Artan dolar kuru hakkında.

Bir de şöyle bir durum var, satın almak istediğiniz ürün Tr'de çok giden bir alet değilse aradaki makas açılıyor, yani en azından ben öyle tahmin ediyorum. Buraya nerden vardım anlatayım, buradaki bir üye, yunan yapımı buzuki linki paylaşmıştı zuhal'de 1200-1300 euro gibi bir fiyatı vardı thomann'da 500 euro filandı yani rakamları tam hatırlamıyorum ama euro bazında 2-2,5 kat fark vardı. Düşünün, burnumuzun dibindeki yunanistan'da yapılan bir müzik aleti almanya'ya gidiyor, oradan bize geliyor ve Tr'dekinden neredeyse yarı fiyatına alıyordunuz. Şaka gibi. Öte tarafta yakın bir tarihe kadar(hala öyle mi bilmiyorum) dore'deki kore shecter'lar abd sıfır fiyatından bile ucuza satılıyordu, bunun olabilmesi çok saçma ama direkt kore fabrikasında sipariş verdikleri için kore schecter'larda durum böyle idi. Atıyorum, abd'de 800 dolar iken dore'de 600-650-700 dolara filan alıyordunuz dolar uçunca tabi bu dediklerimini pek bir önemi kalmadı. Dore'deki satılan shecter sayısı ve talebini düşünürsek, Tr'de 40 yılda bir satılacak üst düzey sayılabilecek bir buzuki depo'da çok bekleyecek ve bu da depo kirası, işçi maaşını sizden çıkması demek oluyor. Yani, hızlı satılan ürünlerde kabaca sürümden kar ediyorlar demek bir miktar konuyu açıklayabilir ama hala aşırı kar marji oldığunu kabul ediyorum. Misal, tünelde çalışan bir arkadaştan dinlemiştim, 1000 dolarlık gitarları 300-400'e aldığından bahsediyordu, hatta bana geliş liste fiyatlarını da göstermişti. Tabi ki bunu nakit alarak yapıyorlar aracı olarak değil ve stok tutuyorlardı ve oraya para bağlıyorlardı. dolar 2-3 tl iken yine de çok maliyetli olmuyor ama dolar 6-7 iken stok tutmak, onlar için de aşırı risk demek. Yani, bu kurlar, elinde dolar olan dışında kimseyi sevindirmiyor.
 
Bu tip durumlarda yerli üreticinin devreye girip yabancı piyasa dezavantajına rekabet etmesi lazım. Rasyonel beklenti bu yönde özellikle bazı ağaçlar dışında çoğunu yerli üretebiliyor durumda iken. Fakat yerli ureticimizde 2000 dolara sattığından bu durum gerçekleşmiyor. Kendi kendilerinin büyümelerine engel oluyorlar. Oysa sadece türk lirasından işlem gören malzemelerle kendi gitarlarını yapsalar sorun olacağını sanmıyorum. Illa teferruatlı konudur luthier değilim ama gördüğüm bu şekilde.
 
İthalatçıların da, perakendecilerin de durumu hiç iyi değil maalesef. Sektörün en büyük firmaları dahil olmak üzere çoğu ithalatçı bir süre ithalatı durdurmuş durumda, haksız da değiller. Parayı yolladıktan sonra malın gelme süresi (paranın değeri), ülkemizde uygulanan ekstra yüksek vergiler, gümrük masrafları, navlun masrafları, sigorta masrafları, banka masrafları ve aslında çoğu zaman hesaplanmayan, hesaplanması zor depo maliyetleri, işçi masrafları, diğer tüm giderler üstüne eklenince büyük bir külfet oluyor. Karsız bir iş değil ama Maslow'un piramidine göre çok tepelerde olan enstrüman ihtiyaçları, doların da aşırı değişken seyriyle herkesin belini büküyor. Bu seviyede, ithalatçıyı ya da perakendeciyi dolar arttı, fiyatlar da arttı diyerek eleştirmek hiç doğru bir yaklaşım değil. Zaten olması gereken bu.
 
2 sene önceki noktaya tekrar geldik ama bu sefer ani bir yükseliş ile değil, "kararlı" bir şekilde geldik. Bundan sonra ne olur kestirmek zor ama yazın dolar 8, euro 9, sterlin 10 lira olursa hiç şaşırmam. Zaten dışarıdan ülkeye en çok para sokan turizm de darbe yiyecek virüsten dolayı. Çok şükür kötü günler geride kaldı, şimdi sırada daha kötü günler var.
 
