Tanınmayan Grupları Toparlamak

Hemen belirteyim, olaya maddi bir beklenti ile yaklaşmıyorum. Nette ararken kendi halinde bir sosyal ağ yaratabileceğin hazır bir site buldum. Onu düzenleyip belli bir hale getirdim. Yani beklenildiği gibi pek bir katılım yok. Katılım olmayınca pek bir yere de varmaz ama yine de diğer taraftan hem biraz idealist bakış olarak hem bir nevi pul koleksiyonu gibi düşünüp bir şeyler yapmaktayım.

Yeni müzikler keşfetmek gibi genel amaç hep var ama esasında tüm bu siteyi ya da kafa patlatmaları, tanınmayan gruplara topluca bir yerden erişmek amacıyla yapıyorum. Aratınca bir sürü yerden listeye ulaşmak mümkün. Hiç yapılmamış bir şey de değil ama bir türlü ilerlememiş, hep tıkanmış gibi. Bunun sebepleri olabilir, yine ilerlemeyecek olabilir ama dediğim gibi ne para yatırdığım bir proje ne de böyle bir beklentim var. En kötü uğraştığımla kalacağım. Ona da razıyım.

Mesela metaltr'nin yerli gruplara sahip çık mottosu vardı. Grupların listelerini ana sayfaya çakmışlardı. Hala orada duruyor ama uğrayan yok, bir etkileşim yok. Bunun gibi bir çok örnek var.

Turkrock bünyesinde de böyle özel bölüm yok, forum başlıkları derli toplu bir liste sunamıyor ya da oluşturamıyorsunuz. Elbette turkrock temel bilgi kaynaklarından olacak. Şimdiden bunun için özel bölüm de açtım.

Örneğin bugün biraz instagram üzerinden gruplara ulaşmaya çalıştım. Bu da ancak işte belli bir bilinen kişi ya da grubun takipçi listesinden grup aramak gibi rastgele bir şey. Bir sürü gruba rastladım. Hepsinin derdi kendini tanıtmak, çok az insana ulaşabildikleri her hallerinden belli. Bu genel sosyal ağ fikri ile böyle olması kaçınılmaz gibi geliyor bana.

Bu kadar uzun uzun anlattım. Aslında karışık bir mesele. Herkes bir miktar kullanıcı ya da takipçi ile işine bakıyor gibi. Belki bundan fazlasını yapmak mümkün olabilir. Kafasını bu konuya takmış biri, benzer bir proje ile çıkıp gelirse direkt ona geçiş yaparım mesela. Benim yaptığım olsun kafasında değilim. Dediğim gibi amacım tanınmayan müzik gruplarını bir yerde toparlamak. Sosyal ağlar çağında herkes kendi çevresinin kaderine terk edilmiş gibi, bundan fazlası neden olmasın ki?

Bir de yanlış anlaşılmasın mesela amatör müzisyenler denince eline gitarı alıp kaydeden video yolluyor. Esas belirleyici olan özellikler şunlar olabilir. Özgün besteler olmalı, elden geldiğince düzgün kaydedilmiş olmalı, miks ve mastering ile biraz olsun uğraşılmış olmalı. Örneğin bahsettiğim bu şartları sağlayan ama underground kalmış (tercihen de olabilir) gruplara nerden ulaşabileceğiz? Amatör diye aratıyorsun, alakasız işler geliyor. Belli bir seviye üstü zaten almış başını gitmiş. Yani ya en aşırı amatörü çoğunluk olduğu için ulaşılabiliyor ya da en tanınanı en önde olduğu için ulaşılabiliyor. Aradaki yapılan işler de kimse tarafından ulaşılabilir olmuyor. En azından ben bunca zamandır arıyorum, bulabildiğimi söyleyemem. Anatolianrock vardı mesela, prof ile amatörü direkt olarak ayırmak yerine düzgün grup fotosu istemek gibi bir kriter getirmişlerdi. Listeleri iyidi güzeldi ama bu kadar sosyal ağa onlar da dayanamadı, kapandı gitti. Bilmem anlatabiliyor muyum?
 
İnternet kullanma alışlanlıkları nedeniyle statik sitelerin kullanımı çok azaldı galiba. İnternette zaman geçirmek temel bir ihtiyaç haline gelmişken her hangi bir konuda sayfalarca yazı yayınlamak ve okunmasını beklemek, bir konseri baştan aşağı yotube'a yüklemek ve izlenmesini beklemek çok anlamlı değil gibi geliyor bana.

İnstagram'da Türk Rock, Anadolu Rock gibi sayfalar var, hep kısa kısa içerikler. Yapacak bir şey yok, yığınların dikkatini sürekli olarak çekmek artık çok zor bir iş.

Müzik ve müzikal bir sitenin reklamı için en iyi ortam youtube olsa gerek. Ancak orada da gitar çalıp şarkı söyleyerek cover yaptığına inanan kişiler var.

Aklıma gelenleri aktarmaya çalıştım.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #3
Statik siteler derken bloglar gibi mi? İçeriğin katılımcılar tarafından belirlendiği bir site zaten gerekli bir şey.

Sayfalarca yazının okunması ya da uzun videolar seyredilmesini ben de beklemiyorum. Aslında beklentim tam olarak kendi yaptığım diyebilirim. Yani insanlardan kendi yapmadığım bir şeyi de beklemiyorum. Örneğin az önce hala aratıyordum. Türkçe sözlü metal şarkılar bulabilir miyim diye. Eminim yığınla böyle deneme yapılmıştır ama ekşi sözlükte bir başlık içeriği haricinde (ki içeriği kontrol etmedim henüz) bir şey bulamadım.

Şimdi instagram, eski facebook sayfalarından içeriğe ulaşmak da çok mümkün değil. En azından bahsettiğim ölçüde tanınamamış gruplara pek kimse yer vermiyor. Zaten çoğu sayfanın ya da hesabın derdi daha çok takipçi, herkesin bildiği ve beğeneceği şeyleri paylaşıyorlar genelde. Özel listeler yapanlar mutlaka vardır ama işte onlara da ben aratarak ulaşamıyorum. Bunları bir yerde listeleyip toparlamak gerekir mantığı ile yola çıktım zaten.

Youtube algoritması sanırım kaliteli işleri öne çıkartmaktansa kendi youtuber'larını öne çıkartmak şeklinde çalışıyor. O yüzden youtube üzerinde aratma ile bir yere varılamıyor. Çok kez deniyorum, devamlı deniyorum. Zaten başka çaresi yok yani. Ama dediğim gibi bu iş sadece beni rahatsız ediyor olamaz diye düşünüyorum.

Aktardıkların için teşekkürler, biraz karamsar oldu ama bir taraftan da gerçekçi yani. Boşa kürek çekilme olasılığını da zaten baştan kabul ettim.
 
Metal-Archives vardır. Uluslararası bir index oluşumu gibidir. Tanıtmaya çalışmaz, PR vaadetmez, sadece gruplara dair temel bilgileri verir. Bahsettiğiniz sitedeki Türk gruplar listesi de muhtemelen buradan doğrudan alınmıştır. Konu sadece arşiv amaçlıysa bunu yapan siteler zaten var. İstiyorsanız ki aynı sitede hem Arabesk Rap söyleyen adam olsun hem Slamming Brutal Death Metal yapan, o iş biraz zor zaten.

Destekleyelim, sahip çıkalım temalı konuda da naçizane görüşlerimi belirtmek isterim. Neden sahip çıkıyoruz herkese? Herkes şarkı yazmak zorunda mı? Herkes müzisyen olmak zorunda mı? Herkes kayıt almak, kendini tanıtmak, dünyaya açılmak zorunda mı? 80'lerde mi yaşıyoruz, uğrayan Amerikan Filosu aracılığıyla gelmiş elektro gitar 8 grup kullanırcasına bir yokluk mu var? İnternet herkesin önünde açık, ihtiyaçlar belli, nasıl kullanıldığı belli, parası belli, hizmetin tutarı belli. Gücü yeten yapsın. Neden herkese, herşeye sahip çıkıp mevzuyu posta gazetesi şairleri durumuna indirgiyoruz. Düzgün müzik yapan ve bunu nasıl tanıtacağını bilen insan zaten varabildiği yere varacaktır. Varamıyorsa da ya yeterli değildir ya da hayat şartları müsade etmiyordur. Ülkedeki metalcilerin yurtdışı festivallerine katılanlarının çok büyük bir kısmı uçak biletlerini kendi ceplerinden karşılayıp gidiyor, 2 bira fişi alıp sattığı merch ile biraz yükünü hafifletip geri dönüyor. O insanlar da bunu birçok işte it gibi çalışıp sırf işin ruhu, atmosferi için yapıyor. Tanınmak, ünlü olmak için değil. Bu yüzden o segmentteki insanlara gitseniz muhtemelen tenezzül etmezler. Bahsettiğim olaylara hayal gözüyle bakan insanlar da sizden fazlasıyla medet umar ancak onlar da telefonla çektiği videolardan öteye gidemez.

Bestelerin özgünlüğünü kim belirleyecek? Mix ve Masteringde uğraş kıstası nedir? Ben sanmıyorum ülkede bu değerlendirme yetkinliğine sahip seviyede bir insan olsun. Var mı ülkede bir Bob Rock, Chris Lord, sizi hem pazarın ihtiyacına göre yönlendirsin, hem prodüksiyon üstündeki ekolü tanısın hem de günceli bilsin. Eğer varsa böyle çok yönlü bir ses mühendisi de, neden sizin para harcamayacağınız, pul koleksiyonu temalı mevzunuza mesai harcasın. En oluru olan yöntem, Spotify ve Apple Music'in aylık ve haftalık yeni çıkanlar listelerini takip edip bunları indexlemek. Sonrasında oluşturduğunuz sitenin bir trafiği oluşursa belki reklamlarla, bağışlarla biraz daha büyüyüp teşvik bazında ücretlerle sizinle benzer heyecana sahip moderatörler elde edip veritabanını geliştirmek. Sonrasında daha da büyümek isterseniz sahip olduğunuz sitenin etkileşim gücüyle, ekibinizin elinden geldiğince farklı yayınlar, konseptler ile varacağı yere varır olay.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #5
Tek tek cevap vereceğim biraz uzun olacak, şimdiden kusura bakmayın bunun için.

