Guzel Sesi Olan Erkek Turk Sarkicilar..?

Bu yasima kadar hic Turk dilinde muzige ilgi duymamistim acikcasi, hala duymuyorum ancak, son zamanlarda merak eder oldum. Sebnem Ferah denen kadinin bi kac sarkisina baktiktan sonra biraz arastirmaya karar verdim. O kadar da kotu degildi. Ancak, kadin sesi pek sevmedigim icin, bu tarzda sarki soyleyen erkek vokalistler olup olmadigini sormak istemistim, bilenler varsa diye... Belki cok fazla taninmamis birisi falan vardir... İnternet uzerinde unlu olan bi coguna baktim, hic birini sevmedim. Simdiye kadar sadece Pilli Bebek ve Ikıye On Kala grubundaki adamlarin sesini sevdim ancak onlarinda sarki tarzlarini pek sevmedim... Bide, Ozan Anlas diye bi cocugun sesini sevdim biraz ama muzikleri berbat dogrusu...

Boyle guclu ama yumusak, genc hatta biraz erotik, yanik tonlarda sesi olan birisi varsa duymak isterdim... Cok kaliteli muzik yapmasi lazim ayni zamanda... oyle iste, bu tanima uyan birisi varsa ve taniyanlar paylasirsa simdiden tesekkurler =)
 
Son düzenleme:
Aklima gelenler, epey karisik bir liste;

- 110 vardi, eski sarkilarindan "Özledim Seni, Gölge, Hep Beni Sevsen" dinlenebilir. Dümdüz bir sesi var vokalin, yanik falan degil ama iyidir baya.
- Funk/Pop tarzinda Bedük var, eglenceli. "Son Sigaramsin" gibi eski arabeskci Bedük zamanlarindan yanik parcalari var.
- Can Bonomo var, mesela "Kara" sarkisi.
- Fikri Karayel'den "Hayal Edemezsin" yine son dönemlerdeki basarili sarkilardan.
- Orkestral bazda Gökhan Türkmen'i begeniyorum, "Tas", "Ask Lazim" sarkilari mesela. Akustik performanslari cok iyi, orkestrasi keza öyle.
- Can Güngör'den "Yalniz Ölmek" var.
- Manga'nin vokalinin sesi iyiydi, eski sarkilarini hala severim.
- Pentagram'dan "Sonsuz" dinleyin.
- Yüksek Sadakat'ten "Kafile" dinleyin.
- Demir Demirkan'dan "Zaferlerim" iyidir. Ben gitarlari icin dinliyorum gerci.
- Mor ve Ötesi'ne "Cocuklar ve Hayvanlar" ile baslayabilirsiniz.

- Bonus Track: Hakan Kursun'dan "Bosu Bosuna".

Ben de Vega'dan "Ankara" dinleyip eski günleri anayim.
 
Son düzenleme:
Bu yasima kadar hic Turk dilinde muzige ilgi duymamistim acikcasi, hala duymuyorum ancak, son zamanlarda merak eder oldum. Sebnem Ferah denen kadinin bi kac sarkisina baktiktan sonra biraz arastirmaya karar verdim. O kadar da kotu degildi. Ancak, kadin sesi pek sevmedigim icin, bu tarzda sarki soyleyen erkek vokalistler olup olmadigini sormak istemistim, bilenler varsa diye... Belki cok fazla taninmamis birisi falan vardir... İnternet uzerinde unlu olan bi coguna baktim, hic birini sevmedim. Simdiye kadar sadece Pilli Bebek ve Ikıye On Kala grubundaki adamlarin sesini sevdim ancak onlarinda sarki tarzlarini pek sevmedim... Bide, Ozan Anlas diye bi cocugun sesini sevdim biraz ama muzikleri berbat dogrusu...

Boyle guclu ama yumusak, genc hatta biraz erotik, yanik tonlarda sesi olan birisi varsa duymak isterdim... Cok kaliteli muzik yapmasi lazim ayni zamanda... oyle iste, bu tanima uyan birisi varsa ve taniyanlar paylasirsa simdiden tesekkurler =)
Ne yazık ki Türkiye'de erkek vokal ciddi bir sorun. Kadınların ağırlıklı olarak piyano çaldığı ve şarkı söylediği (pek çok tarzda böyle durum...) Türkiye'de vokal pek erkeklerin işi olarak görülmüyor sanırım.
Pop müziğe baktığınız zaman isim yapmış bütün kadın vokallerin çok iyi vokalistler olduğunu görürsünüz. (Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Nilüfer, sonraki kuşakta Sertap Erener...). Kadın vokalde standartlar çok daha yüksektir.
Erkek vokallere bakın, Fatih Erkoç istisnası dışında dünya çapında diyeceğimiz vokal bulmanın çok zor olduğunu görürsünüz. Yakın zamanda rock-metal dünyasında iyi vokaller görmeye başladık ki, zaten sağlam erkek vokallerin önemli bir kısmı dünya da buralardan çıkıyor. Ama işin çok başındayız bence.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #7
Aklima gelenler, epey karisik bir liste;

