Charlie Chaplin

ben izlemedm hiç... sürekli espirileri yapılır, bazı dizlere,filmlere,kliplere hatta buz dansına bile konu olmuş bu iki karakteri nasıl oluyorda izleyemedim bende bilmiyorum :?
 
benayevsen imzan harika ya..konuyla ilgisi yok biliyom ama mavisakal olunca..sokayım dediim ya..bu arada ben bu konuyu iki üç ay önce açtım şimdi burda görünce hoşuma gitti ya..eyvallah..şarlonun değerinine zaman anlayacak bu forum merak ediyom..
 
1 tane filmini izledim tamemen izledim ve 1-2 tane filmini yarida biraktim sevmedim cok buyuk ustad olarak gösterilen bu adamin filmlerini hic sevmiyorum...
 
Cedrix sevmemis olman belki bu adamin yaptigi filmler bizim aliskin oldugumuz tür filmlerden olmadigi icindir...oyunculugu bence cok iyi ve bir insan hic birsey söylemeden ancak bu kadar iyi birseyler ifade edebilir...sessiz sinema oynamasi ne kadar zor oldugu bilinen birsey...ayaklarini disa dogru cevirip yürümesi heralde her yerde hemen tanilir🙂....
oyunculugu haric onun söylemis oldugu ve cok begendigim bir döz var: " A day without a smile, is a day lost" (Charlie Chaplin)
 
charles chaplin
herkes en azından bir filmini izlemşiştir ya da bir sahne kalmıştır aklında güldüren yada ağlatan
the kid2i bilmeyen yoktur mesela ya da the champion'u.
hatta gelenektir sakin bir kafe açan herkes bir charlie chaplin posteri yerleştirir.
( çoğu kişi izlemeden ortaya çıkar charlie chaplin harikadır ve benzeri yorumlarla,)
evet charlie chaplin büyük yetenektir zamanında vatandaşlık problemleri çeksede sir ünvanı almıştır sonunda, anlaşılmıştır.
bir çok chaplin klasiğini izleme şansı buldum.
hatta ortaokulda video derslerine izlerdik.
the kid ilk izlediğim chaplin filmiydi ve benzerleri sadri alışık ve diğerleri tarafından yeşilçama aktarılmıştı farkı şurdaydı yeşilçam en acıjklı sözleri kullanırken fakir edebiyatı yaparken chaplin sadce gözlerini ve aksesuarları vurgulayarak anlatmıştı bunu ve ağlatırken aniden kahkahalara boğmuştu.
the nut( deli) çok güldürmüştü. çocukluğu ailesiyle müzikallerde geçen biri olarak yeteneği anlaşılır ölçüdeydi zaten.
CITY LIGHTS'ı bilmeyen yoktur mesela
yada MODERN TIMES'ı
cşity ligts da kör çiçrekçi kızın kör olduğunu anladığı sahne müthiştir ve ardından onun gözlerini açmak için para biriktirmeye çalışır bu da yeşilçama aktarılmıştır ama tahmin edersiniz ki sesiz anlatım o bakışlar sahnelerdeki duyarlılık masumiyet yoktur o türk filmlerindeki yalan karmaşası tüm gerçekçiliği yokederken citylights ta çiçekçi kıza o anki bakışında şaşırışında donakalırsınız. bu filmde charlieyi her rolde görüsünüz. her işi yapar.
THE CIRCUS
filminde chaplin yanlışlıkla bir sirke girer ki bu giriş sahnesi müthiştir ve istemeden komik olur yani o anda farkında olmadan komikleşen bir chaplin karşuılar bizi. aynalı holden geçişi sirke girip çalışması oldukça gülünçtür...
ve daha bir sürü chaplin klasiği...
 
AntiFa demiş ki:
Cedrix sevmemis olman belki bu adamin yaptigi filmler bizim aliskin oldugumuz tür filmlerden olmadigi icindir...oyunculugu bence cok iyi ve bir insan hic birsey söylemeden ancak bu kadar iyi birseyler ifade edebilir...sessiz sinema oynamasi ne kadar zor oldugu bilinen birsey...ayaklarini disa dogru cevirip yürümesi heralde her yerde hemen tanilir🙂....
oyunculugu haric onun söylemis oldugu ve cok begendigim bir döz var: " A day without a smile, is a day lost" (Charlie Chaplin)
🙂 doğru
ama söz'' a day without laughter is a day wasted'' olacak 🙂🙂 gıcığım🙂)

ama tamamıyla onun filmlerini açıklayan bir sözü vardır hayat üzerine
'' life is a tragedy when seen in close up, but a comedy in long shot''
 
chanson demiş ki:
AntiFa demiş ki:
Cedrix sevmemis olman belki bu adamin yaptigi filmler bizim aliskin oldugumuz tür filmlerden olmadigi icindir...oyunculugu bence cok iyi ve bir insan hic birsey söylemeden ancak bu kadar iyi birseyler ifade edebilir...sessiz sinema oynamasi ne kadar zor oldugu bilinen birsey...ayaklarini disa dogru cevirip yürümesi heralde her yerde hemen tanilir🙂....
oyunculugu haric onun söylemis oldugu ve cok begendigim bir döz var: " A day without a smile, is a day lost" (Charlie Chaplin)
🙂 doğru
ama söz'' a day without laughter is a day wasted'' olacak 🙂🙂 gıcığım🙂)

ama tamamıyla onun filmlerini açıklayan bir sözü vardır hayat üzerine
'' life is a tragedy when seen in close up, but a comedy in long shot''


yok sorun degil...yalnis oldugu zaman dogrultulmam iyi ..bari ömrüm boyunca yalnis bilgi ile dolasmam 🙂 ..ama ben sözü böyle biliyordum neyse..ikiside ayni sona variyor bende saten demek istedigini begeniyorum 😀
 
