Para Ödeyerek Albüm Çıkartmak

Var mı öyle bişey :)
Müzik endüstrisi içinde değilim albüm çıkartma aşamalarına hakim değilim. Kabaca bildiklerim şu; demo kayıtları yapılır, müzik firmalarına gönderilir. Beğenilirse müzik firması albümü aranjörden geçirip yayınlar. Ya beğenilmezse? Albüm beğenilmezse müzik firmalarına para bayılıp albüm mü basılıyor :)

Misal son zamanlarda Pasaj Müzik'ten çıkan şarkılara bakıyorum ama bunlara şarkı denir mi muamma. Evren Uysal diye birisinin bir şarkısını yayımlamışlar, youtube yorumları şahane :)


 
Son düzenleme:
Peki bunlar tahmini ne kadar para döküyorlardır tahmini? :)
8 şarkı civarındaki bir albümün ; ortalamanın üzerindeki doğru düzen bir stüdyodaki kayıt, mix ve mastering maliyeti şu sıralar yanlış bilmiyorsam 25-30000.-TL civarında. Eğer klip çekilecekse klip maliyeti bunun üzerine ilave oluyor. Daha sonra bu albümü dijital platformlarda yayına sokuyorsun. Dijital platformlarda yayına sokmanın bildiğim kadarıyla ciddi bir maliyeti yok. Günümüzde en sık kullanılan yöntem bu. Ancak bir yapımcı ile çalışılır ise bu rakam yükselir tabii ki.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #8
Türkiye'deki hemen hemen tüm müzik yapımlarında vasat albümler görüyorum. Bu durumda müzik yapımcıları artık albüm satışı değil, albüm yapımı için sanatçıdan aldığı paralarla geliri dönecek. Böyle bir çarkta yetenekli grupların rock sanatçılarının piyasada öne çıkması çok zor.

Gençkan'ın albümü için babası değil Osman Abisi Unkapanına para ödetmiş. :) Röportajı var.

90’lı yılların başında yalnızca “kendimi kontrol edemiyorum” parçası ve klibiyle görünüp daha sonra ortadan kaybolan ve bir daha da ulaşılamayan “gençkan”a yurtduşında ulaştık, belli bir meblağ karşılığı bu tarihi röportajı gerçekleştirdik. internetin bize kendisini yeniden keşfetme olanağını sağlayan bu yıldızla yaptığımız söyleşi:

merhabalar öncelikle belirtmeliyim ki bu röportajı yapabilmek için yaklaşık 10 yıldır çaba sarfediyoruz. yurt dışına çıkışınız malum klip ve parçayla mı ilgili oldu?
yok, hayır! o klip çekildikten 5-6 yıl sonra, iş sebebiyle almanya’ya göç ettim.

müziğe devam ediyor musunuz hala?
(gülüyor) başlamış mıyım?

ne işle meşgulsünüz?
ticaret.

röportaj yapma fırsatını bulunca size malum kliple ilgili soruları nasıl sormam gerektiği konusunda biraz gerilmedim desem pek doğru olmaz.
lakin sizin de tahmin edeceğiniz üzre bu soruları sormak durumundayım yani bir çeşit sorumluluk gibi... buyrun...

klibin çekildiği tarihi hatırlıyor musunuz?
93 bahar ayındaydı... yok. 92’ydi, 92 yılıydı.

kaç yaşındaydınız?
23

şarkı ve klip nasıl bir atmosferde doğdu?
ondan önce ben tekrar nasıl çıktığını anlayamadım, size yemin ediyorum ki ben bile unuttuydum onu. müzik yapmaya heves etmiştim, o yıllarda öyle bir hava vardı. bilmiyorum, müzik çok önemliydi. radyo dinlerdik, kaset alırdık. özel televizyonların da açılmasıyla beraber klip olayı patlamıştı. osman abi parçayı yapmış, biz de genciz, müziğe de hevesliyiz. osman abi’yi de mahalleden tanıyorum. daha önce bir-iki kaset yapmıştı unkapanı’nda. asıl mesleği başkaydı, cezavinde mi ne çalışıyordu. yine de mahallede bir havası vardı. yani bizim için sonuçta bugünkü gibi değil. kasetinin olması önemliydi. neyse osman abi bir parça yapmış, “daha gençlere gidecek bir şarkı bu” dedi. yani hala bilmiyorum söyleyecek birileri yok muydu yoksa osman abi unkapanı’na para mı yedirip yapmıştı kasedi. “okuycak birileri lazım dedi”. bak hatırlıyorum, boğazlı kazak var üzerimde, boğazını genişlettim kazağımın. “abi ben okurum” dedim. neyse, osman abi de beni çocukluktan beri tanır.

