Anlayamadigim bir konu....

elektronik müzik, beat deyip geçmemek lazım. kick, snare gibi görece önemsiz görülen enstrümanların bile sınırsız derinliği var, söz konusu elektronik müzik olunca. kaldı ki basitlik meselesine girecek son kişiler rock ile uğraşan bizler olmalıyız :) ciddi anlamda; yaptığı müziğin karışık olduğunu düşünen var mı? her şey gün geçtikçe tekilliğe doğru gidiyor işte. ben, kendi adıma, 50'lerde doğmuş olsaydım rock filan dinlemezdim herhalde. misal beatles'ın bilmediğim parçası yoktur ama ilk dönem parçaları bildiğin modernizmin müziğe ilk yansıyışı gibidir; seri üretim parça basarlar :) tür, kendi içinde zamanla olgunlaşıyor ve o en altın çağını yaşıyor; hemen ölmeden önce :) rap veya herhangi bir tanesini bu açıdan eleştirip rock müziği kutsamak o yüzden pek mantıklı gelmiyor...
 
Neyin ne kadar yaratıcılık içerdiğine karar verebilecek yetide olabildiğini beyan edip, insanları da buna davet etmek... Büyük özgüven.

Sizinle başka bir konu başlığında uzun uzadıya tartışmıştık. Benim açımdan verimli olmuyor. Okuyan arkadaşlar açısından verimli oluyor mudur bilmiyorum ama cidden gereksiz bir polemiğe dönüyor olaylar. Tabii ki cevap hakkımı kullanmam lazım, sonuçta ben sizi muhatap alarak yazmadığım halde bunları dikkate alarak yazdıysanız, bana da söz düşmüş olur. Bunun sonu gelmiyor. O yüzden rica edeyim en kısasından keselim, aydın havası olsun.

Öncelikle rast geldiğim her cevabınızda kendinizin ne kadar donanımlı, ne kadar bilgili olduğunu belirtmeden (pardon bana göre olabilir bakın bu da) geçemiyorsunuz ama buna rağmen bir o kadar da mütevazı olduğunuzu nokta atış olarak belirtiyorsunuz. Cidden bu mesleğin içindensinizdir, harikalar yaratıyor olabilirsiniz ama bunlar hiçbiri bu şekilde anlatılmaz. Yani anlatırsınız tamam ama ben bunları olumlu bir bilgi parçaları olarak değerlendirip idrak etmem mümkün değil.

Eminim ki çok daha donanımlı arkadaşlar da gelip tüm bilgilerini, bak şöyledir böyledir diye yazmıyorlardır. Bu konuda ciddi anlamda abartılı bir üslubunuz var. Beni en başından beri oldukça rahatsız ediyor. O yüzden dikkat ettiyseniz direkt olarak da hiç size cevap yazmadım. Dediğim gibi benim açımdan zaman kaybı oluyor. Keşke bu üslubunuzu biraz dikkatli kullansanız da sizden bir şeyler öğrenebilsem.

Şimdi gelelim konuya. Öncelikle "yaratıcılığa davet" konusunda herhalde anlaşabiliyoruzdur. Sorun neyin yaratıcılık, neyin olmadığı konusunda düğümleniyor. Bu konuda ben şu yaratıcıdır, şu değildir gibi bir açıklama zaten yapmadım. Onu çözmüş formülüm olsa zaten burada yazıyor olmazdım herhalde :) Bu açıdan buralarda sorun olmaması gerek.

Sorunun kaynağı şarkılardaki förmülasyon meselesi sanırım. Bunun ne kadar gerekli ve mühim bir şey olduğunu anlatmışsınız. Bir kere formülasyon meselesi @solitude71 yazısına bir cevap idi. Bu cevaplarda zaten olayın objektif bir değerlendirmeye tabii olmadığını ve benim kişisel tercihim olarak nakarat içeren şarkılara iyi gözle bakamadığımı söylemiştim. Bunu söyleyen birine şu gruplar, şöyle formül bu gruplar böyle formül denmesiin sebebi nedir? İnanın anlamakta zorlanıyorum.

Zaten yaratıcılığın kendisi esasında kombinasyonlar meselesi değil midir? Elbette formüller bulunabilir, bunlar geliştirilebilir ama ben kişisel olarak nakarat formülünden o kadar keyif almıyorsam bunun özgüven ile ne ilgisi var? Evet yaratıcılığa davet ediyorum ama bakınız ben formülü buldum, şöyle olur demiyorum. Bakınız böyle böyle gruplar yapılmış bu sistem böyle, beğenmezsen şöyledir de demiyorum. Zaten formülü bulduk hadi yüklenin ağalar mantığına dönmesi belki de sorunun kaynağıdır.

