Nazar

zaten aradaki fark da burada. metafiziğe inanırsın. sadece inanırsın veya inanmazsın. olay tamamen senin beyninin içindedir.

fakat fizik (ve diğer bilimler) senin, benim, onun, bunun inanışından bağımsızdır.

yani, yerçekimi sen inansan da vardır, sen inanmasan da vardır.
aradaki fark burada.
 
Hiçbir fikrim yok. Bilimsel olarak ispatlanmış olduğu söylense de çok da sağlıklı bir bilgi değil. Zaten ön sayfalarda da bahsedilmiş.
Ama olabilir.
 
bakış açısı

İnsanoğlu; fizikötesi olayların gerçekliğini, sadece beyniyle değil, kalbini de ortaya koyarak zerre kadar düşünse (veya düşünmek istese); bu fani hayatta ölene kadar asla anlayamayacağı sayısız enteresan ve elbette dil ile açıklanamayan olaylara bakış açısı daha gerçekçi olacaktır hiç şüphesiz...
 
işte bu düşünüş şekli daha doğrusu bu bir inanç aslında, örnek olarak sadece beyinle değil kalbi de ortaya koymalar falan, hep basit ve bencil bir düşüncenin ürünleri.

şöyleki,
insan cevabını bulamayacağı sorulara kalbi ile (!!!) cevaplar bulabilir ve bunlara inanabilir, bunu yapmasındaki amaç ise hayatın kısa olması, hepimizin ölecek olması gibi kaçamak sebeplerdir.

demek istediğim, nasılsa bu fani hayatta bir çok şeye cevap bulamayacağız diyerek kendini belli şeylere İNANDIRARAK içini ferahlatması bence son derece tembelce bir davranıştır.

halbuki bilim de durmak bilmeden gelişim içerisindedir. varsın bazı sorular 300 yıl sonra cevap bulsun.
asla göremeyecek bile olsam ben bunu önemsiyor ve değer veriyorum. bu konular üzerine çalışan insalara da büyük saygı duyuyorum.
 
Kalpten gelenler ve geçenler her zaman samimidir, saftır. Akıl, bilinçaltı..vs işin içine girdiğinde ise o safi düşünce tüm özelliğini yitirir.. Kişiye mahsus olan safi inançları karşı tarafa anlatmak gereksizdir. Böyle bir şeye girişmek ise zaten haybeyedir, boşadır... Çünkü karşı taraf bunu asla anlayamayacaktır, üstüne bir de bu safi düşüncenin bencil olduğunu da söyleyecektir... Bu yüzdendir işte, dinin/inancın, yani kalpten gelen şeylerin güzelliğine sadece hayran olunur.. (Ne güzel demiş Mevlana Celaleddin Rumi: Din anlatılmaz, ona sadece hayran olunur.)

İçinde yaşadığın; ruhunun ve kalbinin şahit olduğu, hatta beyninin bile şahit olduğu, kimilerine/hatta çoğu insana anlamsız gelen olayları kelimelere dökmek imkansızdır.. Sadece sen yaşarsın. Seni anlamaya çaba gösterenler bile seni tam olarak anlayamazlar. Aynı şeyleri yaşaması gerekir, ya da hidayete ermesi... Bir insanın içinde nasıl volkanlar kaynıyor, bunu sadece bilen ve yaşayan bilir... Çünkü kalpten gelen şey her zaman samimidir. Araya beyin, ego..vs girdiğinde bu samimilikten eser kalmaz...
 
sizin bu "kalpten gelen" diye izah etmeye ve salt fikirden ayırmaya çalıştığınız şeyler de aslında beynin ve üşüncenin bir parçasıdır.
beyiniz vücudunuzdan ayrı olarak yaşatılsa (belli bağlantılarla) yine aynı kişi olmaya aynı şeylere inanmaya devam edersiniz.

öyle bir yazıyorsunuz ki sanki inançlı kişi samimidir, içtendir ama teist olmayan kişi mekaniktir, doğal ve samimi değildir vs vs...
saçmalık ulan bu resmen! (saçmalıktan ziyade farklı yaşam ve düşüce tarzlarını idrak edememektir aslında tam olarak.)
 
Ben dinsizlerin, inançsızların..vs samimi olduklarını veya olmadıklarını söylemedim arkadaşım.. Ayrıca sizin gibi çaresiz kalıp da "ulan" gibi bir kelime de kullanmadım dikkat ettiyseniz... Eğer üslubum sizi üzdüyse özür diliyorum hemen...