istanbul değil mi mahalle?
evet, bayrampaşa’da... o zamanlar bugün gibi değil istanbul

bugünlerde geliyor musunuz istanbul’a?
yazları gelirim arada.

devam edebilir miyiz, sonra unkapanı’na mı gittiniz?
önce tabi biraz çalıştım, osman abi’ye okudum. bana daha burundan okumamı söyledi. sonra birgün aldı beni gittik unkapanı’na bir tanıdığı mı ne varmış orda, yardımcı oldular, bir çay içtik sonra girdim stüdyoya okudum. klip meselesi de ordan sonra çıktı. ordaki abinin adını bilmem, ben okuduktan sonra osman abi’ye dedi ki... “çocuk da yakışıklıymış, boyu posu da sağlam, şimdi kliplerin vakti, bir de klip yapalım buna” dedi. herhalde sonra para konuştular bilmiyorum, beni odadan çıkardılar çünkü...

peki klip?
yine apar topar oldu. osman abi, evi aradı. “yarın hazır ol klip çekilecek” dedi. “arkadaşlarına da haber ver” dedi. o kadar çok insan aradı o gece, uyuyamadım tabi bir de. sabah erkenden bir minibüsle gelip aldılar. içerde de bir kaç kız-erkek var. istanbul çeşitli yerlerine gittik gün boyu. çekim aldılar. söyle diyorlar döylüyorum. minibüstekilere dans edin diyor dans ediyoruz. çoğumuz hayatında pek dans etmemiştir. uyduruyoruz işte. yine o minibüstekiler herhalde figüran, oyuncu falandı, bize de biraz yardım ettiler.

peki klipteki gitar?
onu da yoldan aldık. önce unkapanı’na uğradık sahi. kamerayı falan aldılar, bir kaç kişi daha geldi. gitarı da o ara getirdiler. “ben çalmayı bilmem dedim” “lazım değil dediler.” ben klibin nasıl yapıldığını da bilmiyordum. sadece çok heyecanlıydım, arkadaşlarım da öyle. valla nereleri tam hatırlamıyorum ama boğaza da gittik sanırım.
parçayı kasetten çalıyorlar, bize de “dans edin, şöyle bakın” diyorlar. işte öyle!

peki parçadaki elektro sesi elinizdeki gitar klasik, bu ayrımı bilmiyor muydunuz?
yok o kadar biliyorduk, dedim ya
müzik o zamanlar önemliydi bizim için. hatırladığım kadarıyla o müzik sonradan o hale geldi, kayıtda bir org bir de bateri vardı. heyecanlıydım, denileni yapmaya çalıştım o kadar. bir de çok yorulduğumuzu hatırlıyorum o gün.

kıyafetleriniz sizin miydi?
onları da verdiler. çok ünlü olacağımızı hayal ediyorduk, o yüzden ne giydiğime bile bakmadım yine sonradan izlediğim de o günlerde öyleydi kıyafetler. değil miydi?

sonra ne oldu yani klip yayınlandı beklediğiniz gibi ünlü oldunuz mu?
pek değil. bir yaz sürdü sürmedi. diskolar falan çaldı biraz. bayrampaşa’dan taşındım o yaz, ortaköy’e. sonra olmadı geri de dönemedim eve, yurtdışına gidecek bir fırsat oldu, akraba yanına almanya’ya geldim.

iyi para kazandınız mı?
almanya’da mı?

yok. klip ve kasetten.?
yok pek almadım ordan. ortaköy’de bir kaç yerde çıktım, harun kolçak başlattıydı o yıllarda ortaköy’de canlı müzik yapma olayını. o müzikten anlardı, ben de hiç birşey yok, yürümedi tabi tek şarkıyla. kaset de doğru düzgün satmadı tabi. sonradan da basmayı durdurdular. üzüldüm tabi ben. o yaşlarda hayal ediyorsun. yani şimdi bakınca anladığım kadarıyla osman abi ödemiş parasını ya da başka işleri varmış onların.

yeniden nasıl farkettiniz klibi yüzbinlerce insanın izlediğini?
arattırdım internette, sonuçta çocukluk arkadaşlarımızı hepimiz yazıyoruz facebook’a.

adınızı bizimle paylaşacak mısınız?
hayır.

neden gizliyorsunuz adınızı yıllardır ve klipteki arkadaşlarınızla görüşüyor musunuz?
insan fark ediyor yıllar sonra. komik tabi yaptığımız iş; şimdi ticaret yapıyorum. yakışık almaz bilinmesi. yok nerelerdeler bilmiyorum çoğunu, biraz hayal kırıklığı olduğundan görüşmedik sonra.

o zaman fotografta vermeyeceksiniz sanırım?
evet. olmaz.

yine de çok teşekkür ederiz. hem röportaj için hem de maymun dansını bize öğrettiğiniz için.
(gülüyor) sağolun.



