faanahtari.com da okudum ve eminim ilginizi cekicektir alim satim formu dogrumudur bunun icin bilemiyorum yanlıslık varsa mod arkadaslar bi el ativersin herneyse bas ı calinan bi arkadasin tecrubesi bu dikkatinize
Merhabalar tatsız bir konuyla ilgili olarak herkesle deneyimimi paylaşmak istiyorum.
11 Haziran 2005 tarihinde akşam eve geldiğimizde evimizin soyulduğunu gördük üzülerek. Tabii burada beni katmerli üzecek bir şey daha olmuştu. Odaya koştuğumda basımın yerinde yeller estiğini gördüm (amfi duruyordu). Ve nasıl deli olduğumu tahmin edebilirsiniz. Çalarak kazandığım parayla almış olduğum TRB basım çalınmıştı. Ve delirmiş bir vaziyette kendime yeni bir bas aramaya başladım. Bir yandan da bulunur umuduyla, aldığım mağaza olan Senkop Müzik'e özelliklerini, çalınış tarihini, adımı, telefon numaramı bildiren bir yazı gönderdim. Onlar da diğer mağazalara bildireceklerini ve Tünel'e çalıntı mal gelirse bütün mağazaların birbirlerine haber verdiklerini söylediler. Ben pek de umutlu olmayarak bas aramaya devam ettim. Bir hafta 10 gün sonra Senkop'tan Nejat abi telefon etti ve internette bir ilan gördüklerini satılan basın benim olabileceğini ve bir bakmamı söylediler. Verdikleri linke baktım ve 300$'a translucent black TRB satıldığını gördüm. Tabii fiyatın bu kadar düşük olması beni şüphelendirdi. Satıcı ile telefon bağlantısı kurdum ve basa talip olduğumu söyledim. Çelişkili ifadeler verdi. Örneğin kendisinin veteriner olduğunu müzikten anlamadığını arkadaşının gitarı olduğunu ve onun sattığını. Yerinde gelip görmek istediğimi söylediğimde, Cevizli'de oturduğu halde ısrarla Kadıköy'de buluşmak istemesi ve ayrıntıya girmeyeceğim bir çok çelişik ifade. Daha sonra karakola gidip bir ekibin benimle gelmesini ikna ettim (çok zor oldu). Adamla buluştum ve basa baktım. Gri Ritter gigbagi içinde aynı yerleri çizik, aynı tel yüksekliği aynı teller hatta preamp'ta aynı pil. Bas benim basım ama kendi basım için adamla pazarlık ediyorum. İğrenç bir duygu. Neyse arka masadaki polislere işaret ettim adamlar gelip koluna girdiler ve karakolun yolunu tuttuk. Sonrası bir kovuşturma komedisi. Adam elinde telefon karakolda konuşuyor. Kimliğim yanımda yok diyor kız arkadaşını arıyor evden getir diye. Tabii bu arada evdeki diğer çalıntı eşyaları boşalt talimatı da veriyor olabilir. Neyse kız geliyor kimliği getiriyor. Biz daha sonra polisle aramaya gidiyoruz eve evden çalınan diğer şeyler var mı diye. Tabii çıkmıyor. Adam savcılıktaki ifadesinde ben başkasından aldım diyor, bit pazarında buldum diyor. Nedense ifadesi doğrultusunda aldım dediği kim sorulmuyor. Velhasıl adam hakkında hırsızlıktan dava açılmıyor. Ve bas savcılık kaleminde bir kaç gün yatıyor. Bana da elimde hazırladığım dosya ile savcıya gidip basın benim olduğunu ispat etmek kalıyor. Elimde faturası, çalarkenki fotoğraflarım, ifademde belirttiğim çizikler, alış fiyatı ve satıcının satmak istediği fiyat arasındaki orantısızlık vs savcı ikna oluyor ve ben basıma kavuşuyorum. Bunca badireden sonra kavuştuğum için de asla satmayı düşünmüyorum. Yeni bir bas alsam da (ki alacağım) bu hep kalacak. Şimdi olur ha başınıza böyle tatsız bir olay gelirse diye naçizane önerilerimi ve tecrübelerimi paylaşmak istiyorum.
