Ağaç fetişistlerine ithafen.

Ağaç demişken, kazdağlarının son hali;
 

Dosyalar

  • 60A76DA8-C185-48F5-BE5E-02278C54AB41.jpeg
    60A76DA8-C185-48F5-BE5E-02278C54AB41.jpeg
    49 KB · Gösterim: 165
Konunun altında genelde ***** geçen yorumlar var, konu sahibinin de ***** geçiyor olma ihtimali var ama ciddi alıp cevaplayalım.
Hiçbir Youtube videosundan gitarın ağacının tona etkisini anlayamazsın, dolayısıyla bir karşılaştırma yapamazsın. Ses dijital ortama bir kere girince malesef organik hissiyatını kaybediyor. Epiphone ve Gibson karşılaştırması yapan ve dinleyince gerçekten bir fark algılayamadığınız binlerce video var. Bazen Fender ile Squer karşılaştırma videoları arasında bile bir ton farkı bulamayabiliyorsunuz.
Deneyerek anlayamıyorsanız sorun sizdedir. Hele akçaağaç ve gül ağacı gibi aşırı zıt karakterde olan ağaçların farklarını anlayamıyorsanız "Allah beni neden böyle yarattı ?" diye düşünmeniz gerekir, "Ben anlayamıyorsam ralarında fark yok." diye değil. Kalite farkı konusuna hiç girmiyorum bile. Oturun araştırın.
Yaşınız kaç bilmiyorum ama yaş arttıkça tiz frekanslardaki kulak hassasiyeti de azalıyor, küçük de olsa bunun da bir payı olabilir.
 
Daha savunduğunuz şeyin ne olduğunu bildiğinizi bile sanmıyorum ben. Eklediğiniz videolardan birinin başlığında bile “Tona ağaçtan DAHA FAZLA etki eden 10 şey.” şeklinde bir ifade bile varken bence sizin savunmaya çalıştığınız ağacın tona etkisinin olmamasından ziyade etkisinin çoğu diğer materyale göre az olması. Hatta bu dediğimden bile emin değilim çünkü tamamen alakasız olarak ağaç yerine farklı materyallerden üretilen gitar videolarıyla savunmaya çalışıyorsunuz. Gözümden kaçmadıysa “Gitar sadece ağaçtan yapılır başka bir maddeden yapılan gitar ses vermez sesi kötü olur.” şeklinde bir laf söyleyen de yok. Argümanınızın ne olduğunun farkına vardıktan sonra ona göre güçlendirici materyaller öne sürmenizi tavsiye ediyorum.
Başka bir konu olarak ise daha önce de defalarca “ağaç fetişistleriyle” tartışmaya girmeyeceğinizi söylediğinizi gözlemledim fakat hala insanları kışkırtmaya çalışıyorsunuz. Bunu insanlar size söylediğinde de rahatsız oluyorsan engelle diyorsunuz. Amacınızın ne olduğunu çok merak etmeye başladım ben şahsen anlatır mısınız biraz?
 
Yukarıda söylendiği gibi ağaç harici bir materyalden yapılması ağacın etki etmediğini göstermez. Ancak aradaki farkı etiketlemek onu şöyle çal bunu böyle çal aradaki farkı görürsün görmüyosan böylesindir şöylesindir argümanıyla gerçekleşince pek anlamlı olmuyor. Nihayetinde sesten-tondan akustikten vesaire bahsediyoruz. Titreşimin yayıldığı ve karşılaştığı alanın yumuşaklığı yakınlığı hatta boyası bile sese etki eden faktörlerden. Doğal olarak ağacın türü cinsi hatta aynı cins olsa bile kondisyonu etki edecektir. Bu arada boyadan kastım aslında gövde üretildikten sonra üzerine uygulanan işlemlerden ciladan vs bahsediyorum. Gitarın yapım aşamasında ne yaptığını iyi bilen, gerçekten fiziksel hesaplamalara mühendislik standartlarında sadık kalan bir kişi farklı ağaçlardan aynı sesi yakalayabilir. Gövde üzerine katman boya şu bu eklendikçe bu farkı ayırt etmek güçleşebilir. Bunu da gövde tasarlanırken bu gövdede böyle yaptık bunda şöyle deneyelim diyerek yakalamak imkansıza yakın. Söylediğim gibi ince hesap kitapla yukarıdaki saydığım yaklaşımla yakalanabilir. Zaten aradaki fark manyetikler, gitarın ayarları vesaire her şeyden sonra en sonda gelen şeylerden. Ağaç fetişistliği malesef birçok büyüğümüz dahil piyasadaki insanların çoğunun kulaktan duyma ya da etraflıca düşünmeden benimseme yaklaşımından dolayı mit gibi duruyor. Tolore edilebilirliği göreceli olmakla birlikte gerçekliği inkar edilemeyecek bir bilgidir. Bir gitar yapımcısının sana a ağacını x fiyatına satmakla b ağacını 5x fiyatına satmak durumunda aradaki milimetrik farkı fazla iş gücüyle çözmesi gerektiği için ve buna rağmen 5te 1'i fiyatına satması işine gelmediği için luthierler veya gitar yapım firmalarının da kabul edeceği bir konu değildir.

