Batuhan bu sustaini nasıl alıyor ?

Bu adamların kafalar kimbilir kaç milyon o sırada ?:ROFLMAO:
Bu grubun adının neden "Duman" olduğunu hatırlamak lazım:)
Yalnız o bu değil de... üzülüyorum bazen bu kuşaklardaki Duman saplantısına... Artık "Duman" diyene "Gidin Joe Bonamassa filan dinleyin" diye trolleyesim geliyor valla... O denli gına geldi... Ülen hadi başka hiç bir şey dinlemediniz, Hendrix de mi dinlemediniz... Fesüpanallah...

en azından kendilerine has bir tarzları var öyle değil mi :)
 
Bendi söylüyorsun sanırım. Tuşen ile alakalı bir durum. Klasik bir drive düzgün bir tuşe. Gerçi burada biraz karambol çalmış gibi.
Ayrıca Duman tonu falan niye dalga geçtiğinizi anlamış değilim. Yıllardır aynı gamı aşağı yukarı çalan gitaristlere laf yok yerli biri yapınca küçümsemeler falan. tuhaf:)
 
Bendi söylüyorsun sanırım. Tuşen ile alakalı bir durum. Klasik bir drive düzgün bir tuşe. Gerçi burada biraz karambol çalmış gibi.
Ayrıca Duman tonu falan niye dalga geçtiğinizi anlamış değilim. Yıllardır aynı gamı aşağı yukarı çalan gitaristlere laf yok yerli biri yapınca küçümsemeler falan. tuhaf:)
Bence insanların dert ettiği dumanın ne kadar iyi ya da kötü çaldığı değil. Metallica tonu istiyorum denince de dalga geçiliyor.
 
Bendi söylüyorsun sanırım. Tuşen ile alakalı bir durum. Klasik bir drive düzgün bir tuşe. Gerçi burada biraz karambol çalmış gibi.
Ayrıca Duman tonu falan niye dalga geçtiğinizi anlamış değilim. Yıllardır aynı gamı aşağı yukarı çalan gitaristlere laf yok yerli biri yapınca küçümsemeler falan. tuhaf:)
Mesele Duman tonu değil aslında. Bunu galiba hepimiz ıskalıyoruz, ama işin aslı şu ki, müzikte kendini-kimliğin bulma çabasındaki arkadaşlar nedense kendilerini hep bu "...filanca tonunu nasıl alırım" sorusu ile ifade etmeye çalışıyor. Dilimizde tüy bitti, anlatamadık. Benim o arkadaşlara mesajımın özü şu:
"Sen o tonu alamazsın, çünkü henüz enstrümanda oturmuş bir tuşen yok. Senin özendiğin o adamın da idolleri vardı ve o da emek vererek o tona ulaştı. Sen ise sadece birine kafaya takarak yanlış yapıyorsun. Sen de özendiğin o insan gibi bu işin klasiklerini de dinlemeli ve emek vermelisin"
Ne var ki, her seferinde, tekrar ve tekrar aynı soru ile karşılaşıyoruz. Bu da belli ki bir gelişme süreci ve buna saygım var. Ama bir taraftan bu arkadaşların da biraz kendilerine bakması lazım. Çünkü "Duman tonu nasıl çıkar ?" sorusu durup dururken bir espri haline gelmedi. Forumda "Nasıl Şeyma Ilıcalı'ya benzer, nasıl onun kadar popüler olurum ?" diye sorulsa pekala dalga geçeriz. Ama aslında bu Duman tonu meselesi de bir yerden sonra aynı problemin, "kendisi gibi olamama ve kimliğini bulamama" halinin bir uzantısı gördüğüm kadarıyla. Bir değil, iki değil... Bunun belli ki psikolojik ve sosyolojik boyutları var. Bu bir "olgunlaşma" meselesi basbayağı bence ve zorla hızlandırılabilecek bir şey değil. Dalga geçmeyelim, eyvallah, ama özentinin başka sıkıntıları maskelediği yerlerde tecrübesi olan insanlar da bir şey söylemeli. Yoksa bu forumun içi boşalır, danışma bürosuna döner.
 
Mesele Duman tonu değil aslında. Bunu galiba hepimiz ıskalıyoruz, ama işin aslı şu ki, müzikte kendini-kimliğin bulma çabasındaki arkadaşlar nedense kendilerini hep bu "...filanca tonunu nasıl alırım" sorusu ile ifade etmeye çalışıyor. Dilimizde tüy bitti, anlatamadık. Benim o arkadaşlara mesajımın özü şu:
"Sen o tonu alamazsın, çünkü henüz enstrümanda oturmuş bir tuşen yok. Senin özendiğin o adamın da idolleri vardı ve o da emek vererek o tona ulaştı. Sen ise sadece birine kafaya takarak yanlış yapıyorsun. Sen de özendiğin o insan gibi bu işin klasiklerini de dinlemeli ve emek vermelisin"
Ne var ki, her seferinde, tekrar ve tekrar aynı soru ile karşılaşıyoruz. Bu da belli ki bir gelişme süreci ve buna saygım var. Ama bir taraftan bu arkadaşların da biraz kendilerine bakması lazım. Çünkü "Duman tonu nasıl çıkar ?" sorusu durup dururken bir espri haline gelmedi. Forumda "Nasıl Şeyma Ilıcalı'ya benzer, nasıl onun kadar popüler olurum ?" diye sorulsa pekala dalga geçeriz. Ama aslında bu Duman tonu meselesi de bir yerden sonra aynı problemin, "kendisi gibi olamama ve kimliğini bulamama" halinin bir uzantısı gördüğüm kadarıyla. Bir değil, iki değil... Bunun belli ki psikolojik ve sosyolojik boyutları var. Bu bir "olgunlaşma" meselesi basbayağı bence ve zorla hızlandırılabilecek bir şey değil. Dalga geçmeyelim, eyvallah, ama özentinin başka sıkıntıları maskelediği yerlerde tecrübesi olan insanlar da bir şey söylemeli. Yoksa bu forumun içi boşalır, danışma bürosuna döner.