SF #15 ⋆ SOLuCANFANZ.in
 
bunun en iyi örneği matraş derinin sahibi emre matraş tır...parayı bastırıp popçu olmuştu 90'larda :)

şu anda zaten dijital dağıtımı kendin de yapabildiğin için aslında plak şirketlerine ihtiyaç pek yok...sadece netd vb platformlara klibi yüklemek istiyorsanız onun da ücreti var bildiğim kadarıyla...
 
Youtube, Spotify vb interaktif sitelerin artık şarkılara para ödemesiyle beraber Label'ların tekrar yüzünü rock'a döneceğini düşünüyorum.
Bunun haricinde müzik şirketlerinin teknolojiyi yeterince kullanmadığını düşünüyorum. 2010-2011 gibi tarihlerde üniversitede bir arkadaşın türkçe rock albümlerinin indirdiği bir sitesi vardı. Bir ara 1 aylığına almanya'ya gitti. O arada da Ogün Sanlısoy'un Ben albümü çıkmıştı. Almanya'da olduğu için albümü indirip kendi sitesine yükleyemiyordu. Riskli imiş. O işi bana iteledi. ALbümü başka bir sitede indirip Mediafire indirme sitesine yükleyip indirme linkini ona gönderdim. 1 ay sonra mediafire hesabımı tesadüfen açıp baktığımda albümün 30.000'den fazla indirildiğini gördüm. O an şaşıp kaldım akabinde vicdan azabı yaşadım :rolleyes: Şayet bu adam bu albümü 10 tl'den satıyorsa adama 300.000 tl zarar verdim:)
Toparlayayım. Müzik şirketlerinin yerinde olsam, albümleri indirmek için ücretsiz linkleri siteye koyardım. O linke gitmek için de son bir adımda reklam linki koyardım. Şunu rahatlıkla söyleyeyim, o reklamlardan gelen gelir cd albüm satışından kat kat fazla olur.
 
Youtube, Spotify vb interaktif sitelerin artık şarkılara para ödemesiyle beraber Label'ların tekrar yüzünü rock'a döneceğini düşünüyorum.
Bunun haricinde müzik şirketlerinin teknolojiyi yeterince kullanmadığını düşünüyorum. 2010-2011 gibi tarihlerde üniversitede bir arkadaşın türkçe rock albümlerinin indirdiği bir sitesi vardı. Bir ara 1 aylığına almanya'ya gitti. O arada da Ogün Sanlısoy'un Ben albümü çıkmıştı. Almanya'da olduğu için albümü indirip kendi sitesine yükleyemiyordu. Riskli imiş. O işi bana iteledi. ALbümü başka bir sitede indirip Mediafire indirme sitesine yükleyip indirme linkini ona gönderdim. 1 ay sonra mediafire hesabımı tesadüfen açıp baktığımda albümün 30.000'den fazla indirildiğini gördüm. O an şaşıp kaldım akabinde vicdan azabı yaşadım :rolleyes: Şayet bu adam bu albümü 10 tl'den satıyorsa adama 300.000 tl zarar verdim:)
Toparlayayım. Müzik şirketlerinin yerinde olsam, albümleri indirmek için ücretsiz linkleri siteye koyardım. O linke gitmek için de son bir adımda reklam linki koyardım. Şunu rahatlıkla söyleyeyim, o reklamlardan gelen gelir cd albüm satışından kat kat fazla olur.

Vicdan azabınızı ve itiraf cesaretinizi taktir ediyoruz.
@ogünsanlısoy
 
Çok abartılı rakamlardan bahsetmişsiniz. İlk etapta bir demo kaydedersin kendi evdeki ses kartınla. 2 yolun var. Ya bu demoyu prodüksiyon şirketlerine sunup onlardan destek isteyeceksin, ya da öncelikle kendin kaydediceksin sonra prodüktörler seni bulacak (umarım) (örnek mabel matiz, ezhel). Eğer prodüksiyon şirketi OK derse senle sözleşme imzalar ve profesyonel kayıt, yayınlama vs masrafları onlar karşılar. Klip dediğin eğer müthiş şeyler yapmayacaksan ve sana inanan birilerini bulursan 2000 lira ile 5000 lira arasında degisir. Yok ben parçayı kendim stüdyoda kaydedicem dersen gayet güzel stüdyolar var istanbulda, günlüğü (10 saat) 1500 lira. 1.5 gün sürse 2250 liraya single ı halledersin. mix ve mastering i dışarda yaptırabilirsin. 1000 de ona gitsin, etti sana 3250.

