Referans kulaklığı ya da referans monitörü

Merhabalar arkadaşlar, uzun zaman oldu foruma konu açmayalı. Sanırım son 2 3 yıldır azalan aktiflik beni de etkiledi. Neyse soruma döneyim ben :)

Öncelikle 2 yıldır şarkılarımı yaptırtmak için aranjörden aranjöre, mixciden mixciye, masteringciden masteringciye vs vs koşturayım derken lanet ettim, ve kendim aranjör olmaya karar verdim. Yani hiç bir aranjör benim kafamdaki soundu yakalayamadı. Onların bir suçu da yoktu sadece ben ''tam'' olmasını istiyordum. 2 yıldır çok fazla studioda bulunduğum için alt yapım oluştu ses mühendisliği konusunda. Özel ders aldım 10 saate yakın, tanıdıklarımdan da destek aldım ve bir nevi programı açıp baştan sona şarkı yapabilecek kapasiteye geldim. Sadece fizik, ses dalgaları, mastering o tarz ince detayları bilmiyorum tabii ki. Onun için de bir kursa başlayacağım Londrada. Çünkü gerçek bir aranjör, tonmaister olmak istiyorum. Sadece beat yapmak için değil. Bu sebepten dolayı da kendi home studiomu kuruyorum şu anda. İşe macbook pro 15, roland quad capture ses kartı, Behringer b2 mikrofon ve 61 scale midi klavye alarak başladım. Şimdi ise son eksik malzeme olarak referans monitörü kalıyor. Presonus eris e5 tam sipariş verecektim ki odamın akustiğinin olmadığını fark ettim. Odamda ne akustik var ne izolasyon. Yani saat 23:00dan sonra kısık sesle bile çalışamam ki genelde gece çalışmayı severim. Bunun içinde şunu düşündüm, acaba odaya iyi bir akustik ve izolasyon yapacak bütçeyi ayarlayana kadar referans kulaklığı ile idare mi etsem ? Ya da odanın belli başlı kısımlarını ucuz izolasyon süngerleri ile kaplasam sesin çıkmasına engel olabilir miyim ? Uzun anlatmamın sebebi kafamdaki soruyu tam olarak anlayabilmeniz içindi. Çünkü referans kulaklığı mı monitörü mü diye konu açılınca genelde ''eğer profesyonel değilseniz almayın'' tarzı cevaplar geliyor. Bu tarz zaman kayıplarına neden olmamak için yazımla zamanınızı aldım biraz. Biraz da içimdeki hevesten dolayı uzattım sanırım :) Teşekkürler şimdiden cevaplayacak arkadaşlara.
 
Merhaba.
Referans monitörü yüksek seste kullanmayacaksanız "yakın dinleme" monitörü dedikleri hoparlör çapı diğerlerine göre ufak olan monitörler işinizi görür. Bu tarz yakın dinleme monitörlerini kullanırken oda akustiği minimal derecede önemsiz hale gelir. Presonus eris 3.5 buna örnek.
İkinci olarak, ben referans monitör mü kulaklık mı sorusunda birinden birini seçmenin sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Bazıları kulaklıkla başla sonra monitör alırsın diyor. Ama sürekli kulaklıkla çalışmak yorucu olur. Bir süre sonra ulaşmak istediğiniz sound'a ulaştığınızı sanarsanız, dosyayı kaydedersiniz. Bir hafta sonra tekrar dinlediğinizde elde ettiğiniz sound kendinizi berbat hissettirebilir. O yüzden ben aynı anda hem kulaklık hem monitör alınması taraftarıyım. Mastering esnasında sırayla kulaklık ve monitörle dinleyerek sürekli bir kontrol aşamasından geçmesi gerekiyor.
 
Elbette öncelik referans monitöründe olmalı. Miks ve mastering tek başına ne kadar kulaklıkla yapılabilir ? Bence oldukça tartışmalı bir konu. Tercihen kulaklık ; monitörün yanı sıra set-up'da yer almalı.

Ben geçmişte iki ay kadar 4 inch'lik Munro Sonic Egg-100 kullanmıştım. Odamda hiç bir akustik düzenleme yoktu. Ama muhtemelen monitörün tasarımından olsa gerek , monitörler akustik düzenlemeye ihtiyaç duyurmadan gayet dengeli tınlıyorlardı. Alt frekansları da 4 " olmalarına rağmen gayet iyi duyuruyorlardı. Munro Sonic'ler bahsettiğim açılardan gayet enteresan monitörlerdir. Ama o kadar bütçe ayırabilir misiniz bilmiyorum.