Komedi filmleri festivalinde birçok filmini tekrar izleme fırsatı bulduğum sanatçı olarak yadsınamayacak kadar iyi ama yaşamı hakkında kafamda hep bir soru işareti olmuştur.
 
evet yazdığım gibi charlie chaplini ve ayrıntılarını severim yalnız sessiz sinema denince unutulan birşey var. kimse Buster Keatondan bahsetmiyor.
Keaton bence en az chaplin kadar önemlidir.
o da aynı yönde bir ailenin çocuğu olarak dansçıoyuncu babayla saksafon çalan dançı bir ailenin yanında öğrenmiştir hünerlerini kullanmayı o da en az chaplin kadar güldürür ve ağlatır insanı.
ama daha iyidir bence chaplinden.
THE ELECTRIC HOUSE ilk izlediğim keaton filmiydi.
herşeyin mekanik olduğu bir evde geçiyordu. çok hoştu, komik ve çarpıcıydı.( iki kere izlemiştim)
our hospitality var keatonun tüm ailecek boy gösterdiği bir klasik.
hoştur keaton chaplinden dahaçok severim
sessiz sinemanın yıldızı olmasına rağmen çok hoş sesi vardır eski kayıtları vardı birkaçtane izlemiştim çok tok bir sesi vardı...
komedi ve trajedi yerine gülünçlükle karizmayı trajedyanın yanından geçirir bence
 
benayevsen demiş ki:
burda daha çok diziler konuşuluyor farkındasındır🙂

evvet imza tam beni anlatıyor...

imza beni de anlatıyor 😉 sanki BİZim için yazılmış şarkı 🙂

Charlie Chaplin in filmini hiç izlemedim, ama sessiz olduğu için severmiyim bilmiyorum. Tv de arada çıkar ya ordaki skeçlerini sevmezdim.. Ama büyük bir sanatçı tabe, olay sadece benim kültürsüzlüğümden kaynaklanıyor 🙂
 
bobbysands demiş ki:
arkadaşlar pek bahsedilmemiş ama charlie chaplini siyasi kimliğide oyuncu kimliği kadar önde olan bir insandır! :twisted: :evil:
sen bahsetseydin o zaman 🙂 🙂
burda tartışılmasına gerek yok siyasi kimliğinin fakat siyasi düşüncelerini aktardığı filmleri var.
örneğin chaplinin bilinen bir karmaşası vardır hep
amerika'ya neden özgürlükler ülkesi dendiğini asla anlamamıştır ve haklıdır da bunu da the immigrant filminde vurgulamıştı.
zamanın amer,ikasının hem özgürlük kelimesiyle bir telafuz edilişi hem de en çok sınırların konduğu ülke olması büyük bir ikilemdir chaplinin de aklında.
modern zamanlar da o dönemin vatandaşını modern makineleşmiş zamanda dev makineler arasoında sıkışıp kalan zavallı bir işçiyi yine sırf o sınırlara takılmasın diye aşk hikayesiyle süsleyip vermişti.
''insanca yaşamadıkça yaşamanın ne anlamı var felsefesinde ilerlettti tüm filmlerini çünkü chapli komik değildi trajikomikti başka bir deyşle sessiz çığlıklar atıyordu.
2. dünya savaşı sonrası ise amerika komünistlerin içeriye sızdığı fikriyle işe ilk olarak hollywooddan başladı ve filmleri sansürledi ve komünist etiketiyle dolaşan chaplin2in büyük diktatör filmi de bundan nasibini aldı.
hollywood chaplin'i komünşist ilan edip sinemadan hollywooddan afaroz etti ve chaplin ve diğer bir sürü oyuncu komünizm propogandası yaptıkları gerekçesiyle sınırdışı edildi(chaplin ise kaçtı).
ve yıllarca amerikenın kuklası olan hollywood yıllarsonra chapline ''yaşam boyu sinemaya katkı''sından dolayı oscar verdi kendini affettirmek için. affettirmediği de büyük bir gerçek.
 
bi insan sessiz duygularını yansıtabilr mi?diye dusunurken bu adam cıktı karsıma sonra bu sorunun cevabını aldım adam gercekten bi sanat eseri diyebilriz bence😉
 
modern times da bir sahne (aslinda bi sürü var da...)vardir ki yarar gecirir;
isciler bizimkinin arkasinda eylem yapmaktadir,
onden de arkasinda kizil bayraklar (flamalar) takili
alakasiz bir kamyon gecmektedir,
kamyon flamayi dusurur,
bizim saftirik onu yerden alip sallamaya,
kamyona dogru ilerlemeye baslar,
geri vermek amaciyla,
o sira da arkadaki isciler onun yanina kadar ilerler,
ve o anda polis girer bunlari dagitir,
elinde bayrak olan adamimiz da hapse duser...
oldurmustu gulmekten...
 
çocukluğum kahramanı şarlo onu sanırım kanal d de gösterilen hayatını anlatan filmle beraber tanıdım ilk girişteki o siyah beyazdan renkli ekrana giriş beni çok etkilemişti ve hayattan bezgin şekilde (ya makyajını siliyor yada yeni yapıyordu hatırlamıyorum) çok etkilenmiştim ondan hollywood lu birsürü şey vardı şimdi aklımda kalmadı ertesi gün okula gidecektim ama bütün gece uykuya dayanıp izledim o filmi şu anda bize komik gelmeyen bir espri anlayışı vardır ancak o görevini yerine getirdikten sonra işini bırakmıştır her komedyen gibi mesela eskiden çok güldüğümüz levent kırca artık bize komik gelmiyor en basti örnekle kahramanımı buradan saygıyla anıyorum
 

Geri
Üst