Tüketim toplumu artık kimse 10 tane parçayı tek bir albümle sürmüyor.. Sürmemeli de. Sürüyorsa farklı stratejik düşünceler vardır kafada. Malesef marketing kaygılarımız arttı..

Tek parçaya 60 bin lira harcayan Murat Boz falandır. Eğer zamanında düzgün bir ses kartı yatırımı yaptıysan, ve enstrümanları kendin çalabiliyorsan (sektör artık herşeyi tek kişinin yaptığı müzisyenlerin olduğu bir yere doğru gidiyor zaten, bkz tame impala ve daha nicesi) (Hayko da ilk albümündeki tüm enstrümanları kendisi çalmıştır) maksimum 5 bin liraya parçanı çıkartır, klibini çeker, mix mastering ini yaptırırsın. Haa buna ne kadar reklam basacağın konusu sana kalmış. Derdin 1 haftada 100 milyon dinlenmek mi yoksa sadece parçayı çıkartmak mı? Bir yerden sonra olay ne kadar network un olduğuna bakar. Kimleri tanırsın nerelerde çıkarsın? bu işler böyle..
 
Öncelikle merhaba değerli okurlar konuya rasgele google aramaları sonucu ulaştım çocukluğumdan beri müziğe karşı aşırı ama gerçektende aşırı bir ilgim vardı ama maddi durumlar elvermediği için ne enstrüman çalabiliyodum nede müziğe karşı olan ilgimi hobiden ileri götüremiyordum kendi ayaklarım üstünde durmaya başladıktan sonra müzik tutkumu sadece söz yazarlığı üzerine devam ettirdim hedefimde gerçekleştirmeyi planladığım projelerim vardı YIL 2017 ilk defa müzik stüdyosuna başvurmuş ilk maaşımla bir demo yapmaya karar vermiştim yazdığım beste ise gayet güzel ve yapımcının tabiri ile fantazi müziği andırıyormuş ama aslında benim istediğim ve sevdiğim bir tarz değildi beğendiğim için bu katagoride yapmak istedim ama yapamadım çünkü sesime güvenemedim fena değildi tabi ama başkasının söylemesi daha doğru gelecekmiş gibi hissettim çalıştığım iş yerine fransadan aileseyle tatile gelen bir hanım efendiyle tanıştım kendisi bir önceki gece karaokede ciddi anlamda intizara benzeyen ses tonuyla beni etkilemişti kendisini ertesi gün stüdyoya götürdüm yapımcıyla tanıştırdım tabi masraflarını ben karşılayacaktım benim bestemi okuyacaktı neyse yapımcı yarın erkenden gelip kaydımızı yapmamızı istedi ama maalesef o hanımefendi yarın fransaya geri dönecekti ve yine suya düştü hayallerim yapımcı birini bulabileceğini söylemesine rağmen bir daha gitmedim ve görüşmedik ama 1 ay sonra azeri bir arkadaş ile tanıştım kendisi mix mastering vs ile uğraşıyodu yardımcı olabileceğini söyledi ama ben tarz değiştirip asıl