Metal-Archives vardır. Uluslararası bir index oluşumu gibidir. Tanıtmaya çalışmaz, PR vaadetmez, sadece gruplara dair temel bilgileri verir. Bahsettiğiniz sitedeki Türk gruplar listesi de muhtemelen buradan doğrudan alınmıştır. Konu sadece arşiv amaçlıysa bunu yapan siteler zaten var. İstiyorsanız ki aynı sitede hem Arabesk Rap söyleyen adam olsun hem Slamming Brutal Death Metal yapan, o iş biraz zor zaten.
Metaltr'deki listeden bahsediyoruz sanırım. Oradaki liste bildiğim kadarıyla canlı kanlı grupların dahil olmasıyla yapılmış bir listeydi. Bir kısmı ile röportaj yapılıyordu. Forumlarında ayrı başlıkları oluyordu. Sadece listede yer almak istediğinizi siteye bildirmeniz yeterliydi. Başka kaynaklardan faydalanmışlar mıdır bilemem ama zaten adamların esas amacı buydu. Yani belli bir etkileşimi vardı. Sadece arşiv amacı ayrı bir şey, belli bir etkileşimde ortam olması ayrı bir şey. Şimdi bu etkileşimlere sadece yatırım yapan insanlar ulaşsın demek gibi nerdeyse seçkinci bir bakış açısı ile yaklaşmışsınız.

Aynı sitede farklı müzik türleri olabilir. Rock ve metal ekseninde olsun diye düşünürüm ama emek sarf edilmiş işlere de açık olmak lazım. Bir dönem herkesdinlesin.com diye bir site vardı. Kendi içinde bir kitle oluşmuştu. Hem dinleyen hem müzisyen olarak, üstelik her telden de müzik dahil edebilmişlerdi. İzmir'in black metal gruplarını da görebiliyorduk, saçma sapan bir sürü şey de vardı. Yani bu da her şeyin globalleşip tekelleşmesi ile ortadan kalktı. Site özelinde neden kapandı gitti, bilemiyorum ama söylediklerim zaten çok uçuk şeyler değil. Yapılmışları var yani.

Destekleyelim, sahip çıkalım temalı konuda da naçizane görüşlerimi belirtmek isterim. Neden sahip çıkıyoruz herkese? Herkes şarkı yazmak zorunda mı? Herkes müzisyen olmak zorunda mı? Herkes kayıt almak, kendini tanıtmak, dünyaya açılmak zorunda mı? 80'lerde mi yaşıyoruz, uğrayan Amerikan Filosu aracılığıyla gelmiş elektro gitar 8 grup kullanırcasına bir yokluk mu var? İnternet herkesin önünde açık, ihtiyaçlar belli, nasıl kullanıldığı belli, parası belli, hizmetin tutarı belli. Gücü yeten yapsın. Neden herkese, herşeye sahip çıkıp mevzuyu posta gazetesi şairleri durumuna indirgiyoruz. Düzgün müzik yapan ve bunu nasıl tanıtacağını bilen insan zaten varabildiği yere varacaktır. Varamıyorsa da ya yeterli değildir ya da hayat şartları müsade etmiyordur. Ülkedeki metalcilerin yurtdışı festivallerine katılanlarının çok büyük bir kısmı uçak biletlerini kendi ceplerinden karşılayıp gidiyor, 2 bira fişi alıp sattığı merch ile biraz yükünü hafifletip geri dönüyor. O insanlar da bunu birçok işte it gibi çalışıp sırf işin ruhu, atmosferi için yapıyor. Tanınmak, ünlü olmak için değil. Bu yüzden o segmentteki insanlara gitseniz muhtemelen tenezzül etmezler. Bahsettiğim olaylara hayal gözüyle bakan insanlar da sizden fazlasıyla medet umar ancak onlar da telefonla çektiği videolardan öteye gidemez.

Bu görüşlere hiç katılmadım. Bir taraftan ağır bir tepki ile söylenmiş sözler gibi. Diğer taraftan dünyada şu an işleyen sistemin anlatımı gibi. Bundan herkes memnunsa zaten değişmez, böyle yaşanmaya devam eder. Zamanla bundan sıkıntısı olan insanlar çoğalırsa değişebilir. Bu aynı zenginlik ile fakirlik meselesi gibi, aynı gelir dağılımdaki adaletsizlik gibi. Tüm sistemin işleyişinden elbette müzik piyasası da nasibini alıyor.

Herkese sahip çıkalım fikrinde değilim. Zaten emek sarf edilmiş müzik ile öylesine (sadece ortam için) yapılmış müzik arasında dağlar kadar fark oluyor. Herkes müzisyen olsun da demiyorum. Bunlar benim konu başındaki yazımdan nasıl çıkarıldı ben anlamadım. Şunu anlatmaya çalıştım. Bir anlamda fırsat eşitliği gibi düşünebiliriz. Arayan insan için bulunabilme eşiği diyebiliriz. Zaten içeriği hiç olmamış ya da çok ağır teknik hataları olan bir gruba sadece yerli grup diye destek olalım da demedim. İçerikteki kaliteyi belirlemek zor bir iş. Kime göre neye göre ayrı bir sıkıntı ama bir kaç noktada kriter belirlenirse bu bile belli kaliteyi sağlayabilir.

Gücü yeten yapsın mantığı ile taban tabana zıt bir konu. İşin profesyonel dünyadaki karşılığı belki bu olabilir ama insanoğlunun kendini ifade etme sancısı olarak ele aldığımızda, düşünceleri ifade etme özgürlüğü kadar temel bir özgürlüğü gücü yeten yapsın demek bana çok ters geliyor. Gücü yetemiyorsa ya da bu işi çözemediyse zaten yeterli değildir yargısı da bir o kadar yanlış olabilir. Zaten bu noktada başarının ölçütünü önce sistemin yanlış parçalarına verip sonra bu oyunu doğru oynamadı diye yetersiz kabul etmek de haksızlık olabilir. Sadece şu kadarını söyleyeyim. Normal bir internet kullanıcısının ulaşabileceği müzik ya da grup sayısı ciddi anlamda sınırlı geliyor bana. Belli bir kategorize zaten yok. Önce çıkarılan işler kaliteye göre değil ya viral reklam tarzı kitlelerin davranışlarına ya da daha büyük olasılıkla tanıtım bütçelerine göre belirleniyor.

Alıntının son kısımları ise iyice karamsarlaşıyor. Bir hayal ile doğru düzgün uğraşmadan bir şarkıyı canlı videoya çekip yollayan insanlara zaten seslenmiyorum. Yani benim için dert olan konu yarı amatör dedikleri kesim ile ilgili olabilir. Tam teknik durumlarını bilmiyorum. Bunca zaman rock-metal dinleyicisi olarak benim için dert olan bir mesele bu. Instagram'da denk geldiğim gruplarla iletişim kursam mı diye düşündüm ama sonra "tenezzül" etmeyecekleri benim de aklıma geldi. Bahsettiğiniz açıdan değil ama en azından bu aşamada insanların ilgisini çekmeyeceğinin farkındayım. Yine de çok eskilerden bildiğim Türkçe heavy metal yapan Diken grubuna rastladım, onlara bir yazdım. Öyle hiç de "tenezzül etmemezlik" havalarında değillerdi. İnsandan insana elbette değişir. 20-25 senedir müzik piyasasında olan ama pek bir kimsenin bilmediği bir grup mesela. Tanınamamışlarsa yetersizlerdir diyemiyorum. Belki müzikleri ya da duruşları beğenilmiyordur, ona lafım yok ama sırf Diken grubu örneğinde bile sistemin işlemediği çıkarımını yapmak mümkün.

Ayrıca tüm bu süreç, yapmaya çabaladığım ve kafa patlattığım bu işlerin toplamı "ünlü olmak" sonucuna zaten varamaz. Yani en azından bu müzik türü ile bunun mümkün olmadığını zaten yapanlar bilincinde. yine o bir şekilde youtube ünlüsü olurum, üç beş kişi beğenir, bir haller olur diye gitarını kapıp video çeken zihniyattan bahsetmiyorum. Müziği bir aktarım aracı olarak görüp bir şeyleri aktarma derdinde olan bu işe emek sarf eden insanlardan bahsediyorum. Yoksa havasına suyuna, ortamına bakıp içimiz rahatlasın diye bu işe girmiyorlardır. Bir çoğu zaten ek iş yapıyordur. Yani bunlar malum konular. İki farklı kavramı karıştırıp hepsini birden yargılamışsınız gibi olmuş. Sanki popstar yarışmasına aday aranıyor da oluşturmaya çalıştığım sitede bunun listeleri yapılıyor gibi olmuş. Halbuki tam aksine, esas anlatılmak istediğim arada kaybolmuş gitmiş.

Bestelerin özgünlüğünü kim belirleyecek? Mix ve Masteringde uğraş kıstası nedir? Ben sanmıyorum ülkede bu değerlendirme yetkinliğine sahip seviyede bir insan olsun. Var mı ülkede bir Bob Rock, Chris Lord, sizi hem pazarın ihtiyacına göre yönlendirsin, hem prodüksiyon üstündeki ekolü tanısın hem de günceli bilsin. Eğer varsa böyle çok yönlü bir ses mühendisi de, neden sizin para harcamayacağınız, pul koleksiyonu temalı mevzunuza mesai harcasın. En oluru olan yöntem, Spotify ve Apple Music'in aylık ve haftalık yeni çıkanlar listelerini takip edip bunları indexlemek. Sonrasında oluşturduğunuz sitenin bir trafiği oluşursa belki reklamlarla, bağışlarla biraz daha büyüyüp teşvik bazında ücretlerle sizinle benzer heyecana sahip moderatörler elde edip veritabanını geliştirmek. Sonrasında daha da büyümek isterseniz sahip olduğunuz sitenin etkileşim gücüyle, ekibinizin elinden geldiğince farklı yayınlar, konseptler ile varacağı yere varır olay.

