donNie darko

2. de çıkacak. Ama ticari amaçlı olacağını düşünüyorum. Yani sadece ticari amaçlı: "iyi kötü yapın bir film, donnie deriz millet yer zaten" şeklinde isminden faydalanma amaçlı olarak...
 
Sorun şurada ki, zaten bir şek beklememiştim S.Darko'dan, bir sonrakinden de bir şey beklemeyeceğim ve öyle boş, gereksiz, vakit öldürmekten başka işleve hizmet etmeyecek ve esas filmin tırnağı olamayacak şeyler olacakları şüphesiz. Eldeki materyalin uygunsuzluğu gibi bir kaynağı da yok sorunun işin garip kısmı: sadece Donnie Darko filminin hikayeyi uygun noktada bitirmiş olması devam filmi olayını problem haline getiriyor.
 
İnanılmaz bir film.Öncelikle Jake Gyllenhaal'ın hakkını teslim etmek lazım. Donnie'nin hayalgücü,delilik,anarşistlik arasında gidip gelen ruh halini yüzüne ve bakışlarına yansıtması şahane bir oyunculuk.

Gerçekten Frank'le karşılaştığı ve akabinde uçak motorunun nerden geldiğini öğrendiğimiz anların ne kadar trajik olduğunu düşünürken tam............ cesedi ailesinin bakışları ardından evden çıkarılırken bir de "Mad World" şarkısını döşemişler fona........ beklemediğim kadar hüzünlü bir sonu var.
 
Kount demiş ki:
Gretchen: "Donnie Darko mu? Süper kahraman ismi gibi."
Donnie: "Olmadığımı düşündüren ne?"

Müdür: "Ne olmuş burada?"
Hizmetli: "Galiba onu buna zorlamışlar." ("They Made Me Do It" yazan sahne.)

Donnie:"Gözüne ne oldu?"
Frank:"Çok üzgünüm."


Donnie Darko, kesinlikle en sevdiğim üç film arasına giren bir film oluverdi bir anda. Üstelik de bir Alice uyarlaması olduğunu düşündüğüm de bir filmdi. Hayatımda gördüğüm en müthiş filmlerden biri.

Kount girsin şimdi şu bolca yapılan muhabbetlere. Kaçmak için beş saniyeniz vardı, dört kaldı.

"Sıkıcı", "sürükleyici değil", "saçma sapan". Kesinlikle katılmıyorum. Film, insanların alıştığı gibi baştan sona Evil Dead yaratıklarıyla, hayaletlerle, bilimum lanetli şeylerle dolup taşmıyor ve aksiyon adına da bir şey olmayınca hemen "sıkıcı" mı oluyor? (sevgili annemin de sonunda uyuyarak bana anlattığı gibi!?) Daha ötesi, filmin basit sürekliyiciği, karakterlerin ortaya çıkması, kimliklerinin yavaşça açıklanması, Donnie ve Gretchen arasındaki bağın güçlenmesi, Frank'in Donnie'ye verdiği görevlerin nereye gittiğinin anlaşılması ile (fark ettiniz mi bilmem, o görevlerin sonuçları, olayların sıralanmasını sağladı) sağlanmasa bile, Donnie'nin golf sahasında uyandığı zaman koluna yazan şey sayesinde sağlanıyor "28:6:42:12".

Frank:"28 gün, 6 saat, 42 dakika, 12 saniye..."
Donnie:"O zaman ne olacak?"
Frank:"Dünya sona erecek."


Ki filmin hiçbir yere bağlanmadığını düşünenlerin, bu cümleyi, filmin en çok öne çıkan öğesini es geçmiş olması lazım. Çünkü gerçekten de dünya, tam olarak 28 gün, 6 saat, 42 dakika, 12 saniye sonra sona eriyor... Donnie Darko'nun dünyası o zaman sona eriyor.

Gelelim daha genel eleştrilerime. Olayların kurgusu kesinlikle muhteşem. Dahice.