1. Basınızın seri numarasını kaydedin (hoş benimkini silmişler ama elinizde kanıt olur) Seri numarası yokluğu basın çalıntı olduğuna dair belirti olabilir.
2. Basınızın bol bol fotoğrafını çekin hem çalarken, hem elinizdeyken, hem evinizde odanızda. Ve bunların ayrıntılı ve güzel fotolar olmasına dikkat edin. Basınızı ayırdetmenizi sağlayan çizik, ezik vuruk, boya solması vs bunların da fotolarını çekin. Sapın seri numarası olan kısmı da görülsün fotolarda.
3. Sıfır aldıysanız faturayı muhakkak saklayın.
4. İkinci el aldıysanız, aldığınız kişinin Nüfus Cüzdan fotokopisini ve şu şu tarihte şu seri nolu şu özellikteki gitarı benden şu fiyata almıştır şeklinde ayrıntılı beyanını içeren imzalı bir kağıt alın.
5. Benim dikkatimi çeken ne pil kapağının ne de potans kapağının açılmamış olduğuydu. Pil olduğu gibi duruyordu. Potans kapağını açmak zor olduğu için uğraşmazlar. Burayı açıp kapağın içine şu şu tarihte tarafımdan şu fiyata alınmıştır diyerek isminizi yazıp imzaladığınız bir kağıt yapıştırın ya da permanent marker la imzalayın.
6. Polisler genelde karakolda ifadenizi kısaltarak yazarlar. Üşenirler uzun yazmaya. Siz ısrarla gitarınızın markasının, renginin, özelliklerinin, seri numarasının, fiyatının, ne zaman nereden alındığının, çalındığında yanında neler olduğunun (case,gigbag, strap,tuner vs) tutanağa geçmesi konusunda ısrar edin ve bunu sağlayın. Sizin isteğiniz doğrultusunda yazmazlarsa imzalamazsınız tutanağı, çünkü o sizin ağzınızdan sizin ifadeniz. O şekilde yazmak zorundalar.
7. Mümkün olduğunca çok müzik mağazasına haber verin. Çünkü hırsızlar genelde enstrüman konusunda bilgisiz oldukları için hemen anlaşılırlar satmak istediklerinde. Müzik mağazaları bu konuda yardımcı olurlar. Birçok enstürman mağazalar tarafından bulunmuştur. Hırsız satmaya geldiğinde oyalayıp polis çağırdıkları da olmuştur.
8. Çoğunlukla şehir dışına çıkardıkları ya da Anadolu'ya sattıkları için buralarda varsa dostlarınız, müzik mağazaları da uyarılmalıdır.
9. Ve bol bol internet taraması yapın.İkinci el sitelerine bakın. Ucuz satılan gitarlara ucuz diye atlamayın. Çalıntı olmaları çok büyük ihtimaldir. Başınız ağrımasın. Ve de başkasının canı gibi sevdiği enstrümana ucuza konarak vicdan azabı yaşamazsınız.
10 Enstrümanınızı sigorta ettirin.
11. Eğer bulunursa asla yalnız başınıza gidip almaya kalkmayın. Ne yapıp edip polisleri ikna edin.
Bunlar aklıma gelenler. Bu tedbirleri üşenmeden alın lütfen. Umarım kimsenin başına böyle can sıkıcı bir olay gelmez. Lütfen bu yazıyı müzisyen dostlarınıza ulaştırın.
PS: Polisler genelde müzik konusuna uzak oldukları için nereden bileceksin senin olduğunu gibi bir yaklaşım sergileyebilirler. Sakin olup, her müzisyenin enstrümanının aynı model olsa bile farklı olduğunu, herkesin kendi ayarının vs olduğunu ele alınca bile tanınacağını anlatmaya çalışın. Ve savcıya fotoğraflı faturalı bir dosya sunmanın faydası olduğunu untumayın. Tabii tüm bunlar biraz da şans faktörüne, bulunmasına bakıyor. Siz yine de tedbirli olun.
