Standard E gitarı başka şekillerde akord edebilir miyim?

Üsttekiler kadar kulağa bilimsel bir açıklama gibi gelmese de .. :) ... bu da önemli. Bunda da normal davranmak en güzeli, yani gitarı havadar bir odada güneş ışığı almayacak ve kalorifer dibine dayanmayacak gibi koruduğunuz sürece sorun yok yani abartıp çalmanız bitince gidip loş mahzene koymayın. Ben işlek bir odada tutuyorum herşeyi, yani gün boyu evin doğal ısısı neyse o oda da o kadar. Bir de dediğim gibi pencereden uzak, güneş direkt vurmayan duvar tarafında...
Kesinlikle =)
Bazen okyanusları aşıp, derelerde boğuluyoruz. İnanılmaz teknik şeyler öğrenip, rakamları kıyaslayıp gözümüzün önündekini göremiyoruz.
Son haftalarda neredeyse hiç gitar çalmıyorum fakat gitarlarım çatı katında bulunuyor. Şehrin Antalya olması sebebiyle gün içinde ebesinin şeyi kadar ısınan havalarla ve çatı katının sıcaklığı birleşince salona indiriyorum yaz dönemi.
Durum böyle olunca göz önünde gitar olduğundan en azından arada çalıyorum =)
 
selamlar, floyd rose'lu bir gitar üzerinde bir kaç yıl önce 10-46'dan 10-52'ye geçtim, sap ayarı action ayarı vs. aklınıza gelebilecek her türlü ayar ile biraz mühendis olmanın verdiği özgüven, biraz gitara verdiğim paranın toto korkusu ile oturdum başına ve ince ince ayarladım. Bu konuda Drop D akort çok problem değil ama uzun süreli gitar bu akort ile kalmamalı, denge bozulmamalı. Hele hele standart akordu komple D veya C'ye çekmeyi hayal ediyorsanız en kötü 2 gitarınız olmalı ve bu akordu ile oynadığınız gitarınızı baştan aşağı bu akort için ayarlatıp, o şekilde bırakmalısınız. Aksi halde gitarı ziyan edebilirsiniz.
 
selamlar, floyd rose'lu bir gitar üzerinde bir kaç yıl önce 10-46'dan 10-52'ye geçtim, sap ayarı action ayarı vs. aklınıza gelebilecek her türlü ayar ile biraz mühendis olmanın verdiği özgüven, biraz gitara verdiğim paranın toto korkusu ile oturdum başına ve ince ince ayarladım. Bu konuda Drop D akort çok problem değil ama uzun süreli gitar bu akort ile kalmamalı, denge bozulmamalı. Hele hele standart akordu komple D veya C'ye çekmeyi hayal ediyorsanız en kötü 2 gitarınız olmalı ve bu akordu ile oynadığınız gitarınızı baştan aşağı bu akort için ayarlatıp, o şekilde bırakmalısınız. Aksi halde gitarı ziyan edebilirsiniz.

Aynen katılmakla birlikte Floyd rose sistemleri çok daha ince ayar gerektiriyor.
11-49 tel gerilimini Standart E de sevdiğim için aynısını Floyd Rose'lu gitarımda denedim. Tüm ayarları yapmama rağmen köprüdeki gerilimi sabitlemek için extra yay kullanmış olmama rağmen o kalınlıkta E değil D olarak kullanıyorum gitarı.
Pek çok seveni olmasına rağmen hiç haz almıyorum FR sisteminden ki takıntılı seviyede düzen manyağı olarak en ufak değişimde köprüyü ayarlamak için baya zaman harcamak gerekiyor. Bu sebeple FR'li gitarlarda gitar çalmaktan fazla ayar yaptığımdan dolayı nefret ediyorum denebilir.

Bu arada bu konu başlığı değil ama Evertune köprü sistemi kullanan arkadaşlar varsa buraya veya konu kalabalığı yapmamak adına özel msjla kullanım kolaylığı, Palm muting hissi, gerilim ayarlama konusundaki tecrübelerini aktarırsa çok memnun olurum.
 
Yahu arkadaşlar, abiler, gitarın bir burgusunu yarım tur çevirmek için başka bir gitar almak varken niye böyle tehlikeli işler yapıyorsunuz? Mazallah bir burguyu günde iki üç kere yarım tur ileri geri çevirdiniz diye gitarın sapı 153639 yerinden kırılabilir.
 