istediğim şeye yöneldim tam olarak hangi katagoride yer aldığını bile bilmediğim bir besteyi oluşturmaya başladım nakaratı ilk başta yazdım sonra uygun bir müzik hayal etmeye başladım epik bir şey keşfettim daha çok arap amerikan harmanlaması gibi bir şey ortaya çıktı azeri arkadaşa tarif etmeme rağmen hayalimdeki o epik müziği oluşturamadı ama bayağı yakın bir iş çıkardı ne olsun istersiniz azeri arkadaşta ülkesine döndü ama neyseki eposta ile oluşturduğu altyapıyı gönderdi ama onuda kaybettim aradan 1 yıl sonra muğla-bodruma çalışmaya gittim otelin sahibi onur bey ile tanıştım almanyada reklam şirketi varmış muhabbeti onada açtım hayranlık duydu bana ve yeni besteler yazmamı istedi kendisi almanyaya 1 haftalığına işi olduğu için gitti döndüğünde bestelerin hazır olmasını istedi sabah akşam uğraşmama rağmen heyecandan ilham gelmedi o ara nerden aklıma geldiyse gece saatlerinde rap yazmışım tabi dehşet güzellikte bir rap bestesi olmasına rağmen benim istediğim o epik müziğin yerini tutamazdı ama onur beye güvenemediğim için bestelerimi sunmadım sonuçta beni kullanıp kullanmayacağını bilemezdim iş yeri değiştirip disko clublere daha yakın bir yerde çalıştım ordaki iş arkadaşlarıma rap performansı sundum aralarında ünlü bir rapçının yakını vardı hayran oldular hiç birinden olumsuz yanıt almadım ama ben yinede rap değil o epik müziğe beste yazıp hayata geçirmek istiyordum sezon bitti yıl oldu 2019 aradan üç yıl geçmiş ve o hayallerimdeki epik müzik evrim geçirmiş eskisinden bile daha iyi bir hal aldı ben kendi çabalarımla bir şekilde müziğin demosunu yapıp çok gizli bir yerde sakladım ama hala müziğin bestesini yazmış değilim belkide Avatar filminin 15 senede tamamlanması gibi benim hayalimin hayata geçmesi yıllar alabilirim bu durumdan üzgün değilim yıllanmış şarap gibi hissediyorum çünkü müzik ne kadar beklerse o kadar evrim geçirip güzelleşiyor şuan ise mevzu kesinlikle para değildir sadece çok kaliteli bir iş çıkarıp dünyayı kasıp kavuracak bir projeye imza atmak istiyorum mesela şuan youtubeye yüklemiş olsaydım türkiyede ilk defa 1 milyar izlenmeyi geçen ilk türk olurdum şu aralar aleyna tilkinin major lazer (diplo) ile şarkı yapması kadar gerçek benim anlattıklarım belki yıllar sonra bu yazımı okuyacak bir çok insan olacak hepsine şimdiden dinledikleri için teşekkürlerimi sunmak isterim -----Gelecekten geçmişe yolculuk
 