- 110 vardi, eski sarkilarindan "Özledim Seni, Gölge, Hep Beni Sevsen" dinlenebilir. Dümdüz bir sesi var vokalin, yanik falan degil ama iyidir baya.
- Funk/Pop tarzinda Bedük var, eglenceli. "Son Sigaramsin" gibi eski arabeskci Bedük zamanlarindan yanik parcalari var.
- Can Bonomo var, mesela "Kara" sarkisi.
- Fikri Karayel'den "Hayal Edemezsin" yine son dönemlerdeki basarili sarkilardan.
- Orkestral bazda Gökhan Türkmen'i begeniyorum, "Tas", "Ask Lazim" sarkilari mesela. Akustik performanslari cok iyi, orkestrasi keza öyle.
- Can Güngör'den "Yalniz Ölmek" var.
- Manga'nin vokalinin sesi iyiydi, eski sarkilarini hala severim.
- Pentagram'dan "Sonsuz" dinleyin.
- Yüksek Sadakat'ten "Kafile" dinleyin.
- Demir Demirkan'dan "Zaferlerim" iyidir. Ben gitarlari icin dinliyorum gerci.
- Mor ve Ötesi'ne "Cocuklar ve Hayvanlar" ile baslayabilirsiniz.

- Bonus Track: Hakan Kursun'dan "Bosu Bosuna".

Ben de Vega'dan "Ankara" dinleyip eski günleri anayim.

Bu gruplarin ve kisilerin hepsine goz attim, sadece Fikri Karayel'in sesi dinlenebilecek durumda... yani soyleyis tarzi tamamen hosuma gitmemis olsada ozunde ses tonu cok guzel, kesinlikle cok hoslandigim bi ses tonu, genelde onemli olanda bu benim icin, ayrica sarkilarinda azda olsa guzel olmasi... =)
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #9
Ne yazık ki Türkiye'de erkek vokal ciddi bir sorun. Kadınların ağırlıklı olarak piyano çaldığı ve şarkı söylediği (pek çok tarzda böyle durum...) Türkiye'de vokal pek erkeklerin işi olarak görülmüyor sanırım.
Pop müziğe baktığınız zaman isim yapmış bütün kadın vokallerin çok iyi vokalistler olduğunu görürsünüz. (Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Nilüfer, sonraki kuşakta Sertap Erener...). Kadın vokalde standartlar çok daha yüksektir.
Erkek vokallere bakın, Fatih Erkoç istisnası dışında dünya çapında diyeceğimiz vokal bulmanın çok zor olduğunu görürsünüz. Yakın zamanda rock-metal dünyasında iyi vokaller görmeye başladık ki, zaten sağlam erkek vokallerin önemli bir kısmı dünya da buralardan çıkıyor. Ama işin çok başındayız bence.

Dogru durust muzik anlayisi olmadigi icin yetismedigini dusunuyorum bu tarz vokalistlerin... guzel sesi olan birisi kendi sevdigi muzigi yapmaya kalksa bile yapamaz cunku sadece arabeskli seyleri falan piyasaya cikartiyolar, saticak turden olan...
 
Kisacasi dunyada en sevdigim erkek sesi soyle ;



Rock soylemesede sesi cok uygun.. istedigi herseyi soyleyebilir bence..bu tarz olsaydi cok sevinirdim .. hhhh.. :S cok sey istiyorum galiba =)
 
Kisacasi dunyada en sevdigim erkek sesi soyle ;



Rock soylemesede sesi cok uygun.. istedigi herseyi soyleyebilir bence..bu tarz olsaydi cok sevinirdim .. hhhh.. :S cok sey istiyorum galiba =)

Bunlar aslında soul/r'n'b kökenli tınılar. Türkiye'de bulmanız zor bu sesleri, çünkü bu coğrafyada bu tınılar ve temsil ettikleri duygular ne yazık ki arabesk müziğine sıkıştırılmış durumda. Bu anlamda arabesk o kadar fazla yer kaplıyor ve o denli "tekel" oluşturuyor ki, pop ve rock gibi türler bile Türkçe'de başarılı olmak için illa ki arabeske bulaşıyor veya bulanıyorlar. Bunun sanırım tek istisnası caz, bu sayede Türk cazı diğer popüler türlerden çok daha iyi bir yerde ve dünya standartlarında işler ve müzisyenler var.
 
