıma anlam katan bir parça, Kendime ayırdığım zamanı kaliteli hale getiren bir araç. Bu forumda ne yetenekler vardır teknik,hız,tecrübe ile bana gitarı yedirecek ama buna rağmen aramızdan kaçımız bu işten hayatına maddi anlamda yön veriyor saplantı haline getirmemek gerekiyor bence. Müzik su gibi lezzetlidir, 9 aylık kızım var ben gitar çalarken kıvırtıyor ☺yürümeyi bilmeyen çocuğu oynatan his kadar değerli ne olabilirki? Saygılar,sevgiler.
 
3 yılı biraz geçkin süredir elektro ile ilgileniyorum. Belli bir seviyeye geldim ancak yetmiyor bana ve neredeyse son 1 yıldır boşa kürek çekiyormuşum gibi geliyor. Artık yeni müzikler bile keşfedemiyorum. Bildiğim , dinlediğim bütün müziklerden sıkıldım. Çalabildiğim veya yapabildiğim bütün müziklerden , antremanlardan sıkıldım. Çalmak istediklerim de çok zor. Andy James, Jeff Loomis, Paul Gilbert, Buckethead vb sanatçıların eserlerini çalmak benim hayat gayem olmuş durumda ama maalesef bu yolda sanırım yürümeden koşmaya çalıştım. Çok sıkıldım sanki gitarı elime alınca çalamıyorum. Her türlü önerinize aşığım. Elinizde keyifli pratikleri egzersizleri paylaşırsanız çok sevinirim beni ileriye taşıyacak en azından isteğimin yerine gelmesini sağlayacak keyifli müzikler felan da olur. İlgilenen herkese şimdiden teşekkürler.
İstanbuldaysanız Suphi Hakan diye bir arkadaş var onunla gorusmenizi sağlayalım net çözüm olacaktır
 
"burus liyi hep takdir ettim, on beş kişiyi aynı anda dövemediğim için kunkfu yaşantımı noktalamayı düşünüyorum."

uçan kaçan ne kadar orijinal gitarist varsa çoğunun kiss ile bu işe başladığı düşünülürse; jeff loomis'i buckethead'i hedef belirleyerek bir işe başlarsan mesaiye döner o iş. bence iki ac/dc çalsan ne gam kalır ne kasavet.
 
dogu müziklerini dinle , hint , arap vs biraz kulagin degissin , ilgin farkli yönlere kaysin , sonra zamanla özlersin . müzigi genel olarak sevmeye basladiginda birakamazsin .sirf sarkiyi calmak ya da calamamak tarzi bir müzik yönelimi bunaltir adami haklisin , dinlerken de derinliklerine inmeye bak eserlerin , baslari , kemanlari tek tek dinle , her dinleyisinde farkli enstrümanlara konsantre ol , ufkun acilir , kulagin gelisir , sonra bagli kaldigin eserlerden siyrilir , kendi tarzini yaratmaya , improvize calismalarina baslarsin. en tembel tavsiyem bu olur ama eger dersen ki ben sirf rock müzik yapmak istiyorum , o zaman ise daha bilimsel yaklasirsan belki ilerleyisin hizlanir ve bu ilerleyis tekrar haz vermeye baslar. bilimsel yaklasimi da vakit harcamadan yapman zor , yani hem param hem de vaktim yok diyorsan , en krali cebinde tasiyabilecegin enstrümanlara yönelmek , flüt mesela , koy cebine , otobüs duraginda , maas kuyrugunda , her yerde cal gitsin ;)
 
İnsan, yalnız olsun diye yaratılmamış...
Kendi kendine notaların içinde boğulman, kısır döngüye girmen de normal...
Gerçekten çözüm ne olabilir senin için...
Daha çok etüt mü... yeni etütler mi... yada yeni şarkı notalar mı...
Bunların hiç biri değil...
Sende yuvada ki kuş gibisin...
Artık uçman lazım...
Eminim ki bir şeyler yapabiliyorsun ve hala çok eksiğinin olduğunun farkındasın...
Kendin için yapabileceğin, en ideal şey;
Senin seviyende arkadaşlar bulup, beraber sevdiğiniz şeyleri çalmanız...
Burada veya garaj.org yaptıklarını, yapmak istediğini, seviyeni anlatan bir ilan ver.
Senin anlayan ve seninle bir şeyler yapmak isteyen arkadaşlar olabilir...
İki gitar olsanız veya bir vokal ve sen de gitar bile çalsan, üretmeye başlayacağın için her şey değişecektir...
 
Bence üstte de dedikleri gibi sizin seviyenizde çalacak birileri ile çalın. Ne kadar backing track falan olsa da bir süre sonra sıkıyor, insanı yalnız hissettiriyor. Bende çalacak birilerini bulabilsem keşke. :)
 
Geri
Üst