Bakınız işte son aşamada yine küresel sistem bu, geç müziğini buradan damıt, ne uğraşıyorsunuz demeye getirmişsiniz. Zaten benim garibime giden bu. Neden müziği onların tekeline bırakıyoruz? Zaten hepsi aracılar ile çalışan, müzisyenlerden fazla kazanan büyük şirketler bunlar. Sırf bu yüzden bir sürü müzisyen protesto ediyor, türlü çeşitli haberler çıkıyor.

Neye bu kadar tepki gösterildi diye anlamak için bakıyorum ve "para harcamayacağım pul koleksiyonu" meselesi gözüme takılıyor. Bunu belirtmemdeki esas amaç, bu işe belli yatırım yapan siteler, şirketler hepsi zaten piyasada yok. Kaç yıllık anatolianrock kapandı gitti. Sonuçta daha çok "gücü yeten" dünya piyasasında söz sahibi olan büyük şirketler ve bu siteler tüm kullanıcıyı çekti. İnsanlar da doğal olarak canlı olmanın temel güdüsü olarak sürü hallinde hareket etmeye meyilli olduklarından böyle yaptılar ve küçük, yerel şirketler battı gitti. Bir taraftan yeterli olmadıkları düşünülebilinir ama diğer taraftan tüm dünya sisteminde bir hata da var diyebiliriz. İki uç arasında belli bir görüşe saplanıp kalmadan sakince bakmak lazım. Ben kendi çapımda bu işleri dert etmiş olan bir son tüketiciyim.

Dediğim gibi maddi bir beklentim yok, olmaz da, en azından bu siteden gelecek paraya ihtiyacım yok. O yüzden site bir gün popüler olsa da (ki bu kadar karamsarlığa olmaz zaten tamam) reklamdır şudur budur olaylarına girmeyi düşünmüyorum. Genelde masrafları reklamlardan karşılarız diye bir işe giriliyor, bir yerden sonra yine karşılamıyor ve kapatılıyor. Bahsettiğiniz sistem zaten bu sistem, bunlarda hata olabilir diyerek bir tepki olarak yapılmaya çalışılmış bir işe, yahu o öyle değil. İşte böyle olmalı diye tarif edilen yer zaten tam da eleştirdiğim şeyler. Ya ben anlatamamışım ya da çok hayali şeyler olmuş, inanılmamış. Tekrardan gerçek dünyaya davet edilmiş.

Gel gelelim mix mastering konusuna. Onları bir fikir olarak karşılıklı olarak düşünce alış verişi yapmak adına belirtmiştim. Burdan yola çıkıp kim senin pul koleksiyonunu ne yapsın, niye vaktini harcasına getirmek pek hoş olmamış. Benim için hobi olduğu için bunu demiştim. Teknik olarak ne kadar yeterli değil, onu yine insan katılımı belirleyecekse işimiz zor. Müziğin kalitesi meselesi sıkıntılı bir konu ama hemen her şeyi çok zor, çok çaba gerekir diye bir köşeye atmak da doğru değil.

Özgünlük meselesi belki en zor mesela ama ne kadar özgün meselesine kafa yormak yerine ilkin sadece cover olmayan şarkılar denebilir. Zaten cover telif hakkı şu bu, bu eski müzik yükleme sitelerinin minimum standartı idi.

Mix-mastering konusunda da öyle aşmış olmaya gerek yok. Neden olsun ki? Spotify'a yüklenen her parça bu konuda tam mı sanki? Temel değerlere bakılabilir, genel ses dengesine bakılabilir. Patlamayan çatlamayan her kayıt kabuldür denir. Yani işi yokuşa sürmenin alemi yok ki, burdaki amaç insanları elemek değil. Sadece minimum standart belirlemek. Yoksa bu işin en iyisi diye yapılacak işin limti yok, her zaman gelişiyor daha iyisi mümkün olabilir. İşe bu noktadan bakıp olmaz bu iş demek, hele hele böyle bir noktada bunları söylemek açıkçası bana çok garip geldi. Yapıcı bir sebep bulamadım.

Neden yıkıcı olunduğunu da hiç anlamadım. Belki samimiyetime güvenilmedi, belki işin altında site reklamı yapıp para kazanmayı falan mı düşünülüyor dendi? Ne dendiyse bunların böyle olmadığını anlatmak için bu kadar uzun yazdım. Tekrar ediyorum, ben fırsat eşitliğine inananlardanım. Dünyadaki iletişim araçlarının gelişmesi 80'lerdeki zamanlardan daha iyiye gitmemizi sağlamadı. Aksine gelişen iletişim araçları aynı zenginlerin daha zengin olması gibi bir sonucu beraberinde getirdi. Bunu da orta sınıf dediğimiz insanların bu sisteme inancı bu hale getirdi. Başka türlüsü mümkün olamaz diye düşündüğümüz için böyle bir dünyaya mahkum olduk.

Kaldı ki bir şarkı ile astronomik paralar kazanan her sanatçıya karşıyım. Bu işin doğası böyle olmamalı. Hadi kapitalist sistemde bu oluyor, ticaretle uğraşan limiti olmaksızın kazanmaya devam etmek istiyor ama yaratımdan beslenen bünyeler için para ve şöhret zaten hiçbir zaman iyi gelmiyor. Maddi olarak belli bir seviyeye geldikten sonra eksi şarkı kalitesini koruyabilen var mıdır? Ben duymadım açıkçası. İstisnalar varsa bile çok iradeli insanlardır. Genelde zaten sistemin böyle işlemesinin komple hatalı olduğu ortada duruyor. Tüm bunlara karşı bir nevi protesto olan mütevazı bir çaba ortaya konuluyor ve bunun karşısında "o işin oluru bu" diyerek yine mevcut tamamen karşı çıktığım sistem anlatılıyor. Üzülmemek elde değil.

Yine de bir sürü vakit ayırıp yazmışsınız ona teşekkür ederim, anlaşamayacağımız üzerinde anlaşmak bile bir aşamadır diyelim, ne diyeyim başka bilemedim.
 
Tanınmıyorsa bir nedeni vardır, müziği yapan kadar dinleyende önemli, örnek veriyorum kim niye Oktay Temiz'den bir albüm dinlesin? Bugün neyin müzik olup neyin müzik olmadığı belli yahut belirlenmiş. Sosyal medya yada ağ kullanmıyorum, ancak oralar bildiğim kadarıyla hızlı işliyor on dakikalık bir parça rağbet görmez orada. İnsanlar zaten sıradakini arıyorlar. Ismarlama bir dünyada yaşıyoruz. Bazı şeylerin unutulması gerektiğini düşünüyorum.
 
Milyar dolarların döndüğü bir endüstri haline dönüşmüş bir mediumu düşünce özgürlüğüne bağlamak çok naif ve biraz komik bir yaklaşım. Prangalara vurulmuş, susturulmuş insanların düzeni yıkma aracı değil müzik. Elindeki telefondan twit atma imkanı varsa, bunlar da sansürlenmiyorsa buna sahiptir. Eğer iş tanınırlık, bilinirlik, reklam oluyorsa, endüstrinin bir parçası oluyorsun. Bu noktada da "Survival of the Fittest" üzerine kurulu bir sistem devreye giriyor. Reddeden kişi tanınmayayı, bilinmemeyi, 3 kişi tarafından dinlenmeyi göze almış insandır. Stüdyolara binlerce dolar para harcayıp elde ettiği ürünü sadece evine ziyarete gelen insanlara bile dinletebilir. Çok saygı duyarım ben buna ama Facebook üzerinden 10 Tllik reklam atan insan ise artık bu düzenin bi parçasıdır. O noktada da her noktası eleştirilebilir ve içine girdiği çarkın kıstasları ile değerlendirilmeye mecbur bir hale gelir. Çünkü o 10 Tl ile sound kalitesi satın almıyor, onu dinleyecek, takip edecek, para kazandıracak bir kitle satın almaya çabalıyor. Bu yüzden zaten "Ülke şartları içinde değerlendirilirse" gibi lafları da asla doğru bulmam. Sanki Zimbabwe'deyiz. Amerika'daki adamın kullandığı ses kartı da gitar da burada mevcut, onun çalıştığı PR şirketleri burada da hizmet sunuyor. Geriye sadece oradaki adam gibi bunları kullanmaya kalıyor.

Diken örneğini vermişsiniz. Grubun daimi üyesi, benim için Taylan Abi'yi çok yakından tanırım. Kendisi benim için bir mentor olmuştur, 2. albümümüzün mix ve masteringini kendisi yapmıştır. Kayıt teknolojilerine dair birçok şeyi ilk ondan öğrenmişimdir. Evinde oturup çayını içmişliğim vardır. Sonraki albümlerimizde de teşekkür bölümünden asla eksik olmamıştır. Hem iş disipliniyle hem kişiliğiyle fazlasıyla sevdiğim ve saydığım birisidir. Bunları özellikle belirtme sebebim, takip eden tespitin art niyetsiz, kötü duygulardan uzak, sadece gerçeklik odaklı bir tespit olduğunu göstermek. Albüm süreçlerine dair videoları izlerseniz grubun tüm kayıt süreci ev stüdyolarından yürümekte. Verdikleri konserler ise belirli bir döngüde ya aynı bar festivalleri ya da kendi organize ettikleri etkinlikler şeklinde. Tamamen amerikan vari bir sound üstüne türkçe sözlü müzik yaptıkları için de, Pentagram gibi oryantal öğelerle veya tam bir amerikalı, avrupalı gibi söz ve müzik ile yabancılara kendilerini uzun süre dinletme potansiyeli olan bir grup da değil. Ben Colorado'da bir kamyon sürücüsü olsam yolda WASP'e mi eşlik edebilirim Diken'e mi?

