Gitar sapı ile gitar gövdesi paralelliği ?
- Konuyu açan sphex
- Başlangıç tarihi
Bu benim de ara sıra düşündüğüm bir konu.
Öncelikle bu bir sorun değil. Genelde stratlar-superstratlar paralel ya da ona yakın oluyor. Benim Jackson ps2'm paralel gözüküyor mesela. Ama benim gördüğüm kadarıyla Les Paul'ler paralel olmaktan bayağı bir uzakta. Paralel olmadığından dolayı da köprü manyetiği sap manyetiğine göre gövde ağacından daha yüksekte bulunuyor. Manyetik çerçevelerinin boyları arasındaki farktan da anlaşılabilir bu durum. Bence çalımı zorlaştıran bir durum. Niye böyle yapıyorlar Gibson'ları bilmiyorum. Sap kırılıyor diye olabilir belki.
Şu fotoda bayağı belirgin:
Öncelikle bu bir sorun değil. Genelde stratlar-superstratlar paralel ya da ona yakın oluyor. Benim Jackson ps2'm paralel gözüküyor mesela. Ama benim gördüğüm kadarıyla Les Paul'ler paralel olmaktan bayağı bir uzakta. Paralel olmadığından dolayı da köprü manyetiği sap manyetiğine göre gövde ağacından daha yüksekte bulunuyor. Manyetik çerçevelerinin boyları arasındaki farktan da anlaşılabilir bu durum. Bence çalımı zorlaştıran bir durum. Niye böyle yapıyorlar Gibson'ları bilmiyorum. Sap kırılıyor diye olabilir belki.
Şu fotoda bayağı belirgin:
Jackson larda oluyor benimkiler de oyle
Tam paralel olsa neck daha aşağıda bulunması gerek temiz ton için eğim kattarsaniz 1960a kabin vertikal muhabbeti onun için eğimli köprü ise tellere baya yakın oda sustain ve gain kavramını dengelemek için jackson paralel gibi gelir son anda eğim katılır mesela oda neck e mesela Bridgle aynimanyetigi taksan bile çok az nüansı berraklasir vertikal muhabbeti isteBu benim de ara sıra düşündüğüm bir konu.
Öncelikle bu bir sorun değil. Genelde stratlar-superstratlar paralel ya da ona yakın oluyor. Benim Jackson ps2'm paralel gözüküyor mesela. Ama benim gördüğüm kadarıyla Les Paul'ler paralel olmaktan bayağı bir uzakta. Paralel olmadığından dolayı da köprü manyetiği sap manyetiğine göre gövde ağacından daha yüksekte bulunuyor. Manyetik çerçevelerinin boyları arasındaki farktan da anlaşılabilir bu durum. Bence çalımı zorlaştıran bir durum. Niye böyle yapıyorlar Gibson'ları bilmiyorum. Sap kırılıyor diye olabilir belki.
Şu fotoda bayağı belirgin:
Allah rızası için ne demek bu cümle...?
Tune-o-matic köprünün işleyebilmesi için o eğim mecburi. Gibson o yüzden yapıyor.Bu benim de ara sıra düşündüğüm bir konu.
Öncelikle bu bir sorun değil. Genelde stratlar-superstratlar paralel ya da ona yakın oluyor. Benim Jackson ps2'm paralel gözüküyor mesela. Ama benim gördüğüm kadarıyla Les Paul'ler paralel olmaktan bayağı bir uzakta. Paralel olmadığından dolayı da köprü manyetiği sap manyetiğine göre gövde ağacından daha yüksekte bulunuyor. Manyetik çerçevelerinin boyları arasındaki farktan da anlaşılabilir bu durum. Bence çalımı zorlaştıran bir durum. Niye böyle yapıyorlar Gibson'ları bilmiyorum. Sap kırılıyor diye olabilir belki.