Yani ortada olmayan bir şeyi, varmış gibi gösterip üzerine fazladan bilgi ekleyip gelip cevap yetiştiriyorsunuz. Ne gerek var ki? Bir kere muhabbetin bağlamı bu değildi. Yaratıcılığa davet etmem mi sizi rahatsız etti bilmiyorum ama bırakın da o kadarını yapayım. Tüm yaratıcılık formülleri size ait değilse biraz da bizlere bırakın :)

Zaten önceki tartışmalarımızın da en başından beri konuları teknik olarak ele almadığımı, bu konuda zaten yetkin olmadığımı, hasbelkader kendi halinde bir şeyler yapmaya çalışan biri olduğumu belirtmiştim. Yani müsaadenizle benim açımdan bir dünya görüşü hadisesi ve felsefesi olan bir konuyu sizin teknik bilgilerinizle şekillendirmeyeyim. İnsanoğlu olarak bu kadarına hakkımız vardır diye düşünüyorum. Yoksa formül şudur hadi bakalım herkes öyle takılsın derdik, olurdu biterdi.

İşte bu yüzden belki de şunları tartışma ihtiyacı, içimizdeki dolmak bilmeyen boşluğun sonucudur diyorum :) Bunu yaratıcılıklarla sarıp sarmayalım. Öyle dolduralım diyorum. Dilim döndüğünce de iletişimde olduğum herkesi buna davet ediyorum. Bunda nerde bir özgüven patlaması var? Cidden çok garip. Yine başka bir konuda hayretle izlettiniz. Daha da bir şey diyemiyorum.
 
elektronik müzik, beat deyip geçmemek lazım. kick, snare gibi görece önemsiz görülen enstrümanların bile sınırsız derinliği var, söz konusu elektronik müzik olunca. kaldı ki basitlik meselesine girecek son kişiler rock ile uğraşan bizler olmalıyız :) ciddi anlamda; yaptığı müziğin karışık olduğunu düşünen var mı? her şey gün geçtikçe tekilliğe doğru gidiyor işte. ben, kendi adıma, 50'lerde doğmuş olsaydım rock filan dinlemezdim herhalde. misal beatles'ın bilmediğim parçası yoktur ama ilk dönem parçaları bildiğin modernizmin müziğe ilk yansıyışı gibidir; seri üretim parça basarlar :) tür, kendi içinde zamanla olgunlaşıyor ve o en altın çağını yaşıyor; hemen ölmeden önce :) rap veya herhangi bir tanesini bu açıdan eleştirip rock müziği kutsamak o yüzden pek mantıklı gelmiyor...
Rock dediğimiz müzik türünde ya da genel olarak blues vb. diyeyim. Gamlarda gezinip parçaları yazmaya uğraşmıyorlar mı? Kulağa hoş gelene kadar test etmiyorlar mı? Şahsen rap vb. dinleyenlere saygım vardır. Fakat rock vb müziği icra eden sanatçılara derinden saygı duyuyorum. Şahsen şimdi düşününce rap veya elektronik müziği rock vb ile karşılaştırmak çok saçma geldi çünkü birbirlerinden çok farklı şeyler. Şahsen popta dinlerim, yabancı rapte dinlerim, punk, grunge, glam rock ne varsa dinlerim metal de dinlerim. Fakat dediğim gibi rock a ayrı bir saygım var.

Edit: Bu tamamıyla benim düşüncem, herkesin fikrine saygı duymak zorundayız zaten, saygılar efendim :)
 
Benim bu konudaki derdim Rap dinleyenlerin Kendilerini kaptırdıkları tuhaf hal hareket ve havalı olduğunu düşündükleri için yaptıkları kekoluklar.Evet tam anlamıyla kekoluklar.Çünkü şuanki Türkçe Rap bunu empoze ediyor.Bmw camından silah sıkmalı,Kadınları aşağılamalı, spor araba göstermeli ve paçalarından Yapmacıklık akan Gangsta Rap çakması işler sadece.Halbuki Blackstreet,Coolio,Afroman gibi adamları dinleyen bir tane adam bulamazsınız şuan.Hatta tanıyan bile bulamazsınız da neyse...

Türkçe Rap işindeki herkes sanatçı olduğundan çok mahalle esnafı.Zamanında Blues dinleyenlere Jazz dinleyenlere Jet sosyete diyen,Albüm Satışları ve dinleyici sayısı üzerinden müziğin kalitesini ölçen,Kendi yaptığı müziğin kökenlerini bilmeyen Sagopa kajmer,Parası bitince 12 yaş altı kitle için “Disstrack”Yapıp Müziğe geri dönen NormEnder,Bunun en büyük kanıtıdır.Müziği satmak için yapmazsın.Yaparsan zaten satar.Şu anda Türkçe Rap dinleyen kimseye saygım yoktur.Ama zevklerinden dolayı değil.Hem Rap hem müzik kültürünü yozlaştırdığı için.

