Pushing Daisies

Ned'in hayatı hiç normal değil. Dokunmak onun için bambaşka bir anlama geliyor. Çünkü Ned'in tenine temas etmek, ölüleri diriltebiliyor. Evet, ölü herhangi bir şeyi, dokunarak hayata döndürebiliyor Ned. Bir insanı, bir köpeği, hatta bir çileği... Bu tuhaf özelliğini küçük yaşta keşfedip, gizlice yaptığı birtakım denemelerle sınırlarını öğreniyor.
Çocukken öncelikle şunu anlıyor: bir ölüye dokunduğunda o kişi ya da şey hayata dönüyor ama, bir daha dokunursa tekrar ölüyor – hem de bir daha geri getirilemeyecek şekilde. Ayrıca bununla çok yakından bağlantılı bir şey daha görüyor: Bir ölüyü hayata döndürdüğünde bir dakika içinde yeniden dokunup geri göndermezse, hayata dönmüş ölünün yerine o civardaki başka bir canlı hayatından oluyor. Nitekim Ned çocukken, beyin kanamasından ölen annesine dokunup canlandırdığında, bir dakika sonra komşuları düşüp ölmüş. Dahası annesi de sonra Ned'i öperken birden bembeyaz kesilip devrilmiş.

Yıllar sonra Ned artık bir yetişkin olmuş, çürümüş meyvaları “dirilterek” birbirinden güzel turtalar yapıp “Pie Hole” adındaki dükkanında satıyor ve nispeten sakin bir hayat sürüyor. Fakat bir gün Emerson Cod adlı bir özel dedektif onun yapabildiği şeyi fark edince, ikisi ortak çalışmaya başlıyorlar: Ned ölüyü diriltiyor ve bir dakika içinde onunla konuşup kim tarafından öldürüldüğünü öğrendikten sonra, tekrar dokunup geri gönderiyor. Ne var ki dirilttiklerinden biri çocukluk aşkı (ve aynı zamanda ölümüne neden olduğu komşusunun kızı) Charlotte çıkınca, onu geri göndermeye gönlü razı olmuyor. Tabii bir sorun da getiriyor bu durum: Charlotte'un (ya da Ned'in kullandığı hitapla, “Chuck”ın) yaşamaya devam etmesi için, Ned'in ona bir daha hiç dokunmaması gerekiyor. Böylece ikisi arasında, iki tarafın birbirine dokunmamaya büyük bir dikkat gösterdiği bir aşk başlıyor.
___________________________________________

cnbc-e den alıntıdır.
çok şirin, saf temiz bir dizi bu. bu yönlerden amelie'yi anımsattı bana. her salı saat 21.00 de cnbc-e de. izleyin :)
 
bugün ilk iki bölümünü izlediğim şeker bir dizi.ama uzun soluklu oomayacakmış.grevden etkilendi her dizi gibi.hatta senaristleri son verdi falan diye okumuştum bi yerde.neyse doğru olmadığını umarak diyorum ki dizinin uzun sürerse de bayabilecek yapıda
benim favorim morg görevlisi :D her bölümde yer alsın :D
 
İlk bölümünü izlemediğim için ikinci bölümü olayı pek anlamadan izledik arkadaslarımla.Neyin ne oldugu ortaya cıkınca tabii mantık kazandı olaylar.:)
Fena değil bence dizi..
 
ilk bölümünü bende seyrettim. Ancak karakterlerin çocuğun olağandışı yeteneğine verdiği tepki yapmacık geldi. Sanki çok doğal birşeymiş gibi normal karşılıyor millet. Hiç şaşırma felan yok, bazı sahneleri biraz saçma olmasına rağmen evet ikinci bölümüde seyrettim. Birkaç bölüm gideyim bakayım, sıkılırsam bırakırım. Ama sarmış gibi gözüküyor :)
 
mellon_collie demiş ki:
Ben mi abartıyorum ama dizide az da olsa Edward Scissorhands kırıntıları yok mu? Sevdiği kıza bir daha dokunamayacak olması falan??
Yine de izlenesi...:)

Hikaye dışında fena Tim Burton kokuyor zaten hikayenin anlatımı da. Ama bu kötü bir özelliği mi tabii ki hayır.
Ben de tavsiye üzerine yeni başladım, kendini fazla ciddiye almayan çok güzel çok tatlı, çok eğlenceli bir dizi. Her karakter ayrı da sırf Emerson karakteri için bile izlerim sürekli ben bunu :D
 
Sorma Yine CNBC-e'nin eski dizilerinden biri olan Boston Public'ten de hatırlayacağınız oyuncu Chi McBride Nam-ı Diğer Emerson Cod, mimikleriyle olsun hareketleriyle olsun replikleriyle olsun beni yine gülmekten kırıp geçiriyor :D
 
sevgili istanblues,bunu ölçen bir alet yok tabi ki ama bence pek sağlam bir senaryosu yok.sevene de karışmam elbette,alınmasınlar (başta sen olmak üzere)
 
Geri
Üst