Yalnız, bir şey kafama takıldı; Frank evreni kurtarmak için geri gönderildiyse, o zaman evrenin sonunu getirecek kişi Donnie Darko'nun ta kendisiydi. Çünkü dikkatinizi çektiyse, Frank'in yönlendirmeleri, Donnie'yi sonuna götüren olaylar dizisini oluşturdu. Önce okula su bastırdı, ve Gretchen'la tanıştı. Gretchen'la yakınlaşmasından sonra, aralarındaki ufak engelleri kaldıran olay, Jim Cunningham'ın (süper soyad) evini yakarak, "Çocuk Porno Zindanı"nı açığa çıkartması ile ailesinin evden çıkmasına ve partiye, akabinde "Frank was here gone to get beer" yazısına uygun olarak, Roberta Sparrow'un evine ve "Kiler Kapısı"na gitmesine sebep oldu. "Kiler Kapısı"ndan içeri girmesine neden olan şey, okulu su basmasından sonra, okuttuğu kitapların öğrencileri kötü etkilediği gerekçesiyle okuldan atılan öğretmeni ile arasında geçen konuşma oldu. Daha da ötesi, Roberta Sparrow'un ve Frank'in, Gretchen'ın ölümüne sebebiyet vermesinin getirdiği son hamle - onun yegane nedeni ise, Donnie Darko'nun Gretchen'la yakınlaşmasından sonra, "zaman yolculuğu" ile ilgili gerçekleşen bir-iki olay ve/veya konuşma sebebiyle, fen öğretmeni tarafından ona verilen "The Philosophy of Time Travel" kitabı oldu; ve daha önceden Büyükanne Ölüm'ün sürekli mektup beklediğini (neden acaba!?) biliyor olması, ona telefon falan etmek ya da gidip konuşmak yerine, mektup yazmasına sebep oldu. O mektubu yazmasından önce ise, kitaba uygun olan bazı olayların eşliğinde o tabancayı bulması, Frank'i öldürmesine, ve Frank'in o halde Donnie'ye geri dönmesine, ve bu olayları başlatmasına yol açtı.

Biraz nefes alıyorum. Ve, aynen devam ediyorum.

Ayrıca, bir şekilde, bazı karakterler Donnie'ye geleceği ile ilgili ipuçları verir gibiler sanki. Roberta Sparrow'un "Bu dünyada yaşayan her canlı yalnız ölür." sözü, terapistin "Eğer gökyüzü yarılıp açılsaydı, sadece sen ve senin anıların olurdu, başka hiçbir şey olmazdı." demesi, Gretchen'ın "Zamanı geriye alabilseydin..."li cümlesiyle başlayan diyalog, filmin başında, buzdolabındaki tahtaya "Donnie nerede?" yazılması... Tamam, sonuncusu, Donnie'nin psikolojisiyle ilgili de olabilir.

En başlarda belirtildiği gibi, Donnie, gerçekten de şizofreni tanısı konmuş birisi. Dolayısıyla, insan ilk başta Frank'in halüsünasyon olduğunu düşünüyor. Donnie'nin görebildiği dev bir tavşan; grotesk bir figür. Ama filmin sonunda anladığımız üzere, Frank bir insan. Daha da ötesi, kendisine ne olacağının da farkında olan bir insan Frank. Filmin sonunda, Donnie öldükten sonra gösterilen farkındalık durumunda anlaşılıyor.

(Not giriyorum, Frank kim? Frank, Cadılar Bayramı'nda o tavşan kostümünü giyen bir çocuk. Frank, Donnie ile birlikte geleceğe bakan kişi. Frank'in "geleceğe bakmış olabileceği"ni gösteren en düzgün kanıtsa, Jim Cunningham'ın okulda söyledikleri;

Jim: "Bakın, bu çocuk korkuyor. Kendisini, korkunun yıkıcı etkilerine teslim etmiş. Adı Frank."

Frank korkuyor, çünkü şayet olaylar o şekilde devam ederse başına ne geleceğini biliyor. Gretchen'ı ezdikten sonra, "Ne halt ettiğinizi sanıyordunuz?" diye sorması da, şunun değişik bir versiyonu; "Buraya gelmemen gerektiğini bilmiyor muydun?")