Bu guzel cevap icin tesekkurler.
Aslında birini taklit etmek kendini bulma yolunda güzel bir başlangıçtır. Bu kendi kimliğini bulma konusunu açtığınıza göre büyük ihtimal caz çalışmış olmalı ve bu işin taklit ile başladığını biliyor olmalısınız. Yani bu yolu baltalamak bana saçma geliyor özetle. Genel açıdan bakarsak de Duman oldukça tarzını belli eden bir grup. Hiç bir zaman dinleyicisi olmadım ama kendilerini takdir ederim sırf bir tarz sahibi oldukları için. Ama bir tarz sahibi olmayan kopya ve tekrarcı yabancı grupları yere göğe sığdıramıyoruz, ekipmanlarını alıyor baya baya taklit ediyoruz. Kimse bunla ilgili dalga konusu yapmıyor. Çok nadirdir. Kabaca bu coğrafyadan çıkan şeyi beğenmeme gibi bir ön yargımız var aslında eleştirim bunaydı. Yoksa bence de mesele Duman tonu değil.
 
Bu adamların kafalar kimbilir kaç milyon o sırada ?:ROFLMAO:
Bu grubun adının neden "Duman" olduğunu hatırlamak lazım:)
Yalnız o bu değil de... üzülüyorum bazen bu kuşaklardaki Duman saplantısına... Artık "Duman" diyene "Gidin Joe Bonamassa filan dinleyin" diye trolleyesim geliyor valla... O denli gına geldi... Ülen hadi başka hiç bir şey dinlemediniz, Hendrix de mi dinlemediniz... Fesüpanallah...
Yok dostum. Batuhan Mutlugil ve Teoman Dünya'daki en iyi gitaristler onlara göre...
 


Arkadaşlar 0:27de nasıl bu kadar temiz ve dolu bi sustain alıyor batuhanç. American tele ve 50dfx amfim var bu kadar net alamıyorum sizce neden ? Feedback mi yada ?

belli bir kalitenin uzerindeki agaclar sık dokusu sayesinde daha cok rezonans uretirler yani titrerler. daha cok titreyen agac daha fazla doguskan ses uretir. iyi manyetiklerde bu sesin yuzdeyuze yakin kismini iletebilidikleri icin ortaya uzun sustainli tonlar cikar. o yuzden o gitarlar o kadar pahali. agaclari ve manyetikleri ust seviye.. ayrica batuhan tonu bozmicak kadar compressor de kullaniyor diye biliyorum.
 
Arkadaşlar kendi gitarımda ses o kadar uzun gitmiyor. Tabiki orda çıkan sesle bi lespaul karşılaştırılamaz farkındayım. Amacım low gain tonlarda biraz daha sesi uzatmak. Benim alet 2 Saniye bağırdı mı nefesi kesilir gibi ses azalıyor buda çok sinir edici. O yüzden açtım bu başlığı. Teknikle alakalı olduğunu düşünmüyorum çünkü normal bend yapıyor adam unison bend değil.
Gitar çalımı dışında makul cevap vermek gerekirse, önem sırası olmadan aklıma gelenleri sıralıyorum. zaten siz de bir tanesini kendiniz söylemişsiniz. Overdrive kanalındaysanız yeterli Gain olmadan olmaz
1- Anfinin Gain / Volume yeterince açık değildir.
2- Gitarın Kendi Ses düğmesi sonda değildir.
3- Arada Noise Gate gibi bir alet varsa çok açıktır.
4- Kablo bağlantısı problemlidir.
 
Benim de sustain diyince aklıma burası geliyor, kaynamasın arada. Ateiyizler asıl bu sustaini açıklasın :)

Bir de cidden kötü çalmış batu
Garry Moore'un seri üretime geçmiş signature gitarını denemek için çalmıştım. O gitar bile durduğu yerde ötüyordu, böyle bir dip gürültüsü / feedback duymadım, görmedim. Elekrik işinden anlamadığım için detaya giremiyorum ama kablolama mantığı biraz daha değişikti. İnternette bununla ilgili şemalar var. Re notası frekansı ile acayip feedbacke düşüyor.
 
Garry Moore'un seri üretime geçmiş signature gitarını denemek için çalmıştım. O gitar bile durduğu yerde ötüyordu, böyle bir dip gürültüsü / feedback duymadım, görmedim. Elekrik işinden anlamadığım için detaya giremiyorum ama kablolama mantığı biraz daha değişikti. İnternette bununla ilgili şemalar var. Re notası frekansı ile acayip feedbacke düşüyor.
Neck manyetiği ters bağlı, sanırım onu diyorsunuz.

Genel bir şey yazarsam, o videolardaki sustain çoğu yerde feedback. Hiçbir gitar 15-20 saniye sustain vermez ki adam bozmasa sabaha kadar öterdi o gitar. Bu feedback için sahnede belirli yerler vardır, en bariz yer zaten direkt amfinin önüdür. Amfiden çıkan ses teli titretir de titretir, döngü oluşur. Adı üstünde feedback.
 
Geri
Üst