Bunlar aslında soul/r'n'b kökenli tınılar. Türkiye'de bulmanız zor bu sesleri, çünkü bu coğrafyada bu tınılar ve temsil ettikleri duygular ne yazık ki arabesk müziğine sıkıştırılmış durumda. Bu anlamda arabesk o kadar fazla yer kaplıyor ve o denli "tekel" oluşturuyor ki, pop ve rock gibi türler bile Türkçe'de başarılı olmak için illa ki arabeske bulaşıyor veya bulanıyorlar. Bunun sanırım tek istisnası caz, bu sayede Türk cazı diğer popüler türlerden çok daha iyi bir yerde ve dünya standartlarında işler ve müzisyenler var.

Cok dogru... iste bu yuzden sevemiyorum, o tarz arabesk turu seylere tahamul edemiyorum acikcasi... dedigin gibi, biseyler yapmak isteyenleride sanirim degismeye zorluyolar para kazanmak acisindan, cunku dinleyici kitlesi yok gibi bisey Turkiyede.. belki bilmedigim birileri vardir cok unlu olmayan falan diye merak ettim ama sanirim yok =)
 
Türk müziğini bu kadar aşağılayacak ne var anlamadım? Blues arabeskten daha mı iyi?
Bunu çok sık anlatırım, eşi türk olan 50 yaşında california'da doğup büyümüş bir amerikalı ile bu konuyu biraz konuşmuştum. Eşi de yanındaydı ve bana kültürel bir takım bilgiler verdi. Ben blues dinleyip dinlemediğini sordum ve örnek olarak eric clapton ve gary moore verdim. Gary moore'u tanımıyordu ve eric claptondan nefret ediyordu. Sonra eşi bana durumu kısaca izah etti. Kendi ağızından, "Amerikada zengin ve üst tabakada bulunan insanlar blues çok dinlemez. Avam kesim daha çok dinler. Gary moore'yi, oranın muslum gursesi olarak düşünebilirsin." şeklinde izah etti.
Öte yandan TSM denen bir müzik dalı var ki eğer müziğin kalitesini konuşuyorsak, bence çok anlamsız, bati müziğinden daha kompleks, daha geniş ve daha büyük bir dünya. Gene halk yöresi harika eserleri ortaya koyan müzisyenler ile dolu.
Yani demem o ki; "Rock müzik ne kadar saçma, gitara vurulan rastgele seslerden oluşuyor" diyen arabesk sevdalısı insan ile sizin aranızda pek fark yok. Ayrıca kulağı olan ve türk arkadaşları olan her türkiye sınırlarında yaşayan birey en azından sebnem ferahın kim olduğunu biliyordur. Bu konuda ki samimiyetinize ayrıca inanmıyorum.
Boyle guclu ama yumusak, genc hatta biraz erotik, yanik tonlarda sesi olan birisi varsa duymak isterdim.
Ibrahim tatlısesin gençliği.
 
Türk müziğini bu kadar aşağılayacak ne var anlamadım? Blues arabeskten daha mı iyi?
Bunu çok sık anlatırım, eşi türk olan 50 yaşında california'da doğup büyümüş bir amerikalı ile bu konuyu biraz konuşmuştum. Eşi de yanındaydı ve bana kültürel bir takım bilgiler verdi. Ben blues dinleyip dinlemediğini sordum ve örnek olarak eric clapton ve gary moore verdim. Gary moore'u tanımıyordu ve eric claptondan nefret ediyordu. Sonra eşi bana durumu kısaca izah etti. Kendi ağızından, "Amerikada zengin ve üst tabakada bulunan insanlar blues çok dinlemez. Avam kesim daha çok dinler. Gary moore'yi, oranın muslum gursesi olarak düşünebilirsin." şeklinde izah etti.
Öte yandan TSM denen bir müzik dalı var ki eğer müziğin kalitesini konuşuyorsak, bence çok anlamsız, bati müziğinden daha kompleks, daha geniş ve daha büyük bir dünya. Gene halk yöresi harika eserleri ortaya koyan müzisyenler ile dolu.
Yani demem o ki; "Rock müzik ne kadar saçma, gitara vurulan rastgele seslerden oluşuyor" diyen arabesk sevdalısı insan ile sizin aranızda pek fark yok. Ayrıca kulağı olan ve türk arkadaşları olan her türkiye sınırlarında yaşayan birey en azından sebnem ferahın kim olduğunu biliyordur. Bu konuda ki samimiyetinize ayrıca inanmıyorum.