Öncelikle merhaba değerli okurlar konuya rasgele google aramaları sonucu ulaştım çocukluğumdan beri müziğe karşı aşırı ama gerçektende aşırı bir ilgim vardı ama maddi durumlar elvermediği için ne enstrüman çalabiliyodum nede müziğe karşı olan ilgimi hobiden ileri götüremiyordum kendi ayaklarım üstünde durmaya başladıktan sonra müzik tutkumu sadece söz yazarlığı üzerine devam ettirdim hedefimde gerçekleştirmeyi planladığım projelerim vardı YIL 2017 ilk defa müzik stüdyosuna başvurmuş ilk maaşımla bir demo yapmaya karar vermiştim yazdığım beste ise gayet güzel ve yapımcının tabiri ile fantazi müziği andırıyormuş ama aslında benim istediğim ve sevdiğim bir tarz değildi beğendiğim için bu katagoride yapmak istedim ama yapamadım çünkü sesime güvenemedim fena değildi tabi ama başkasının söylemesi daha doğru gelecekmiş gibi hissettim çalıştığım iş yerine fransadan aileseyle tatile gelen bir hanım efendiyle tanıştım kendisi bir önceki gece karaokede ciddi anlamda intizara benzeyen ses tonuyla beni etkilemişti kendisini ertesi gün stüdyoya götürdüm yapımcıyla tanıştırdım tabi masraflarını ben karşılayacaktım benim bestemi okuyacaktı neyse yapımcı yarın erkenden gelip kaydımızı yapmamızı istedi ama maalesef o hanımefendi yarın fransaya geri dönecekti ve yine suya düştü hayallerim yapımcı birini bulabileceğini söylemesine rağmen bir daha gitmedim ve görüşmedik ama 1 ay sonra azeri bir arkadaş ile tanıştım kendisi mix mastering vs ile uğraşıyodu yardımcı olabileceğini söyledi ama ben tarz değiştirip asıl istediğim şeye yöneldim tam olarak hangi katagoride yer aldığını bile bilmediğim bir besteyi oluşturmaya başladım nakaratı ilk başta yazdım sonra uygun bir müzik hayal etmeye başladım epik bir şey keşfettim daha çok arap amerikan harmanlaması gibi bir şey ortaya çıktı azeri arkadaşa tarif etmeme rağmen hayalimdeki o epik müziği oluşturamadı ama bayağı yakın bir iş çıkardı ne olsun istersiniz azeri arkadaşta ülkesine döndü ama neyseki eposta ile oluşturduğu altyapıyı gönderdi ama onuda kaybettim aradan 1 yıl sonra muğla-bodruma çalışmaya gittim otelin sahibi onur bey ile tanıştım almanyada reklam şirketi varmış muhabbeti onada açtım hayranlık duydu bana ve yeni besteler yazmamı istedi kendisi almanyaya 1 haftalığına işi olduğu için gitti döndüğünde bestelerin hazır olmasını istedi sabah akşam uğraşmama rağmen heyecandan ilham gelmedi o ara nerden aklıma geldiyse gece saatlerinde rap yazmışım tabi dehşet güzellikte bir rap bestesi olmasına rağmen benim istediğim o epik müziğin yerini tutamazdı ama onur beye güvenemediğim için bestelerimi sunmadım sonuçta beni kullanıp kullanmayacağını bilemezdim iş yeri değiştirip disko clublere daha yakın bir yerde çalıştım ordaki iş arkadaşlarıma rap performansı sundum aralarında ünlü bir rapçının yakını vardı hayran oldular hiç birinden olumsuz yanıt almadım ama ben yinede rap değil o epik müziğe beste yazıp hayata geçirmek istiyordum sezon bitti yıl oldu 2019 aradan üç yıl geçmiş ve o hayallerimdeki epik müzik evrim geçirmiş eskisinden bile daha iyi bir hal aldı ben kendi çabalarımla bir şekilde müziğin demosunu yapıp çok gizli bir yerde sakladım ama hala müziğin bestesini yazmış değilim belkide Avatar filminin 15 senede tamamlanması gibi benim hayalimin hayata geçmesi yıllar alabilirim bu durumdan üzgün değilim yıllanmış şarap gibi hissediyorum çünkü müzik ne kadar beklerse o kadar evrim geçirip güzelleşiyor şuan ise mevzu kesinlikle para değildir sadece çok kaliteli bir iş çıkarıp dünyayı kasıp kavuracak bir projeye imza atmak istiyorum mesela şuan youtubeye yüklemiş olsaydım türkiyede ilk defa 1 milyar izlenmeyi geçen ilk türk olurdum şu aralar aleyna tilkinin major lazer (diplo) ile şarkı yapması kadar gerçek benim anlattıklarım belki yıllar sonra bu yazımı okuyacak bir çok insan olacak hepsine şimdiden dinledikleri için teşekkürlerimi sunmak isterim -----Gelecekten geçmişe yolculuk