Bunu ben 1 ay kadar önce tavsiye başlığında yazmıştım. Eğer birşeyler alacaksanız acele edin yükseliyor ve yükseliş devam edecek demiştim. Umarım okuyup ciddiye alanlar olmuştur.
 
n11'den geçen cuma 430 tl ye 2 terabayt external hard disk sipariş ettim. Pazartesi kargoya verilecek diye bekledim, verilmedi...istersen iptal et diye mail geldi. İptal ettim aynı ilan 468 tl ye çıktı...çok acil ihtiyacınız yoksa alışveriş etmeyin arkadaşlar...haftasonu dolar artınca yaptığı satışı yollamayan şerefsizlere de selam olsun buradan...
 
fed faizleri yükseltti: yükseldi.
fed faizleri sıfıra düşürdü: yükseldi.
fed trilyonlar bastı: yükseldi
koronavirüs geldi: yükseldi.
petrol fiyatları düştü: yükseldi.
swapları kitlediler: yükseldi.
virüs etkisini kaybetmeye başladı: yükseldi.

Her saat birkac kere kontrol ediyorum, artik artip azalirken 1-2 kurusla degil 5 kurus 6 kurus oynuyor.. Daha 29 Nisan’da 7.56 olan euro bugun 7.70 gösterdi, yaklasik yarim saat sonra ekrani yeniledim, 7.75 gosterdi...
Geçenlerde ekşi sözlükte gördüğüm ve doğru olduğu kadar acı bir yazıyı alıntılıyorum:

“Zorunuza gitmiyor mu gerçekten merak ediyorum.
elin amerikalısının senden 7 kat daha değerli olması,
amerikan çöpçüsünün türk doktorundan daha çok kazanması,
onların 1 haftada aldığı telefon için 2-3 yıllık kredi çekmen,
ufacık çocuğun limonata satarak beyaz yakalı maaşı çıkarması,
kendi ülkende döviz için turistlerin karşısında ikinci plana atılman,
sen hayalini bile kuramazken yabancıların burada ev-arsa sahibi olması,
gerçekten hiç mi zoruna gitmiyor?
ciddi ciddi değer vermiyor musun kendine?
istemez miydin biz de rahat rahat gezelim dünyayı?
döktüğümüz alın terinin karşılığı alalım istemez miydin?
300 dolarlık telefon için yıllarca kredi ödemek zoruna gitmiyor mu?
dünyanın vergisini verirken karşılığını alamaman üzmüyor mu hiç?
gerçekten bizi kıskandıklarını falan mı sanıyorsun?

benim çok zoruma gidiyor.

güney kore'nin bilime yatırım yapıp zenginlik içinde yaşaması,
japon vatandaşının vizeyle uğraşmadan istediği ülkeye gidip dolaşması,
amerikalı çocuğun bahçede limonata satarak benden çok kazanması,
orta sınıf maaşının 10'da 1'i ile bir aylık mutfak alışverişi yapması,
çok zoruma gidiyor.

çok zoruma gidiyor sözlük.
ingiltere'deki anaokulu öğretmeni arkadaşım yıllık izinde dünya turuna çıkarken bana "sen ne yapacaksın izinde?" diye sorduğunda "bir planım yok" demek çok zoruma gidiyor.“
 
daha neler zorumuza gidiyor da çok da demagoji yapmamak lazım... USA çöpçüsü bizim doktordan fazla kazanmıyor yok öyle bir saçmalık, çöpçü orada da az kazanıyor ve ay sonunu zor getiriyor ama en azından işte ve işten çıktığında insan gibi yaşayabiliyor. Yoksa Sacramento'daki bir otopark görevlisi haftalık ücretiyle gidip Mesa Boogie alamıyor kendine. Yani sıkıntı büyük de bu gelir karşılaştırması biraz goy goy....
Ha öte yandan Ocak ayında Londra'dan dönerken Stanstead havaalanında sohbet ettiğim güvenlik görevlisi evinde Peavey ve Les Paul'ü olduğundan bahsetti ... o da bir gerçek :).
 
Gelir karşılaştırması ülkenin durumuyla alakalı olsa da, USA temizlik görevlisi 2000 dolar alıyorsa neredeyse 1 aylık maaşla 1 Mesa Boogie alabiliyor ama bizim burada profesörler şu an (dore'de güya indirimde gözüküyor) 1 aylık maaşıyla alamıyor.

Ülkede umut kalmadı, bir alanda profesör olmak adanmışlık gerektirse de maaşı da iyi olmalı ki adam geçim sıkıntısını düşünmeyip kendi bilim dalını düşünsün ama yok, bizim burada profesörler de boğaz tokluğuna yaşıyor.