Her kesimden insana saygım sonsuzdur benim. Kimseyi düşüncelerinden ötürü karalamam; ama doğru yolu da -aslında haddim de değil ya- elimden geldiğince onlara göstermeye çalışırım. İster yahudi, ister İsevi, ister mecusi... ne olsun herkes birdir, eşittir, herkes tek bir atadan (Adem) üremiştir.. Yaratılan insanı -inancı ne olursa olsun- sevmeyen insan Yaradan'ı nasıl sevebilir ki?

İnançsız da olsalar her insan bir kalp taşımaktadır. İnançsızlar da bazen(hatta çoğu zaman diyebiliriz) kimi inançlı kalpten daha samimi olabiliyorlar yer yer.. Demek ki öze bakmak gerekiyor, hamura bakmak gerekiyor...

Ve kimin hidayete erip ermeyeceğini de Yaradan'dan başka kimse bilemez. Hayyam'ın dediği gibi: "...Sen aklından şaşmamaya bak ve bil ki o tedbirli yıldızlar da yoldan çıkarlar!"
 
hiç bir deneyselliği olmayan bir kavramdan bahsediyorsunuz. halen hislere göre duygulara göre top koşturuyorsunuz, işte bunun içindir ki düşünmekten yoksunsunuz. her şey elinizin altınıza gelsin, bilimin bütün nimetlerinden yararlanın ama bilimin bile kabul etmediği nazara inanın. dünyanın gizemi düşünerek, belli düşünce sistemleri oluşturarak (mantıklı sistemler) analitik düşünmeyle çözülür. batıl inançlar, metafizik kavram ve olgular, GÖZLEMLENEMEYEN tüm konular bilimin dışındadır ve reddedilir.
 
hem bilim hem hurafe aynı anda olmaz yani nazar bana çok saçma geliyor tamamen batıl geliyor ya da her bişeyden bi anlam çıkarmak gibi.evet kolay olan bu çünkü.nedir niye böyle oldu demez de nazar der hiç sorgulamaz.sorma sorgulama herşeye teslim ol o zman hiç kusura bakma gelişme de yani.
3.tekil sahışlar örnektir kişiyle alakası yoktur.
 
Gözlemlenemeyen her şey bilimin konusu dışıdır gibi fikre katılamayacağım. Bir taraftan da günümüzün pozitivizm rüzgarında oldukça sık karşılaşılan bir bakış açısı.
Gözlem bilimin tek yöntemi değil. Bilimin konusu olan ve gözlemlenemeyen binlerde örnek bulunabilir.
Olasılığı gözlemleyebilir misin? Sadece olasılığın gerçekleşip gerçekleşmediğini gözlemleyebilirsin. Mantığı gözlemleyebilir misin vs vs uzayıp da gider.
Bu anlayış insanları çok yanlış noktalara götürüyor.
 
Nazar da kültürlerin geçmişten getirdiği ürünlerden sadece bir tanesidir. İnsanlar her zaman hayatı sorgulamayı, sorgularken bir sonuca gitmeyi, sonuca gitmek icin de cesitli olağanüstü güçlerin varlığını kendi benliklerine yerleştirmeye, çevreye de yaymaya cabalamıştır. Şu günlerde böyle akımların ortaya cıkma durumu hala mevcuttur, olasılığı artık çok düşük de olsa. Günümüzde bu ürünlerin azalmasının sebebinde ise iletişimin ileri düzeye cıkması ve kayıt sistemlerinin varlıgı sebebiyle kanıtsız yeni düşüncelerin artık dünyada yeri olmayacagını gostermektedir. Fakat eskiden gelen düşünceler hala insanların beyinlerini kemirip durmaktadır. Bunun sebebi ise, ebeveynin, büyüklerin kayıtsız şartsız doğru söylediğine inanma duygusu (altbenlik, doğurana ve yetiştirene bu ayrıcalığı her zaman tanımıştır) ve ortada bunun aksini iddia edecek herhangi bir hayal ürününün olmamasıdır(İnsanın boşlukları hayali ile doldurma güdüsü). Bu yüzyıllardır böyle olmuştur ve sanıyorum ki böyle de devam edecektir. Bu sebeple nazar'ı da bu kategoriye koymak pek yanlış bir düşünce olmayacaktır. Çünkü o da bir soyuttur ve insanların ürünüdür. Geçmişten gelmiştir ve her yenidoğanın beyninde yoğrulmuştur. Herkes iyi yoğuramaz, kimisi çıkar yoğururken içine özgünlük katar, kimisi ise ezbercidir, ruhunu öyle alıştırır. Sonuç olarak bu tür akımlar hiçbir zaman net bir yoldan yürümez, nazar'ı bile çeşitli bölgelerde zilyon adet farklı şekilde yorumlanmış, inanılmış ve yayılmış şekilde görmeniz mümkün olacaktır. Çünkü o da sadece bir "insan ürünüdür".
 
