Japon veya Amerikan Gitara Değer mi?

Merhabalar. Bir süredir 7 telli almayı planlıyorum. Uzun süredirde alabileceğim modellerin stoklarını kontrol ediyorum. Olay şu ki; şu 10.000 Tl civarı bütçem var ve birkaç 7 telli gitarı alabilirim. Bunlara örnek vermek gerekirse; PRS Mark Holcomb 7, Schecter KM-7, Schecter Hellraiser gibi. Bu gitarlar Endonezya ve Kore yapımı oluyor. Peki bir süre daha bekleyip bütçeyi arttırdıktan sonra bir Japon ya da Amerikan gitar almak daha mı mantıklıdır? Mesela ESP E-II modelleri veyahut Jackson USA modelleri. Beklemeye değer mi? Yoksa bu işçilik meselesi tamamen şans mıdır? İyi forumlar.
 
bazı genel kabuller olsa da İşçilik meselesi çoğunlukla şans işidir. oldukça iyi işçiliği olan Endonezya ve Kore üretimi gitarlar da mevcut. Hatta aynı markanın aynı serisinde bile işçilik farkları bulunabiliyor. Tabi genel kabul nasıl; amerikan menşeili bir markanın amerikan üretimi gitarı makbul kabul ediliyor. Bunun da nedeni işçiliğin daha iyi olduğunun kabulü ve kullanılan malzemenin daha kaliteli olması. Ama bu mesela Japon İbanezin japon gitarı daha mı kötü demek oluyor, hayır... Kore, endonezya, çin, hindistan gibi ülkelerde henüz üretim yokken şu an kaliteli dediğimiz japon malı gitarlar kore, endonezya vb. ayarındaydı. Neticede markanın çıktığı topraklarda yapılmıyorsa, maliyeti düşürmek amacıyla uzakdoğuda üretilen "import gitarlar" idi. Mesela Jackson PS serileri her yerde çok kaliteli çünkü japon diye satılıyor ama aslında o zamanlardaki giriş seviyesi (şimdiki js serisi gibi) gitarlar idi.

Uzakdoğulular o kadar uzun süredir gitar üretiyorlar ki, işçiliği düzgün ise malzeme haricinde aman aman fark olmayabiliyor. Örneğin bazı kullanıcılar için japon fender amerikan fender yerine tercih edilebilir. Burada amerikan fender japon fenderden daha iyi diyemeyiz bence. tamamen tercih meselesi.

Tabi seri üretim gitarlarda amerikan ve japon gitarlar etiketleri daha yüksek olduğundan, ikinci elde de daha değerli olacaklardır. İnsanın bir süre sonra sapta made in usa yazısı görmek istemesi de işin mojosu.

Dolayısıyla, tabi bütçeniz el verirse amerikan veya japon, yüksek model "marka" gitarlar almanız daha iyi malzeme ve işçilik kalitesi ile ikinci el satış bakımından daha iyi olur. Ama çalıp beğendiğiniz, malzeme kalitesi ve görünüşü size hitap eden gitarlar da sırf kore ya da endonezya üretimi diye tercih edilmez olmamalıdır 'bence'.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #3
bazı genel kabuller olsa da İşçilik meselesi çoğunlukla şans işidir. oldukça iyi işçiliği olan Endonezya ve Kore üretimi gitarlar da mevcut. Hatta aynı markanın aynı serisinde bile işçilik farkları bulunabiliyor. Tabi genel kabul nasıl; amerikan menşeili bir markanın amerikan üretimi gitarı makbul kabul ediliyor. Bunun da nedeni işçiliğin daha iyi olduğunun kabulü ve kullanılan malzemenin daha kaliteli olması. Ama bu mesela Japon İbanezin japon gitarı daha mı kötü demek oluyor, hayır... Kore, endonezya, çin, hindistan gibi ülkelerde henüz üretim yokken şu an kaliteli dediğimiz japon malı gitarlar kore, endonezya vb. ayarındaydı. Neticede markanın çıktığı topraklarda yapılmıyorsa, maliyeti düşürmek amacıyla uzakdoğuda üretilen "import gitarlar" idi. Mesela Jackson PS serileri her yerde çok kaliteli çünkü japon diye satılıyor ama aslında o zamanlardaki giriş seviyesi (şimdiki js serisi gibi) gitarlar idi.