Bilim ve sanat, hadi parayı verdim oldu bitti şeklinde veya 3-5 yıllla olacak şeyler değildir, bir kültürdür. Biz dolardan daha çok ve biraz da dolar sayesinde kendi bilim ve sanatımızın içine ettik. Buradan emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
 
Gerçekten durum çok berbat bir yere gidiyor. müzik ekipmanları zaten çok uzun zamandır lüks olmaya başlamıştı.
ülkede müzik yapacak yer kalmadı doğru düzgün kimsenin böyle bir talebi de yok ne dinleyici ne de müzisyen anlamında.
 
Bu mesajı siyaset ya da herhangi bir kişi/kişilere saldırı amacı olmaksızın yazıyorum. Ancak bu durumdan en çok zarar gören kişiler benim gibi yaşı küçük olanlar. Forumdaki çoğu kişi 25-45 arası yaşta. Ve bu nesil 1$ = 1₺ küsürleri gördü ve o zamanlar bu işlere girdi. Benim gibi henüz 18 yaşında olan nesil ise şu an tıkandı kaldı, bir BOSS pedal bakıyorsunuz en az 400₺, pedalboard kurmak çok pahalı. Amfiler çok pahalı. Çöp Manuel Raymond bile 1000₺. Bir Epiphone Les Paul bile 4.500₺. Biz ne yapalım? 4 yıl önce aldığım 330₺'ye aldığım Epiphone DR100'ü değiştiremiyorum. 3 kez sapı kırıldı, tamir gördü. Yeni bir akustik gitar almak istedim, aynısı bile 1200₺ olmuş! Kendim luthiere götürmeye değmez diye evde kendim tesviye yapıyorum. Kendi pedalboard'umu sırf Türkiye'de pahalı diye tamamen Çin Malı pedallarla doldurdum. Amfim dandik ötesi Cort. Yanlış anlamayın ama bu forumdaki çoğu kişi eline kaliteli gitarları aldı ve kaliteyi gördü. Biz de forumlarda "abii bu marka nasıl alınır mı yaa?" deyince linç yememiz de ayrı komiklik tabii. 😊
 
Son düzenleme:
Bu mesajı siyaset ya da herhangi bir kişi/kişilere saldırı amacı olmaksızın yazıyorum. Ancak bu durumdan en çok zarar gören kişiler benim gibi yaşı küçük olanlar. Forumdaki çoğu kişi 25-45 arası yaşta. Ve bu nesil 1$ = 1₺ küsürleri gördü ve o zamanlar bu işlere girdi. Benim gibi henüz 18 yaşında olan nesil ise şu an tıkandı kaldı, bir BOSS pedal bakıyorsunuz en az 400₺, pedalboard kurmak çok pahalı. Amfiler çok pahalı. Çöp Manuel Raymond bile 1000₺. Bir Epiphone Les Paul bile 4.500₺. Biz ne yapalım? 4 yıl önce aldığım 330₺'ye aldığım Epiphone DR100'ü değiştiremiyorum. 3 kez sapı kırıldı, tamir gördü. Yeni bir akustik gitar almak istedim, aynısı bile 1200₺ olmuş! Kendim luthiere götürmeye değmez diye evde kendim tesviye yapıyorum. Kendi pedalboard'umu sırf Türkiye'de pahalı diye tamamen Çin Malı pedallarla doldurdum. Amfim dandik ötesi Cort. Yanlış anlamayın ama bu forumdaki çoğu kişi eline kaliteli gitarları aldı ve kaliteyi gördü. Biz de forumlarda "abii bu marka nasıl alınır mı yaa?" deyince linç yememiz de ayrı komiklik tabii. 😊

Kesinlikle katılıyorum kardeşim, az önce başka bir konuda da dile getirdim bu durumu. Yaşı 20'nin altındaki arkadaşların durumu gerçekten fazla üzücü.

Hatırlıyorum, 2007 yılında USA Jackson almıştım, 2. el, 2.250 liraya. Dün aynı modelin 2. el fiyatına bakayım dedim, 13.500 tl olmuş. Yanlış anlaşılmasın, sıfırı değil, 2. eli. (Bu arada Bolted Steel desenli, mavi bir Jackson, gören duyan varsa ses etsin. Satmak zorunda kalınca uzun süre gitarlara dokunmamıştım, birgün bulacağımı ümit ediyorum tekrar)

Elektro gitara 2005 yılında geçmiştim, Yamaha RGX420DZ ve Laney MXD30 Hardcore ikilisini sıfır olarak (birazcık indirimle) 950 liraya almıştım.

Üniversite yıllarında açlık çektiğim çok oldu ama 3-4 hafta kenara bir şeyler atarak gitarıma EMG 81-85 set alıp takabildiğimi bilirim.

Yamaha'dan Ibanez'e geçeyim demiştim, RG350 kestirdim gözüme, 375 lira.