Hoş tabii bunlar benim fikirlerim.Benim Duyacağım Saygı Kimsenin umrunda değildir belki.Yine de Aynı salak insanları meşhur ettiğimiz gibi,Paradan Gözü dönmüş Yaptığı müzik bile umrunda olmayan adamları meşhur ettikçe.Ruhunda bu aşkla yanıp tutuşan çok kişi yitip gider.Ya da ölünce değeri anlaşılır.
 
Benim bu konudaki derdim Rap dinleyenlerin Kendilerini kaptırdıkları tuhaf hal hareket ve havalı olduğunu düşündükleri için yaptıkları kekoluklar.Evet tam anlamıyla kekoluklar.Çünkü şuanki Türkçe Rap bunu empoze ediyor.Bmw camından silah sıkmalı,Kadınları aşağılamalı, spor araba göstermeli ve paçalarından Yapmacıklık akan Gangsta Rap çakması işler sadece.Halbuki Blackstreet,Coolio,Afroman gibi adamları dinleyen bir tane adam bulamazsınız şuan.Hatta tanıyan bile bulamazsınız da neyse...

Türkçe Rap işindeki herkes sanatçı olduğundan çok mahalle esnafı.Zamanında Blues dinleyenlere Jazz dinleyenlere Jet sosyete diyen,Albüm Satışları ve dinleyici sayısı üzerinden müziğin kalitesini ölçen,Kendi yaptığı müziğin kökenlerini bilmeyen Sagopa kajmer,Parası bitince 12 yaş altı kitle için “Disstrack”Yapıp Müziğe geri dönen NormEnder,Bunun en büyük kanıtıdır.Müziği satmak için yapmazsın.Yaparsan zaten satar.Şu anda Türkçe Rap dinleyen kimseye saygım yoktur.Ama zevklerinden dolayı değil.Hem Rap hem müzik kültürünü yozlaştırdığı için.

Hoş tabii bunlar benim fikirlerim.Benim Duyacağım Saygı Kimsenin umrunda değildir belki.Yine de Aynı salak insanları meşhur ettiğimiz gibi,Paradan Gözü dönmüş Yaptığı müzik bile umrunda olmayan adamları meşhur ettikçe.Ruhunda bu aşkla yanıp tutuşan çok kişi yitip gider.Ya da ölünce değeri anlaşılır.
Hayatımda uzun zamandır böylesine haklı bir yorumla karşılaşmamıştım, teşekkür ederim kelimeler kifayetsiz..
 
Sizinle başka bir konu başlığında uzun uzadıya tartışmıştık. Benim açımdan verimli olmuyor. Okuyan arkadaşlar açısından verimli oluyor mudur bilmiyorum ama cidden gereksiz bir polemiğe dönüyor olaylar. Tabii ki cevap hakkımı kullanmam lazım, sonuçta ben sizi muhatap alarak yazmadığım halde bunları dikkate alarak yazdıysanız, bana da söz düşmüş olur. Bunun sonu gelmiyor. O yüzden rica edeyim en kısasından keselim, aydın havası olsun.

Öncelikle rast geldiğim her cevabınızda kendinizin ne kadar donanımlı, ne kadar bilgili olduğunu belirtmeden (pardon bana göre olabilir bakın bu da) geçemiyorsunuz ama buna rağmen bir o kadar da mütevazı olduğunuzu nokta atış olarak belirtiyorsunuz. Cidden bu mesleğin içindensinizdir, harikalar yaratıyor olabilirsiniz ama bunlar hiçbiri bu şekilde anlatılmaz. Yani anlatırsınız tamam ama ben bunları olumlu bir bilgi parçaları olarak değerlendirip idrak etmem mümkün değil.

Eminim ki çok daha donanımlı arkadaşlar da gelip tüm bilgilerini, bak şöyledir böyledir diye yazmıyorlardır. Bu konuda ciddi anlamda abartılı bir üslubunuz var. Beni en başından beri oldukça rahatsız ediyor. O yüzden dikkat ettiyseniz direkt olarak da hiç size cevap yazmadım. Dediğim gibi benim açımdan zaman kaybı oluyor. Keşke bu üslubunuzu biraz dikkatli kullansanız da sizden bir şeyler öğrenebilsem.

Şimdi gelelim konuya. Öncelikle "yaratıcılığa davet" konusunda herhalde anlaşabiliyoruzdur. Sorun neyin yaratıcılık, neyin olmadığı konusunda düğümleniyor. Bu konuda ben şu yaratıcıdır, şu değildir gibi bir açıklama zaten yapmadım. Onu çözmüş formülüm olsa zaten burada yazıyor olmazdım herhalde :) Bu açıdan buralarda sorun olmaması gerek.