Uzakdoğulular o kadar uzun süredir gitar üretiyorlar ki, işçiliği düzgün ise malzeme haricinde aman aman fark olmayabiliyor. Örneğin bazı kullanıcılar için japon fender amerikan fender yerine tercih edilebilir. Burada amerikan fender japon fenderden daha iyi diyemeyiz bence. tamamen tercih meselesi.

Tabi seri üretim gitarlarda amerikan ve japon gitarlar etiketleri daha yüksek olduğundan, ikinci elde de daha değerli olacaklardır. İnsanın bir süre sonra sapta made in usa yazısı görmek istemesi de işin mojosu.

Dolayısıyla, tabi bütçeniz el verirse amerikan veya japon, yüksek model "marka" gitarlar almanız daha iyi malzeme ve işçilik kalitesi ile ikinci el satış bakımından daha iyi olur. Ama çalıp beğendiğiniz, malzeme kalitesi ve görünüşü size hitap eden gitarlar da sırf kore ya da endonezya üretimi diye tercih edilmez olmamalıdır 'bence'.
Detaylı yorumunuz için teşekkür ederim. Sanırım kendime ve cebime hoş gelene yöneleceğim. :)
 
Belli bir fiyatın üstüne çıktığınızda üretim yerinin pek de bir önemi kalmıyor. Özellikle amerikan malı gitarların kalitesinden ziyade piyasasından,isminden gelen bir fiyatı var.
İşçilik meselesi belirgin şekilde 500 dolar ve altı gitarlarda şans işi yukarı çıktıkça bu oran düşer. Yine de büyük falsolar olmadıkça üstünde durulacak şeyler değil küçük dokunuşlarla halledilir.

Bence günümüz koşullarında bu kadar çok seçenek varken ille de "üst seviye" diye tabir edilen gitarlara yönelmek biraz lüks işi. Bahsettiğiniz gitarlar işini bilen ellerde gayet düzgün sonuç verecektir şüpheniz olmasın :)
 
Belli bir fiyatın üstüne çıktığınızda üretim yerinin pek de bir önemi kalmıyor. Özellikle amerikan malı gitarların kalitesinden ziyade piyasasından,isminden gelen bir fiyatı var.
İşçilik meselesi belirgin şekilde 500 dolar ve altı gitarlarda şans işi yukarı çıktıkça bu oran düşer. Yine de büyük falsolar olmadıkça üstünde durulacak şeyler değil küçük dokunuşlarla halledilir.

Bence günümüz koşullarında bu kadar çok seçenek varken ille de "üst seviye" diye tabir edilen gitarlara yönelmek biraz lüks işi. Bahsettiğiniz gitarlar işini bilen ellerde gayet düzgün sonuç verecektir şüpheniz olmasın :)
Isci maliyetlerinden oturu bu fiyatlar aslinda. Birileri gunluk 1 Dolar alirken, digeri saatine 15-20 dolar aliyor. Pahali gitar iyi olacak diye bir kaide yok. Pahali gitar kalite standartini iyi oturtmus olmali. Daha kalifiye bir kalite kontrol departmani ve buna istinaden daha isinin ehli gitar ustalari ve daha fazla maliyet demek. Ayni kalitedeki hamburgeri nasil Bagcilar'da 30 Lira'ya, Karakoy'de 80 Lira'ya yiyorsak, biraz da bundan mutevellit. Karakoy'deki hamburgerci cok pisirip eti yakmaz mi? Elbet mahvedebilir ama mahvetmeyecegine inanarak veya mahvetsede olmasi gerektigi gibi yeni burger yapacagini bilerek gidiyoruz :)
 
ne kaa para o kaa köfte genelde doğrudur... aksi şans veya istisnadır, hayatın gerçeği

öte yandan fetiş haline getirmemek lazım, bir Japon ESP gerçekten leziz bir haz verse de insana Kore üretimi KM-7 bugüne kadar elimden geçen en kaliteli ve kusursuz gitarlardan biriydi.