Amacım polemik yaratmak değil. Şunları da ekleyeyim:
-Ton farkını dijital bir kayıtla kaynak göstermek o sesin manipüle edilmediğini garantilemez. Garantilese bile onun inputundan senin outputuna gelene kadar zilyon tane -parametre ve sistem farklılıkları var. Bunu ses mühendisliği veya stüdyo teknolojileriyle ilgilenen arkadaşlar daha detaylı ve somut örneklerle açıklayabilir.

-Fender-mukavva konusuna da kendi adıma yorum yapmadan edemeyeceğim. Aslında fenderin seri üretim olmasa da koliden yapılıp linkinpark üyesine verdiği bir gitar mevcut. Bu saydığım yaklaşımı yapıp tonunu eşitlese dahi almam. Aradaki işçiliğe saygım vardır ancak bir ağacın maliyetiyle bir kolinin maliyeti ve tabiki dayanıklılığı bir olmayacaktır ve ürün hala seri üretim. Yani seri üretim koli gitarı elime aldığımda buna öyle bir ekleme yapılmış ki aynı fiyata daha dayanıklı ve kaliteli malzeme alacağım seri üretim gitarın parasını ödeyip aynı sesi veren ama çok daha dayanıksız ve kalitesiz malzemeli gitar aldım demem saçma olur. Bu parametreler adaletli bir şekilde hesaplanıp fiyatlandırma farkı gerçekleşirse almayı düşünebilirim. Neden alınmasın ki ? 😊
 
Son düzenleme:
Tonewood olayına, 50 yıllık ağacı var diye bi ton para bayılmalara, tonu oturan ağacı kuruyan gitarlara çok karşıyım. Strat doğranan videoda da tonal bir değişim görmemek düşüncelerimin yerinde olduğunu hissettirdi. Bu noktayı referans alıp aynı tonal dinamiklere farklı malzemelerle ulaşıldığında ağacın yeri doldurulabilirliği üzerine güzel bir tartışma/sohbet de çevirilebilirdi.

Ama şu kadar videoyu koyup Hala mı inanmazsınız ey münafıklar kafasıyla, ağaca önem veren/takılan insanları kışkırtmaya ne gerek var. Üstelik inceden hakaretvari bir kapanış lafıyla iyice saçma bir noktaya gitmiş. Yapmayın, ayıp.

Ağaç demişken, kazdağlarının son hali;

Hocam burayı daha doğrarlar, iyi günleri bunlar, işin içinden birisi olarak söylüyorum.
 
Yanyana 50 tane seymour duncan manyetik koyun hepsini gitara tek tek takın her türlü testi yapın hepsinde farklı sonuç alırsınız. Yan yana aynı adamın yaptığı 50 gitar koyun hepsinden farklı sonuç alırsınız. Gitarın üzerindeki potanslar, onlara bağlı kondansatörler, kullandığınız teller üretim partisinden vs aklınıza gelen her birim parça sesi etkiler.

En iyisi ağacı vidayı boşverip çalmak, enstrüman bilimini lütiyelere ve üreticilere bırakmak.
 