Sorunun kaynağı şarkılardaki förmülasyon meselesi sanırım. Bunun ne kadar gerekli ve mühim bir şey olduğunu anlatmışsınız. Bir kere formülasyon meselesi @solitude71 yazısına bir cevap idi. Bu cevaplarda zaten olayın objektif bir değerlendirmeye tabii olmadığını ve benim kişisel tercihim olarak nakarat içeren şarkılara iyi gözle bakamadığımı söylemiştim. Bunu söyleyen birine şu gruplar, şöyle formül bu gruplar böyle formül denmesiin sebebi nedir? İnanın anlamakta zorlanıyorum.

Zaten yaratıcılığın kendisi esasında kombinasyonlar meselesi değil midir? Elbette formüller bulunabilir, bunlar geliştirilebilir ama ben kişisel olarak nakarat formülünden o kadar keyif almıyorsam bunun özgüven ile ne ilgisi var? Evet yaratıcılığa davet ediyorum ama bakınız ben formülü buldum, şöyle olur demiyorum. Bakınız böyle böyle gruplar yapılmış bu sistem böyle, beğenmezsen şöyledir de demiyorum. Zaten formülü bulduk hadi yüklenin ağalar mantığına dönmesi belki de sorunun kaynağıdır.

Yani ortada olmayan bir şeyi, varmış gibi gösterip üzerine fazladan bilgi ekleyip gelip cevap yetiştiriyorsunuz. Ne gerek var ki? Bir kere muhabbetin bağlamı bu değildi. Yaratıcılığa davet etmem mi sizi rahatsız etti bilmiyorum ama bırakın da o kadarını yapayım. Tüm yaratıcılık formülleri size ait değilse biraz da bizlere bırakın :)

Zaten önceki tartışmalarımızın da en başından beri konuları teknik olarak ele almadığımı, bu konuda zaten yetkin olmadığımı, hasbelkader kendi halinde bir şeyler yapmaya çalışan biri olduğumu belirtmiştim. Yani müsaadenizle benim açımdan bir dünya görüşü hadisesi ve felsefesi olan bir konuyu sizin teknik bilgilerinizle şekillendirmeyeyim. İnsanoğlu olarak bu kadarına hakkımız vardır diye düşünüyorum. Yoksa formül şudur hadi bakalım herkes öyle takılsın derdik, olurdu biterdi.

İşte bu yüzden belki de şunları tartışma ihtiyacı, içimizdeki dolmak bilmeyen boşluğun sonucudur diyorum :) Bunu yaratıcılıklarla sarıp sarmayalım. Öyle dolduralım diyorum. Dilim döndüğünce de iletişimde olduğum herkesi buna davet ediyorum. Bunda nerde bir özgüven patlaması var? Cidden çok garip. Yine başka bir konuda hayretle izlettiniz. Daha da bir şey diyemiyorum.

Olayın bu kadar kişiselleştirilmiş olması güldürdü sabah sabah. Teşekkür ederim. Aktarmaya çalıştığım şey zaten sizin lafınız üzerinden - size cevaben değil, öyle olsa buna gelene kadar 50 tane konu var - asıl konuya da katkısı olacağına da inandığım bilgi paylaşımıydı. İşin özü de zaten insanların felsefe diyebilecek kadar derin zannettiği işin aslında matematikten ibaret olduğuydu.

Ancak belli ki farklı frekanslardayız, ben aktarabileceğimi aktardığıma inanıyorum, sizden yana da bir polemik beklentim yok.
 
Ağzımızdan çıkan kelimeler, cümleler bizim kişiliğimizi yansıtır. Konuyu uzatmaya gerek yok
"Karı" lafını kullanmak kotu bir üsluptur
Siz normal hayatınızda bu lafi kullanıyorsunuz demek ki buraya fütursuzca yazabiliyorsunuz.
Bu forumun kadın üyesi olarak uslubunuzdan rahatsiz oldum.
Internet ortamlarında lutfen yazılarınıza dikkat ediniz....

Saglikla kalin
Bu mesajınıza tamamiyle katılmakla birlikte esasında sıkıntı olan arkadaşın ilk mesajındaki başka bir kelime, anlatmaya çalıştığı mantıklı olsa da değersizleştiren.. Üslup işte, kimisi dikkat çekmek için böyle kelimeler kullanır, kimisi böyle kelimeleri kullanmayı matah birşey zanneder.. Arkadaş özelinde ise belki insanları rahatsız edeceğini gözden kaçırmıştır ve bundan sonra umarım tekrar etmeyeceği bir şeydir.. Orada illa belirtmek istiyorsa "kadınlarla gününü gün eder" dese herkes yine kastettiğini anlar ama bu kadar sevimsiz gelmezdi..