Eğer Munro Sonic bütçesine çıkamıyorsanız ; benim alternatif önerim ( odanız min. 14-15 m2 ise ) Fluid Audio FPX7 olur. FPX7'ler çok güzel monitörler. Oda alanınız daha küçük ise yine Fluid Audio'nun F5 modelini değerlendirebilirsiniz. Her iki monitörün de ortak özelliği kendi fiyat segmentlerinde gayet başarılı olmaları. Yalnız Fluid Audio'ları seçtiğiniz takdirde asgariden de olsa odanıza akustik bir düzenleme yapmanız tahminimce gerekli olacaktır ve o da ucuz bir şey değil maalesef.

Monitörlü sistemle çalışırken ; komşulara özellikle gece saatlerinde ses gitmesi , her halükarda söz konusu olacaktır. Bunu önlemek için ise tabii ki ses yalıtımı konusu devreye girecektir. Ses yalıtımı yapmak kolay bir iş değil. Hem meşakkatli hem de masraflı bir iş. Örneğin ben odamda komşuma sınır olan duvara ses izolasyonu yaptırarak monitör kullanmaya başlayabildim. Yaklaşık 15 m2 alanın yalıtımını yaptırdım ve büyük ölçüde etkili bir çözüm elde ettim. Yalıtımın yapılması , odanın boyası ve elektrik tesisatının çekilmesi bana yaklaşık 1000 USD'a mal oldu. İşin bitmesi 3 gün sürdü ve bu süre boyunca evin içi şantiye gibi idi. 🙂

Eğer bu anlattıklarımdan sonra monitör kullanımı ; her ne kadar büyük avantajına rağmen , sizin için söz konusu
olmayacaksa , o zaman son derecede efektif bir kulaklık temelli dinleme sistemi kurmanız gerekir. Çünkü gördüğüm kadarıyla siz bu konuya oldukça kararlı ve ciddi bir şekilde yaklaşıyorsunuz.

Böyle bir sistemi kurmak için öncelikle üst düzey harici bir kulaklık amplisi almanız gerekir. Çünkü bu iş ses kartlarının üzerindeki kulaklık amplileri ile efektif bir şekilde maalesef gerçekleşemiyor. Dediğim tarzda bir kulaklık amplisi için hatırı sayılır bir bütçe oluşturmanız gerekecektir. Daha sonra miks ve mastering aşamalarında kullanmanız için üst düzey bir open-back kulaklığa ihtiyacınız olacaktır. Ayrıca gerek kayıtta gerekse dip ses kontrolü vs. gibi işlerde kullanmanız için orta seviye bir closed-back kulaklık almanız söz konusu olacaktır. Kulaklıklı sistemle ilgili son bir not : Kulaklıkla ; uzun süren saatler boyunca ve yüksek volümle çalışmamak , kulak sağlığınız açısından çok önemli bir noktayı teşkil edecektir.

Kolay gelsin.
 
hazır konusu açılmışken sorayım sizce şu ürün nasıldır? fiyatı oldukça uygun.

 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #5
Elbette öncelik referans monitöründe olmalı. Miks ve mastering tek başına ne kadar kulaklıkla yapılabilir ? Bence oldukça tartışmalı bir konu. Tercihen kulaklık ; monitörün yanı sıra set-up'da yer almalı.

Ben geçmişte iki ay kadar 4 inch'lik Munro Sonic Egg-100 kullanmıştım. Odamda hiç bir akustik düzenleme yoktu. Ama muhtemelen monitörün tasarımından olsa gerek , monitörler akustik düzenlemeye ihtiyaç duyurmadan gayet dengeli tınlıyorlardı. Alt frekansları da 4 " olmalarına rağmen gayet iyi duyuruyorlardı. Munro Sonic'ler bahsettiğim açılardan gayet enteresan monitörlerdir. Ama o kadar bütçe ayırabilir misiniz bilmiyorum.

Eğer Munro Sonic bütçesine çıkamıyorsanız ; benim alternatif önerim ( odanız min. 14-15 m2 ise ) Fluid Audio FPX7 olur. FPX7'ler çok güzel monitörler. Oda alanınız daha küçük ise yine Fluid Audio'nun F5 modelini değerlendirebilirsiniz. Her iki monitörün de ortak özelliği kendi fiyat segmentlerinde gayet başarılı olmaları. Yalnız Fluid Audio'ları seçtiğiniz takdirde asgariden de olsa odanıza akustik bir düzenleme yapmanız tahminimce gerekli olacaktır ve o da ucuz bir şey değil maalesef.