Darius_Miles demiş ki:
hiç bir deneyselliği olmayan bir kavramdan bahsediyorsunuz. halen hislere göre duygulara göre top koşturuyorsunuz, işte bunun içindir ki düşünmekten yoksunsunuz. her şey elinizin altınıza gelsin, bilimin bütün nimetlerinden yararlanın ama bilimin bile kabul etmediği nazara inanın. dünyanın gizemi düşünerek, belli düşünce sistemleri oluşturarak (mantıklı sistemler) analitik düşünmeyle çözülür. batıl inançlar, metafizik kavram ve olgular, GÖZLEMLENEMEYEN tüm konular bilimin dışındadır ve reddedilir.
Gözlemlenen olayların da doğruluğu tartışılır.(bkz. Belirsizlik ilkesi).Bilimsel doğrular geçicidir.Bugün yanlış olan yarın doğru diye nitelendirilebilir.Bilimsel determinizm zaten yeterince darbe yemiştir.Bilimsel değil diye birşeyi reddetmek bunun için bana saçma geliyor.Tabii olmayan birşeyi de sadece akıl yoluyla var etmekte bir o kadar saçma.
 
Bilim her zaman doğruyu vermez... Hala ruhun varlığını gözlemleyemediler... Fakat ölümü açıklayamıyorlar... ve "tıbbi olarak öldü" tanımını kullanıyorlar... bilim değişkendir, gerçekler değişmez ama...
Nazar bir insanın diğerinin soyut yaşam enerjisini emmesi olarak tanımlanmıştır bir kaç yerde...
(telepati, telekinezi ve benzeri olaylara inanan insanlar için algılaması daha kolay olacaktır)
İnsanlar maddi enerjiden bağımsız olarak bir manevi enerjiye de sahiptir., bu enerji insanın yaşam enerjisidir. Başkasının sizin üzerinizde oluşturduğu etki ile bu enerjide yaşanacak azalma insanı zayıf düşürür ve stres yaratır...
gibi...
 
Nazar vardır. Hatta Hz.Muhammed (SAV) bir mezarlığın önünden geçerken yanındakilere, "Burada yatanların birçoğu nazardan ölmüştür" demiştir. İslam'da nazar vardır, duası da vardır fakat uğursuzluk yoktur.
 
Slaytanic demiş ki:
ayıptır sorması bu "nazar ışınları" elektromanyetik spektrumun neresine düşüyor? :D

bir fizik mühendisi olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki yazıda belirtilen şeyler bilimsel olarak tamamen uydurma!
bir kere röntgen gama ışınları ile çekilmez, ayrıca gözden de gama ışını falan çıkmaz. x-ışını da çıkmaz. eğer öyle olsaydı dünya yaşanmaz bir yer olurdu :D :D

artı bu nazar ışınları akıllı mı da gidip zengini, malı-mülkü olanı nişan alıyor?

yazıda geçen bilimsel terimler de sadece kafa karıştırmak, olaya bir ciddiyet katmak için yazılmışlar.


Kardeşim ben de fizik mühendisliğinde okuyorum ama bilmeni isterim insan vucudu gama ışınlarını da x ışınlarını vucudundaki protein yapıtaşlarından dolayı yayar. Bu ise insanın 1 yılda aldığı toplam radyasyonun yuzde 2 sini oluşturur(Sağlık fiziği 2) Bu arada içinde barındığın evin duvarları dahi radyasyon yaymaktadır, bu yuzden evler gunluk olarak radyasyon gazından korunmak için havalandırılmalıdır.
 
Nazara inanıyorum gerçekten şahsen benim üstümde çok etki yaratıyo birden bi halsizlik bitkinlik esneme üstümde ağırlık oluşuyo;ama nazar adına uydurulmuş hurafeler de var tabi.Örneğin nazar değen kişiyi okurlar sonra hadi evladım bak bakim camdan kimin nazarı değmiş eğer baktığında kimi gördüysen kızsa kızın,yok efendim erkekse erkeğin nazarı değmiştir gibisinden hehe komik tarafı da bu olsa gerek :LOL:
 
bence bu tür konu başlıkları bile çok gereksiz seviyemizi düşürüyor 21.yy da bu konulaer çook basit insanlar uzaya çıktıı...
 
Geri
Üst