Tuşe/sap temizliği içerikli başlıkların çoğunda yıllarca ve defalarca tartışıldı; şimdiyse dönüp yüksek oranda alkol içeren ürünlerin ve hatta doğrudan alkolün kendisinin iyi bir fikir olabileceğine tekrar gelinmiş olması sanırım trajikomik bir durum. Cilalı/cilasız akçaağaç tuşeli gitarlar için yok yoklukta tek bir nemli bezin (H2O’dan başkası da değil üstelik o nem) en iyi dostunuz olacağını bildiğinizi varsayarak yazıyorum; neden gül, abanoz, panga panga vs. tuşeler için durumun farklı olacağını düşünüyorsunuz? Su abilerim ablalarım, bildiğiniz su.
Limon yağı sorunsalı; tuşeniz akçaağaç ise burayı okumayın bile, nemli beze devam. Cilasız gül, abanoz vs. olanlara dönelim; gitarınızı sürekli kuru ve minimum +25°/27° gibi bir ısıya sahip bir ortamda barındırmıyor ve çalmıyorsanız, normal insanlar gibi siz de ter bezlerine sahipseniz ve olağan miktarlarda elleriniz terliyorsa (evet, bu yolla bile nem adına bir bakıma besleniyor o tuşe)
bence çok da gerek yok. Ha ben kullanıyor muyum, evet. Her tel değişiminde değil fakat 3-4 ayda bir sürüp hiç bekletmeden temizlemek üzere 2 tur şeklinde uyguluyorum. Bariz biçimde (yalandan da olsa) ağaç dokusunun canlandığını, ayırt edilir derecede renginin koyulaştığını görebiliyorum ve mutlu oluyorum. Peki mutlaka gerekli mi? Hayır. Neden hiç bekletmiyorum, en son maddede cevabı mevcut.
Badem, yılan, ceviz, zeytin, jojoba, nohut, pirinç, pilavlık bulgur, mantı !!1!!1! vb. bilimum aktar ve sofra işi yağlar; konuyu tek kelime ile kapatacağım;
asidite. En az alkol kadar tehlikeli bir deney olur. Sadece ağaçla da kalmaz sebep olacağı manyakça oksidasyon ile perdelerinizin de kalbi hayli kırılır, hiç girişmeyin. Israrla bulaşanı da sessizce çekirdeğinizi çitleye çitlye izleyin, sonu pek şakalı fakat komiksiz oluyor. Boşuna macera ve mucize aramayın; piyasadaki hiçbir bakım ürünü siz uygulamada niyeti bozmadıkça gitarınıza zarar veremeyeceği gibi olumlu anlamda dünya dışı süper mükemmel bir etki de sağlamayacak.
Son olarak Mineral yağı; Piyasada satılan birçok farklı marka temizlik/bakım ürününün (çoğu limon yağı da dahil) görece ağır akışkan yapısının sebebi olan mamülat aslında budur. Sanırım
parafin desem daha çok şey ifade eder. Kısa vadede iş görür, fakat sağladığı koyuluk ve kayganlık çalım yoğunluğuna göre birkaç günde yok olur. Hatta kimyası gereği boğucu etkisiyle kuruluk hissi zamanla daha da artabilir, gözeneklerde beyaz birikintiler gözlemlenebilir. Kullanımı doğru değil demiyorum, abartılması saçma olur. Bu sebeple mineral yağı temelli yapay limon esanslı bakım ürünlerini çok matah bir iş yapıyorum sanarak dakikalarca tuşede bekletmenin de hiçbir anlamı
yoktur. Çünkü bir
petrolyum alt ürünü olan
parafin %100 sentetiktir, ağaç tarafından
beslenmek amacıyla emilimi söz konusu değildir.
Bonus:
“E içinde parafin olmayan limon yağı hiç mi yok?”
Tabi ki var;
F-ONE gives guitar fretboard and fingerboard wood its life back. F-ONE is lemon oil-free and petroleum-free. Protect your unfinished fretboard/fingerboard.
www.musicnomadcare.com
Doğru soru; bu kadar kasmaya gerek var mı?