Angela'nın Külleri

1999 İrlanda Yapımı.Frank Mc Court'un aynı adlı romanından uyarlama.Yönetmen Alan Parker.

Film yazarın kitabından ve gerçek hayattan alınmasına rağmen o kadar iyi işlenmiş ki hayret etmemek imkansız.Usta Alan Parker zaten bu filmi yönetmeden önce yazardan romanın özetini almış ve onun üzerine çekmiş filmi.film tek kelimeyle bir başyapıt .her görüntüsü bir fotoğraf gibi.bir hüzün filmi.john williams'ın film için bestelediği eserler mükemmel.tıpkı schindler'in listesi filminde olduğu gibi.ingiliz oyuncular robert carlyle ve emily watson çok iyi oyuncular.emily watson "dalgaları aşmak" filminden sonraki en iyi performansını sergilemiş.film konu olarak bir çok olumsuzluğu birden işliyor.böylesine bir yapıtı izlememezlik etmeyin.film başladığında yağmurun yağışıyla beraber çalınan giriş müziğine dikkat.
 
filmi izleyeli bayağı oldu tam olarak hatırlayamıyorum ama acayip dercede ağır bi dram olduğunu çok iyi hatırlıyorum...dram seven herkeşlere tavsiyemdir...
 
Ben filmi çok beğenmiştim, izleyeli epey olsada diyebilirimki gözlerim dola dola izlediğim filmlerdendi..Gerçekten hüzünlü ve ağır bir film..
 
ben filmi izleyemedim ama Frank McCourt un kitaplarının ikisini de okudum,Angela'nın Külleri,ve Angela'nın Külleri 2(Umuda Doğru)film hakkında bir yorum yapamam ama kitapların da çok etkileyici ve vurucu olduğunu söyleyebilirim...okumayanlara tavsiye edebileceğim iki eser...
 
Angela'nın Külleri ve Umuda Doğru'yu okumuştum yıllar önce.Bu iki roman bana kitap okumayı sevdirmişti.Ardından filminin çıktığını duymuştum.Haliyle de filme hemen gitmiştim.Ancak film romanı çok iyi yansıtamamıştı.Herşeyi yansıtması beklenmez tabi.Ama bi izleyici olarak filmi sevdiğimi söyleyemem.
 
Kitapta, filmde olmayan ayrıntılar fazla tabii ama kitabıda okuyunca bunlar filmde olsa da olur olmasa da diyorsunuz.Yani çok önemli ayrıntılar yok.Onlarda olsa film 3.5 saat olurdu herhalde.İlk olarak sinemada izlemiştim ama DVD'si çıkıncada dayanamayıp almıştım.Ağır bir dram olduğu doğru ama Alan Parker filmde oynayan çocuklara öyle bir misyon yüklemiş ki filmi sıkıcılıktan kurtarmış.Komedi sahnelerinde özellikle.Frank'in ilk çocukluğunu oynayan Joe Breen özellikle filmi daha
da zevklendiriyor.Kilise sahnelerinde,okul yıllarında v.s
Filmin ayrıca dine,inanç sistemine,inanç ayrılıklarına,eğitim sistemine,sağlık sorunlarına ve daha bir çok konuya da şöyle sıkı bir eleştiriside var.Bu dikkatimi çekmişti ilk.Sonra filmde devamlı yağmur yağar.Ta ki sonuna kadar.Ama film güneş ışığıyla sona erer.O da umudun simgesidir.

bir daha mı izlesem ne...
 
genelde bi kitaptan uyarlanan filmler kitabın tadını veremez..bence bu filmde onlardan biriydi..belki beynimizde yarattıımız görüntülerin karşılığını alamadıımız içindir.
 
Film iyi başladı fena gitmedi kötü bitti bence kitabıda böyle bitiyorsa ne şimdi bu ne ee iyide ne yani oluyor insan. Giriş gelişme ve gelişme sırasında film biter.....
 
İzlediğim en mükemmel dramalardan birisiydi. Bir filmi izlemeden önce kitabını okumak taraftarıyımdır bende.

Ekleyecek olursam; songlessbird Angela'nın Külleri ilk kitaptır. Kitabın devamı olan Umuda Yolculuk henüz filme alınmadı sanırım. Anlayacağın olay filmin bitimindeki gibi kalmıyor. Devamı var!
 
anarchist demiş ki:
İzlediğim en mükemmel dramalardan birisiydi. Bir filmi izlemeden önce kitabını okumak taraftarıyımdır bende.

Ekleyecek olursam; songlessbird Angela'nın Külleri ilk kitaptır. Kitabın devamı olan Umuda Yolculuk henüz filme alınmadı sanırım. Anlayacağın olay filmin bitimindeki gibi kalmıyor. Devamı var!

Ben tam tersini yapmıştım. 😆 Hata yaptım biliyorum ama her şekilde de filmin mükemmel olduğuna inanıyorum. 😉 Bir filmde yağmur teması bu kadar güzel ve etkileyici kullanılabilirdi.
 
Nasıl güzel bri film di o öyle . Ağladığım nadir filmlerdendir. Hayatın gerçek yanının tam olarak ortaya konduğu bir film. Kitabını okumaya fırsat olmamıştı ama filmini seyrettim ve çok etkilendim doğrusu.
 
Frank Mc Court'un aynı isimli romanından uyarlanan güzel bir dram filmi.. Gözyaşlarınızı tutamayacağınız pek çok sahne olaucaktır.. Çok büyük beklentilerle değil, gerçek bir hayat öyküsü olarak izlemekte fayda var kanaatimce..
 
Filmin her yönü güzeldi de birde müzikleri çok iyiydi.Schindler'in Listesi,Jaws ve genellikle Spielberg'ün filmlerinde kendisiyle çalışan John Williams bu filmin müziğini yapmıştı.O sıralarda Oscar adaylığıda getirmişti ama maalesef alamadı.Saf piyano melodileri çok hoştu.Ayrıca Billy Holiday v.b isimleride dinleme olanağı buluyorduk.
 
Oyuncularin performanslari ve senaryoyu sevdim ve belki senaryoyu böyle sevmemin nedeni kitabida cok sevmemden kaynaklaniyor olabilir ama bekledigim gibi beni etkilemedi nedense. Ben cok daha fazla agir bir film bekliyordum. Gerci cogu kisi zaten cok agirdi demis ama bana nedense o kadar agir gelmedi. Yani izlerken kendimi o kadar verdim ki cok buyuk bir seyler hissediyim diye ama o kadar etkileyici bulamadim...
 
Tabii kitabını çok beğenenler filmi beğenmiyorlar çoğu zaman.Bunun tam terside olabiliyor.Mesela ben ilk filmi izlemiş hayran kalmıştım.Sonra kitabı okuyunca çok daha detaylı şeyler anlatılıyordu ama nedensa film daha çok yakın geldi bana.Bu belki Sinema'nın gücüdür.Paylaştığın için teşekkürler.
 
Hayatım da izlediğim en güzel 10 filmden biri.Film inanılmaz etkileyici.İşte başyapıt diye buna denir.İlk olarak 12 yaşında izlemiştim beni baya bir etkilemişti.Mutlaka izlenmesi gereken inznılmaz bir film.En az 5 kere izxlenecek filmlerden biri
 

Geri
Üst