Bunun yanında kendileri ülkede en çok satan 2. metal albümünün yaratıcıları. Konu böyle olunca Diken'i zaten bilen bilir, kendileri de ülkenin limitlerine ulaşmış bir gruptur. Ülkede her sene Wacken'lar yapılıyor da bu grup mu bar festivallerine sıkışıp kalmış durumda sanki. Veya ellerindeki imkanlardan dolayı belirli bir sahne şovunun ve tanıtım gücünün üstüne çıkamayan bir grubu Wacken'da görmenin dinleyici üstünde bir etkisi, manası var mıdır? O festivallerde en altta, isimleri Times New Roman ile yazılan grupları bir araştırın sahnelerini izleyin, yaptıkları tanıtımlara bakın. Bu ülkede bu güce sahip grup yok denecek kadar azdır belki de hiç yoktur.

Tüm bu tespitleri toparlarsak, ülkenin limitleri belli, varılabilecek yerler belli, çıtayı aşmak için gerekenleri karşılamak ise gerçekten bu işe hayatını adayabilecek insanların başarabileceği birşey. Hala aklımda, 6 ay boyunca Arch Enemy'nin kartallı şarkısı YouTube reklamlarından düşmedi. Arch Enemy gibi şarkı yazacak 50 tane grup var. Arabasını satıp Arch Enemy gibi reklam basacak kadar işine, kendine güvenen 1 tane metalci adam var mı ülkede? Sonuç olarak Diken gibi bir grubu bilenin ihtiyacı var mı bahsettiğiniz olaya gerçekten. Bu olsa ne değişir, olmasa ne değişir. Ters açıdan bakarsak da, sizin yaptığınız bir indexleme sisteminden fayda görebilecek düzeydeki bir grup da gerçekten tutunabilir mi? Bu toplara girmeyi çok sevmesem de daha açık anlatmak adına, imzamdaki siteden grubumun diskografisine, videografisine ulaşabilirsiniz. 6 Şubat'ta yayınladığımız son albüm için Dünya çapındaki mevzudan dolayı ufak bir meblağdan ibaret YouTube reklamı dışında tüm PR çalışmalarını, konserleri erteledik. Buna rağmen ülkedeki 2 - 3 fanzinden, Ukrayna'daki bir dergiden, şu an tek tek hatırlayamadığım 3 - 4 farklı yabancı siteden röportaj teklifleri geldi, makul bulduklarımızı gerçekleştirdik. Bunu sadece müziğimiz ve bu müziğe tek tanıtım platformu üzerinden verdiğimiz ivme başardı. Ancak bu benim için çarşamba 9 - 11 halı sahasında kazanılmış bir maçtan ibaret çünkü mevzubahis sitede göreceğiniz tüm işleri, konserleri, olayları hobi seviyesinde gören birisiyim. Yukarıda *Var mıdır bunları yapabilecek adam* derken onlardan birisi olmadığımı bilip bununla barışık şekilde sadece keyif aldığım işi yapan, önüne fırsatlar çıktıkça bunu değerlendiren birisiyim. Eğer birinin müziği bunu sağlayamıyorsa muhtemelen sadece eşine dostuna dinlettiği MP3'lerden ibaret kalmalıdır. Girin bakın forumun grup tanıtımı kısmına. EzDrummer loopları üzerine ücretsiz Vstler ile kaydedilmiş 3 generic riff 2 pentatonik solo ile yapılmış, Spotify'da yayınlanmış onlarca proje var. Hiçbirinin devamı yok, kalıcılığı yok, dinleyeni yok.

Ve acımasız bir gerçekten daha bahsetmek isterim, siz bu dijital platformlara içeriklerinizi yolladığınızda mutlaka editörler tarafından inceleniyor. Siz isteseniz de istemeseniz de uygun gördükleri işleri kendi listelerine ekliyorlar. Tutmayacak işleri de geri plana atıyorlar. Bunlar da düzgün bir dağıtımcı ile çalışırsanız tarafınıza iletilir. Mesela son albümümüze ait singlelardan birisi şu şekilde dolaşıma sokulmuş. Bize de bildirilmiş.

Edgeflame - Departure to Salvation
- Apple Music Türkiye Günün Yenileri Çalma Listesi
- Apple Music Türkiye Rock Müzik Sayfası Ana Banner
- Apple Music Türkiye Rock Müzik Sayfası Sevdiğimiz Şarkılar

Böyle bir düzende de, Diken gibi, olgunluğa erişmiş grupların zaten bahsettiğiniz olaya ihtiyacı yok, ihtiyacı olanların da zaten varabileceği çok fazla bir şey yok. Derdi düşüncelerini ifade etmek olanın da bu kadar zahmet etmesine gerek yok. Sözlerimin hiçbiri de üzerinizden yapılmış çıkarımlar değildi, "Mesela metaltr'nin yerli gruplara sahip çık mottosu vardı." sözünden başlayıp, mevcut düzende kimseye sahip çıkılmaya, doğal olarak da sizin bahsettiğiniz gibi bir sisteme de ihtiyaç olmadığını anlatmaya çalışıyordum. Ancak derdim fikirlerinizi değiştirmek değil, elbette inandığınız şeyi yapın. Yine de, Zuckerberg Facebook'u açmadan önce forumlara girip *Böyle bir şey yapsam nasıl olur?* diye yapmadı. Gitti, yaptı, organik bir şekilde tuttu. Muhtemelen sizin kovaladığınız işin de potansiyeli olsa, hatta biraz acımasız bir tespit olacak ama, siz de tutacağına gerçekten inansanız gider yapardınız. Gerçekten potansiyeli varsa, ulaşırdı bir şekilde insanlara. Ancak bu başlık bu olay üzerine ilk başlığınız da değil. Açmışsınız ve ulaşmamış buradayız.

Çünkü şu konunuzu da okudum vaktinde. Bir davet vardı, O iş yaş be kral dedim, sonraki konuya geçtim. O noktada fikir belirtmek hadsizlik olur. Akıl danışmaya değil duyuru yapmaya gelmişsiniz. Şimdi gelmiş burada özünde bir değerlendirme arayışı içinde, şöyle yapsak fena olmaz mı, böyle de güzel olabilir temalı bir başlık açmış, forumun fikrini almak istemişsiniz. Ben de her şeyden önce fazlasıyla boş vaktim olduğu için ,hem size karşı, hem de yarın öbür gün başkası benzer konu üzerine bir arama yaparsa, grubunu ileriye taşımak için farklı görüşler arayan insanlar için naçizane fikrimi belirttim. Gönül ister ki keşke böyle şeyler işe yarasa, grupları kalkındırsa, Wacken'ı Türkler domine etse. Ancak dediğim gibi...

O iş yaş be kral

Yolunuz açık olsun!
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #8
Anlaşamadığımız üzerinde bari tam anlaşsak iyidi. Konuyu ele alışınızda bence ciddi sıkıntılar var. Sektörün içinden biri olduğunuzu ve diğer konuları belirtmeniz gerekir ama bu şekilde anlatmak uzaktan bakan biri için kibirlilik olarak görünüyor. İyi niyetle yaklaştığınızı bu açıdan düşünemedim. Öyle düşünmek için cidden kendimi zorladım ama bu kadar laf içersinde neyin iddiasında olduğunuz da karışıp gidiyor.

En son Facebook'a kadar gelmişiz. Gülümsedim buna. Yahu hiç mi açıp siteye bakmadınız ki? Sıfırdan bir şey değil bu, hazır bir site. Sadece ihtiyaca göre düzenlemeler yapıyorum. Durum bundan ibaret. Örnekler duruma hiç uymuyor. O yüzden boş vaktiniz bile olsa bunlara harcamak iyi fikir olmamış.

Bir kere daha ilk cümlelerdeki küçümseyiş cidden çok acıklı. Müziğin amacını belirlemişsiniz. Bir yargıya varmışsınız. Bunları teker teker tartışacak durumda değilim. Benim de boş vaktim çok ama cidden bu kadar abartmayalım. Ben bir birey olarak dünyada yaşanmakta olan sistemden memnun değilim. Bu rahatsızlığımı yapabildiğim, üretebildiğim her konuda ortaya koymak isterim. Bu müzik olsa müziktir, bir siteyse sitedir. Milyarlarca liralık sektör ya da tüm ekonomi insan bilişi üzerinden döner. Tek tek insanlar bir gün temel inançlarını değiştirebilirse tüm bunlar değişebilir. Buna inanmadan yaşamak cidden çok acıklı bir yaşam olurdu. Buna inanarak ama başaramadan bu dünyadan göçüp gitmekse tam tersi gurur duyulacak bir şey olur. İster hayal olsun, ister başka bir şey olsun. Sizin bakışınızın benimsediği dünya gerçekliğini bu şekilde kullanmaya devam edebilirsiniz. Sadece tek gerçek bu zannetmeyin.

Esas şaşırdığım da bu bir taraftan. Yahu tamam itiraz olabilir, gerçekçi olmayabilir, hayal olabilir. En kötüsü ne olabilir? Nedir bu iddia? Nedir bu kadar uzun uzun yazmaya sebep olan? Gerçekten şaşırtıcı. Bunun yaşadığımız toprakların kaderi olarak mı görsek ne yapsak bilemedim. Bir şeyler yapmaya çalışan insana, diğeri geliyor. "Yapma boşuna, dünyanın düzeni bu" diyor. Hadi gerçek hayatta de, iş hayatında de, hepsine kabulüm de, şöyle bir projede bunda ne gibi bir iddia olabilir.

Bu konunun en temelindeki kötü niyet bence şudur. Bizim burnumuz sürttü, biz uğraştık. Yok öyle hazıra konmaca, siz de sürünün tarzı bir durum var. Benim tüm yazıdan hissettiğim tek duygu bu oldu. Yapıcılık şöyle dursun, bir diğeri hayalin peşine bile takılsa, aklı başında insanın söylemeyeceği kadar çok şey söylemişsiniz.