Şu fotoda bayağı belirgin:
Bildiğim kadarıyla gibsonlarda sap değil de headstock kırılır. Onun da bu açıyla ilgisi yok, ağaç hem tek parça hem de headstock kısmında eğimli olduğundan headstockun sapla birleştiği yer zayıf kalır. O da ancak darbe alınca kırılır. Gibson keşke bu soruna o kısma ek destek koyarak çözüm getirse ama o zaman da gelenekçi kitle "tonuma dokunma" diyerek ayağa kalkar. Öyle bir desteğin tona bir etkisi olmasa da.
Yine de o kırılma olayı abartılı. Benim Explorer'ımı kedi düşürmüştü, tehlikeli düşmesine rağmen çizik bile olmadı. Düşürmemek daha iyi tabi.
Son düzenleme:
Hocam şu ana kadar hiçbir gitarımı yere düşürmedim. Ama bu Gibson'lardaki kırılma olayı ciddi bir vaka. Araştırdığımda quartersawn kesim tekniğine genellikle uymadıklarından dolayı kırılmaya yatkın oluyormuş gitar. Les Paul alacağım zaman Gibson ya da Epiphone olmayacak, alırsam da 90'lar üretim alırım 2. el.
Tune O Matic köprü zaten başlı başına salak saçma birşey, klasikleşmiş görüntüsünden dolayı hala o gitarların üstünde durabiliyor.
Tune O Matic köprü zaten başlı başına salak saçma birşey, klasikleşmiş görüntüsünden dolayı hala o gitarların üstünde durabiliyor.
Kolay bi fizik açıklaması vertikal muhabbeti işte fizik bilen bilir
Açı, köprü yüksekliği ile orantılıdır. Ne kadar açı verirseniz köprü o derece yükseltilmek zorunda kalır, dümdüz olursa köprü genelde yeterince gövdeye doğru indirilemez. Köprünün türü elbette bu açı için belirleyici (Floyd tip tuneomatic'ten daha fazla gövdeye indirilebilir gibi...).
Bolt-on gitarlarda açı gereğinden fazla olursa (ideal ayarlar yapıldığında köprü fazla yüksek konumlu gibi duruyorsa) gövde birleşiminde gereksiz boşluk olduğu farz edilir, yani ton ve sustain'den yer.
Tune-o-matic'lerde tellerin takıldığı bar yükseltilip-indirilebiliyor veya wrap-around ile teller bağlanabiliyor, bu aslında başka köprülerin vermediği bir ton ayarı sağlar. Yani tellerin selelere ne kadar baskı ile yaslandığı tonu etkileyen bir hadise. Kırılmalar ise @Praetorian'ın belirttiği gibi, benim ekleyeceğin LP tip gitarların kucaktaki dengesizliği birazda bu düşme olayına tuz biber.
Bolt-on gitarlarda açı gereğinden fazla olursa (ideal ayarlar yapıldığında köprü fazla yüksek konumlu gibi duruyorsa) gövde birleşiminde gereksiz boşluk olduğu farz edilir, yani ton ve sustain'den yer.
Tune-o-matic'lerde tellerin takıldığı bar yükseltilip-indirilebiliyor veya wrap-around ile teller bağlanabiliyor, bu aslında başka köprülerin vermediği bir ton ayarı sağlar. Yani tellerin selelere ne kadar baskı ile yaslandığı tonu etkileyen bir hadise. Kırılmalar ise @Praetorian'ın belirttiği gibi, benim ekleyeceğin LP tip gitarların kucaktaki dengesizliği birazda bu düşme olayına tuz biber.
Gitarımı çok seviyorum ve satmayı düşünmem. Tonlar, rahatlık, 2012 yılında aldığımdan beri çok memnunum, satıp şunu alsam veya keşke şunu alsaydım diye düşündüğüm olmadı, caz-blues kaydında çaldığım oldu bu görünüşte "metal" Explorer ile. Tune-o-matic ise esneklik, kolaylık sağlıyor ve gitmesini istemem.