Bir adam agacin tona etkisinin olmadigini anlayabilmek icin ayni donanima ve bire bir ayni ayarlara sahip biri ash biri poplar digeri polyester ve bir cok gitari evinde looper pedaliyla denesin. Her bir sesi kaydedip sonra kiyas icin arka arkaya dinlesin. Kayitlari ayni duyuyorsa da doktora gorunsun ki ciddi bir kulak rahatsizligi var demektir. Gitarin tonunun sap agacindan geldigi dedikodusu vardi bir zamanlar bu forumlarda. Govdenin hicbir etkisi olmadigini cok savunan gordum fakat ayni sekilde dünya düzdür diyen de milyonlarcasi var dunyada.
Fizik bilmene de gerek yok tele vurdugunda titreyen bütün malzemelerin tona etkisi vardir , tel titresiminden en cok etkilenen donanim ise gitarin gövdesidir. Ve sirf özkütle farkindan bile rezonans farkli olacaktir , damar yapisi vs de isin icine girince ciddi boyutlarda fiziksel farklar cikar ortaya. Bu videolar falan fasa fiso. Biraz fizik cok az gozlem ve biraz tecrube ile boyle seylerin safsata oldugunu kendiniz de anlarsiniz.
 
Yukarıda söylendiği gibi ağaç harici bir materyalden yapılması ağacın etki etmediğini göstermez. Ancak aradaki farkı etiketlemek onu şöyle çal bunu böyle çal aradaki farkı görürsün görmüyosan böylesindir şöylesindir argümanıyla gerçekleşince pek anlamlı olmuyor. Nihayetinde sesten-tondan akustikten vesaire bahsediyoruz. Titreşimin yayıldığı ve karşılaştığı alanın yumuşaklığı yakınlığı hatta boyası bile sese etki eden faktörlerden. Doğal olarak ağacın türü cinsi hatta aynı cins olsa bile kondisyonu etki edecektir. Bu arada boyadan kastım aslında gövde üretildikten sonra üzerine uygulanan işlemlerden ciladan vs bahsediyorum. Gitarın yapım aşamasında ne yaptığını iyi bilen, gerçekten fiziksel hesaplamalara mühendislik standartlarında sadık kalan bir kişi farklı ağaçlardan aynı sesi yakalayabilir. Gövde üzerine katman boya şu bu eklendikçe bu farkı ayırt etmek güçleşebilir. Bunu da gövde tasarlanırken bu gövdede böyle yaptık bunda şöyle deneyelim diyerek yakalamak imkansıza yakın. Söylediğim gibi ince hesap kitapla yukarıdaki saydığım yaklaşımla yakalanabilir. Zaten aradaki fark manyetikler, gitarın ayarları vesaire her şeyden sonra en sonda gelen şeylerden. Ağaç fetişistliği malesef birçok büyüğümüz dahil piyasadaki insanların çoğunun kulaktan duyma ya da etraflıca düşünmeden benimseme yaklaşımından dolayı mit gibi duruyor. Tolore edilebilirliği göreceli olmakla birlikte gerçekliği inkar edilemeyecek bir bilgidir. Bir gitar yapımcısının sana a ağacını x fiyatına satmakla b ağacını 5x fiyatına satmak durumunda aradaki milimetrik farkı fazla iş gücüyle çözmesi gerektiği için ve buna rağmen 5te 1'i fiyatına satması işine gelmediği için luthierler veya gitar yapım firmalarının da kabul edeceği bir konu değildir.

Amacım polemik yaratmak değil. Şunları da ekleyeyim:
-Ton farkını dijital bir kayıtla kaynak göstermek o sesin manipüle edilmediğini garantilemez. Garantilese bile onun inputundan senin outputuna gelene kadar zilyon tane -parametre ve sistem farklılıkları var. Bunu ses mühendisliği veya stüdyo teknolojileriyle ilgilenen arkadaşlar daha detaylı ve somut örneklerle açıklayabilir.