Daha fazla uzatmak istemiyorum. Diken grubunu da en çok siz tanıyorsunuz gibi olmuş. Yahu buna da kabul ama ben daha yeni gerçekleşen somut örnek olarak söyledim. Bahsettiğim site için yeni bir instagram hesabı açtım. Diken grubunun resmi sayfasını görüp yazdım. Bas gitaristleri ilgileniyormuş. Sağolsun "tenezzül etmemezlik" etmedi. En azından budur yani. Öyle melek olmak gerekmiyor, normal insanlık, olması gereken budur. "Her konuda elimden geldiğince yardım ederim" demek yeterli işte. Gidip şöyle yardım edin böyle yardım edin diyecek değilim ki.

Yok efendim adamların müziklerini amerikalılar dinlemezmiş de geldikleri yer çok iyimiş. Nasıl yani? Bilmiyorum kendileri de böyle mi düşünüyor ama sırf Türkçe sözlü olduğu için mi bu muamele? Bu topraklarda herkes oryantal karışım yapmak zorunda mı? Yani öyle laflar ediliyor ki, bir taraftan hayret ediliyor, diğer taraftan kızmamak için zor tutuyorum kendimi. Diken grubunun tanınırlığı bana göre çok düşük. En azından yaptıkları işe göre düşük. Adamlar bunu tercih etmişse elbette diyecek lafım yok ama bunu tercih eden bir grup instagramda resmi hesap açıp bir nevi destek mesajı elbette atmaz. Daha çok duyulmak istemelerinden doğal da bir şey yok. Bu konu hakkında atıp tutulanlar cidden yüzümü ekşitti.

Foruma ilkin ilan bıraktım, sonra bu konuyu açtım. Varılan yargı tutmadı da ondan açtın falan nasıl olabilir? Bir kere tutsun tutmasın meselesi de bir iddia değil. Şöyle tutar böyle tutar mı diyorum? Ortaklaşa düşünmek adına bir başlık açıyorum. Tartıştığımız şeylere bak. Söylediklerimde temel bir felsefe var. Buna uygun bir düşünceyi açıklamaya çalıştım. Bu başlığın amacı tutsun ya da tutmasın meselesi değil. Tanınmak isteyip de tanınamayan, mevcut saçma sapan sosyal ağ yapısında kendi çevresinin dışına çıkmak isteyen gruplar için nasıl bir şey yapabiliriz'i sormaktı. Bir nevi fikir almak için açtım ama yani yuh, nerden nereye geldik. Ver facebook'a 10 lira madem ne uğraşıyorsun ey gruplar diyelim. Cidden şaka gibi ama ben gülmedim buna.

Sektörde dönen paralardan mı bahsedelim, naifliklerin ya da biraz komikliklerime mi bağlayalım? Cidden gölge edilmesin başka ihsan istemem. Bu nasıl saçma bir yaklaşım hayret ederek okudum. Kendi tutturduğunuz yoldan, bildiğiniz gerçekliklerden başka gerçeklikler olduğundan da en az bildikleriniz kadar emin olun. Tek yaşanabilecek dünya düzeni budur deseydim, fazla yaşamazdım herhalde. Neresine baksam içimi tiksinti kaplıyor. Buna karşı elimden gelebilecek, kimseye zararı olmayan bir fikir atıyorum ortaya. Geldiğimiz noktaya, konuştuğumuz konulara bak. O yüzden affınıza sığınarak koyultarak şöyle hocanın o meşhur lafı ile bu bahsi kapatmak istiyorum. Uzatmanın kimseye faydası yok. Boş zamanlarımız için bile cidden ziyan oldu.

Ya Tutarsa!
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #9
Bu kadar laf edildi ama esas aklıma takılan teknik(diyelim) bir kaç konu var. Bir nevi temel çelişkiler gibi diyebilirim. Oluşturulan gruplar bir yerden sonra içe kapalı hale geliyor. Her ne kadar bunun bilincinde olsak bile işin dinamiği böyle işliyor. Yani bir anlamda en iyi senaryoda bile ortada çelişkili sıkıntılı bir durum var.

Az sayıda kişi ama paylaşılan içerik olarak seçilmiş olduğunu düşünelim. Her kişi bu durumun farkındaysa belki o zaman bir çözüm olabilir gibi. Örnek olarak Ekşi Sözlük'ten biri, Turkrock'tan biri, pasifagresif'ten biri (siteler sadece örnek için). Bu üç kişinin birleştireceği bilgi bir anlamda interneti damıtmak gibi olabilir. Bana göre çok değerli bir şey. Tabii ki buna nasıl itimat edilecek, o ayrı bir muamma.

Olası en iyi senaryoda, içerik hakkında güzel hislerimiz olsa bile. Bu sefer ikinci aşamada ortamda sadece müzisyenlerin takılma riski var. Bence o da bir mecra için oldukça sıkıntılı bir durum yaratıyor. Müzisyenler birbirlerini dinliyor gibi oluyor ki pek sağlıklı bir şey değil. Buna da çözümüm mevzunun temeli müzik değil demek. Müzik sadece araç. Belli bir çerçeve çiziyor ama ortak bir düşünce olmalı.

Yine genel olarak bakmak istiyorum. Örneğin ben dertli bir grubum, söyleyeceklerim var ama ulaştıramıyorum. Kimsenin birbirini dinlemediği, hızlıca geçtiği bu çağda biraz olsun bilgiyi damıtarak bunu çözebiliriz gibi geliyor bana. Bunun için de her meselede olduğu gibi olayın özüne inanmak şart. İnanmadan hiçbir şey olmuyor maalesef.

Böyle bir çerçevede hem grupların hem dinleyicilerin buluşması mümkün olabilir. Üstelik bunu kimseye eyvallah etmeden yapmak mümkün olabilir. Her şeyin tıklama gücünü elinde tutan büyük modern tanrılarla savaşıyor gibiyiz. Her şeyin ölçüsü bu olmuş. Bunları tek tek doğru şekilde inanmış insanlar aşabilir gibi geliyor bana. Yoksa tek başına sen kimsin, böyle olmaz, gerçekler böyledir diyerek devamlı aynı döngüyü yaşayıp duracağız.

Bu başlığı açmamın arkasındaki çözemediğim meseleler kabaca böyleydi. Sıraya buraya bir türlü gelmedi. Tutup tutmayacağına fazla takıldık. Dediğim gibi tutup tutmaması mühim değil. Önemli olan bir yolda ilerlemek diyelim. Benim bulabildiğim başka bir çözüm yok. Önerilere her daim açığım, yeter ki azıcık yapıcı olsun.
 
Sadece şu forum üzerinden bile ev stüdyolarını kurmalarına yardımcı olduğum, kayıt konusunda yol gösterdiğim 20 tane adam varken, bizim burnumuz sürttü sizin de sürtsün algısına sahip olduğumu zannetmiyorum, burnumuzun sürtmediğini söyleyip elimizden tutan insanları da saygıyla anarken ancak kendi takdirinizdir, ne denir ki bu harekete başka.

Müziğin amacını değil endüstrinin gerçeklerini anlatmaya çalıştım, tutmadığı için buraya geldiniz demedim, yürüyecek bir kapasitesi olsa zaten buradan fikir almak yerine sitenizdeki etkileşimle ilgileniyor olurdunuz dedim. Küçümsemek veya karşı çıkmak misyonları yüklenmiş üzerime ancak doğrudan kullanıcılardan fikir almak üzerine açılan bir başlıkta bir kullanıcı olarak gerçekçi bir durum tespiti yaptım. Eğer bu yapıcı bir yaklaşım değilse, ne yapıcıdır bilemiyorum ancak tavrıma kızılmış, sinirlenilmemek için zor tutunulmuş. Bir de zamanımı nasıl harcayacağıma dair önerilerde bulunulmuş ben bu vakti sizden ziyade bir şeyler araştırıp buralara gelip yazılanları okuyacak insanlar için harcadığımı belirtmeme rağmen.

Bilemiyorum, iyiyi ve kötüyü ayırt edecek kapasitede bir insan değilim ancak olayın sizinle alakalı kısmına dair, kendinizi eğlemek için yaptığınız bir girişime katılımcı yok diye hareket ederseniz bu artık sadece sizi eğlemekten ibaret bir pul koleksiyonu dengi aktivite olmayacağını anlatmaktı. Bunun dışında da anlatabileceğim bir şeyin kaldığını düşünmüyorum, belli ki farklı perspektifler söz konusu ama siz benim gibi durum tespiti yapmak yerine, bu düşünce çok karamsar, bu düşünce çok kendini beğenmiş diye yargılamaktan başka birşey yap(a)mıyorsunuz. Böyle laflar yerine sunun karşıt argüman, kendi duygularınızı zedelemeyecek ve sizi destekler nitelikteki lafların yapıcı olarak kabul edildiği mesajlar beklemek yerine. Beni değil anlatmaya çalıştığım gerçekliği yanlışlayın. İnsanlara bu şekilde ulaşın, size katılsınlar, inansınlar, projenize önem versinler. Derdiniz bu değilse de burada katılımcı az, şöyle yapsak güzel olur, vaktinde böyle olaylar vardı ne güzeldi keşke tekrar olsa diye konuşmanız yersiz. Böyle bir iş yaptım gelen gelsin yazılır ne tartışılır ne mevzu olur, önceki konunuzda olduğu gibi.

Tüm anlattıklarımın üzerinden 2.ye geçtim, umarım bu sefer ulaşabilir, daha da uzatmayacağım mevzuyu. Yolunuz açık olsun. Piyasaya dair bir şeyler ararken buralara ulaşıp yazdıklarımdan faydalanan arkadaşlar da olur umarım. Zira piyasanın en underground noktasında bile işler "komünizmden insan faktörünü çıkarsan çok iyi sistem aslında" kıvamında iyimserlikle yürümüyor bence.
 