Benim Gibson ile sıkıntım akort tutmama. Bazen günlerce ne yaparsam yapayım akort kaçmaz, bazen bir tane bend yapınca yarım nota gider. Burguları sıkılaştıracağım sonraki tel değişiminde belki o çözer. Eskiden eşiğe takılırdı teller, kurşun kalemle "yağlayınca" en azından o düzeldi.
Fizikten once, Hieroglyph okuyabilmek gerekiyor ama anlayabilmek icin...
bilmiyorum demek bu kadar mı zor??
sapın böyle açılı gelmesinin sebebi, telleri klavyeye daha paralel ayarlayabilmek. daha iyi işçilik ister, o yuzden daha pahalı gitarlarda olur. setneck gitarlarda daha çok olur, bolt onlarda pek olmaz. ama isterseniz sapın köküne bir parça kağıt koyarak sapı açılı yapabilirsiniz. gain'le hiç alakası yoktur, sallamanin alemi yok. sustainle de alakası yoktur. hee tabi bu sayede telleri sapa yaklaştırırsaniz sustain biraz azalır ama açılı yapmayip sapı paralel bıraksan ve telleri dusursen yine aynı olay olur. 1960 tipi kabinlerdeki hoparlörler un açılı olmasıyla da aralarındaki ilişki, daha iyi görmek için laptopun ekranını egmekle eşdeğerdir.
bilmiyorsan da bilmiyorum demek normal bir insan hareketidir. burayı daha gitara yeni başlayan arkadaşlar okuyor, kimseye yanlış bilgi vermenin manası yok.
bilmiyorsan da bilmiyorum demek normal bir insan hareketidir. burayı daha gitara yeni başlayan arkadaşlar okuyor, kimseye yanlış bilgi vermenin manası yok.
İyi bilmiyorum diyebilirim anlatamadım diyebilirim yıllarımı vermedim sonuçta ama , ama babam türkiyenin en iyi mühendisidır kime göre dersen adım soyadım açık araştır google da kendisi böyle bi benzetme yaptırdi yani 1200 hp lik bmw kuran kişi acı paralellik ses rezonansi bilir tamam
1200 hp BMW ve gitar sapı konularında aynı derecede uzmanlık büyük iş gerçekten. Babana mesleki anlamda saygılar eminim iyi bir mühendistir ama dostum kesinlikle ne demek istediğin anlaşılmıyor. ... Hala ....
Sevgili @Kerem Ercili
Maalesef babani tanimiyorum, emin dedigin gibi iyi bir muhendistir (Turkiye'nin en iyi muhendisi ifadesi, maalesef olmamis), ancak maalesef imla kurallari ve noktalama isaretlerini duzgun kullanmayinca, insanin ne demek istedigini yazi yoluyla anlatmasi mumkun olamiyor...İzninle ne demek istedigimi son postunu kullanarak anlatmaya calisayim...
"İyi bilmiyorum diyebilirim anlatamadım diyebilirim yıllarımı vermedim sonuçta", bu ifadeyi virgul ve tirnak isareti ile destekleyelim, ve sonuna bir nokta koyalim ""İyi bilmiyorum", diyebilirim, "Anlatamadım", diyebilirim, yıllarımı vermedim sonuçta."...
"ama , ama babam türkiyenin en iyi mühendisidır kime göre dersen adım soyadım açık araştır google da kendisi", ikinci cumledeki iki adet "ama"dan bir tanesini kaldiralim, cumleye buyuk harfle baslayalim ve devrik cumleleri kullanmaktan kacinalim...Ayrica, ifademizi guclendirmek icin once kanitlari sunalim sonra aciklamamizi yapalim (orn. googleda arastirinca goreceksin ki, babam iyi muhendistir vb.)..."Ama, Google'da adim ve soyadimla arastirinca goreceksin ki, babam Turkiye'nin en iyi ve en bilinen muhendislerindendir"...