Şu yazının sonunu getirebilene helal olsun :D

Paragraf yapmak, noktalama işareti kullanmak ne kadar zor olabilir ki. Böyle olduğu sürece, uzun yazılarınızı çoğu insan okumayacak emin olun. Bir yerden başlayın derim daha düzenli yazmaya. Yukarıya baktıkça kayboluyorum.
 
Şu yazının sonunu getirebilene helal olsun :D

Paragraf yapmak, noktalama işareti kullanmak ne kadar zor olabilir ki. Böyle olduğu sürece, uzun yazılarınızı çoğu insan okumayacak emin olun. Bir yerden başlayın derim daha düzenli yazmaya. Yukarıya baktıkça kayboluyorum.

Sonunu getirdiğim gibi torbacısını da alnından öpmek istedim. Hükümet sektörü bu kadar zora sokarken işini layığıyla yapabilenler hala var. Daha demin epik şarkı yazıyordum ne ara 1.000.000.000 (Yazıyla, bir milyar) izlenir oldum.
 
Öncelikle merhaba değerli okurlar konuya rasgele google aramaları sonucu ulaştım çocukluğumdan beri müziğe karşı aşırı ama gerçektende aşırı bir ilgim vardı ama maddi durumlar elvermediği için ne enstrüman çalabiliyodum nede müziğe karşı olan ilgimi hobiden ileri götüremiyordum kendi ayaklarım üstünde durmaya başladıktan sonra müzik tutkumu sadece söz yazarlığı üzerine devam ettirdim hedefimde gerçekleştirmeyi planladığım projelerim vardı YIL 2017 ilk defa müzik stüdyosuna başvurmuş ilk maaşımla bir demo yapmaya karar vermiştim yazdığım beste ise gayet güzel ve yapımcının tabiri ile fantazi müziği andırıyormuş ama aslında benim istediğim ve sevdiğim bir tarz değildi beğendiğim için bu katagoride yapmak istedim ama yapamadım çünkü sesime güvenemedim fena değildi tabi ama başkasının söylemesi daha doğru gelecekmiş gibi hissettim çalıştığım iş yerine fransadan aileseyle tatile gelen bir hanım efendiyle tanıştım kendisi bir önceki gece karaokede ciddi anlamda intizara benzeyen ses tonuyla beni etkilemişti kendisini ertesi gün stüdyoya götürdüm yapımcıyla tanıştırdım tabi masraflarını ben karşılayacaktım benim bestemi okuyacaktı neyse yapımcı yarın erkenden gelip kaydımızı yapmamızı istedi ama maalesef o hanımefendi yarın fransaya geri dönecekti ve yine suya düştü hayallerim yapımcı birini bulabileceğini söylemesine rağmen bir daha gitmedim ve görüşmedik ama 1 ay sonra azeri bir arkadaş ile tanıştım kendisi mix mastering vs ile uğraşıyodu yardımcı olabileceğini söyledi ama ben tarz değiştirip asıl istediğim şeye yöneldim tam olarak hangi katagoride yer aldığını bile bilmediğim bir besteyi oluşturmaya başladım nakaratı ilk başta yazdım sonra uygun bir müzik hayal etmeye başladım epik bir şey keşfettim daha çok arap amerikan harmanlaması gibi bir şey ortaya çıktı azeri arkadaşa tarif etmeme rağmen hayalimdeki o epik müziği oluşturamadı ama bayağı yakın bir iş çıkardı ne olsun istersiniz azeri arkadaşta ülkesine döndü ama neyseki eposta ile oluşturduğu altyapıyı gönderdi ama onuda kaybettim aradan 1 yıl sonra muğla-bodruma çalışmaya gittim otelin sahibi onur bey ile tanıştım almanyada reklam şirketi varmış muhabbeti onada açtım hayranlık duydu bana ve yeni besteler yazmamı istedi kendisi almanyaya 1 haftalığına işi olduğu için gitti döndüğünde bestelerin hazır olmasını istedi sabah akşam uğraşmama rağmen heyecandan ilham gelmedi o ara nerden aklıma geldiyse gece saatlerinde rap yazmışım tabi dehşet güzellikte bir rap bestesi olmasına rağmen benim istediğim o epik müziğin yerini tutamazdı ama onur beye güvenemediğim için bestelerimi sunmadım sonuçta beni kullanıp kullanmayacağını bilemezdim iş yeri değiştirip disko clublere daha yakın bir yerde çalıştım ordaki iş arkadaşlarıma rap performansı sundum aralarında ünlü bir rapçının yakını vardı hayran oldular hiç birinden olumsuz yanıt almadım ama ben yinede rap değil o epik müziğe beste yazıp hayata geçirmek istiyordum sezon bitti yıl oldu 2019 aradan üç yıl geçmiş ve o hayallerimdeki epik müzik evrim geçirmiş eskisinden bile daha iyi bir hal aldı ben kendi çabalarımla bir şekilde müziğin demosunu yapıp çok gizli bir yerde sakladım ama hala müziğin bestesini yazmış değilim belkide Avatar filminin 15 senede tamamlanması gibi benim hayalimin hayata geçmesi yıllar alabilirim bu durumdan üzgün değilim yıllanmış şarap gibi hissediyorum çünkü müzik ne kadar beklerse o kadar evrim geçirip güzelleşiyor şuan ise mevzu kesinlikle para değildir sadece çok kaliteli bir iş çıkarıp dünyayı kasıp kavuracak bir projeye imza atmak istiyorum mesela şuan youtubeye yüklemiş olsaydım türkiyede ilk defa 1 milyar izlenmeyi geçen ilk türk olurdum şu aralar aleyna tilkinin major lazer (diplo) ile şarkı yapması kadar gerçek benim anlattıklarım belki yıllar sonra bu yazımı okuyacak bir çok insan olacak hepsine şimdiden dinledikleri için teşekkürlerimi sunmak isterim -----Gelecekten geçmişe yolculuk

Galiba Kör oldum.

