solosuz metal olur mu?

rammstein örneğin çok nadir solo var genelde hiç yok ve en çok dinlenen sevilen gruplardan biri. Bence metal müziği metal yapan power chord ritim gitar bas ve davul, solo çok ağır tarzlarda kirlilik yapıyor örneğin du hast veya waidmanns heil'da solo çok çirkin olur. Şu sıralar waidmanns heil çalışıyorum downpicking egzerzisi olarak, genel 150 160 BPM çalışıyorum eski etüdlerimde 180'e çıkabiliyorum anlık. Seek n Destroy'da 208'lik kısım hariç solo yok ama organik metal müzik.
 
Diyalog olmayan hikaye ... tasvir olmayan roman ... kafiye olmayan şiir ... yani solo da bir bileşen sonuçta, iyisi iyidir, kötüsü kötüdür de varlığı veya eksikliğini tartışmak gereksiz.
 
Yıllardır bu şekilde beste yapıyorum, hiçbir eksiklik de hissetmedim. Tabi bu benim bakış açım, ek olarak “shred” çalım tarzı beni hiçbir zaman çekmedi. Haliyle bu yönüm gelişmedi ve ayda yılda bir böyle bir partisyon yazmak istediğimde mümkün oluğunca basit, teknik olarak kendimi hiç sıkmayacak bir şeyler yazıp geçiyorum.

Tamamen müziğin içinde ne duymak istediğinize göre değişir, bunun genel/geçer bir doğrusu yanlışı da olamaz.
 
Eskiden metalin her türlüsünde solo atayım lan kafasındaydım, artık hiç aramıyorum diyebilirim hatta gereksiz geldiği de oluyor. Özellikle yukarıda verilen Architects gibi grupların tarzlarında müzik yapınca ne gitar solosu çalma ne de gitar solosu dinleme isteği oluşmuyor bende.
 
Çeşitlilik güzeldir. 5 dakika aynı şeyi dinlemek sıkar. Solosuzda çeşitlilik yaratabiliyosan olur ama solonunda duygusu bi başka oluyo.
 
Solo olsa dahi solonun arkasındaki ritm bölümü güzel değilse solo yalan olabilir. O yüzden şarkının temeli önemli. Zaten albümde şarkı bestecileri bölümünde sadece soloyu yazdıysa lead gitaristin adı yazmayabilir.
 
Güzel yaparsan her şey olur...

En güzel örneklerinden biri kreator phobia dır...aklına gelen yazsın solosuz efso metal parçaları...aha amon amarth pursuit of vikings mesela...breaking the law judas priest de mesela...
 
Ya acikcasi sweep calismak shredding yapmak zor geliyosa bisey diyemicem ama Solo onemli bisey bence ben ozellikle zor teknikle calinmayan sololari hic sevemiyom
 
Metallica denedi. 17 sene önce St. Anger albümünü çıkardı.
Şu albümü öylesine deneysel, sadece farklı şeyler denenmiş, solosuz ve genel metallica soundundan farklı şekilde yapılmış bir albüm olarak görenlere acıyorum. Bu şekilde bakınca sevmek tabii ki zor, ne de olsa thrash metal efsanesi ya metalika, "blek albümle bozdu abi yiaa"cılar tabii ki sevemez. Belgeselini izlemek yardımcı olabilir, gerçi ben belgeseli izlemeden önce de seviyordum bu albümü. Lars'ın o trampet tonu bile bir süre sonra sevimli gelmeye başlıyor albüme alışınca. Metallica'nın hep isteyip de popülerliğinden ve geleceğini tehlikeye atma korkusundan dolayı yapamadığı şeyleri özgürce yaptığı bir albüm bu bence. Saçmalayabildikleri kadar saçmalamışlar, hiç kasıntıya girmeden gitarda elleri nereye gidiyorsa onu yapmışlar, tür baskısı hissetmeden sınırların çokça dışına çıkarak o zamanın popüler metal türlerine de girmişler bolca(bkz mi teli 12 perde sonrası riffler).
Şu albüm o zamanlar keşke bir grubun ilk albümü olsaymış, daha az radikal bir kayıt yöntemi ve iyi bir tonlamayla onyılın en iyi albümlerinden olabilirmiş.
Bu albüm bir dışavurum olarak metalikanın içindeki pisliği boşaltmasaydı belki metalika da şuan "reunion" furyasıyle müziğe geri dönmüş gruplardan biri olabilirdi. Böyle olunca da son 2 albümdeki eşsiz şaheserleri duyamamış olurduk.
 
metal müzik 3 temel öğeden oluşur:
davul
bas gitar
ritim elektro gitar

3 tam ise metal metaldir.

Metal müzik patates kızarmasıysa klave mayonez ketçap solo.
 
Şu albümü öylesine deneysel, sadece farklı şeyler denenmiş, solosuz ve genel metallica soundundan farklı şekilde yapılmış bir albüm olarak görenlere acıyorum. Bu şekilde bakınca sevmek tabii ki zor, ne de olsa thrash metal efsanesi ya metalika, "blek albümle bozdu abi yiaa"cılar tabii ki sevemez. Belgeselini izlemek yardımcı olabilir, gerçi ben belgeseli izlemeden önce de seviyordum bu albümü. Lars'ın o trampet tonu bile bir süre sonra sevimli gelmeye başlıyor albüme alışınca. Metallica'nın hep isteyip de popülerliğinden ve geleceğini tehlikeye atma korkusundan dolayı yapamadığı şeyleri özgürce yaptığı bir albüm bu bence. Saçmalayabildikleri kadar saçmalamışlar, hiç kasıntıya girmeden gitarda elleri nereye gidiyorsa onu yapmışlar, tür baskısı hissetmeden sınırların çokça dışına çıkarak o zamanın popüler metal türlerine de girmişler bolca(bkz mi teli 12 perde sonrası riffler).
Şu albüm o zamanlar keşke bir grubun ilk albümü olsaymış, daha az radikal bir kayıt yöntemi ve iyi bir tonlamayla onyılın en iyi albümlerinden olabilirmiş.
Bu albüm bir dışavurum olarak metalikanın içindeki pisliği boşaltmasaydı belki metalika da şuan "reunion" furyasıyle müziğe geri dönmüş gruplardan biri olabilirdi. Böyle olunca da son 2 albümdeki eşsiz şaheserleri duyamamış olurduk.
Lou Reed ile çalışmaları da bence nefis olmuş, popüler olarak sıfır değer verildi ama sıkı bir çalışma.
 
Geri
Üst