Bol müzikli günler. Kimsenin başına böyle bir şey gelmemesini dilerim.
http://www.faanahtari.com/viewtopic.php?t=755
Merhabalar tatsız bir konuyla ilgili olarak herkesle deneyimimi paylaşmak istiyorum.
11 Haziran 2005 tarihinde akşam eve geldiğimizde evimizin soyulduğunu gördük üzülerek. Tabii burada beni katmerli üzecek bir şey daha olmuştu. Odaya koştuğumda basımın yerinde yeller estiğini gördüm (amfi duruyordu). Ve nasıl deli olduğumu tahmin edebilirsiniz. Çalarak kazandığım parayla almış olduğum TRB basım çalınmıştı. Ve delirmiş bir vaziyette kendime yeni bir bas aramaya başladım. Bir yandan da bulunur umuduyla, aldığım mağaza olan Senkop Müzik'e özelliklerini, çalınış tarihini, adımı, telefon numaramı bildiren bir yazı gönderdim. Onlar da diğer mağazalara bildireceklerini ve Tünel'e çalıntı mal gelirse bütün mağazaların birbirlerine haber verdiklerini söylediler. Ben pek de umutlu olmayarak bas aramaya devam ettim. Bir hafta 10 gün sonra Senkop'tan Nejat abi telefon etti ve internette bir ilan gördüklerini satılan basın benim olabileceğini ve bir bakmamı söylediler. Verdikleri linke baktım ve 300$'a translucent black TRB satıldığını gördüm. Tabii fiyatın bu kadar düşük olması beni şüphelendirdi. Satıcı ile telefon bağlantısı kurdum ve basa talip olduğumu söyledim. Çelişkili ifadeler verdi. Örneğin kendisinin veteriner olduğunu müzikten anlamadığını arkadaşının gitarı olduğunu ve onun sattığını. Yerinde gelip görmek istediğimi söylediğimde, Cevizli'de oturduğu halde ısrarla Kadıköy'de buluşmak istemesi ve ayrıntıya girmeyeceğim bir çok çelişik ifade. Daha sonra karakola gidip bir ekibin benimle gelmesini ikna ettim (çok zor oldu). Adamla buluştum ve basa baktım. Gri Ritter gigbagi içinde aynı yerleri çizik, aynı tel yüksekliği aynı teller hatta preamp'ta aynı pil. Bas benim basım ama kendi basım için adamla pazarlık ediyorum. İğrenç bir duygu. Neyse arka masadaki polislere işaret ettim adamlar gelip koluna girdiler ve karakolun yolunu tuttuk. Sonrası bir kovuşturma komedisi. Adam elinde telefon karakolda konuşuyor. Kimliğim yanımda yok diyor kız arkadaşını arıyor evden getir diye. Tabii bu arada evdeki diğer çalıntı eşyaları boşalt talimatı da veriyor olabilir. Neyse kız geliyor kimliği getiriyor. Biz daha sonra polisle aramaya gidiyoruz eve evden çalınan diğer şeyler var mı diye. Tabii çıkmıyor. Adam savcılıktaki ifadesinde ben başkasından aldım diyor, bit pazarında buldum diyor. Nedense ifadesi doğrultusunda aldım dediği kim sorulmuyor. Velhasıl adam hakkında hırsızlıktan dava açılmıyor. Ve bas savcılık kaleminde bir kaç gün yatıyor. Bana da elimde hazırladığım dosya ile savcıya gidip basın benim olduğunu ispat etmek kalıyor. Elimde faturası, çalarkenki fotoğraflarım, ifademde belirttiğim çizikler, alış fiyatı ve satıcının satmak istediği fiyat arasındaki orantısızlık vs savcı ikna oluyor ve ben basıma kavuşuyorum. Bunca badireden sonra kavuştuğum için de asla satmayı düşünmüyorum. Yeni bir bas alsam da (ki alacağım) bu hep kalacak. Şimdi olur ha başınıza böyle tatsız bir olay gelirse diye naçizane önerilerimi ve tecrübelerimi paylaşmak istiyorum.