O sahnede ise, terapist, uykusundan uyanarak, bir anda olanları hissetmişçesine, şok içinde boşluğa bakakalıyor. Çünkü Donnie'ye ne olduğu hakkında bir fikri var idi. Cherita Chen, o herkese "Kes sesini!" diyerek ortalıkta gezinen kız, kayıp bakışlarla boşluğa bakıyor... çünkü bence, Cherita konuşmanın insanları birbirine bağladığını, ve olaylara zemin hazırladığını biliyor... Ya da bu fazla şeytanın avukatlığı olduysa, sadece Donnie'den hoşlanıyor ve son derece dışlanmış yaşıyor denilebilir. Öte yandan, edebiyat öğretmeni ile fizik öğretmeninin ruhları duymasa da, onların birlikteliği açığa çıkıyor. Frank ise, sırtını duvara vermiş, boş bir bakışla, Donnie'nin vuracağı gözüne dokunuyor, etrafta maskenin çizimleri varken.

Bu durumda, Cherita'nın ve Frank'in olacakları bildiğini, ya da Donnie'nin ölümüyle farkına vardıklarını, "geleceğe baktıklarını" göz önüne almamız gerekir. Çünkü başka türlü, Frank'in o hareketi, adamın göz fetişisti falan olduğu ile ancak açıklanabilir! O da baştan sona zaten geyik ve saçma.

Bakıyorum zihnime, kaldı mı söylenecek bir şey diye... Ve evet, buluyorum, Donnie'nin niye öldüğü sorusuna. Donnie geriye dönmeyi başardığında, hatırlarsanız gülmekle meşguldü. Çünkü o, o tanrının belası kitabı eline aldığından beridir merak ettiği bir cevaba erişmiş, zamanda geri gitmişti. Gretchen ise hayattaydı; yani sevdiği kız da ölmemişti. O sahnede, Donnie Darko, zaferini kutluyordu. Ve sonra da, yatağına yattığında, tek bir isteği vardı - dinlenmek. Donnie Darko yorulmuştu, ve dinlenmeliydi. Gözden kaçırdığı detay ise tarih oldu. En önemli şeyi, zamanı gözardı etti ve öldü.

Gelgelelim kabul edebileceğim açıklamaya; zamanın o uçak motoru ile alternatif zaman şeridine geçmesi ve o şeridin ömrünün 28 gün olması kesinlikle mantıklı bir açıklama. Ama bunun getirdiği ufak bir sorun, Donnie'nin yatağında yatarken gülmesinin herifin duvarlara bakıp kopmuş olmasıyla ancak ilişkilendirilebileceği. Zamanı esas haline soktuğu vakit, kendisi olacakları hatırlıyor ve nereye döndüğünü de biliyor olduğunu var saymak gerekir; başka neye gülüyor olabileceğini merak ediyorum doğrusu!

Ve filmin son diyaloğu tabii ki muhteşemdi.

Gretchen:"Hey, ne oldu burada?"
Çocuk:"Korkunç bir kaza. Eve uçak motoru düştü. Bir kişi öldü."
Gretchen:"Ölenin adı neydi?"
Çocuk:"Donnie... Donnie Darko. Onu tanır mıydın?"
Gretchen:"Hayır."


Daha da deşip iyice bokunu çıkartmak takdiriyle, bu diyaloğun tek bir açıklaması olabileceğini düşünüyorum; belki de Donnie Darko, geleceği gördü, aynen Frank gibi. Bütün gece, ikisi de bu geleceği izlediler, olabilecek şeyleri. Sonunda, Donnie, bütün bunların ne kadar komik olduğunu düşünmüş olacakki, gülmekten yarılıyor resmen. Daha sonra da "İlahi..." diyerek yatıyor. Ve gelecek, o anda engellenmiş oluyor.

Bu noktada (ÖEAGHH be amma konuştum!!!) geriye kalan tek soru, Donnie'nin bu eyleminin bilinçli olup olmadığı. Şayet ölmek, bütün olacakları engellemenin tek yolu ise, ve bunun farkına vardıysa Donnie, o zaman durumun ironikliğine gülüyordur.

Çok güzel açıklamışsın.Filmle ilgili bundan daha iyi bir yazı olmaz.
 
3pGnK.jpg
 
Geri
Üst