Meslek seçimi & 110 bin tl & gelecek

Hemşireliği seviyorsanız hemşire olun. Hem insanlara yardım ediyorsunuz hem de her zaman geçerli bir iş. Tabi karar sizin. Kuzenim hemşire şimdi devlete geçti ve çok rahat. Mesai saatleri belli aldığı para belli. Özel zamanınız da olabilir. Ben ne kadar çok para kazandığıma değil ne kadar özel zamanım olduğuna bakarım her zaman.
 
Lafım başlığı açan arkadaşa değil ama,
işte ülkenin en büyük sorunu, gençler yeteneği olan alana yönelse, iş bulamıyor yada geliri az meslekler.. Yeteneği dışında geliri iyi olan bir meslek dalında eğitim alıp işe girse, işinde vasat..
Sonuç çok iyi bir müzisyen olacakken, vasat bir mühendis, çok iyi bir makine mühendisi olacakken, kan görünce bayılan bir doktor.. vs.. vs.. Ben de bu guruba dahilim. Çok azımız hayatta en başarılı olduğu konudaki bir meslekte çalışıyor. Birçoğumuz yeteneklerimizin farkında bile değil.. Çünkü ailelerimizin yönlendirmesine, ve kendi halimize bırakılmışız. Yeteneklerimiz konusunda hiç test edilmemişiz. (Sanırım japonya idi çocuklar küçükken teste tabi tutulup, yeteneği doğrultusunda eğitim görüyor)
Yemin ederim, şu eğitim sorunu çözülse sadece bilim teknik, sanatta değil, ülkemizdeki bir çok sosyal bunalım da çözülecek.
 
Ben 16 yıllık hekim, 11 yıllık uzman doktorum. Lise grubumuz olarak yillar sonra biraraya geldik ve whatsapp grubu kurduk. Ben mezun olduktan sonra ciddi sıkıntılar, parasizliklar, konforsuz iş ve ev ortamlari, düşük asistan maaşı gibi zorluklara katlanarak yaklaşık 6-7 yıldır nispeten stabil ve konforlu bir yasam sürer hale geldim. Lise arkadaşlarımdan mühendis olanlar daha erken güzel paralar kazanıp stabil hayata geçtiler. Bazıları yurtdışına gitti ve hallerinden cok memnunlar. Öğretmen olanlar orta - alt sınıf bir yasam tarzına sahipler (malûm öğremen maasi). Hicbir baltaya sap olamayacağını düşündüğümuz tembel, ayyaş veya sınava ilgisiz tipler bile avukat, dergi editörü, modacı, müteahhit, firmaların yurtdışı temsilcileri filan oldular. Hatta en tembelimiz biyolog olup dünya çapında tanınan, bir sürü yayını olan bir bilim adamı oldu. Biri de erkek hostes THYde. Hepsinin keyfi yerinde söyleyeyim.

Benim 8 yaşında oglum var, bana kalsa öncelikle bilişim, sanat, reklâmcılık veya tasarım işleriyle ilgilenmesini isterdim. Ne hemşirelik, ne tip, ne mühendislik ne de hukuk. Ben tip yazarken tercih listem çorba gibiydi çünkü memur çocuğu olarak sadece para kazanılacak meslek gözüyle bakabildim ve hicbir fikrim yoktu ne yapmak istediğime dair. Çünkü testler ve sınavlara odaklanıp yaşamın, piyasanın ne olduğuna dair en ufak bir fikir edinememiştim. Şimdiki aklım olsa cok yetenekli olduğum resimde veya yine fena olmadigim müzikte ilerlerdim. Istediğim hayat tam olarak bu değildi ama öğretmenlerim dahil kimse beni uyandırmadı ben de uyudum resmen. Hep bir adım ileriye bakıp önümdeki sınava çalıştım ve olmam beklenen pozisyona kadar geldim. Şimdi bir sürü gitar, piyano, stüdyo aletleri ve ıvır zıvır içinde bunları calacak vakit bulamıyorum. Bir grup kurduk ve ilaç gibi geldi ama ortalama yaş 40 oluncaisten gucten bir araya gelmek mesele.

Tüm bunları anlatmanın sebebini anlamışsınızdır sanıyorum. Iyi maaşlı bir iş sahibi olmak yerine kendi işinizi oluşturmaya çalışın öncelikle. Yeteneğiniz varsa mutlaka sistematik ve düzenli çalışalar ilerletin. Girişken olun, piyasayı öğrenin, öğrenci tembelligiyle geçirmeyin yıllarınızı. Iki dil öğrenin, bilişim sistemlerini ve dilini az da olsa öğrenin. Bunları yapacak gucu hicbir şekilde bulamıyorsanız o zaman garanti mesleklere (hemşirelik veya bilisim) yönelin. Mutsuz bir hayat sizi bekliyor olabilir.
 