Size cevap yazma sebebim ise "Karı" kelimesi, maalesef halk arasındaki kullanım şekliyle değersizleştiği için insanlara hoş gelmiyor ama Karı-Koca'daki Karı, Karımak, Karımış'tan gelir (kullanımı yok gibi artık) ve Kocamak'la aynı manadadır.. Büyümüş, yaşlanmış, bilge manasına geldiği gibi karı koca olunca da evlenecek çağa gelmiş insanlar olarak kabul edilir.. Yaygın kullanımı da evli kadınlar için olmaya başlayınca (bir manada feminenleşip) Koca'nın kadınlar için kullanılan eş anlamlısı olmuş..

Bir de rivayet olunur ki (çok yerde okudum ama iyi bir kaynak aramadım, bulmak lazım esasında) Türklerde ailede erkek koca, ulu, dağdır.. Koca dağlar da üstündeki karla tam olur, heybetini gösterir.. Kar da dağın hem örteni (koruyanı, kusurunu kapayanı, düzelteni), hem süsü olarak görülür.. Bu yüzden erkek karısına kar'ım der, ya da işte şu efendinin Kar'ı diyerek bu kastedilir..

Bizim bunları öğrendikten sonra ikisi de hoşumuza gittiği için karımla her zaman bu kelimeleri kullanırız.. Eskiden internet ortamında veya ciddi yerlerde, yazışmalarda vs eşim derken son zamanlarda bilerek ve severek hatta vurgulayarak karım kelimesini kullanıyorum..

Bu bilgi çok mu lazımdı foruma bilemem ama kelimeleri bilerek, doğru kullanmak her insana lazım.. Hele kendisini eğitimli görene.. 😉
 
Son düzenleme:
Bu mesajınıza tamamiyle katılmakla birlikte esasında sıkıntı olan arkadaşın ilk mesajındaki başka bir kelime, anlatmaya çalıştığı mantıklı olsa da değersizleştiren.. Üslup işte, kimisi dikkat çekmek için böyle kelimeler kullanır, kimisi böyle kelimeleri kullanmayı matah birşey zanneder.. Arkadaş özelinde ise belki insanları rahatsız edeceğini gözden kaçırmıştır ve bundan sonra umarım tekrar etmeyeceği bir şeydir.. Orada illa belirtmek istiyorsa "kadınlarla gününü gün eder" dese herkes yine kastettiğini anlar ama bu kadar sevimsiz gelmezdi..

Size cevap yazma sebebim ise "Karı" kelimesi, maalesef halk arasındaki kullanım şekliyle değersizleştiği için insanlara hoş gelmiyor ama Karı-Koca'daki Karı, Karımak, Karımış'tan gelir (kullanımı yok gibi artık) ve Kocamak'la aynı manadadır.. Büyümüş, yaşlanmış, bilge manasına geldiği gibi karı koca olunca da evlenecek çağa gelmiş insanlar olarak kabul edilir.. Yaygın kullanımı da evli kadınlar için olmaya başlayınca (bir manada feminenleşip) Koca'nın kadınlar için kullanılan eş anlamlısı olmuş..

Bir de rivayet olunur ki (çok yerde okudum ama iyi bir kaynak aramadım, bulmak lazım esasında) Türklerde ailede erkek koca, ulu, dağdır.. Koca dağlar da üstündeki karla tam olur, heybetini gösterir.. Kar da dağın hem örteni (koruyanı, kusurunu kapayanı,düzelteni), hem süsü olarak görülür.. Bu yüzden erkek karısına kar'ım der, ya da işte şu efendinin Kar'ı diyerek bu kastedilir..

Bizim bunları öğrendikten sonra ikisi de hoşumuza gittiği için karımla her zaman bu kelimeleri kullanırız.. Eskiden internet ortamında veya ciddi yerlerde, yazışmalarda vs eşim derken son zamanlarda bilerek ve severek hatta vurgulayarak karım kelimesini kullanıyorum..

Bu bilgi çok mu lazımdı foruma bilemem ama kelimeleri bilerek, doğru kullanmak her insana lazım.. Hele kendisini eğitimli görene.. 😉
Hocam sadece karı kelimesi değil aslında diğer arkadaşların itiraz ettiği, yoksa Kemal Sunal filmlerinde belki onlarca kez geçiyor karı kelimesi ama eminim herkes kelimeleri seçmeden keyifle izliyordur.
 