Bence de anlamıştır. Üstte de dediğim gibi yarım tur çevirip, drop akorda çekip %3'lük gerilim farkı yarattığında elindeki gitar sıkıntı yapıyorsa artık bilecektir ki o gitar çöptür, suntadan yapılmıştır.
 
@Ketamin açıkçası yukarida kim bunun için 2. Gitar almaktan söz etti kaçırmış olabilirim ama bu da bir seçenek ama gerekli olduğunu söylemedi kimse. Yani bu alayci tavırdan öte en azindan detay anlamda bilgi alışverişi yapmaya çalışıyoruz burada ki forumun amaci da bu degil midir?

Tabi ki drop'a almakla gitar 2 ye ayrilmayacak ama en azindan bilinçli bir kullanici olmak adina sap, köprü vs ayarlari veya tel kalinligi tartışılıyor... Nedir rahatsiz eden ya da benim gözümden kaçan ve gereksiz yorumlarmis gibi yazılanları baltalamanin amaci?
 
@Ketamin açıkçası yukarida kim bunun için 2. Gitar almaktan söz etti kaçırmış olabilirim ama bu da bir seçenek ama gerekli olduğunu söylemedi kimse. Yani bu alayci tavırdan öte en azindan detay anlamda bilgi alışverişi yapmaya çalışıyoruz burada ki forumun amaci da bu degil midir?

Tabi ki drop'a almakla gitar 2 ye ayrilmayacak ama en azindan bilinçli bir kullanici olmak adina sap, köprü vs ayarlari veya tel kalinligi tartışılıyor... Nedir rahatsiz eden ya da benim gözümden kaçan ve gereksiz yorumlarmis gibi yazılanları baltalamanin amaci?
Atıyorum çıktım sahneye 10 tane şarkı çalınacak, biri E diğeri D Drop şeklinde 5 döngü var. Bunu tek gitarla yaparsak gitar "fatal error" verir denmiş. Benim dediğim ise drop akorda çekmenin gitara kötü bir etkisinin olmayacağı, en azından belli bir para (ortalama 1000 dolar) verilen gitarlarda yapmayacağı yönündeydi. İlk yazılanlara bakarsanız, drop akorda çekmenin gitara zararı olacağı, 1000 dolarlık gitarı drop akorda çekmenin cesaret işi olduğu, bunun yerine bilmem kaç tane gitar dizmenin daha sağlıklı olduğu yönünde yazılanlar var. Üstüne bi de Cem Yılmaz komiklikleri, evrenden 1000 lira istiyorsun da bilmem ne. Şimdi alaycı tavır bana kaldı, ne diyeyim? :)

Ben sizin yazdıklarınızı baltalamıyorum, uğraşıp gayet güzel bilgiler vermişsiniz. Ben benimle takınılan tavrı iade ettim sadece. Biraz da izahı olmayan şeylerin mizahı vardır. Geçen biri fender tip köprü saddle'ların niye iki tane vidası var, ben bunları çevirdim aşağı indi nasıl yukarı çıkartabilirim diye soru sormuş. Burada siz çevirdiğiniz yönün tersine çevirin yukarı kalkar diyebilirsiniz ama ben onu düşünemeyen kişiyle mizah yaparım, yapım böyle. :)

Konuya değişik bir bakış açısıyla katkı olması için şu örneği vereyim. Ünlü bir grubun ünlü bir gitaristi 25 senedir aynı gitarı bilfiil kullanıyor ve senede ortalama 150-200 konser veriyorlar. 15 gün içinde 10 konser verdikleri bile oluyor ve bu gitaristin kullandığı gitarın telleri her konser öncesi sökülüp yeni tel takılıyor. Öyle tek tek sökülüp takılmıyor da. Aynı anda hepsi sökülüp, temizlik yapılıp sonra yeni teller takılıyor. Senede 150-200 defa saptaki gerilim yaklaşık 10 dakika içinde 2 defa %100 değişiyor yani ama gitar hala sağlam. O yüzden dediğim gibi bir tane burguyu yarım tur çevirdik diye gitar gofret gibi ikiye ayrılacaksa suntadan yapılmıştır.
 