Barrios'un söylediği neredeyse her şey doğru tekrarlamaya gerek yok. Ben bir müzik öğretmeniyim yani devlet memuru sınıfındayım şunu ekleyeyim; yattığın yerden para kazandın, hata yaptın sonuçlarına katlanmadın vs. bunlar hurafe. Eşim fizyoterapist her gün eve yüzü asık geliyor hastaların çoğu sıkıntılı ya da kendini kral/kraliçe zannediyor, hepsi değil çoğu. Onun dışında onlarca hemşire tanıyorum, kan almada çalışanı da var, yoğun bakımda insanların altlarını temizleyen de var, çok daha ağır veya hafif şartlarda çalışanı da var ama yan gelip yatanı yok yatırtmazlar. 3 saatlik ameliyattan çıkıyor diyor ki bir çay içeyim sen onu çay içerken görünce, yattığı yerden para kazanıyor diyorsun biraz böyle bir durum. Kendine ve etrafına saygısı olmayan kurnaz geçinen bazı tipler var işlerden kaçmaya çalışıyorlar bu doğru ama o serüven çok uzun sürmüyor bir şekilde o kişileri de değerlendirmenin bir yolu bulunuyor(bknz. demokraside çareler tükenmez).

Ctis önü biraz daha açık duran bir alana benziyor tam bir bilgim yok ama yazılım gelecekte şu an olduğundan daha çok ihtiyaç olunan bir şey olacak gibi durmakta ama hayata toz pembe bakmamak lazım, gerçekten kendini geliştirebilecek misin? Üniversiteye giren herkes ilk senesinde yan dal yapacağını söyler, yüksek lisans doktora için not ortalamasını yüksek tutacaklarını belirtirler, ardından yan daldan vazgeçerler nihayetinde mezun olmak için sabahlamaya kadar gider yolu istemek bedava ama başarmak o kadar ucuz değil.


Son olarak da bunu ünideki hocalardan ziyade işi bu olan insanlarla görüşmelisin yani rehber öğretmen veya eğitim koçluğu veren insanlar var 110bin TL üniversiteye verebilecek maddi durumun varsa 2-3 seans eğitim koçluğu alman(fiyatlarını bilmiyorum ama seansı 100TL falandır diye tahmin ediyorum) bu forumda açacağın bir entry'nin çok çok daha fazlası senin hayatına katkısı olacaktır.
 
Kodlama ve yazılım ilkokullarda artık seçmeli ders haline geldi mi bilmiyorum ama her okulda müfredatta olması gereken bir alan artık.

Şahsen düşüncem meslek seçiminde eğer bilişim veya teknolojiye az bir ilgisi olduğunu anlayan birisi o alana kesin yönelmeli. Dünya bunun üzerinden ilerleyip evrilecek. İleride birçok meslekte insanlar yerine makinalar ve yapay zeka işliyor olacak. Dolayısı ile kariyer seçimi konusu artık çok daha farklı değerlendirilip tartışılması gereken bir husus.
 
Üniversitede bilgisayara giriş dersleri veren biri olarak ben de bir iki şey söylemek isterim. Hemşirelik bölümü öğrencilerim de var ve hepsi oldukça açık fikirli bireyler diyebilirim. Ne iş yapacaklarını, nelerle mücadele etmek durumunda kalabileceklerini az-çok biliyorlar. Hatta kimi öğrenciler (başka bölümlerden de) benden hackerlık, kod yazma gibi konuları öğretip öğretmeyeceğimi soruyorlar. Tek söylediğim bir benzetmeyle şu oluyor:

"Diyelim ki resim yapmak istiyorsunuz ve bütün malzeme elinizde var. Peki bir fikriniz var mı? Sizi özel kılacak bir herhangi bir bilgi, bakış açısı, fikir, yeniliğe açıklık vs?"

Genelde aldığım cevaplar olumsuz. Bu durumda iyi resim yapmanın kurallarını, yollarını, yöntemlerini öğrenmek tek başına yetersiz kalıyor. Yazılım da aynı, tek başına yazılım öğrenmek iyi bir yazılımcı olmayı, başarılı olmayı kesinlikle garantilemez. Kendinizi müzik, resim, edebiyat, dil, felsefe vb alanlarda da geliştirmediğiniz sürece okul okumak da ancak bir yere kadar faydalı olacaktır.

Bugüne kadar 2000'den fazla öğrencim oldu ve hep örnek olarak anlattığım, yeri bende ayrı bir öğrenci benim de oldu. Kendisi hemşirelik 1. sınıftaydı. Daha 18 yaşında, her zaman karşısına sağlıklı bireylerin gelmeyebileceğini, engelli bireylerin de olabileceğini düşünerek kendimi nasıl geliştiririm derken işaret dili kursuna gitmeye başlamış. Bunu da dönem sonunda bir sunumda işaret dilini de kullanarak anlattı. Kendisi için sevdiği bir işi yaparken başka insanların da iyi hissetmesini hedefleyen nadir bir öğrenci olarak büyük saygı duyuyorum. Sanırım olay bu; iyi hissettiğiniz şeyi yapmak.

Umarım paylaştığım deneyim ve görüşlerim bir nebze faydalı olmuştur.
 
Geri
Üst