Ibrahim tatlısesin gençliği.
Bence o kişi ile konuştuğunuz şeylerin tümünün de karşı tarafında kültür filtresinden geçtiğini hatırlamakta fayda var.

Tüketim müziği, dünyanın her yerinde tüketim müziğidir. Ama ne Gary Moore, ne de Eric Clapton tüketim müziği insanıdır. O yüzden "zengin ve üst tabaka" o müzikten anlamaz. Hayatları sadece "tüketmektir", dakikalarca emprovize çalan adamların müziği ise kolaylıkla tüketilemez. Lady Gaga'ya filan bayılırlar ama... Onun konserine bilet bulabilmek bir statü göstergesidir çünkü.
Kişisel olarak Müslüm Gürses'in yaptığı müzikten hiç hazzetmem, ama onun da tüketim müziği yaptığını düşünmüyorum. Arabesk dinleyicisi değilim, ama belli bir noktada tüketim malzemesi haline getirildiğini düşünüyorum. Gencebay'ın kendini arabesk olarak nitelememesi de bu yüzden muhtemelen. Eğer arabesk sadece belli bir duygunun tekrar tekrar üretilip tüketilmesi üzerine kurulu olan havasını kırıp başka tınıları da içine entegre edebilse, durum farklı olurdu. Blues bunu başarmış, caz ve rock müziği doğurmuştur. Bluesdaki 3 akorun üzerine yazılabilen caz yedeklemelerinin sonu yoktur mesela... Arabeskin bu konuda hiç sansı yok, çünkü o işlerin zaten yapıldığı TSM gibi bir derya var. Türkiye'de yapılan işler ise arabeski ilerletip dönüştürmek yerine, diğer müzikleri arabeske bulayıp onların içine etmeye dönmüş durumda. Böyler bir yere gidilmiyor tabii..
 
Son düzenleme:
Valla Türk erkek vokal olarak listenin ta en başına Cem Karaca'yı koyarım ben. Güçlü ötesi ve teatral sesi ile şarkının sözlerini insanın içine, en derinlerine sokar (bu bağlamda erotiktir diyebiliriz :) ). 'Akşam erken iner mapushaneye', 'Muhtar', 'Ömrüm', 'Karadut', 'Bu son olsun' şarkılarını dinleyin bakın bir zamanlar kim nasıl müzikler yapmış bu topraklarda.
 
Bence o kişi ile konuştuğunuz şeylerin tümünün de karşı tarafında kültür filtresinden geçtiğini hatırlamakta fayda var.

Tüketim müziği, dünyanın her yerinde tüketim müziğidir. Ama ne Gary Moore, ne de Eric Clapton tüketim müziği insanıdır. O yüzden "zengin ve üst tabaka" o müzikten anlamaz. Hayatları sadece "tüketmektir", dakikalarca emprovize çalan adamların müziği ise kolaylıkla tüketilemez. Lady Gaga'ya filan bayılırlar ama... Onun konserine bilet bulabilmek bir statü göstergesidir çünkü.
Kişisel olarak Müslüm Gürses'in yaptığı müzikten hiç hazzetmem, ama onun da tüketim müziği yaptığını düşünmüyorum. Arabesk dinleyicisi değilim, ama belli bir noktada tüketim malzemesi haline getirildiğini düşünüyorum. Gencebay'ın kendini arabesk olarak nitelememesi de bu yüzden muhtemelen. Eğer arabesk sadece belli bir duygunun tekrar tekrar üretilip tüketilmesi üzerine kurulu olan havasını kırıp başka tınıları da içine entegre edebilse, durum farklı olurdu.
Bazı dediklerim yanlış anlaşılıyor olabilir. Ben blues çalmaktan ve dinlemekten çok keyif alıyorum. Zaman zaman muslum gursesi pek dinlemesem bile orhan gencebay dinlemekten de ayrı bir keyif alıyorum. Ben arabesk kültürün aşağılanmasına kızdım. Çünkü blues ingilizcede "hüzün, efkar" anlamlarında da kullanılıyor. Ve en önemlisi kendini türk müziğinden soyutlayan insanlar, neşet ertasida, esin afşarıda arabesk yapıyor zannediyor.
Amerikada ki zengin ve üst tabakadan kastım ise çoğunluk olarak eğitimli kişiler. Çünkü amerikada bunlar hemen hemen aynı şeyler.
 