Hocam sadece karı kelimesi değil aslında diğer arkadaşların itiraz ettiği, yoksa Kemal Sunal filmlerinde belki onlarca kez geçiyor karı kelimesi ama eminim herkes kelimeleri seçmeden keyifle izliyordur.
Farkındayım da zaten yeterince konuşulmuş, daha fazla yermek ve uzatmak gerekli mi.. Egosuna yenik düşmemeli insan, daha ilk uyarıda önce "ne için uyarıldım acaba" demeli, bana mı dedin, bunu mu buldun'a girince hoş gelmiyor, "bana ne" diyorum.. Hatta daha da gerçekçi konuşmadığı için teşekkür bile edebilirim arkadaşa..

Bazen de böyle "karı" kelimesi gibi bir kelime için 10 cümle yazıyorum, birileri toplum içinde doğru kullansın ki doğru kullanımı yayılsın, bana daha önemli geliyor..
 
Bu mesajınıza tamamiyle katılmakla birlikte esasında sıkıntı olan arkadaşın ilk mesajındaki başka bir kelime, anlatmaya çalıştığı mantıklı olsa da değersizleştiren.. Üslup işte, kimisi dikkat çekmek için böyle kelimeler kullanır, kimisi böyle kelimeleri kullanmayı matah birşey zanneder.. Arkadaş özelinde ise belki insanları rahatsız edeceğini gözden kaçırmıştır ve bundan sonra umarım tekrar etmeyeceği bir şeydir.. Orada illa belirtmek istiyorsa "kadınlarla gününü gün eder" dese herkes yine kastettiğini anlar ama bu kadar sevimsiz gelmezdi..

Size cevap yazma sebebim ise "Karı" kelimesi, maalesef halk arasındaki kullanım şekliyle değersizleştiği için insanlara hoş gelmiyor ama Karı-Koca'daki Karı, Karımak, Karımış'tan gelir (kullanımı yok gibi artık) ve Kocamak'la aynı manadadır.. Büyümüş, yaşlanmış, bilge manasına geldiği gibi karı koca olunca da evlenecek çağa gelmiş insanlar olarak kabul edilir.. Yaygın kullanımı da evli kadınlar için olmaya başlayınca (bir manada feminenleşip) Koca'nın kadınlar için kullanılan eş anlamlısı olmuş..

Bir de rivayet olunur ki (çok yerde okudum ama iyi bir kaynak aramadım, bulmak lazım esasında) Türklerde ailede erkek koca, ulu, dağdır.. Koca dağlar da üstündeki karla tam olur, heybetini gösterir.. Kar da dağın hem örteni (koruyanı, kusurunu kapayanı, düzelteni), hem süsü olarak görülür.. Bu yüzden erkek karısına kar'ım der, ya da işte şu efendinin Kar'ı diyerek bu kastedilir..

Bizim bunları öğrendikten sonra ikisi de hoşumuza gittiği için karımla her zaman bu kelimeleri kullanırız.. Eskiden internet ortamında veya ciddi yerlerde, yazışmalarda vs eşim derken son zamanlarda bilerek ve severek hatta vurgulayarak karım kelimesini kullanıyorum..

Bu bilgi çok mu lazımdı foruma bilemem ama kelimeleri bilerek, doğru kullanmak her insana lazım.. Hele kendisini eğitimli görene.. 😉
Kelimeler bağlam içinde anlam kazanır. Tek başına dendiğinde çakmak da ateş yakmaya yarayan bir alet sonuçta. Benzer şekilde karı-koca anlamındaki kullanım farklı, o yukarıdaki kullanım farklı. Bağlam belirleyici. Dolayısıyla masumane olduğunu düşünmüyorum o kullanımın. Dediğiniz gibi bence matah bir şey zannetme durumu hasıl oldu.
 
Ben karıma "karım" diyorum insan içinde sorun olmuyor.... karı demek herif demek gibi çok takılmıyor kimse ona,, en azından günlük hayatta kanıksamış olan erkekler takılmıyor. Doğrudur demiyorum ama takılmıyoruz işte o kadar .... Fikrini beyan ederken konuyla ilgisi olmayan bir başka durumu gereksiz bir argo kullanımı ile şu muhabbete sokmaya gerek yok genel olarak verilen tepki. Açıkça belirttim görüşümü, arkadaş arasında kullansak da her şeyin yeri ve ortamı var. Ben de makul miktarda küfür ederim, insanız sonuçta ama lafını derdini anlatırken sürekli aq aq aq diye cümleye başlayan ve bitiren insanları hayatıma sokmuyorum.
 
Olayın bu kadar kişiselleştirilmiş olması güldürdü sabah sabah. Teşekkür ederim. Aktarmaya çalıştığım şey zaten sizin lafınız üzerinden - size cevaben değil, öyle olsa buna gelene kadar 50 tane konu var - asıl konuya da katkısı olacağına da inandığım bilgi paylaşımıydı. İşin özü de zaten insanların felsefe diyebilecek kadar derin zannettiği işin aslında matematikten ibaret olduğuydu.