Bakın hala devam ettiriyorsunuz Üstü kapalı küçümseyişlere devam ediyorsunuz. Ben zaten agresif bir tanıtıma karşıyım ki. Meselenin özüne inanan bir avuç insan bile farklılık yaratır diyorum. Burada yazıyor olmak, fikir alış verişinde bulunmak nasıl böyle tepkilere neden oldu, inanın bunun iyi ve yapıcı bir tarafı yok. Buradan insanlara yardım etmek ile burun sürtmesi konusunda bir bağlantı yok ki. Kendini tanıtmaya çalışan bir grup örneğinden yola çıktım. Siz kaba tabirle biz bayılıyoruz paraları, siz de bayılın demeye getirdiniz işte. Sistemin kurallarına göre oynayın, güçlüyseniz kazanırsınız diyorsunuz. Vahşi kapitalizmi iliklerinize kadar çekip onu burada tekrardan empoze etmeye çalışıyorsunuz.

Söylediklerinizin zaten baştan beri farkındayım ve bunlar karşı bir duruş var diyorum. Yapmaya çalıştığım projenin kapasitesi olsa buraya yazmazdım demek de bence iyi niyetli bir yaklaşım değil. Müzik sektöründeki gerçekleri anlatmanıza gerek yok. Zaten bir çoğu ortada olan şeyler. Bir ütopya ile yola çıkmış insana gelip bunları söylemenin neresi yapıcı ve iyi niyetli? Bir de buna kendinizi inandırmışsınız. Tekrar ediyorum, bir insan topluluğu davranışı gibi her geçen gün biz şu kadar yatırım yaptık, siz de yapacaksınız diye düşünmek hadi inşaat sektöründe olur da yaratıcılık barındıran, içinde ifade özgürlüğü olan bir alanda bence çok anlamsız. Bu konuları sadece gücü yetene, yatırım eksenine indirgemek önce müziğe haksızlık. Bunun böyle olduğu zamanla zaten ortaya çıkıyor. Dünya bu şekilde gitmeyecek. Buna ömrümüz yeter mi bilemiyorum ama bu eski ezberlenen siyasi sistemler gibi değil. Koskoca içi boşaltılmış bir sanattan bahsediyorum.

Hala pul koleksiyonuna takılmışsınız, son sözü söylerken bile bunu uzatıyorsunuz. Daha da sakız gibi uzar herhalde. Benim o benzetmeyi neden yaptığımı çok net açıkladım. Sizin tepkiniz de çok net. Bu kadar yatırım yapan insan var, siz de yapacaksınız, yoksa bu iş olmaz diyorsunuz. Zaten sorunun kökeni de bu diyorum. Bunu anlamak yerine hala küçümsemeye devam ediyorsunuz. Bu şekilde olmaz demenin neresi yapıcıymış?

Tekrar ediyorum, önceki ilan sadece bir duyuru niteliğinde idi. Daha zaten yeni açılmıştı. Ondan sonra da bir sürü düzenleme yaptım. Katılıma göre zaten şekillenecek. Ortak bir çalışma gibi düşünülebilnir. İnsanlar katıldı katılmadı diye gelip forumun bu başlığını açmadım. Uzun soluklu bir iş. Kimse gelmese de orada duracak bir proje. Bunun neresini anlamak bu kadar zor hala, kimse gelmedi de ondan buraya yazdınız falan diyorsunuz. İnanın çok yersiz söylemler bunlar. Zaten önce kendimizi yaptığımız işle eğlendirmezsek, bundan keyif almazsan nasıl olacak. Bunların neresine karşı çıkılıyor, cidden çok saçma. Buraya yazmak sitedeki etkileşimle ilgilenmeye de engel değil. Çeşitli platformlarda zaten fikirlerimi açıklamaya çalışıyorum. Hepsini bir arada da yürütüyorum. Hala buraya yazmazdınız demek, ciddi anlamda sıkıntılı bir yaklaşım.

O kadar taban tabana zıt ki o yüzden söylediklerim havada kalıyor. Şöyle bir şey yaptım gelen gelsin kafasında değilim. Ortak üretime inanırım. Ortak amaçlar olmadan en iyi projeler bile bir işe yaramaz. Belli bir ortaklığa da ancak bu tarz bir sorgulama başlığı ile ulaşılabilir. Yazdıklarım ve çizdiğim çerçeve gayet aklı başında şeyler. Söylediğim her cümle aslında bunları destekliyor. Tek sorunu henüz bir karşılık alamamış olmam. En çok ilgi gösteren ve zaman ayıran sizin de sadece bu iş böyle olmaz demekten başka bir sözünüz yok. Tamam olmasın, tamam olmaz. Ne yapayım, kapatıp gideyim mi ki? Böyle yapınca mı yapıcı olmuş olunuyor. Bir gün burada bu tartışmayı okuyup anlatmaya çalıştığım konunun özüne inanacak insanlar olması umuduyla diyelim.

Güya iyi temenniler ile bitirmişsiniz ama hala bence cidden ciddi anlamda küçümseyici tavırla yazılmaya devam etmiş. Keşke bu kadar uzatmasaydınız. İşin garibi artık bu kadar uzun yazıyı okuyacak insan da çok azaldı. Ben daha derli toplu meseleyi ele almıştım. Bir önceki mesajımdaki mevzuları konuşabilseydik ama olmaz da olmazdan başka bir şey duyamadığımız için böylece hem boşa gitti. Hem de gelip okuyup bir şeyler söyleyecek insanların sözlerinin önüne geçmiş gibi oldunuz. Bir anlamda gölge ettiniz yani, hiç de gerek yoktu. Böyle bir psikoloji inanın çok hatalı. Yardımcı olmak için yaklaşılsa ve anlattığınız kadar vahim bir durumsa zaten bir şey söylenmez. Delidir denir, geçip gidilir. Ne diye bu kadar uzatıldı? Ben bu uzun yazıların herhangi bir cümlesini alıp projeye bir şey katabilir miyim? Hayır katamam. Sadece kapatıp gitmem gerekir. Başka da bir şey anlatılmıyor. O yüzden yolunuz açık olsun falan demek, şaka gibi oluyor. Rica ediyorum daha fazla uzatmayalım.
 
Bu zamana kadar da hep "do it yourself" şeklinde ilerlemiş, eldeki imkanlarla en iyisini yapmaya çalışıp "day job" u ile ailesini geçindirmeye devam eden biri olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki "dayanışalım" "sahip çıkalım" mantığı ya da önceliğinin hiçbir sanatçı ya da gruba fayda sağladığını bu zamana kadar görmedim :)

Girişiminizin samimiyetini ve niyetini çok iyi anlıyorum aslında ama işler "endüstri" olmayan kısımda da böyle ilerlemiyor.

İşe "yerli gruplar" diye başladığımızda yerli gruplara zarar veriyoruz hatta...
 
Ne olacak bu thrash metalin hali hocam :) Şaka bir tarafa bu çekinceyi anlıyorum. Yani sadece yerli diye, müzik kaydı bile olmamış bir şarkıya destek olmak bana da mantıklı gelmiyor. Zaten ilk yazımın son paragrafında biraz buna değinmeye çalıştım.

Özetle yerli grup diye kimselere zarar vermemeyi umut ediyorum. Şu an için böyle bir girişimim zaten olmadı. Zaten bu başlığı bir şey yapmadan önce fikir almak için açmıştım. Siteye yeni bir yer ekleyeyim ama nasıl olsun derken turkrock'a bir sorayım dediydim. Bu konuda genel görüş pek olumlu değil. Şu vakte kadar yerli gruplara destek olmaya çalışan oluşumlar faydadan çok zarar verdi diyorsunuz. Bu konudan o kadar emin değilim ama zaten dediğim gibi belli yeterliliğe sahip olmayan gruplara sadece yerli diye "çok iyisiniz abi" gibi yaklaşımlar düşünmüyorum. Bakalım bir taraftan işin nereye varacağını bu yaklaşımlar yüzünden daha çok merak etmeye başladım. Projenin sonu nereye varacak, merakla izleyeceğim.

Endüstri meselesini çok konuştuk ona tekrar girmiyorum.
 
Ne olacak bu thrash metalin hali hocam :) Şaka bir tarafa bu çekinceyi anlıyorum. Yani sadece yerli diye, müzik kaydı bile olmamış bir şarkıya destek olmak bana da mantıklı gelmiyor. Zaten ilk yazımın son paragrafında biraz buna değinmeye çalıştım.

Özetle yerli grup diye kimselere zarar vermemeyi umut ediyorum. Şu an için böyle bir girişimim zaten olmadı. Zaten bu başlığı bir şey yapmadan önce fikir almak için açmıştım. Siteye yeni bir yer ekleyeyim ama nasıl olsun derken turkrock'a bir sorayım dediydim. Bu konuda genel görüş pek olumlu değil. Şu vakte kadar yerli gruplara destek olmaya çalışan oluşumlar faydadan çok zarar verdi diyorsunuz. Bu konudan o kadar emin değilim ama zaten dediğim gibi belli yeterliliğe sahip olmayan gruplara sadece yerli diye "çok iyisiniz abi" gibi yaklaşımlar düşünmüyorum. Bakalım bir taraftan işin nereye varacağını bu yaklaşımlar yüzünden daha çok merak etmeye başladım. Projenin sonu nereye varacak, merakla izleyeceğim.

Endüstri meselesini çok konuştuk ona tekrar girmiyorum.

Siz destek olursunuz desteğinizden zarar gelmez zaten, grup olarak bu tarz oluşumlara girmek iyi sonuç vermiyor...