Monitörlü sistemle çalışırken ; komşulara özellikle gece saatlerinde ses gitmesi , her halükarda söz konusu olacaktır. Bunu önlemek için ise tabii ki ses yalıtımı konusu devreye girecektir. Ses yalıtımı yapmak kolay bir iş değil. Hem meşakkatli hem de masraflı bir iş. Örneğin ben odamda komşuma sınır olan duvara ses izolasyonu yaptırarak monitör kullanmaya başlayabildim. Yaklaşık 15 m2 alanın yalıtımını yaptırdım ve büyük ölçüde etkili bir çözüm elde ettim. Yalıtımın yapılması , odanın boyası ve elektrik tesisatının çekilmesi bana yaklaşık 1000 USD'a mal oldu. İşin bitmesi 3 gün sürdü ve bu süre boyunca evin içi şantiye gibi idi. 🙂

Eğer bu anlattıklarımdan sonra monitör kullanımı ; her ne kadar büyük avantajına rağmen , sizin için söz konusu
olmayacaksa , o zaman son derecede efektif bir kulaklık temelli dinleme sistemi kurmanız gerekir. Çünkü gördüğüm kadarıyla siz bu konuya oldukça kararlı ve ciddi bir şekilde yaklaşıyorsunuz.

Böyle bir sistemi kurmak için öncelikle üst düzey harici bir kulaklık amplisi almanız gerekir. Çünkü bu iş ses kartlarının üzerindeki kulaklık amplileri ile efektif bir şekilde maalesef gerçekleşemiyor. Dediğim tarzda bir kulaklık amplisi için hatırı sayılır bir bütçe oluşturmanız gerekecektir. Daha sonra miks ve mastering aşamalarında kullanmanız için üst düzey bir open-back kulaklığa ihtiyacınız olacaktır. Ayrıca gerek kayıtta gerekse dip ses kontrolü vs. gibi işlerde kullanmanız için orta seviye bir closed-back kulaklık almanız söz konusu olacaktır. Kulaklıklı sistemle ilgili son bir not : Kulaklıkla ; uzun süren saatler boyunca ve yüksek volümle çalışmamak , kulak sağlığınız açısından çok önemli bir noktayı teşkil edecektir.

Kolay gelsin.
Hocam çok teşekkür ederim cevabınız için. Şunu söyleyebilirim ki kulaklığı kullanabilmek için bu kadar bütçe ve zahmete girmem gerekiyorsa, aynı zahmeti ve bütçeyi izolasyon ve akustiğe yatırıp referans monitörleriyle gerçek ses almayı tercih ederim. Odam yaklaşık 20m2. Bütün odayı değil ama aşağı yukarı yarısını izolasyon süngerleriyle kaplayıp belli bölgelere de akustik süngerler ya da her nasıl deniyorsa yerleştirmeye karar verdim. Çünkü zaten kulaklıkla müzik dinlerken daralan biriyim bir de müzik yaparken saatlerce kafamda kask olması gerçekten çok sıkar beni. Önceliği referans monitörü, yalıtım ve izolasyona veriyorum. Peki bir sorum daha olacak. Ucuz izolasyon süngerleri gerçekten işe yarar mı yoksa onların da mı yüksek bütçelilerini tercih etmek gerekiyor ?
 
Hocam çok teşekkür ederim cevabınız için. Şunu söyleyebilirim ki kulaklığı kullanabilmek için bu kadar bütçe ve zahmete girmem gerekiyorsa, aynı zahmeti ve bütçeyi izolasyon ve akustiğe yatırıp referans monitörleriyle gerçek ses almayı tercih ederim. Odam yaklaşık 20m2. Bütün odayı değil ama aşağı yukarı yarısını izolasyon süngerleriyle kaplayıp belli bölgelere de akustik süngerler ya da her nasıl deniyorsa yerleştirmeye karar verdim. Çünkü zaten kulaklıkla müzik dinlerken daralan biriyim bir de müzik yaparken saatlerce kafamda kask olması gerçekten çok sıkar beni. Önceliği referans monitörü, yalıtım ve izolasyona veriyorum. Peki bir sorum daha olacak. Ucuz izolasyon süngerleri gerçekten işe yarar mı yoksa onların da mı yüksek bütçelilerini tercih etmek gerekiyor ?
biraz deneyim sahibi olmadan direk oda izolasyonuna girmeyi önermem...sadece referans monitörleri arkasına bass trap konabilir ilk etapta...
 