Ayrıca Amerikan olarak Fender ve Gibson bence o paralara değmez, bayrağına değer fiyatı olan tek markaları bence PRS. Kötüler demiyorum, o tartışılır ama fiyatına BENCE değmeyen marka o iki büyükler.
 
Eskilerini pek bilmiyorum ama Kore üretimi yeni seri PRS SE Custom 24 gerçekten hem üretim kalitesi olarak hem de tını olarak kesinlikle bu zamana kadar sahip olduğum USA ve Japon dışı gitarlar içinde açık ara en kaliteli olan gitar. Satin aldiktan sonra luthiere vermedigim tek uzakdogu gitar. Sadece manyetikleri tarz olarak tam benlik değildi (kesinlikle kötü değil ama). Satmaktan vazgeçip bir çift Dimarzio manyetikle değiştirdim ve enfes oldu. USA veya Japon bir gitardan eksik hicbir tarafı yok. Keza, bazi üst model Schecter gitarlar da son derece kaliteli. Genel kaide olarak bu fiyatlarda bir gitarı denemeden, ellemeden satin almamak gerek bence. Detaylı incelediğinizde zaten gitar kendini gösterecektir.
 
Aslında uzak doğu yapımı gitarların ortaya çıkmasıyla birlikte amerikan gitarların değeri fazlasıyla arttı diyebilir miyiz ?
 
Cayır cayır yüksek gainde, 'amfi uzaktan kumandası' olarak kullanılacak bir gitara çok para vermeyi abes buluyorum, malzeme kalitesi ve işçiliği belli bir eşiğin üstünde olan uzakdoğu üretimi bir çok gitarı yeterli bulabilirim. Sağır olmasın, entonasyon tutsun, konforlu olsun bitti gitti. Ha b.k gibi param olsa gidip 90'lar Universe, RG1077XL falan kovalayacağım, sırf seyri haz veriyor diye.
 
Kullanmış olduğum gitardan örnek vereyim Endonezya üretimi Jackson kvmg pro var aynı malzemeden üretilmiş emg li USA kv2 den farkını anlayana helal olsun, saptaki USA yazısına 3 kat fazla para bayılmamışım iyiki bu kadar net konuşuyorum.
 
Son düzenleme:
blueorangeflames gayet güzel anlatmış.

Çok büyütülen farkların bir çoğu, kör deney testiyle anlaşılamaycak düzeyde olabiliyor bu tarz sektörlerde. Garip garip inanışlar son kullanıcılar arasında başlıyor (Gibson camiası fecidir bu konuda) veya öncekilerden duyulanlar bandwagon effect denilen nedenden dolayı iyice kabul görüyor. Mesela benim gençliğimde USA gitar'a erişemeyenler için Japon gitarlar üfffff bee ne gitar gözüyle bakılırdı. Kore gitarlar adam yerine konmazdı. Sonra Endonezya gitarlar piyasada yaygınlaşınca yav Kore gitarlar iyi denmeye başlandı. Esasen gerçek Professional serisi olmayan Japon Jacksonlarda işçilik öyle çok iyi değildir aslında. ( 2 farklı professional serisi var aslen, karışık bir iş)

PS serisi gitarlar çok deneme imkanım oldu, Japon olanını da Kore olanını da... hardware'ü istisnasız inanılmaz kötüdür. Fakat ağacı pek üzmez o haliyle modifyeyle adam olur. O modifyeleri yapınca zaten üst seviye olanın fiyatına çıkıyor. Şimdiki Endonezya üretimi 700-800$'lık gitarları sollayacak bir yanı yok.

Günümüzde otomasyon/cnc çok daha üst seviyede olduğu için, işçilik hatası daha az oluyor. Endonezyada hatta Çin'de düzgünce üretilip, az biraz işçilikle gayet hoş bir gitara sahip oluyorsunuz. Bu şekilde gitarın fiyatı ciddi derecede düşüyor fakat üstüne daha düzgün hardware takılıyor.