Atıyorum çıktım sahneye 10 tane şarkı çalınacak, biri E diğeri D Drop şeklinde 5 döngü var. Bunu tek gitarla yaparsak gitar "fatal error" verir denmiş. Benim dediğim ise drop akorda çekmenin gitara kötü bir etkisinin olmayacağı, en azından belli bir para (ortalama 1000 dolar) verilen gitarlarda yapmayacağı yönündeydi. İlk yazılanlara bakarsanız, drop akorda çekmenin gitara zararı olacağı, 1000 dolarlık gitarı drop akorda çekmenin cesaret işi olduğu, bunun yerine bilmem kaç tane gitar dizmenin daha sağlıklı olduğu yönünde yazılanlar var. Üstüne bi de Cem Yılmaz komiklikleri, evrenden 1000 lira istiyorsun da bilmem ne. Şimdi alaycı tavır bana kaldı, ne diyeyim? :)

Ben sizin yazdıklarınızı baltalamıyorum, uğraşıp gayet güzel bilgiler vermişsiniz. Ben benimle takınılan tavrı iade ettim sadece. Biraz da izahı olmayan şeylerin mizahı vardır. Geçen biri fender tip köprü saddle'ların niye iki tane vidası var, ben bunları çevirdim aşağı indi nasıl yukarı çıkartabilirim diye soru sormuş. Burada siz çevirdiğiniz yönün tersine çevirin yukarı kalkar diyebilirsiniz ama ben onu düşünemeyen kişiyle mizah yaparım, yapım böyle. :)

Konuya değişik bir bakış açısıyla katkı olması için şu örneği vereyim. Ünlü bir grubun ünlü bir gitaristi 25 senedir aynı gitarı bilfiil kullanıyor ve senede ortalama 150-200 konser veriyorlar. 15 gün içinde 10 konser verdikleri bile oluyor ve bu gitaristin kullandığı gitarın telleri her konser öncesi sökülüp yeni tel takılıyor. Öyle tek tek sökülüp takılmıyor da. Aynı anda hepsi sökülüp, temizlik yapılıp sonra yeni teller takılıyor. Senede 150-200 defa saptaki gerilim yaklaşık 10 dakika içinde 2 defa %100 değişiyor yani ama gitar hala sağlam. O yüzden dediğim gibi bir tane burguyu yarım tur çevirdik diye gitar gofret gibi ikiye ayrılacaksa suntadan yapılmıştır.

Öncelikle detaylı ve daha açıklayıcı yorum yapman eleştirinin sebebini de belirlemiş =) öncelikle seni daha iyi anladığımı söyleyebilirim.
Şöyle ki yukarıda en azından kendi yorumlarım içerisinde yazdıklarım bu konuda genel olarak bilgisi olmayan kullanıcılarla kendi deneyimlerimi paylaşmaktı.
Yine kendi yazdığım ve kendi tecrübelerimi belirttiğim kısımda sizinle görece paralel görüşte olduğumu hatta extreme gerginliklerde dahi yıllardır uzun süre kullanıyor olduğumu paylaştım. Tabi bu durumda daha da dikkat edilmesi gereken konuları da bilgim dahilinde ekledim.

Daha da önemlisi gerekli ayarlamalar yapıldıktan sonra gitarın yapısal dayanımları zorlanmadıkça her türlü tel ve akort konfigürasyonlarında da kullanıyorum sorunsuzca =)
Ayrıca kullandığım herhangi bir ekipmanın limitlerini öğrenmeyi de doğam gereği öğrenmeyi hep sevmişimdir. Bu da bazı rakamları karşılaştırmak ve analiz etmekten geçiyor.

''Fender saddle'' konusuna gelince ise Doğal Seçilim kendi kendine çözümünü bulacaktır =)

Fakat asıl tepkime sebep olan insanların zaman ve mesai harcayarak kendi bilgi/birikimlerini paylaşmasına 2 alaycı cümle ile dem vurmanızdı. Tabi ki eleştireceğiz, doğruyu yanlışı öğreneceğiz ama en azından eleştiri veya burun kıvırırken bile son yorumda yazdığınız üzere daha elle tutulur argümanlarla açıklamanız daha anlamlı oluyor 🙂
Teşekkürler.
 