-Fender-mukavva konusuna da kendi adıma yorum yapmadan edemeyeceğim. Aslında fenderin seri üretim olmasa da koliden yapılıp linkinpark üyesine verdiği bir gitar mevcut. Bu saydığım yaklaşımı yapıp tonunu eşitlese dahi almam. Aradaki işçiliğe saygım vardır ancak bir ağacın maliyetiyle bir kolinin maliyeti ve tabiki dayanıklılığı bir olmayacaktır ve ürün hala seri üretim. Yani seri üretim koli gitarı elime aldığımda buna öyle bir ekleme yapılmış ki aynı fiyata daha dayanıklı ve kaliteli malzeme alacağım seri üretim gitarın parasını ödeyip aynı sesi veren ama çok daha dayanıksız ve kalitesiz malzemeli gitar aldım demem saçma olur. Bu parametreler adaletli bir şekilde hesaplanıp fiyatlandırma farkı gerçekleşirse almayı düşünebilirim. Neden alınmasın ki ? 😊
Guzel yazmissin , boyanin cinsinin pek degil de kalinliginin farki benim kendi tecrubemle sabittir , zamani behlinde bir fender lite ash stratim vardi , üzerine en az 3 mm polyester cila atmislar , alet cok guzel duruyordu her acidan iyi malzemelerle yapilmisti fakat sagir bir gitardi . farkli sebeplerden boyasini degistirmek istedim , manyetiklerin yuksekliklerini not alip kucuk bir kayit yaptim , sonra boyayi kaziyip tekrar kayit yaptim ki boya kazima olayi cok rezil bir istir ,ayni emekle insaatta calisip o parayla yeni gövde alsan daha az yorulursun.
Neyse gitar boyasizken tekrar calip kaydettim , akustik tonunda oldukca ciddi bir fark vardi , amfi tonunda da yine bariz bir rezonans farki duyuluyordu. Sonra aleti shell lack ile 3 kat boyadim , yarim mm kalinliginda falan bir cila olustu ustunde.
Gitarin karakteri degismedi fakat bass tepkileri bariz artti , sustain ne hikmetse hic degismedi fakat ciddi bir eq farki olustu.

Sapin govdeye baglandigi yeri dümdüz zimparalamaktan tut telin kalitesi bile gitarin tonuna etki eder , teknik olarak yuzlerce parametre var fakat hepsi bir yana gitarin gövde agaci bir yana. Yani manyetik farki vs zaten tartisma konusu degil , biz ayni manyetikler ayni sap ve ayni ayarlarla yapilmis 2 farkli gövdeli gitardan bahsediyoruz. Yoksa amfiyi manyetigi vs degistirmek bambaska dünyalar demek.
Ash ile alder arasindaki farki birak , 5 tane ayni model gitari dukkanda denedigide , 5 i de farklidir birbirinden , yani ayni agacin ayni model gitardaki tonu bile agacin organik bir yapi olmasindan ötürü farklilik göstetir ki agirliklari bile farklidir. Ustelik oyle , 5 -10 gram degil , yarim kg a kadar farklar vardir iki ayni model gitarda.
Yani govde agaci tona ciddi ciddi etki eder.
Etkisi cok azdir falan diyen kendini kandirir.
 




internette gördüğümüz her bilgiye inanacaksak buyrun.Yaşlanma olayını bir de Seymour Duncan In ağzından dinleyelim.Manyetikler kullanıldıkça output kaybeder,Gövdenin üzerindeki boya,Ağacın bahsedilen titreşim sonucu bile karakteri değişmesi durumu vs vs vs.Biz kullanılan malzeme ağaç olmalı demiyoruz.İstersen karbon fiber istersen banyo fayansı istersen kenevir ipliğinden yap gövdeyi.Malzeme değişirse ton değişir.Ağaç türleri arasında da bariz farklar var açıkça.Hatta aynı ağacın kalitesi arasında bile bariz farklar var.Neden bu ağaçtan enstrüman düşmanlığı?Ormanlar ağaçtan enstrüman yapanlar yüzünden değil,Betona dönüşmesi dolayında yok oluyor.Zaten kullanılan ağaçların bir çoğu Ticari amaçla yetiştirilmiş ağaçlar şuanda.Ahşap mobilya olayına ne yapacağız o halde? Sizin tabirinizle ben bir ağaç fetişistiyim.Bununla da gurur duyuyorum.İnsanlar kullandığı 2 li zigonu bile masif ceviz ağacı olsun diye seçerken,Benim kullandığım enstrümanın en temel parçası olan gövdesini bu şekilde seçmem anormal mi ? Bu çevrecilik olaylarını bırakalım lütfen bir kenara.

Bizim bilgimizin boy ölçüşemeyeceği Luthi ler Koskaca Gibson tarihinde bile Good Wood era adı altında bir dönem üzerine konuşurken Ağacın tona etki etmediği konusu saçmalıktır.

Konu bence,madem çevrecilik emelleri üzerine de girilmişken.Ağaçlar yerine bu tonu verecek neyin olduğu/olmadığı konusudur. Ki ben söyleyeyim.Alamazsınız. Acoustasonic Tele/Stratların üzerindeki ağaç tipi modellemeleri gibi bir ton alırısınız ancak.
 
Geri
Üst