Ancak belli ki farklı frekanslardayız, ben aktarabileceğimi aktardığıma inanıyorum, sizden yana da bir polemik beklentim yok.
Sabah sabah güldürdüysem ne mutlu bana. "Özgüven" meselesi de bana cevap ya da gönderme değildi ben yanlış anlamışım demek. Çok farklı frekanslarda olduğumuz konusunda anlaştık, en azından buna samimi olarak sevindiğimi söyleyebilirim.

Konuya katkısı olduysa güzel. Zaten ben ancak kendi açımdan aktarabiliyorum. Keşke olayın matematiğine sizin kadar hakim olsam da insanlara anlatabilsem ama ancak bu kadar işte. Yani felsefe diyerek derin "zannettiği" derken yine göndermeler var. Bitmiyor bir türlü :) gülelim eğlenelim. Matematik de sığ değildir ya burada mesele yaratıcılığı (bence hayatın özünü) formüllere indirgemek gibi bir şey olduğundan böyle denebiliyor. Dediğim gibi keşke üslubunuz daha az rahatsız edici olsaydı da bunlar konusunda ciddi ciddi bilgi aktarımı yapabilseydik ama frekans tutmayınca yapacak bir şey yok.
 
bu arada @blackfriday666 yav ben de diyorum neden sürekli aynı albümü dinliyorum, arşiv mi karıştı ne oldu .... Gojira olsun, Trivium olsun bakmasam hangi albüm anlamak mümkün değil. Hele Kreator bildiğin copy paste.... eskiden Status Quo ile 3 akorluk grup diye dalga geçilirdi adamlar meğerse 2020'lerin müziğini bulmuşlar o zamandan.

Alakasız olacak ama aklıma geldi, bilindik formülasyonun dışına çıkalım değişik bir şeyler dineleyelim diyen olursa:
Pazerballett
Cornflux
Trioscapes
Felix Martin
 
bu arada @blackfriday666 yav ben de diyorum neden sürekli aynı albümü dinliyorum, arşiv mi karıştı ne oldu .... Gojira olsun, Trivium olsun bakmasam hangi albüm anlamak mümkün değil. Hele Kreator bildiğin copy paste.... eskiden Status Quo ile 3 akorluk grup diye dalga geçilirdi adamlar meğerse 2020'lerin müziğini bulmuşlar o zamandan.

Alakasız olacak ama aklıma geldi, bilindik formülasyonun dışına çıkalım değişik bir şeyler dineleyelim diyen olursa:
Pazerballett
Cornflux
Trioscapes
Felix Martin

İnsanların karar süresi 5 saniyeye indiği için, şarkıların ilk 5 saniye ilgi çekici, ilk 30 saniye içinde de eşlik edilesi bir tekrar edilebilir malzeme sunması gerekiyor. Şu an Spotify'da herhangi bir metal listesine girin ve nakarata kadar kronometre tutun, 1 dakikayı geçen şarkı bulamazsınız belki. Üstüne bir de artık soundların birbirine yaklaşması durumu var. Mesela Nuclear Blast tüm gruplarına şart koşarcasına plastik bir davul mecburiyeti yaratıyor sanki. Üstüne bir de belirli davulcuların birçok gruba hizmet etme durumu veya iyi duyulmak için kullanılması gereken belirli davul partisyonları birleşince, ortaya birbirine benzer soundlarda ve ritimlerde perküsyon üzerine, birbirine çok yakın gitar soundları ile çalınmış riffler kalıyor. Her grup kendi karakterini bir noktadan katarak olaya kişilik kazandırsa da böyle bir sonuç çıkıyor ortaya.

Benim şu ara favorim Nails mesela. Adamlar en azından yıllarca sahip olunan legacy üzerine buralara dönmek yerine açık açık "sevdiğimiz şarkılardaki sıkıcı kısımları atıyoruz." diyerek 2 - 3 rifflik 1 - 2 dakikalık şarkılar yapıyor. Ne bulacağınızı biliyorsunuz, dinlerken yorulmuyorsunuz. Salt HM-2 Chainsaw metal vahşetini 2 dakika yaşatıp devam ediyor. Napalm Death'in endüstriyel formu gibi. Daha da cilalanmış hali Rammstein'ın son albümü olur zaten.

 
Kelimeler bağlam içinde anlam kazanır. Tek başına dendiğinde çakmak da ateş yakmaya yarayan bir alet sonuçta. Benzer şekilde karı-koca anlamındaki kullanım farklı, o yukarıdaki kullanım farklı. Bağlam belirleyici. Dolayısıyla masumane olduğunu düşünmüyorum o kullanımın. Dediğiniz gibi bence matah bir şey zannetme durumu hasıl oldu.
Zaten arkadaşta yanlış üslup dediğimiz de bu değil mi, eleştirdiğimiz ? 🙂 Masumane değil ki öyle olsa özür diler, düzeltir.. Ama (umarım) kapanmış konu..