Arabesk ile ilgili yeterince iyi eleştiri yapıldığını düşünmüyorum. Ama yapılan her eleştirinin de "aşağılanma" olarak etiketlenme riski var, bu da tartışma yapmayı güçleştiriyor sanırım.
Mesajımın son kısmına biraz daha ek yaptım. O kısım ne demek istediğimi daha iyi anlatıyor olabilir.
"Eğitimli kişi" ile kastettiğiniz sosyal tabakayı gayet iyi anladım. Ama etrafınıza bakarsanız eğitimli pek çok kişinin de son derece sığ ve tüketimci müzik zevkleri olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz.
Bazı dediklerim yanlış anlaşılıyor olabilir. Ben blues çalmaktan ve dinlemekten çok keyif alıyorum. Zaman zaman muslum gursesi pek dinlemesem bile orhan gencebay dinlemekten de ayrı bir keyif alıyorum. Ben arabesk kültürün aşağılanmasına kızdım. Çünkü blues ingilizcede "hüzün, efkar" anlamlarında da kullanılıyor. Ve en önemlisi kendini türk müziğinden soyutlayan insanlar, neşet ertasida, esin afşarıda arabesk yapıyor zannediyor.
Amerikada ki zengin ve üst tabakadan kastım ise çoğunluk olarak eğitimli kişiler. Çünkü amerikada bunlar hemen hemen aynı şeyler.
 
Dogru durust muzik anlayisi olmadigi icin yetismedigini dusunuyorum bu tarz vokalistlerin... guzel sesi olan birisi kendi sevdigi muzigi yapmaya kalksa bile yapamaz cunku sadece arabeskli seyleri falan piyasaya cikartiyolar, saticak turden olan...
Şu mesajı gördükçe sinirlerim hopluyor. Insanların dinlemekten hoşlandığı müzikler sizin zevkinize uymuyor diye "müzik anlayışı kötü" veya "yok" mu oluyor?
Elin amerikalısı aşık veysel dinlemek istemiyorsa ki satraniyi biliyoruz, biz onlara müzik anlayışı kötü mu diyoruz?
Biraz Tolgahan Çoğulunun videolarını izleminizi tavsiye ederim. Gitarı dünyaya tanıtmak haricinde türk muziginide dünyaya tanıttı ve başarılı oldu. Kendisi anlatıyor, bu ezgileri ve makamları kullanan Avusturalya Rock grubu dahi varmış. Cidden çok sinirlendim.
 
Arabesk ile ilgili yeterince iyi eleştiri yapıldığını düşünmüyorum. Ama yapılan her eleştirinin de "aşağılanma" olarak etiketlenme riski var, bu da tartışma yapmayı güçleştiriyor sanırım.
Mesajımın son kısmına biraz daha ek yaptım. O kısım ne demek istediğimi daha iyi anlatıyor olabilir.
"Eğitimli kişi" ile kastettiğiniz sosyal tabakayı gayet iyi anladım. Ama etrafınıza bakarsanız eğitimli pek çok kişinin de son derece sığ ve tüketimci müzik zevkleri olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz.
Demek istediğinizi anladım ama şahsın yaptığı eleştiri değil aşağılama. Daha kötüsü ise arabesk derken Türkü ve TSM'yi de dahil ettiğine eminim. Çünkü kendiside dediği gibi bu konuda hiçbir fikri yok, daha önce hiç dinlememiş, nereden bilebilir ki?
Üst tabakanın müzik zevki konusunda ki tespitinize katılıyorum. Grammy ödüllerini görüyoruz zaten ama kastım tam olarak şu.
Basit bir karşılaştırma yaparsak turkiyede arabeskin hitap ettiği kitle ile amerikada blues müziğin hitap ettiği kitlenin kendi toplumunda ki statüleri denk. Ama turkiyede öyle bir algı oluşmuş ki (her elin parmağı bir değildir lütfen beni linç etmeyin) blues dinleyenler, " Biz aydın, okumuş, eğitimli, görgülü, ilerici, vs... insanlarız. Arabesk dinleyenler ise amele, gerici, yobaz, eğitimsiz ve görgüsüz kişiler" diyen ya da böyle düşünen kişilerden oluşur olmuş. Müzik türünü toplum statüsü olarak kullanma eğilimindeler. Katlanamıyorum buna. Konu farklı yerlere gitti bir gün bu konuda başlık açılırsa uzuuun uzuun anlatacağım.
 
Geri
Üst