Ülkemizde "metal" grubu olarak tanınmış tek grup Pentagram'a da baktığınızda Demir Demirkan-Sertab ilişkisi, Sertab'ın eurovision başarısı vs gibi konulara kadar dayanan bir sürü dinamik var (grubun kalitesini ve işine saygısını değil medyatikleşme ve popülerlik kazanmasını kast ediyorum)

Biraz da zamanlama ve şans meselesi var...ben bilet satılmadığı için iptal olan Motörhead konseri de biliyorum, biletleri günler öncesinden tükenen ismini duymadığım black metal konseri de...
 
@Rock Tribe Sadece yap.. Vazgeçme için yeterli sebeplerin olana kadar sürdür bence, zararı faydasına da çok takılma.. Yanlış düzeltilir zaten bir şekilde.. Sitenize baktım, pek yeterli bulmadım ama yeni daha.. Umarım istediğiniz gibi olur..
@blackfriday666 Demek istediğiniz açık ve doğru ama daha iyi bir üslupla anlatılsa arkadaş için kabul edilebilir kısımlarí üstünde farklı bir diyalog görürdük muhtemelen.. En azından dediğiniz gibi bahsettiğiniz gerçekliğin karşısına kendi argümanlarıyla gelirdi belki yazdıklarızı eleştirmek yerine.. Aynı konuyu konuşuyor olurdunuz yine.. Çok mu sert yazmışsınız, bence hayır hatta çoğuna katılıyorum ama eleştiriye muhatap kişiye sert gelebilir, bunu da normal karşılamak gerekir, hele ki emek vermeye değer bulduğu iş üstüneyse.. Haaa dersinizki burası forum, hakaret etmediğim sürece istediğim gibi eleştiririm, bir yere kadar o fikirdeyim zaten.. Ama üzüm yemek varken bağcıyı dövmeye ne gerek var..
 
@masterofmasters eyvallah, zaten vazgeçmek gibi bir durum yok ortada. Ortada bir zarar olacak konu da yok, aslında ilkin onu anlattım ama tamamen yanlış anlaşıldı. İçerik elbette yetersiz. Yani şu an 3-4 kişi katılım yapıyor diyebilirim. 3-4 kişi ile olacak iş değil zaten. Hadi diyelim çok yoğun şekilde 3-4 kişi doldurdu. Bu sefer de 3-4 kişinin çekip çevirdiği blog sitelerinden farkı kalmaz. Amacım da bu değil açıkçası...

Diğer mevzuda da cevap vermek istedim. Yani üslup yüzünden söylenen sözleri geçiştirdim diye bir şey yok. Arkadaşın söylediklerine katılmış olsam böyle bir şeyle ortaya çıkmazdım ki. Neden bu açıdan bakmadınız olaya? Müzik endüstrisine dair yoğun bir şey yazacağım, adeta bir devrim niteliğinde olacak :) şaka bir tarafa sadece felsefi olarak çok takıldığım bir konu. Bana tekrardan gerçek hayat kuralları önerilince biraz tepki gösterebiliyorum. Kaldı ki tüm bunları kendi argümanlarım olarak zaten aktarmaya çalıştım ama başarılı olamadığımı bu eleştiriden anladım. Biraz daha toparlayıp yeni bir başlıkta daha iyi anlatmaya çalışacağım. Bu başlığın konusu bence değil. Buralarda da anlaşamadık ama olsun. Bir de yani @Dikenlitel 'in de dediği gibi bu işin olurunu ve nasıl olurunu sorarken, nasıl olmazını konuşmaya başladık. Zaten olmazsa olmaz yani hiçbir şey yapmamaktan iyidir. Olurunu konuşmayacaksak zaten uzatmaya bile gerek yok bence. Zaten zamanla olmuyorsa olmuyormuş diyeceğiz.
 
@blackfriday666 Demek istediğiniz açık ve doğru ama daha iyi bir üslupla anlatılsa arkadaş için kabul edilebilir kısımlarí üstünde farklı bir diyalog görürdük muhtemelen.. En azından dediğiniz gibi bahsettiğiniz gerçekliğin karşısına kendi argümanlarıyla gelirdi belki yazdıklarızı eleştirmek yerine.. Aynı konuyu konuşuyor olurdunuz yine.. Çok mu sert yazmışsınız, bence hayır hatta çoğuna katılıyorum ama eleştiriye muhatap kişiye sert gelebilir, bunu da normal karşılamak gerekir, hele ki emek vermeye değer bulduğu iş üstüneyse.. Haaa dersinizki burası forum, hakaret etmediğim sürece istediğim gibi eleştiririm, bir yere kadar o fikirdeyim zaten.. Ama üzüm yemek varken bağcıyı dövmeye ne gerek var..

Yani, katıldığınızı söylüyorsunuz, sert yazmadığımı düşünüyorsunuz, herhangi bir hakarette de bulunmamışım. Bu noktada nötr ve net bir mesaj karşıdaki kişiyi kırıyorsa, üzüyorsa, konudan uzaklaştırıyorsa, sağlıklı bir tartışma yerine olayı buralara çekiyorsa ne yapılabilir. İyi niyetli temennilerimi bile tepeden bakar algılayan bir insanın iç dünyasını anlayabileceğimi, kişiye ulaşabileceğimi düşünmüyorum ben daha fazla.

Buyurun size mevzubahis platformdan bir ekran görüntüsü ekleyeyim sonra da yapmakla itham edildiğim şeyi hakkıyla yapayım ondan sonra siz karar verin benim iletişim kurma yöntemin işin hangi noktasındaymış?

WhatsApp Image 2020-05-22 at 02.54.26.jpeg

.
.
Şu yaptığın işin insanlara ne faydası var, sen tutup her beğendiğini paylaş diye insanlar senin sitene neden üye olsun, seni takip etsin. Her önüne gelenin beğendiğini *al bunu dinle* diye attığı yerden kime ne fayda gelir. Vakit mi dayanır buradan birşeyler öğrenmek isteyen insana. Günde 5000 yeni albümün çıktığı bir dünyada kim hangi underrated işi paylaşarak, önererek biryerlere varabilir. İçi boş Influencerların ağaçta yetiştiği dünyada sırf insanları belli bir kalıba koymak, kendi beğenilerini sunmak, benim yaptığım iyidir, benim dinlediklerim güzeldir, ben bu işten anlarım imajına sahip olmak, birşeylerin sözde yaratıcısı, toplayıcısı, öncüsü olmak için müziği kullanmaya, bunu da elinde imkan olmayan insanlar üzerinden yapmaya utanmıyor musun? Bu nasıl bir ilgi açlığıdır. Google'da tarz adı aratıp önüne çıkan az izlenmeli videoları atarak nereye varacağını düşünüyorsun. İnsanlar budala mı da senin kullandığın kadar internet kullanamayacak. Sanki Napsterdan 1 ayda indirdiği albümü cdler içinde dağıtıyor, 2020 yılında internet araması yapıp bunu destek, fayda kisvesi altında kim bilir kendi içindeki hangi eksikliği doldurmak için yapıyor. Gören de kendi algoritmasını tasarladı da son 2 yılda istikrarla iş atan ama belirli etkileşimin üstüne çıkamayan müzisyenleri bulup, bunları beğenebilecek insana sunuyor. Özür dilerim, Google'a en az senin kadar iyi bir şekilde "prog rock" yazıp arama sonuçlarına senin gibi tıklayabildiğim için. Sunduğun sistemi gereksiz bulmamı sağlıyor bu kabiliyetim. Bir de bunu düşünce özgürlüğü, fırsat eşitliği gibi özünde kutsal kavramlara alet ederek yapıyorsun ya. Utanmazlık gerçekten.
.
.

Bunlar benim samimi düşüncelerim olabilir de olmayabilir de. Bir noktaya dikkat çekmek için sarfedilmiş sözlerdir ama insanlara faydası yoktur, her sıradan insan gibi, kişisel tecrübeler ile oluşmuş önyargı kaynaklı fikirlerdir. Değişebilir, aksi kanıtlanabilir, yanlışlanabilir çünkü özneldir. Ve öznel durumları birbirimize kusmak bizi bir yere taşımaz. Ama benim önceki mesajlarımdaki sözlerim internet üzerinden rahatlıkla erişilebilir istatistikler üzerine kuruludur. Ne eksik ne fazla. Ve yapmakla itham ettiğiniz hareketleri gerçekleştirecek olsam - kişiliğime yakıştıramam da - yukarıdaki pasaj göze sürme olurdu, kalpler gerçekten kırılırdı, kimisi alır patlamış mısırını internet kavgası izlemenin keyfiyle ortamı alevlerdi, her makul insan da *aciz insanlar* der geçerdi haklı olarak. Şimdi yukarıdaki pasajlar ve benim önceki mesajlarımı okusun benim ofansif yaklaştığımı düşünen kim varsa.

Gerçekten hayret verici bir durum, bir işin nasıl olurunu anlamadan önce işin ne olduğunu anlamak gerekir. Ve işin ne olduğunu anlatmaya çalışmak nasıl olmazını anlatmak olarak nitelenmiş. Karşımdakine sadece kendi önyargımla Olmaz diyerek kendi çabasını, düşüncelerini hiçe sayacak kadar kaba birisi değilim aksine üstüne kurulu olan sisteme dair bilgilerim varsa bunu karşımdakine aktararak; ona ve benzer konuları araştırmak için okuyanlara, gerçeklere dayanan duruma dair bakış açımı aktararak kişinin projesini tekrar ele almasını, geliştirmesine veya rafa kaldırmasına forumdaki her üye kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. Anlatabiliyor muyum @Dikenlitel ? Bunun farkına varamamış insanların kimin nereye ne yazıp ne yazmamasının iyi olduğuna dair ahkam kesmesi de ayrı hadsizlik ancak bir de bunu polemiğe çevirmek başlığı iyice saçma bir noktaya taşıyacak. Sadece ayıp diyorum.

Dünya düzeni benim penceremden budur ağalar, istediğiniz gibi takılın hayat sizin, vakit sizin. İş'in ne olduğunu merak eden varsa birazcık içinden birisi olarak sahip olduğum veriler üzerinden tespitlerim yukarıdadır, isteyen istediği şekilde kullanır veya reddeder. Onlarca yıldır her forumda olduğu gibi.
 
