Before The Rain / Yağmurdan Önce (1994)

makedon sinemasından tam anlamıyla bir sinema klasiği ve bir şaheser. 1994 yılı yapımı ve makedon yönetmen milcho manchevski'nin ilk uzun metrajlı çalışması. başrollerde de katrin cartlidge, rade serbedzija ve labine mitevska var.
filmin en ilgi çekici unusuru öncelikle kurgusu. çok değişik bir kurgu anlayışıyla çekilmiş.(bunu izleyenler göreceklerdir). sözcükler, yüzler ve resimler olarak üçe ayrılan filmde üç değişik aşk hikayesi izlemekteyiz ve bunlar kronolojik bir sıra takip etmemekte...
ilk bölüm sözcüklerde bir iç savaşın içindeki müslüman ve arnavut kızının aşkı anlatılmakta ve bir kaçış ve kovalamaca süreci olmaktadır.
yüzler bölümü ingilizcedir ve bu bölümde bir savaş fotoğrafçısı koca ile karısının aşk iklemine şahit olmaktayız.
üçüncü bölüm resimler ise bu savaş fotoğrafçısının uzun yıllar ülkesine ayrı kaldığı ilkesine dönüp oradaki değişimleri kendi gözleriyle izlemesi şeklinde açıklanabilir.

before_the_rain.jpg

aslına bu film dostun dosta düşmen kesildiği ilişkileri de başarıyla anlatmakta. bu film ilk başta anlaşılmayabilir. bunun da sebebi kurgusundan kaynaklanmaktadır. ve sıkıcı da gelebilir ama biraz tarih bilgisi olanlara da zevkli gelebilecek şahane bir yapım.
kurgu anlayışıyla, çekim tekniğiyle, müziğiyle (ayrıca irdelenmesi gerek) konulara yaklaşımıyla, inceliğiyle, bazı sahnelerdeki şiirselliğiyle tam anlamıyla bir başyapıt. zamanında kieslowki'nin filmlerini de ödül töreninde silen bir film ayrıca. bir sürü de ödülü vardır bu filmin ve kurgu tekniği bugün sinema okullarında oktulmaktadır.
 
Mükemmel film. Müzikleri de harika Anastasia isimli grup hazırlamıştı. Filmde aşkta kaybedenler ölüyor bu da farklı bir nokta yukarıda yazılanlara.
 
film hakkında çoğu şey söylenmiş..ne zamandan bu yana ost'sini bulmaya calısıyorudm..neyseki sonunda buldum..inanılmaz güzel bir müzik..etnik ve folklorik müziklerden hoşlananlar bayılacaklardır..özellikle albümdeki pass over tam bir yangın..
 
'94 yapımı bir film olmasına rağmen bu sene izlemiş olmanın üzüntüsü içindeyim. Gerek kurgusuyla (ki bu konuda artık bir şey söylemek gereksiz), gerek müzikleriyle, gerek konusuyla inanılmaz bir film. "Time never dies the circle is not round" söylemini kafalara kazıyarak bir kere daha seyretmeliyim hissi oluşturuyor.
 

Geri
Üst