"kendisi böyle bi benzetme yaptırdi yani 1200 hp lik bmw kuran kişi acı paralellik ses rezonansi bilir tamam"...Son cumleye, yine buyuk harf ile baslayalim, konu butunlugunu ve anlasirligini bozmamak adina, virgul kullanalim...Ayrica, cumleyi biraz daha toplayalim ve sonundaki basibos "tamam"i kaldiralim..."Kendisi böyle bi benzetme yaptı, sonuc olarak 1200 hp lik BMW araba tasarlayan bir kişi; acı, paralellik, ses rezonansi, vb. bilir"...
Bu kapsamda,
"İyi bilmiyorum", diyebilirim, "Anlatamadım", diyebilirim, yıllarımı vermedim sonuçta. Ama, Google'da adim ve soyadimla arastirinca, goreceksin ki, babam Turkiye'nin en iyi ve en bilinen muhendislerindendir. Kendisi böyle bi benzetme yaptı, sonuc olarak 1200 hp lik BMW araba tasarlayan bir kişi; acı, paralellik, ses rezonansi, vb. bilir.
vb. bir sey cikiyor ortaya...Sen karsilastir lutfen, hangi ifade sekli daha anlasilir?
Sevgiler ve saygilar...
Maalesef babani tanimiyorum, emin dedigin gibi iyi bir muhendistir (Turkiye'nin en iyi muhendisi ifadesi, maalesef olmamis), ancak maalesef imla kurallari ve noktalama isaretlerini duzgun kullanmayinca, insanin ne demek istedigini yazi yoluyla anlatmasi mumkun olamiyor...İzninle ne demek istedigimi son postunu kullanarak anlatmaya calisayim...
"İyi bilmiyorum diyebilirim anlatamadım diyebilirim yıllarımı vermedim sonuçta", bu ifadeyi virgul ve tirnak isareti ile destekleyelim, ve sonuna bir nokta koyalim ""İyi bilmiyorum", diyebilirim, "Anlatamadım", diyebilirim, yıllarımı vermedim sonuçta."...
"ama , ama babam türkiyenin en iyi mühendisidır kime göre dersen adım soyadım açık araştır google da kendisi", ikinci cumledeki iki adet "ama"dan bir tanesini kaldiralim, cumleye buyuk harfle baslayalim ve devrik cumleleri kullanmaktan kacinalim...Ayrica, ifademizi guclendirmek icin once kanitlari sunalim sonra aciklamamizi yapalim (orn. googleda arastirinca goreceksin ki, babam iyi muhendistir vb.)..."Ama, Google'da adim ve soyadimla arastirinca goreceksin ki, babam Turkiye'nin en iyi ve en bilinen muhendislerindendir"...
"kendisi böyle bi benzetme yaptırdi yani 1200 hp lik bmw kuran kişi acı paralellik ses rezonansi bilir tamam"...Son cumleye, yine buyuk harf ile baslayalim, konu butunlugunu ve anlasirligini bozmamak adina, virgul kullanalim...Ayrica, cumleyi biraz daha toplayalim ve sonundaki basibos "tamam"i kaldiralim..."Kendisi böyle bi benzetme yaptı, sonuc olarak 1200 hp lik BMW araba tasarlayan bir kişi; acı, paralellik, ses rezonansi, vb. bilir"...
Bu kapsamda,
"İyi bilmiyorum", diyebilirim, "Anlatamadım", diyebilirim, yıllarımı vermedim sonuçta. Ama, Google'da adim ve soyadimla arastirinca, goreceksin ki, babam Turkiye'nin en iyi ve en bilinen muhendislerindendir. Kendisi böyle bi benzetme yaptı, sonuc olarak 1200 hp lik BMW araba tasarlayan bir kişi; acı, paralellik, ses rezonansi, vb. bilir.
vb. bir sey cikiyor ortaya...Sen karsilastir lutfen, hangi ifade sekli daha anlasilir?
Sevgiler ve saygilar...
Google translate gibi yazıyorsun. Aklından geçen her neyse anlaşılmıyor.
Sabah sabah aklıma şu arkadaşı getirdin Kerem Ercili.
