Anlayamadigim bir konu....

Bu forum hakkaten tuhaf ya. Konuya bak konunun içinde konuşulana bak. Küfür ile argo arasında ciddi bir fark var. Herkes normal hayatında aşağı yukarı böyle konuşurken hatta en ufak bir youtube yorumunda argo degil küfürün dibi varken gereksiz bir hassasiyet özellikle internet ortamı için. Kaldı ki insanların küfür etme hakkı da vardır. Ha gerekirse bedeline de katlanır o ayrı. Küfür yada argo her zaman söylenenin ciddi oldugu manasına gelmez aksine çoğu zaman rahatlamak içini dökmek için sadece öylesine söylenenen sözlerdir. Bu kapalı görüş de müziği hatta tüm sanat dallarını yok eden unsurlardan biri.
Eline sağlık 👏
Benimde anlatamadığım buydu.
 
Çok kısa bahsedeceğim ve dürüst olacağım. Yaşım 19, büyüdüğüm semtte arabesk rap furyası vardı. İnternetim yoktu, bu yüzden başka müziklere erişemedim. Çocuk aklımla büyüklerim ne dinliyorsa onu dinledim. Yaşım 12 olduğunda Rap müzik dinlenmeye başladı. Mahallede gerçekten de rap müzik yapılmaya çalışılıyordu. Bir süre aktif rap dinledim. Şu son 2 sene içinde neredeyse dinlemiyorum. Dinlediklerimin içinde ise enstrüman olan kaliteli ritim hissiyatı olduğuna kendimce inandığım parçalar var. Fakat şunu fark ettim. Ne ile büyüdüğünüz çok önemli. Mesela benim tüylerimi diken diken eden ilk an komik gelecektir ama Hızlı ve Öfkeli 1 filminde Brian'ın GTR ile geldiği sırada çalan Act a Fool parçası. Yani açıp dinlemem ama o zamanları anımsatır bana, arşivimde bir klasörde böyle şeyler vardır. Bu yüzden ben müziğin ne olduğuya değil, büyüdüğünüz ve şekillendiğiniz çağda neleri sevdiğiniz ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Rap müzik içerisinde ise aynı kavga var mesela. Yeni nesil ve eski nesil Rap müzik karşılaştırılıyor. Şu an yapılan Trap olarak geçiyor ama her neyse. Benim için önemli olan hiçbir zaman ne olduğu değil, zamanımda neye maruz kaldığım ve neyi sevdiğim ben bunu fark ettim. Bu yüzden müzik tartışmak felsefede doğru, gerçek nedir bunları sormak gibi. Tek önemli olan isteyenin istediği müziği dinlemesi, istemeyenin de zorla istemediği müziğe maruz kalmaması. Biraz baktığımda bu tartışmayı eskiler de kendi dönemlerinde yaşamışlar. Farkı yok. Ben artık gitar ile yapılan müzikler dinlesem de rap ritimleri hala içimi gıcıklar. Özellikle enstrüman içeriyorsa.
Ama bakıyorum da çocukluğumda arabesk rap bile dinlemişim yani. Düşünsenize. Yumurta kolilerinin olduğu odada gırtlak patlatan abiler. Düşündükçe gülüyorum.
 
Çok kısa bahsedeceğim ve dürüst olacağım. Yaşım 19, büyüdüğüm semtte arabesk rap furyası vardı. İnternetim yoktu, bu yüzden başka müziklere erişemedim. Çocuk aklımla büyüklerim ne dinliyorsa onu dinledim. Yaşım 12 olduğunda Rap müzik dinlenmeye başladı. Mahallede gerçekten de rap müzik yapılmaya çalışılıyordu. Bir süre aktif rap dinledim. Şu son 2 sene içinde neredeyse dinlemiyorum. Dinlediklerimin içinde ise enstrüman olan kaliteli ritim hissiyatı olduğuna kendimce inandığım parçalar var. Fakat şunu fark ettim. Ne ile büyüdüğünüz çok önemli. Mesela benim tüylerimi diken diken eden ilk an komik gelecektir ama Hızlı ve Öfkeli 1 filminde Brian'ın GTR ile geldiği sırada çalan Act a Fool parçası. Yani açıp dinlemem ama o zamanları anımsatır bana, arşivimde bir klasörde böyle şeyler vardır. Bu yüzden ben müziğin ne olduğuya değil, büyüdüğünüz ve şekillendiğiniz çağda neleri sevdiğiniz ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Rap müzik içerisinde ise aynı kavga var mesela. Yeni nesil ve eski nesil Rap müzik karşılaştırılıyor. Şu an yapılan Trap olarak geçiyor ama her neyse. Benim için önemli olan hiçbir zaman ne olduğu değil, zamanımda neye maruz kaldığım ve neyi sevdiğim ben bunu fark ettim. Bu yüzden müzik tartışmak felsefede doğru, gerçek nedir bunları sormak gibi. Tek önemli olan isteyenin istediği müziği dinlemesi, istemeyenin de zorla istemediği müziğe maruz kalmaması. Biraz baktığımda bu tartışmayı eskiler de kendi dönemlerinde yaşamışlar. Farkı yok. Ben artık gitar ile yapılan müzikler dinlesem de rap ritimleri hala içimi gıcıklar. Özellikle enstrüman içeriyorsa.
Ama bakıyorum da çocukluğumda arabesk rap bile dinlemişim yani. Düşünsenize. Yumurta kolilerinin olduğu odada gırtlak patlatan abiler. Düşündükçe gülüyorum.


Söylediklerine katılıyorum sametcim. Insanin doğup büyüdüğü yer, ailesi ,çevresi kişinin müziğe olan yaklaşımını etkiliyor.
Benim ailem klasik müzik dinlerdi ( o zamanlar pazar sabahları meşhurdu) özellikle annem Rodrigonun gitar koncertosunu cok severdi. Denizin de çok sevdiğini bildiği için ..
Hatta adımı deniz koymak istemişler fakat yasaklı yillar o zaman. Isim koymak bile yasak...
Benim asi karakterim klasik müzikten etkilenmese de siyasi olarak durusumu etkiledi...
Bir de o zamanlar james Last orkestrası vardı, klasik caz parçalarını calarlardi. Iste orada cazi sevmeye başladım. Gençliğim Rock ile geçti. Bir cok yabancı grubun İstanbul konserlerine gitme imkanım oldu.
Ama caz başka bir tat.
Bazen hayat kosturmasinda insanlarla anlasamadigim zamanlarda rap te dinliyorum. Kavgamı yansıtıyor çünkü
Bence nasil hissedersek onu dinlemeliyiz
Bir koşul koymadan.. özgürce...
 
Geri
Üst