@blackfriday666 cidden nasıl bir hazımsızlık bu. Şimdi vakit çok geç teker teker yazamayacağım. Sadece ekran görüntüsü alıp koyup verip veriştirdiğin şey gözüme çarptı. Lafı çok uzatmayacağım (evet bu uzatmamış halim) cidden çok gereksiz. Anlamamışsın, anlamamakta ısrar ediyorsun.

Yapılmak istenen şudur. Öncelikle biraz olsun az bilinen ya da işte tenezzül edip bir bakayım ne varmış diyen olursa, bakınız şöyle bir şarkı dinledim bu böyledir. Tamamen kişisel bir şey bu (zaten site akademik değik yahu, beğenilere göre olacak). Bunun örneği çok. Bunun üzerinden sallamak cidden kalitesizliği göstermiş. Daha fazla laf anlatamayacağım bu konuda.

Bu başlıkta sorup detaylandırmaya çalıştığım içerik henüz eklenmedi, eklenmesinin çerçevesini sormak için buraya yazdım. Bir ortam düşünelim (eğer akli melekelerimiz hala yerindeyse) içinde insanlar sevdiği müziği paylaşıp üzerine yorum yapabiliyor. Müzisyenler ve müzik severler var. Atıyorum 100 kişi olsun. Genel bir akış var, burada sevilen şarkılar paylaşılıyor. Gündeme dair ilginç mevzular paylaşılabiliyor. İlk aşaması bu.

İkinci aşaması
bu başlıkta detaylandırmaya çalıştığım şekilde tanınmak isteyen ama kendi sosyal çevresinin dışına çıkamamış gruplardan isteyen olursa onları "gruplar" kısmına dahil edip (henüz böyle bir şey yok) hem o grup ile özel iletişim ortamı yakalamak hem de ortak konuları gündem akışında görebilmek. Bu tasarım da sonuçta sitenin tasarımı ile sınırlı bir şey. Elimden gelip düzenleyebildiğim kadarıyla bu yani. Bunun çalışıp çalışmayacağını konuşmak yerine...

Kim bilir nasıl hazımsız bir müzik yaptığını düşünen bir zatın resmen terörüne maruz kaldık. Bu nedir arkadaş, neyle beslendin bunca zaman? Neyi kusuyorsun içinde? Sen nasıl müzik yaptın? Anlamadan etmeden, biraz olsun empati yapamadan nasıl üşenmeden bu kadar yazabiliyorsun. Yani şu an o kadar gözlerimi yordu ki buna bile sinirlendim. O kadar söyleyeyim.

Kabaca plan böyleydi. Bu plan dahilinde daha sitede kimse yokken (3-4 kişi ancak işte) olayın temelini, felsefesini, ihtimalleri değerlendirmek üzere açtığım bu başlıkta bunları konuşmak cidden utanç verici. Yani terbiyemi bozmayayım diyorum ama cidden daha ortada olmayan bir şeye bakınız içerik bu diye ekran görüntüsü koymak terbiyesizliktir, hadsizliktir. Burada kavgadan eğlenen bir kesim mi var? Tribünlere mi oynuyorsun ne yapıyorsun bilmiyorum ama cidden kabak tadı verdi. Senin mevzuyu anlayıp eleştirmene ne gerek var ki?

Diyelim yüzde yüz haklısın. Gelip burada yok şöyle derdim yok böyle yapardım diye yardırmanın ne faydası var? Hala gelmiş müzik sektörünün duayeni gibi neyin olup olmayacağı hakkında hüküm sahibi gibi konuşmuşsun. Bir de esas terbiyesizlik böyle söylermiş gibi yapıp da söylemek. (yani cidden gecenin bu vakti bu gözlerle ancak bu kadar oluyor).

Duralım ve sakince düşünelim. Bize ne anlatmak istiyor bu çok bilmiş arkadaş. "İşin ne olduğunu anlatıyor" neden? çünkü biliyor. Yahu bilsin, buna itiraz etmiyorum. Bakınız diyorum ki sektör budur, olabilir. Olabilir bak, tekrar ediyorum. Dediklerin bu sektörün gerçekleri olabilir. Benim yapmaya çalıştığımla bunların ne alakası var? Müzik sektörüne giriş mi yapılacak böyle bir siteyle? İnsanlara reklam bütçesi mi yapacağım? Bir şey mi pazarlıyorum. Kafa sadece böyle çalıştığı için olayın özünü anlamak yerine tamamen saldırılmış.

Hala durup düşünüyoruz ve anlamaya çalışıyoruz. Niye saldırıyor. Çünkü bu iş böyle yapılmaz diyor. Yahu sana ne arkadaş. Yapılmazsa yapılmadığı yerden kopar. Ben diyorum ki bu müzik sektöründeki iğrençlikleri bu gibi kafalar yüzünden sürüp gidiyor. Her şeye bu açıdan bakarsanız zenginler bu şekilde daha zengin olmaya devam edecek, siz orta sınıf arkadaşlar da biz çok biliyoruz şeklinde avuntu ile geçip gidecek. Herkesin en azından varlığı ölçüsünde dünyaya açılabildiği bir kapı olması gerekir diyorum. Bu minik bir felsefi dokunuş. Bunu sağlayacak elbette benim internette hazır bulup düzenlediğim site değil ama olsun. Yine de bir şeydir.

Yahu nasıl hazımsızlık bu. Yapılmaya çalışılanı anlamadan eleştirmek nasıl olabiliyor cidden hayret ediyorum. Üstelik güya medeni ve terbiyeli bir insan çizgisi çiziliyor. Esas sorun bu kılıfın içindeki kötülüktedir. İşte bunu gerçek hayatta öğretiyorlar. Olduğun gibi görünmüyorsun çünkü bu sana para kaybettirir. Gerçek hislerini müziğine yansıtamıyorsun çünkü dinlenilmez, satılmaz. Yok şunlar ne der bunlar ne der... Resmen bunun bir yansımasını mütevazı bir site üzerinden saldırarak gösteriyor.

Rica ediyorum, azıcık insaflı ve okumayı seven bir arkadaş şurada yazılanlara bir baksın, kabaca ne yapılmak isteniyor ve şu ana kadar ne yapılabilmiş kendisi değerlendirsin:
SSS

Biraz olsun çerçeve çizmek adına böyle bir şey yazdım. Zaten dediğim gibi hazır bitmiş bir proje değil. Sadece düşünce aşaması ile yapılabilir olanlar yapılma aşamasında. Sesli düşünmek gibi, sesli düşünceleri proje olarak ulaştırmaya çalışmak gibi. Bu gibi ağır hazımsız, kendini ve haddini bilmez (ama cidden çok bilmiş) birine rastlayacağımı pek düşünmemiştim. Ama içerik olarak tamam olsa dahi çok fark yaratmazdı çünkü böyle olmaz :) yani olmaz işte... Nasıl anlatayım bilmiyorum. Adam biliyor da konuşuyor, saygı duyarak artık yeter diyorum. Cidden gecenin şu vakti. Harcanan şu enerji ziyandır.

Bir taraftan iyi tarafına bakarsak içinde olduğumuz müzik dünyasının çarklarını insanı ne hale getirdiğini görüyoruz. Bunlardan uzak kalıp olayın özüne inebilen insanlar orada bir yerde olmalı. Zaten siz ve sizin temsil ettiğiniz kafada insanlara elbette hitap etmeyecek. Bir konuda uzmanlaşmak bu demek değil bence ama böyle görüp ruhunu karartan insanlar zaten yaşamın kendisi için bile bir hatadır.
 
Kişisel tecrübelere dayanan görüşleri, bu görüşleri bildirmek amacıyla yapılmış bir toplulukta, elden geldiğince nötr ve objektif bir biçimde paylaşmak hazımsızlık, hadsizlik, bilmişlik olarak nitelenebilip; yaptığı işe dair hakaretler, kişi hareketlerini terör seviyesinde nitelemeye hatta kişinin akli yetilerini sorgulamalara varabiliyormuş. Projeye dair doğrudan bir değerlendirme bile yapılmayıp sadece *Neden bunu yapma ihtiyacı var?* gibi insanın günlük hayatta bile defalarca kendine sorması gereken basit bir soru üzerine kişisel görüşler bildirildiği için. Gel gelelim 50 paragraf yazı var 1 tane "Aga sen buna X diyorsun Y olayına dayanarak da, bak Z olayında da Q sonucuna varılmış bu açıdan ele almanın problemi nedir?" benzeri cümle yok. 1 tane elle tutulur argüman yok, konuya en başta sunulan "Vaktinde böyle forumlar vardı artık yoklar" argümanı üzerinden "Artık yoklar çünkü..." şeklinde girilmesine rağmen. Baştan sona edebiyat, sadece edebiyat. Sözlerime antitez olabilecek tonla alternatif akım, kolektif oluşumlar var, bunlardan bile bihabersiniz. Her eleştiriye tabir-i caizse ağlamak yerine, makul insan en azından o interneti inandığın ve inandırmak için paragraflar yazdığın projeni terörize edercesine saldıran insanın görüşlerini çürütmek için kullanır ancak bunun yerine konuyu "Bi sen biliyorsun a*k bilmişi" seviyesine indirgemek daha kolay olmalı.

Yine de beni aydınlanmaya iten ve ruhumu pişmanlıkla dolduran bir an oldu. Tüm bunların yanında metal müzikle ilgilenen bir kişiye "Olduğun gibi görünmüyorsun çünkü bu sana para kaybettirir." gibi bir cümle sonrası titredim, kendime geldim, hatamı anladım. Tükürdüğümü yalıyorum, lütfen beni affedin bu işten kazandığım 3 TL'yi size yatırımcı olarak kullanmama müsaade edin.

Şebeke suyuna pasiflora gerçekten şart. Kimlere ne anlatmaya çalışıyoruz.
 
Geri
Üst