Amerika’da ikinci el bir ürün aldığınızda, çoğu zaman kutunun içinde küçük bir not buluyorsunuz. Basit ama insana dokunan jestler.
Düşününce, bizde Sahibinden veya Letgo üzerinden satış yaparken pek rastlanmıyor böyle şeylere. Hatta çoğumuzun aklına bile gelmiyor. Belki biz ikinci el satışı “elden çıkarma” olarak görüyoruz. Yani ürünü satarken ondan tamamen kurtulmak istiyoruz. Oysa Amerikalı, elindekini paylaşmanın da bir tür sosyal bağ kurma biçimi olduğunu fark etmiş gibi.
Bir diğer fark da “güven” duygusu sanırım. Amerika’da ikinci el alışverişi, karşısındakine küçük bir tebessüm bırakabileceğin bir alışveriş şekline dönüşmüş. Bizde ise “dolandırılmayayım” endişesi baskın. Böyle olunca, o küçük insani detaylara yer kalmıyor.
Belki bir gün bizde ikinci el satışları sadece ekonomik bir alışveriş değil; küçük bir nezaket alışverişine dönüştürürüz.
Düşününce, bizde Sahibinden veya Letgo üzerinden satış yaparken pek rastlanmıyor böyle şeylere. Hatta çoğumuzun aklına bile gelmiyor. Belki biz ikinci el satışı “elden çıkarma” olarak görüyoruz. Yani ürünü satarken ondan tamamen kurtulmak istiyoruz. Oysa Amerikalı, elindekini paylaşmanın da bir tür sosyal bağ kurma biçimi olduğunu fark etmiş gibi.
Bir diğer fark da “güven” duygusu sanırım. Amerika’da ikinci el alışverişi, karşısındakine küçük bir tebessüm bırakabileceğin bir alışveriş şekline dönüşmüş. Bizde ise “dolandırılmayayım” endişesi baskın. Böyle olunca, o küçük insani detaylara yer kalmıyor.
Belki bir gün bizde ikinci el satışları sadece ekonomik bir alışveriş değil; küçük bir nezaket alışverişine dönüştürürüz.