tenor.gif
 
Öncelikle merhaba değerli okurlar konuya rasgele google aramaları sonucu ulaştım çocukluğumdan beri müziğe karşı aşırı ama gerçektende aşırı bir ilgim vardı ama maddi durumlar elvermediği için ne enstrüman çalabiliyodum nede müziğe karşı olan ilgimi hobiden ileri götüremiyordum kendi ayaklarım üstünde durmaya başladıktan sonra müzik tutkumu sadece söz yazarlığı üzerine devam ettirdim hedefimde gerçekleştirmeyi planladığım projelerim vardı YIL 2017 ilk defa müzik stüdyosuna başvurmuş ilk maaşımla bir demo yapmaya karar vermiştim yazdığım beste ise gayet güzel ve yapımcının tabiri ile fantazi müziği andırıyormuş ama aslında benim istediğim ve sevdiğim bir tarz değildi beğendiğim için bu katagoride yapmak istedim ama yapamadım çünkü sesime güvenemedim fena değildi tabi ama başkasının söylemesi daha doğru gelecekmiş gibi hissettim çalıştığım iş yerine fransadan aileseyle tatile gelen bir hanım efendiyle tanıştım kendisi bir önceki gece karaokede ciddi anlamda intizara benzeyen ses tonuyla beni etkilemişti kendisini ertesi gün stüdyoya götürdüm yapımcıyla tanıştırdım tabi masraflarını ben karşılayacaktım benim bestemi okuyacaktı neyse yapımcı yarın erkenden gelip kaydımızı yapmamızı istedi ama maalesef o hanımefendi yarın fransaya geri dönecekti ve yine suya düştü hayallerim yapımcı birini bulabileceğini söylemesine rağmen bir daha gitmedim ve görüşmedik ama 1 ay sonra azeri bir arkadaş ile tanıştım kendisi mix mastering vs ile uğraşıyodu yardımcı olabileceğini söyledi ama ben tarz değiştirip asıl istediğim şeye yöneldim tam olarak hangi katagoride yer aldığını bile bilmediğim bir besteyi oluşturmaya başladım nakaratı ilk başta yazdım sonra uygun bir müzik hayal etmeye başladım epik bir şey keşfettim daha çok arap amerikan harmanlaması gibi bir şey ortaya çıktı azeri arkadaşa tarif etmeme rağmen hayalimdeki o epik müziği oluşturamadı ama bayağı yakın bir iş çıkardı ne olsun istersiniz azeri arkadaşta ülkesine döndü ama neyseki eposta ile oluşturduğu altyapıyı gönderdi ama onuda kaybettim aradan 1 yıl sonra muğla-bodruma çalışmaya gittim otelin sahibi onur bey ile tanıştım almanyada reklam şirketi varmış muhabbeti onada açtım hayranlık duydu bana ve yeni besteler yazmamı istedi kendisi almanyaya 1 haftalığına işi olduğu için gitti döndüğünde bestelerin hazır olmasını istedi sabah akşam uğraşmama rağmen heyecandan ilham gelmedi o ara nerden aklıma geldiyse gece saatlerinde rap yazmışım tabi dehşet güzellikte bir rap bestesi olmasına rağmen benim istediğim o epik müziğin yerini tutamazdı ama onur beye güvenemediğim için bestelerimi sunmadım sonuçta beni kullanıp kullanmayacağını bilemezdim iş yeri değiştirip disko clublere daha yakın bir yerde çalıştım ordaki iş arkadaşlarıma rap performansı sundum aralarında ünlü bir rapçının yakını vardı hayran oldular hiç birinden olumsuz yanıt almadım ama ben yinede rap değil o epik müziğe beste yazıp hayata geçirmek istiyordum sezon bitti yıl oldu 2019 aradan üç yıl geçmiş ve o hayallerimdeki epik müzik evrim geçirmiş eskisinden bile daha iyi bir hal aldı ben kendi çabalarımla bir şekilde müziğin demosunu yapıp çok gizli bir yerde sakladım ama hala müziğin bestesini yazmış değilim belkide Avatar filminin 15 senede tamamlanması gibi benim hayalimin hayata geçmesi yıllar alabilirim bu durumdan üzgün değilim yıllanmış şarap gibi hissediyorum çünkü müzik ne kadar beklerse o kadar evrim geçirip güzelleşiyor şuan ise mevzu kesinlikle para değildir sadece çok kaliteli bir iş çıkarıp dünyayı kasıp kavuracak bir projeye imza atmak istiyorum mesela şuan youtubeye yüklemiş olsaydım türkiyede ilk defa 1 milyar izlenmeyi geçen ilk türk olurdum şu aralar aleyna tilkinin major lazer (diplo) ile şarkı yapması kadar gerçek benim anlattıklarım belki yıllar sonra bu yazımı okuyacak bir çok insan olacak hepsine şimdiden dinledikleri için teşekkürlerimi sunmak isterim -----Gelecekten geçmişe yolculuk
Benim gibi okurken konunun arada bir yerlerde +18'e gideceğini sanan var mı.. Fransa'dan ailesiyle gelen kadın, hayran olan Onur bey, Azeri, içerde epik fırtına.. Noktasız, virgülsüz fena yamuldum ama işte o beklentiyle de sonuna kadar okudum.. En azından paragraflara bölseydin be arkadaş..
 
Geri
Üst