Dedim ya maksadım esasında manası ne kadar güzel olan bir kelimenin kullanımı ile ilgiliydi, ne kadar çok insan bilir ve doğru manasıyla kullanırsa yanlış veya maksatlı kullanımı o kadar azalır ümidiyle yazdım, okuyan 1 kişinin bile hoşuna gitse, buymuş dese güzel.. Mesela ben toplu vasıta kullanımında insanlara yer verirken yaşlı vs olmasının yanında yorgun veya ağır yüklü olup olmamasına da bakıyorum.. Hep te dikkat ederim, yorgun bir genç te görsem yer veririm.. Oturmak istemeyen 20'lerinde bir gence yorgunsun, otur dediğimde o da, çevredekiler de sadece yaşlı, hamile, çocuklu veya sakatlara yer verilmesi gerekmediğini anlar, belki feyz alır.. Bunu da bana uzun zaman geçtiği için emin değilim ama galiba karım öğretti, nereden öğrendiysem hoş geldi, uyguluyorum... Size de yorgunsunuz diye sizden büyük biri yer verse hoşunuza gitmez mi (cevabı bildiğim için soru işareti koymuyorum)..

Haa ben de öyle fazilet küpü biri hiç değilim, arada küfür de ederim günlük hayatta ve ben de uzak tutarım fazla küfür eden ayarsızları, bildiğim hatalarım dışında da hatalarım vardır göremediğim.. Çok ta takılmam.. Kendi normallerimle bu toplumda becerebildiğim kadar dengeli bir hayat sürmeye çalışıyorum elden geldiğince.. ve unutmuyorum, ben de benim dışımda herkes için bu toplumum.. Mesele görgü olarak, eğitim, hayat algısı olarak bu toplumun hangi kesiminde olmak istiyorsunuz, ortalamanın neresinde olmaya gayret ediyorsunuz..
 
Haydaa linç yemişiz haberimiz yok :D

Diyeceğim şu ki orada kullandığım kelime "bana göre" sokak jargonunda olan yeri geldimi erkek ortamında kullanılan bir argo kelime. Etiğine doğrusuna yanlışına girmiyorum.

Benim buradaki hatam ve yanlışım @solitude71 arkadaşımızın dediği gibi "forum ortamı kadınların da çocukların da olabileceği bir ortam"da bunun burada kötü yankılanacağını o anlık öngörememem ve çok büyütüleceğini zannetmemem olmuş.

Bunun üzerine de arkadaşların direk beni taşlarcasına cinsiyetçi, rezil, konuşmasını bilmiyor gibi yaftalamaları onların sokak jargonundan haberi olup olmadıklarını düşündürttü ilk başta bana o yüzden söyledim dış dünyadan haberiniz var mı diye. Yoksa bir argo kelime için bana yapılan yaftalamar umrumda değil yani ben kim olduğumun farkındayım. Bu konuda bana burada yol yordam dersi vermenize gerek yok benim böyle bir şeye ihtiyacımda yok.

Ve evet haklısınız bence de her şey yerine göredir. Başkası aynı şeyi burada yazmış olsa bende o kelime bu ortama olmamış derdim hemen ardından kendime de dedim. Benim o kelimeyi yazarken ki anlık boş bulunmuşluğum yersizlik oldu onun içinde farketmeden rahatsızlık verdim. Özür dilerim. Ama bu kadar büyütüp kelime etimolojilerine girmeye de gerek yok. "Argo" (küfür yada ağzıbozukluktan bahsetmiyorum) atasözlerinde, edebiyatta, sinema da, şarkılarda, sokakta, hayatın içinde her yerde vardır. Bunun yanlışını veya doğrusunu arayarak bir yere varılmaz bu gerçekliktir. Ve dediğiniz gibi aynen katılıyorum her şeyin bir yeri vardır yerine göre samimi yerine göre itici.
 
Bu forum hakkaten tuhaf ya. Konuya bak konunun içinde konuşulana bak. Küfür ile argo arasında ciddi bir fark var. Herkes normal hayatında aşağı yukarı böyle konuşurken hatta en ufak bir youtube yorumunda argo degil küfürün dibi varken gereksiz bir hassasiyet özellikle internet ortamı için. Kaldı ki insanların küfür etme hakkı da vardır. Ha gerekirse bedeline de katlanır o ayrı. Küfür yada argo her zaman söylenenin ciddi oldugu manasına gelmez aksine çoğu zaman rahatlamak içini dökmek için sadece öylesine söylenenen sözlerdir. Bu kapalı görüş de müziği hatta tüm sanat dallarını yok eden unsurlardan biri.
 
Geri
Üst