Son düzenleme:
Merhaba,

Benim gitarımda g-force akort robotu var.
Valla Kashmir, In My Time of Dying için DADGAD, Killing in the Name için Drop D, Paranoid, Iron Man gibi Black Sabbath parçaları için Half-Step Down akort düzenlerine 2 yıldır tıkır tıkır çekiyorum.
9-46 veya 10-46 tel kullanıyorum. Drop tuningler için daha sert ton alabilmek için zamanında 10-52 tel de denemiştim ancak titanyum nut 52lik teli kabul etmedi. (Belki de ben yükseklik ayarını falan beceremedim, tel yuvalarını ayarlatmakla zaten uğraşmam) Open E vurunca cızırtı yapıyordu. Eşik yüksekliğinde de oynama yapma gereği duymadım. (Yükseklik ayarı için vidalı sistem var) O kadar da aman aman 10-52 kullanma isteğim yok sonuçta. Bir daha da denemedim. Ekipmanımla İsviçre çakısı gibi iş görecek düzeyde hobi amaçlı takılıyorum. Headstock bir şekilde koparsa buraya başlık açarım. Gibson’ın ömür boyu garantisi var, sanırım farklı akortlara aldım diye headstock koparsa ürünlerinin arkasında dururlar. Gerçi Türkiye’den bu işi çözmek ne kadar mümkün o da bilinmez.

Hava sıcaklığı ise gitara etki eder. Ufak ayarlamalarla düzelir. Ancak, mesela kışın gitarınızla dışarıda bir süre seyahat ettiniz ve ısıtma sistemi cayır cayır çalışan sıcak bir yere girdiniz ve gitarınızı kılıfından cort diye çıkarttınız. En basitinden Nitro cilada relic etkisi yaşamamak işten bile değil. Kısacası cilada kılcal çatlaklar oluşur. Sap ayarı vs de muhtemelen ilgi alaka ister. Malum metal genleşmesi hızlı olan bir malzeme. Ahşap da hava koşullarına, neme vs. tepki veren, çalışan bir malzeme. Gitarı da yüksek veya çok düşük sıcaklıklara mazur bırakmadıkça yapısal bir sorun oluşmaz.

Bu arada gitar uzun süre drop C gibi düşük akort ayarlarında tutulacaksa daha önceden de yazılan hesaplar işin içine giriyor. Mantık aslında basit, teli gevşettikçe sapa binen kuvvet azalacak. Teller loose olacak, salınım miktarı artacak. Cızırtılar, cozurtular daha fazla olacak. Truss rodu germek de belli bir noktaya kadar bu gerilim düşmesine cevap verebilecektir. Bunu dengelemek için yüksek gauge tel takımları kullanmak gerekli. Bunun için de özellikle eşik ayarı gibi başka ayarlar işin içine giriyor. Hele ki FR köprülü gitar sahipleri tecrübelerinden bolca bahsetmiş zaten. Mantık basit ama uygulamak da zor. Bir kere bu işe girişildi mi zırp pırt dönmek de yine kolay iş değil. İşte bu noktada merhaba yeni gitar.

Bu arada gitar sapını sadece öne arkaya hareket eder diye de düşünmemek gerekli, 6 telin ortasından pivot alırsanız ince 3 tel, kalın 3 tele karşı da bir kuvvet uyguluyor diyebiliriz. Belki tellerin gerginliği düzgün olmadan saklandığından, belki de sıcaklık ve nem koşulları yüzünden twist olmuş saplar da piyasada mevcut. Ancak tamiri de mümkün.

44C01B69-9540-4991-90EC-F1B8BE5FC649.jpeg


Özetle farklı akort düzenlerini kısa süreli olarak ben de kullanıyorum. Çalmadığım zaman ise gitarı sürekli standart akort düzeninde bırakıyorum. Bu şekilde kullanmanın şimdilik bir zararını görmedim. Herhangi bir yıpranma ibaresi de yok. Olacağını da sanmıyorum. Yine de ufak drop tuninglere böyle geçişlerin gitara bir zararı var mı, yok mu merak ettim, bir ara araştırırım. Bir sonuç bulursam paylaşırım.
 
valla kişisel tecrübem .... çok farklı yani sadece E'yi D değil de daha büyük değişim içeren akortlar için ikinci bir gitar bulundurmak uzun vadede lüks değil. Ufak ayarlarda zaten sorun olur diye bir iddiası yok kimsenin eğer gitarınız gofret değilse. Düzgün markalar zaten kaldırır o kadar değişikliği.
 
Merhabalar.Elimde Tune-O-Matic köprülü bir epiphone les paul standart var.Telleri standart olarak Db akorlu geldi.Akoru E standarta çekersem köprüye fazla ağrılık bindirme olasılığı nedir?Gitarda bir problem yaratır mı?Ve gitarın akorunu Db'den E ye veya tam tersi şekilde değiştirmek için ne kadar beklemem gerekir?Şu ana kadar hep E standartta çalmıştım o yüzden bilgisizim konu hakkında.
 
