Yalnız ilk cümlenizde ifade ettiğiniz türden bir varsayım, eğer varsa, çok da geçerli değil. Aksine, son paragrafınızın başlangıcında dediğiniz mesele daha kritik. Yani ifade özgürlüğü haklarını kullanan protestoculara yönelik ve diyelim ki ırk ayrımı yapmaksızın teşvik edilen şiddet bu kişinin iş akdine son verilmesi için yeterli olabilir. Yeterli olabilir diyorum çünkü son kertede bu o kişinin işvereninin tasarrufu. Şirket kendi politikasına veya, eğmeye bükmeye gerek yok, o anki toplumsal ve siyasi atmosfere göre böyle bir karar alabilir. Elbette bu kararın şirket içinde nasıl gerekçelendirildiğini bilmiyoruz. Zaten yasal olarak bunu söyleyemezler, söylerlerse çeşitli tazminat hakları doğabilir diye tahmin ediyorum.
Gösteri ve göstericilere karşı eleştirilerinize ilişkin bir şey diyesim yok. Fakat elbette bu işler biraz sarkaç gibidir. Bu olaylara kamuoyu desteği epey salınır. Gecenin bir yarısı, gitardı, pedaldı sallamak varken tutup da üstüne bütün külliyat yazılmış toplumsal hareketler hakkında atıp tutmayayım.
Ancak, adamın gönderisine dair sizin niyet okumasıyla vardığınız yere ben varamadım. Yani bence sizin dediğiniz türden ince bir hiciv o paylaşımda yok. Hatta, hemen her gün protestolara arabayla dalan insanların olduğu bir ortamda bu adamın paylaşımı gayet şiddete teşvik olarak okunabilir. PC mevzuna kendi adıma çok takıldığımı düşünmem ama bazen de işin political değil correctness kısmına odaklanmak gerekiyor. Bence herhangi bir siyasi saik olmadan da bu paylaşımın özellikle de mevcut koşullarda yanlış olduğu söylenebilir.
Dahası, kendi işvereni bu mesele hakkında epey net taraf almışken gidip o tür bir paylaşımı, belgelenebilecek ve başkalarıyla paylaşılabilecek bir ortamda yapması gerçekten aptallık derecesine varacak bir şuursuzluk diye düşünüyorum. Burada hangi kimliğini kullandığı da çok önemli değil. Sonuçta adama kamu davası açılmadı, işinden oldu. Bu da ABD federal veya eyalet iş kanunları çerçevesinde işverenin tasarrufu olmuş. Ha dost meclislerinde kara mizah da yapılır böyle tatsız şakalar da. Fakat bunu yaparken hangi platformu kullandığınızın bilincinde olmak önemli. Değilseniz sonuçlarına katlanıyorsunuz. Bugün gelinen noktada özellikle sosyal medyada hemen herkesin tüm inceliklerine hakim olmadıkları konular hakkında taraf olmaya zorlanması ve hiç bitmeyen taşlama seansları beni de rahatsız etse de şartlar bu. Tam da bu nedenle ben yukarıdaki postumda adamı ırkçı değil gerzek bulduğumu söyledim. Bilmiyorum belki ağır oldu, saflık da diyebiliriz.
Son olarak polislere edilen laflarla bu paylaşımı karşılaştırmak biraz elma armut durumu olmuş bence. Edilen hakaretlere veya yapılan bazı aptalca hareketlere katılmaya gerek yok ama protestolar esnasında şartlar farklıdır, kitle psikolojisi, işi orayan getiren öncüller, mevcut tansiyon, vb. bunların hepsi bilgisayar başında sabah kahvesini içerken yapılan sosyal medya paylaşımından farklı diye düşünüyorum.
Her neyse, yine de bu gibi şeyleri düşünmeye ve kendi yankı odamızın dışına çıkmaya zorlanarak tartışabilmek güzel. O nedenle kendi adıma teşekkür ederim.