Şimdi bir kere bence bu işin makbulü, takımların kendilerini firma dizaynlarına bırakmaktansa, görüşmelere kendi fikirleri ile gitmesidir. Tarih boyunca dikkat edersek tüm özgün ve beğeni toplayan materyaller böyle çıkmıştır. Çünkü aksi olduğu zaman ne olacağını hatırlamak için hafızamızı fazla zorlamamız gerekmez: 2002 Dünya Kupası'na bakmak yeterli olur. Nike ile çalışan tüm milli takımlar adeta ikiz kardeşler gibi giyinmişti, çok kötü bir manzaraydı. O yüzden benim şu veya bu diye gösterebileceğim bir firma yok ama takım konseptleri tabii ki var. Burada iç saha ve deplasman formalarını çok keskin çizgilerle ayırırım ben kafamda, bunu da belirteyim. Örneğin şuraya koyulan River Plate forması hakikaten çok şık. River Plate'in formalarını takip ederim, deplasman formaları her zaman çok güzel olmuştur. İç saha formasında kendi konseptleri vardır eyvallah ama onu pek beğenmem. Diğerlerinden aklıma gelenler arasında Barcelona bence en şık ve en özgün dizaynları yaptıran takım. İç saha formasında parçalıdan ziyade ince çubuklu onlara bence daha çok yakışıyor (3 sene önceki mesela) ama deplasman formasında her daim tarih yazmışlardır:
* Kupa Galipleri Kupası'nı kazandıkları sezon finalde giydikleri koyu yeşil forma.
* Şampiyonlar Ligi'ni 90'ların başında ilk kazandıklarında yine finalde giydikleri turuncu-mavi forma. Burada bir de şımarıklık yapayım ve bu formanın Kappa tarafından revize edilmiş olanına sahip olduğumu söyleyeyim heheyt. Çok estetik bir şey, günlük yaşantımda tişört olarak giyerim zaman zaman. Joseph belki görmüştür bunu üzerimde.
* Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finalde Milan ile eşleştikleri sene giydikleri kol altları bordo-mavili, gri forma.
* Her ne kadar ilk gördüğümde gözümü tırmalamış olsa ve Alman polisine benzetmiş olsam da 2 sene önceki açık yeşil formaları.
* Ve son olarak bu seneye kadar giymekte oldukları düz turuncu forma. Asil bir şey, şık.
Turuncu bence zaten yerinde bir yorumla en bir güzel şekilde yedek renk konumunda kullanılabilecek renklerden biri. Senelerdir çok güzel yaptılar. NBA formalarını ise pek öyle sevmiyorum, zaten basketbol formasında pek yaratıcı dizayn yapma şansı yok ama kimi klasikler hoşuma gidiyor elbette. Tarihin en sıradışı formalarından biri, Damon Stoudamire'lı yıllarda Raptors'ın giydiği forma en çok aklıma kazınmış olanlardan biri mesela. Arjantin'in iç saha formasına da sahibim, açık renkleri ile yaz aylarında çok yerinde oluyor. Lacivert deplasman formaları da gayet şık. Arjantin'e ayrı sempatim var zaten, fazla konuşmayayım. Trabzonspor'un bu sene yaptığı formaların protoripleri içerisinde de güzel olanları vardı mesela. Galatasaray'ın füme üzerine önünde iki adet sarı ve kırmızı şerit bulunan Marshall reklamlı forması da mesela ilk çıktığında tepki çekmişti ama bence şık bir şeydi. Popescu'nun oynadığı zamanki formadan bahsediyorum. Bizim formalar içindeyse 3 sene öncesinin çubuklusu hayatımda en çok taptığım forma sanırım. Maalesef çok eskidi, yazıları filan parçalandı benimkinin. Bu sene kullandığımız çubuklu da hoşuma gitmişti baya.
Ve artık bunu Fenerbahçe'li olmayanlar da söylemiş; Fenerium hakikaten hayatımda önemli bir yer tutuyor ve gayet hitap oranı yüksek ve yaratıcı bir şekilde yaşantısını sürdürüyor. Bizim için çok önemli; hem taraftar hem de kulüp için. Son olarak da artık satıldığından emin olmadığım bir Beşiktaş ürününden bahsedeyim. Beşiktaş'lı bir arkadaşımda var; dalgıç elbisesine benziyor ilk bakışta, düz siyah polarımsı bir şey. Almayı düşünmüştüm, hazır Beşiktaş filan yazmıyor üzerinde bari alayım dedim çok hoşuma gitti çünkü. Artık satılıyor mu bilmiyorum ama yakasında Beşiktaş yazıyormuş, hayaller suda.. : ) Akla geldikçe yazılası bir başlık. Uzun da süre geçmiş, görünce yeni açıldı sandım demin.