Merhabalar.Elimde Tune-O-Matic köprülü bir epiphone les paul standart var.Telleri standart olarak Db akorlu geldi.Akoru E standarta çekersem köprüye fazla ağrılık bindirme olasılığı nedir?Gitarda bir problem yaratır mı?Ve gitarın akorunu Db'den E ye veya tam tersi şekilde değiştirmek için ne kadar beklemem gerekir?Şu ana kadar hep E standartta çalmıştım o yüzden bilgisizim konu hakkında.
Yaratmaz fakat gitarınıza ayar yapmanız gerekebilir.
 
Akustik enstrüman ama bilgi ve ibret vermesi için ekleyim bende.
Temizlik sırasında kendini camın önünde bulan, sonrasında içerisi havalansın diye (kış aylarında) cam açılınca tişörtünü çıkaran :) en sevdiğim gitarım.
IMG_20200131_083611.jpg
 
Akustik enstrüman ama bilgi ve ibret vermesi için ekleyim bende.
Temizlik sırasında kendini camın önünde bulan, sonrasında içerisi havalansın diye (kış aylarında) cam açılınca tişörtünü çıkaran :) en sevdiğim gitarım.
138305 eklentisini görüntüle
Öncelikle geçmiş olsun. Elmalar ve armutlar durumu ama akustik gitarlarda bu sık sık olan bir sorun. Soundboard'da bir hasar yoksa bir bilen için tamiri de nispeten kolay.
 
Konuya değişik bir bakış açısıyla katkı olması için şu örneği vereyim. Ünlü bir grubun ünlü bir gitaristi 25 senedir aynı gitarı bilfiil kullanıyor ve senede ortalama 150-200 konser veriyorlar. 15 gün içinde 10 konser verdikleri bile oluyor ve bu gitaristin kullandığı gitarın telleri her konser öncesi sökülüp yeni tel takılıyor. Öyle tek tek sökülüp takılmıyor da. Aynı anda hepsi sökülüp, temizlik yapılıp sonra yeni teller takılıyor. Senede 150-200 defa saptaki gerilim yaklaşık 10 dakika içinde 2 defa %100 değişiyor yani ama gitar hala sağlam. O yüzden dediğim gibi bir tane burguyu yarım tur çevirdik diye gitar gofret gibi ikiye ayrılacaksa suntadan yapılmıştır.
Şu yorum üzerinden 2. kez özel mesaj geldiği için yazayım, bahsettiğim gitar Hetfield'ın Ken Lawrence Explorer gitarı. Gitar 95 veya 96 yapımı. Artık eskisi kadar çok konser vermedikleri için 150-200 konser fazla olmuş olabilir ama stüdyoda, konserde vs derken 3 günde 1 bu gitarın telleri komple sökülüp takılıyor her türlü. Drop akorda çektim, gitarım infial eder mi demeyin, hiçbir şey olmaz. E'den D'ye de çekebilirsiniz. Gitar ağaçtan yapılmasa sorun olurdu ama malumunuz çoğu gitar ağaçtan yapılıyor, gofret dediğimiz durum varsa zaten akort değiştirmeye bile yer kalmadan bir zaman sonra sap roller coaster gibi form almaya başlar. Mevzu-i bahis gitar.
 
sanırım en açıklayıcı örnek benim örneğim olacaktır. elimde ilk gitarım olan, 2. el olarak aldığım bir Les Paul kasa Hagstrom Swede gold top'ım var. gitar, askılığından kurtulup sapı yere çarptığı için, üst eşikten itibaren 2. frete kadar her iki yanda da boya çatlaması olmuştu. biraz daha sert düşseydi hem fretboard saptan ayrılacaktı hem de headstock elimde kalacaktı muhtemelen. ancak ben bu gitarı 12-60 tellerle drop B'ye de çektim, 12-54 tellerle 8-10 ay C#'ta da kullandım, şu anda da 10-46 teller ile D#'ta kullanıyorum. ortalama 6-7 ayda bir tel ve akort düzeni değiştiriyorum ve 3 yılımı doldurdum. her tel değişiminde sap ayarını, entonasyon ayarını yapıp yoluma devam ediyorum. o hasara rağmen gitar gık demiyor. bu kadar hassas aletler değiller. ben tel gerginliği yüzünden eğilip bükülen sap ne gördüm, ne duydum. gidip de bass gitar teli takıp akortu E standarta getirmediğin sürece de kolay kolay bir şey olmaz. bu kadar abartmaya ve korkmaya gerek yok. ha tremololu ve floydlu aletlerde daha ince işler gerekebilir, orası ayrı.
 
Geri
Üst