1. Basınızın seri numarasını kaydedin (hoş benimkini silmişler ama elinizde kanıt olur) Seri numarası yokluğu basın çalıntı olduğuna dair belirti olabilir.
2. Basınızın bol bol fotoğrafını çekin hem çalarken, hem elinizdeyken, hem evinizde odanızda. Ve bunların ayrıntılı ve güzel fotolar olmasına dikkat edin. Basınızı ayırdetmenizi sağlayan çizik, ezik vuruk, boya solması vs bunların da fotolarını çekin. Sapın seri numarası olan kısmı da görülsün fotolarda.
3. Sıfır aldıysanız faturayı muhakkak saklayın.
4. İkinci el aldıysanız, aldığınız kişinin Nüfus Cüzdan fotokopisini ve şu şu tarihte şu seri nolu şu özellikteki gitarı benden şu fiyata almıştır şeklinde ayrıntılı beyanını içeren imzalı bir kağıt alın.
5. Benim dikkatimi çeken ne pil kapağının ne de potans kapağının açılmamış olduğuydu. Pil olduğu gibi duruyordu. Potans kapağını açmak zor olduğu için uğraşmazlar. Burayı açıp kapağın içine şu şu tarihte tarafımdan şu fiyata alınmıştır diyerek isminizi yazıp imzaladığınız bir kağıt yapıştırın ya da permanent marker la imzalayın.
6. Polisler genelde karakolda ifadenizi kısaltarak yazarlar. Üşenirler uzun yazmaya. Siz ısrarla gitarınızın markasının, renginin, özelliklerinin, seri numarasının, fiyatının, ne zaman nereden alındığının, çalındığında yanında neler olduğunun (case,gigbag, strap,tuner vs) tutanağa geçmesi konusunda ısrar edin ve bunu sağlayın. Sizin isteğiniz doğrultusunda yazmazlarsa imzalamazsınız tutanağı, çünkü o sizin ağzınızdan sizin ifadeniz. O şekilde yazmak zorundalar.
7. Mümkün olduğunca çok müzik mağazasına haber verin. Çünkü hırsızlar genelde enstrüman konusunda bilgisiz oldukları için hemen anlaşılırlar satmak istediklerinde. Müzik mağazaları bu konuda yardımcı olurlar. Birçok enstürman mağazalar tarafından bulunmuştur. Hırsız satmaya geldiğinde oyalayıp polis çağırdıkları da olmuştur.
8. Çoğunlukla şehir dışına çıkardıkları ya da Anadolu'ya sattıkları için buralarda varsa dostlarınız, müzik mağazaları da uyarılmalıdır.
9. Ve bol bol internet taraması yapın.İkinci el sitelerine bakın. Ucuz satılan gitarlara ucuz diye atlamayın. Çalıntı olmaları çok büyük ihtimaldir. Başınız ağrımasın. Ve de başkasının canı gibi sevdiği enstrümana ucuza konarak vicdan azabı yaşamazsınız.
10 Enstrümanınızı sigorta ettirin.
11. Eğer bulunursa asla yalnız başınıza gidip almaya kalkmayın. Ne yapıp edip polisleri ikna edin.
Bunlar aklıma gelenler. Bu tedbirleri üşenmeden alın lütfen. Umarım kimsenin başına böyle can sıkıcı bir olay gelmez. Lütfen bu yazıyı müzisyen dostlarınıza ulaştırın.
PS: Polisler genelde müzik konusuna uzak oldukları için nereden bileceksin senin olduğunu gibi bir yaklaşım sergileyebilirler. Sakin olup, her müzisyenin enstrümanının aynı model olsa bile farklı olduğunu, herkesin kendi ayarının vs olduğunu ele alınca bile tanınacağını anlatmaya çalışın. Ve savcıya fotoğraflı faturalı bir dosya sunmanın faydası olduğunu untumayın. Tabii tüm bunlar biraz da şans faktörüne, bulunmasına bakıyor. Siz yine de tedbirli olun.
Bol müzikli günler. Kimsenin başına böyle bir şey gelmemesini dilerim.
http://www.faanahtari.com/viewtopic.php?t=755