Yanlış anlaşılmasın, o zaman da biraz pahalı gelirdi bize her şey, ama paramızın alım gücünün şimdiye kıyasla inanılmaz derecede yüksek olduğu da bir gerçekti.
 
Yaşı 20'nin altındaki arkadaşların durumu gerçekten fazla üzücü.

Ekoonomik gücü olmayan ülkede herkesin durumu üzücü ... ben 20'nin altındayken CD ulaşılmaz birşeydi. Mağazalarda çok pahalı diye Tahtakale'ye gider kaçak cd alırdık. Almanya'dan TIRcılar getirdiği için rastgele koliyle gelirdi ne bulsak sevinirdik o karmaşada.
Gitar almak çok elit bir hareketti, sonra büyüdük ettik ESP'ler Ibanez'ler gırla gitti... yani her dönem iyi yıllar kötü yıllar var, herkesin hayatında iyi dalgalar var sörf yapmak için bu kadar dramatik olmaya gerek yok :) ... 1915 yılına dönersen 20 yaş altında olan bir gencin önündeki 30 yıl içerisinde yaşayacakları 2 adet dünya savaşı, bir büyük buhran, bir de pandemi vardı :)
 
Ekoonomik gücü olmayan ülkede herkesin durumu üzücü ... ben 20'nin altındayken CD ulaşılmaz birşeydi. Mağazalarda çok pahalı diye Tahtakale'ye gider kaçak cd alırdık. Almanya'dan TIRcılar getirdiği için rastgele koliyle gelirdi ne bulsak sevinirdik o karmaşada.
Gitar almak çok elit bir hareketti, sonra büyüdük ettik ESP'ler Ibanez'ler gırla gitti... yani her dönem iyi yıllar kötü yıllar var, herkesin hayatında iyi dalgalar var sörf yapmak için bu kadar dramatik olmaya gerek yok :) ... 1915 yılına dönersen 20 yaş altında olan bir gencin önündeki 30 yıl içerisinde yaşayacakları 2 adet dünya savaşı, bir büyük buhran, bir de pandemi vardı :)

Olayın dramatik olmakla alakası yok, sadece bir zamanlar elinde olan imkanlara geri dönüp bakınca insanın içi acıyor. Yine de benim elimde en azından o imkanlar vardı, varken bir şeyler yapabilme şansım oldu, şu anki arkadaşların bu şansı yok. Belki de çok uzun süre daha olmayacak maalesef

Atalarımın 3 milyon yıl önce götlerine giyecek donları yoktu diye şimdi benim donum olduğu için mutlu olmam çok mantıklı değil :)
 
Mağara adamı değil bahsettiğim... Almanya 1945 ülke bitmiş yıkılmış, o zaman 19 yaşında bir Alman gencine vah vah diye üzülmüştür herkes ama adam ne yaptı sonraki 20 yıl içinde 40'ını görmeden BMW'si Merso'su bir sürü dünya markası çıkardı. Belki bizim 19'luklar bu USD kuru ile gitar veya amfi alamadıkları için kendileri üretir ileride bir yerli PRS, yerli Bogner üretirler. Herşey relatif yani, ben >20 değil, 50+'a daha çok üzülürüm, değişen dünyaya ki aşırı hızlı değişiyor, adapte olmakta zorlanacaklar.
 
Mağara adamı değil bahsettiğim... Almanya 1945 ülke bitmiş yıkılmış, o zaman 19 yaşında bir Alman gencine vah vah diye üzülmüştür herkes ama adam ne yaptı sonraki 20 yıl içinde 40'ını görmeden BMW'si Merso'su bir sürü dünya markası çıkardı. Belki bizim 19'luklar bu USD kuru ile gitar veya amfi alamadıkları için kendileri üretir ileride bir yerli PRS, yerli Bogner üretirler. Herşey relatif yani, ben >20 değil, 50+'a daha çok üzülürüm, değişen dünyaya ki aşırı hızlı değişiyor, adapte olmakta zorlanacaklar.

Bu bakış açısına genel olarak ben de katılabilirim ama eğer Almanya örneğinden gideceksek onların durumunu etkileyecek çok farklı ve spesifik değişkenler var, bizim durumumuza uygulanacak bir örnek değil direkt olarak.

Yine de, tamamen denk ve uygulanabilir bir örnek olarak alsak bile, şu an 20 yaşındaki genç, işler düzeldiğinde (ki düzeleceği varsayımı üzerinden konuşuyor içimdeki iflah olmaz optimist) kaç yaşında olacak? Sonuçta hayat bu, herkesin elinde sadece 1 tane var. Şairin, kendisine faydası olmayan kilisenin papazı hakkındaki hislerini hepimiz biliyoruzdur :)
 
Geri
Üst