Hocam çok teşekkür ederim cevabınız için. Şunu söyleyebilirim ki kulaklığı kullanabilmek için bu kadar bütçe ve zahmete girmem gerekiyorsa, aynı zahmeti ve bütçeyi izolasyon ve akustiğe yatırıp referans monitörleriyle gerçek ses almayı tercih ederim. Odam yaklaşık 20m2. Bütün odayı değil ama aşağı yukarı yarısını izolasyon süngerleriyle kaplayıp belli bölgelere de akustik süngerler ya da her nasıl deniyorsa yerleştirmeye karar verdim. Çünkü zaten kulaklıkla müzik dinlerken daralan biriyim bir de müzik yaparken saatlerce kafamda kask olması gerçekten çok sıkar beni. Önceliği referans monitörü, yalıtım ve izolasyona veriyorum. Peki bir sorum daha olacak. Ucuz izolasyon süngerleri gerçekten işe yarar mı yoksa onların da mı yüksek bütçelilerini tercih etmek gerekiyor ?
Monitör kullandığınız zaman iş boyut değiştiriyor. Monitörlü sistemde ; hem dışarıya ve içeriye ses transferini kesmek için ses izolasyonu , hem de doğru duyumu sağlayabilmek için odanızın içerisinde akustik düzenleme yapmanız gerekiyor.

Bir kere ben %100 ses izolasyonu olabileceğine inanmıyorum. ( Burada birincil önceliği ses izolasyonu olan , çok yüksek maliyetli ekstrem projeleri kast etmiyorum. ) Ses kaynağının şiddetine göre ; ne yaparsanız yapın , yapı fiziği kuralları gereği , az veya çok nispette ses kaçağı ortaya çıkıyor. İnsanlar bir dünya masraf ederek yüzer odalar inşa ediyorlar ama orada bile belirli ölçüde ses transferi söz konusu olabiliyor.

Eğer bir apartman dairesinde yaşıyorsanız bence yapılması gereken şu : Öncelikle alt , üst ve yan komşulardan hangisine öncelikli olarak ses transferinin tolere edilebilir boyutlarda gerçekleşmesi gerekeceği tespit edilmeli. Mesela benim örnek olayımda yan komşum benim için kritik öneme haizdi. Çünkü komşumun yatak odası benim odama bitişik idi. Üst ve alt komşum için bu denli kritik bir durum söz konusu değildi. Dolayısıyla ben yan komşumla sınır olan duvarıma ses izolasyonu yaptırmakla yetindim. Ama üst ve alt komşum da kritik bir öneme sahip olsa idi ; bu takdirde duvarın yanı sıra , odamın tavan ve döşemesini de aynı şekilde izolasyon işlemine tabi tutacaktım. O zaman da bu işin mali portesi benim için belki 4-5 misli artacak idi.

Bahsettiğim izolasyon işini yaptırmadan önce ; piyasadaki izolasyon malzemelerini ve uygulama şekillerini etraflı bir şekilde araştırmıştım. Hatta o günlerde ticari stüdyosunu yenilemekte olan bir dostumun ( ki bu stüdyo halen Türkiye'deki en iyi stüdyolardan birisidir ) izolasyon uygulamasını incelemiş ve kendisinden tavsiyeler almış idim.

Günümüzde ses izolasyon teknolojisi bir hayli geliştiği için ; piyasada değişik kalibrede/performansta malzeme bulmak mümkün. Ayrıca duvar , döşeme ve tavan izolasyonuna yönelik farklı malzeme türleri ve farklı uygulama detayları mevcut. Ben duvar izolasyonu için ; "Bondex" tipi bir ana izolasyon malzemesi, epdm ses bariyeri , alçıpan ve alçıpan konstrüksiyon profillerinden meydana gelen bir malzeme bütününü kullanarak , mevcut duvarımın önüne 23 cm. kalınlığında ikinci bir duvar oluşturdum. Bu duvar benim odamdan yan komşuma olan ses transferini çok büyük ölçüde kesti diyebilirim. Monitörlerimi gece 24'e kadar , volüm potu saat 11 istikametinde olacak şekilde ( ki bu seviye çok çok yeterli bir seviye hatta fazla bile ) rahat rahat kullanabiliyorum. Gece 24'den sonra ise volüm potu seviyesini , kafam rahat olsun diye saat 9 istikameti seviyesine düşürüyorum. O da bana yetiyor.

Akustik düzenlemede kullanılan ; sünger , akustik emici panel , bass trap gibi materyal , izolasyonda herhangi bir olumlu katkı sağlıyor mu ? Onların yapılış amacı esasen akustik düzenleme olduğu için , ses izolasyonunda ( çok sınırlı etkileri dışında ) istenilen düzeyde katkıları olmuyor maalesef.
 
Geri
Üst