Karşılaşabileceğiniz 2 tane temel sıkıntı var endonezya/çin gitarlarında.

1- Üst düzey bir gitarda görsel veya ergonomiyi iyileştirmek için yapılan belli şeyler vardır, bu işçilik gerektirir. Saatlik para verdiğin çalışan sapın ve klavyenin, perdelerin rahatlığı için uğraşır. Gitarı elinize aldığınızda bu farkı hissedersiniz. Alt seviye gitarda bu olmaz. Orta seviye gitarlarda ise olanlar var. (O yüzden, gitarı deneyeceksiniz.) Ama üst düzey gitarda çok daha iyi oluyor. (her pahalı olan gitar üst düzey gitar diyemeyiz tabii ki.)

2 - Eğer yaş ağaç kullanmışlarsa veya ağaç çok iyi kurumamışsa zamanla o gitarın sapı biraz yamulacaktır. Çok alt seviye gitarda olur bu. Orta seviye gitarda ise bazen denk gelebilir. Kalite kontrolden kaçar. Haa gidip en ucuz seviye gitar alıyorsanız her yerden kıstıkları için bu oluyor. Sineğin suyunu çıkarıyorlar. Ama 600-800$ arası güzel endonezya/çin gitarları var.

PRS'nin USA dışında ürettirdiği gitarlar mesela diğer markalarla aynı fabrikada üretilmekte fakat PRS o gitarlar USA'ye geldiğinde kendisi kontrolden geçirip ayar çekiyor ve standardın altında kalanları geri yolladığı için aynı fabrikadan çıkan Schecter'dan, LTD'den veya DEAN'den falan çok daha iyi oluyorlar. Haa tabi adamlar kalite standardının altında kalan gitarları yolladıkları için sonuçta ellerine daha az gitar geçmiş oluyor ve birim fiyatı yükseliyor. Ama elime kötü PRS denk geldi diyen biri olmuyor işte.


Bunun haricinde, sırf görsel olduğu için veya sırf elle üretildiği için veya özel yapım bazı özelliklere sahip olduğu için, çok nadir bir ağaç kullandığı için fiyatın şişmesi o gitarın daha üstün olduğu anlamına gelmez. En sık düşülen hata bu. Manyetiği makineyle sarınca 80$ oluyorsa, elle sarınca 200$ tutuyorsa elle sarım iyidir diye bir sonuç çıkmıyor. Hatta daha abartısı var, adamlar Gibson'un 50-60'larda kullandıkları aletlerin orjinallerini bulmuşlar almışlar, Gibson o yıllarda hangi teknikle, hangi malzemeyle üretiyorsa aynı şekilde üretiyoruz diyorlar. O manyetikleri 400-500$'a satıyorlar. Adamın yaptığı yatırım ve harcadığı emeğin karşılığı o elbette fakat, manyetik daha iyi olmuyor öyle olunca.
 
PRS o gitarlar USA'ye geldiğinde kendisi kontrolden geçirip ayar çekiyor ve standardın altında kalanları geri yolladığı için
Bu kafa karıştırdı... PRS SE serisini ağırlıkla USA dışı pazarlara satıyor, neden hepsini önce merkeze getirtsin.. bir yerde okumuştum Paul Reed Smith'in röportajında; uzakdoğu fabrikasında neredeyse full time çalışan amerikan elemanları varmış, yani bildiğin merkez ofis çalışanı görevli olarak senenin büyük bir kısmı orada yaşayıp bizzat hattın başında her aşamada üretimi kontrol ediyormuş zaten. Yani üretin bakalım 1000 tane, iyilerden 500'ünü alırım kalanı yollarım durumu yok.
 
PRS'nin uzakdoğuda fabrikası yok, USA'ye bağlı bir bürosu vardır kalite kontrolü sağlayan. Bu tarz firmalar uzakdoğudaki büyük gitar/enstürman farbrikalarında outsourcing diye bilinen şekilde gitar yaptırırlar. Samick, Cort ve WMI outsourcing için olan ana firmaların başında geliyorlar, başka birkaç firma daha var. Çindekiler hariç... Aynı gitar firması bu 3 firmadan bir veya birkaç tanesine gitar yaptırır. Mesela son yıllarda değişti biraz fakat bir ara epiphone, squire ve washburn'leri Samick yapıyordu. Jacksonlar'ın bir kısmını Cort bir kısmını WMI yapıyor yanlış hatırlamıyorsam.

Kore PRS'leri yapan fabrika WMI, yani world musical instruments corporation. Endonezya PRS'leri Cort yapıyor. (Cor-Tek diye geçer) Bu fabrikada Schecter, Dean, LTD, BC Rich gibi markaların gitarları da yapılıyor. WMI fabrika turu videosuna falan gelirseniz headstock şablonlarından da görürsünüz hangi gitarların yapıldığını. Üreticinin istediği speclerde ve istediği kalitede gitarları yapıyorlar. PRS ek olarak kalite kontrlünü yüksek tuttuğu için daha iyi oluyor. Fakat Cort'un yaptığı gitarlar genelde WMI'nin yaptıklarından kötü düşük seviyede olurlar. LTD'de de Cort üretimi ile WMI üretimi arasında fark belli bence. Schecter da yine Cort (endonezya) ve WMI'ya (kore) yaptırıyor..

Ben abd'deki merkeze gelip, testi geçemeyenleri gönderiliyor diye hatırlıyorum. Bu kısmın detayını şu an tam hatırlayamadım. Fakat üretim yapılan fabrika kesinlikle PRS'nin değil. PRS'nin ancak temsilcileri olur, arasıra gidip gelen luthieri falan olur yapılan gitarı/prosesi kontrol amaçlı.

Arkasında yazan şeyin anlamı şu. Bu gitar World Musical Instruments Corporation (veya endoneza olanda Cor-Tek) tarafından PRS'den Lisansı alınarak yapılmıştır. Yani PRS bana bu gitarı yap diyor, bunlar da yapıyorlar. Diğer firmalar da aynı şeyi yapıyor. Uzakdoğuda bu gitar firmalarının hiçbirinin kendine özel fabrikası yok.

DSC_0289.jpg
unnamed.jpg


Heh şu 2 videoyu tavsiye ederim fikir vermesi açısından. Chapman Guitars, fabrika turumuz diye video çekmiş. Fabrikadaki gitar headstocklarına bakın İlk videonun ilk 20. saniyesinden itibaren. Kore'deki WMI fabrikası burası esasen. Büyük ve ünlü firmalar böyle göstere göstere video çekmiyorlar tabi uzakdoğudaki fabrika turlarını gösterirken. Pazarlama hilesi.



 
Son düzenleme:
Law of diminishing returns diye bir kavram vardır ki, belli bir eşiği geçince maliyetin gerçi dönüşünün çok azaldığını ifade eder ve gitar söz konusu olunca çok geçerli bir kavramdır. PRS konuşulmuş diye örnek veriyorum, PRS USA leri 10/10 kabul edersek PRS SE'ler de rahatlıkla 8/10 seviyesindedir. Fakat aradaki %20 lik farkı elde edebilmek için 6 kat daha fazla para vermeniz gerekir. Değer mi konusu çok göreceli, eldeki ekipmana, gitarı alma amacına, verilecek ekstra paranın bütçeyi ne kadar sarsacağına vesaire göre değişir. Ama genelde o ekstra %20'yi de o parayı vermeden alamazsınız. Dolayısı ile bu kararı sizden başka kimse malesef veremez. Şunu da eklemek lazım ki bazı markaların ve bazı "upcharge" unsurlarının pazarlama oyunlarını da unutmamak lazım. Vintage gitar işi başta olmak üzere. Fender, Gibson, Jackson gibi markaların marka payları da buna örnek verilebilir. Dolayısı ile önceden ilgilenilen model ve markalar ile ilgili etraflı araştırma yapmak faydalı olacaktır. Ama belli seviye üzeri gitarlarda markanın ismi ne kadar bilindikse o kadar markaya para verdiğinizi düşünmek genel olarak faydalı bir varsayımdır.
 
Geri
Üst