Herkese Selamlar Arkadaşlar,
Bugün elektro gitarlar hakkında hiçbir şey bilmeden başladığım bu serüvende kendi yaşadıklarımı ve merak ettiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Serüvenim Donner Dlp-124s ile başladı.
Bkz;
Bu gitarı aldığımda sap ayarı yapmayı bilmiyordum ve podların kullanımı hakkında bir bilgim yoktu ama manyetik kalitesi ve devre tasarımı sonucunda güzel bir les paul tonlarını çok soft olarak alıyordum. Adeta Strat ile Les Paul kırması tonları vardı. Fakat elektro gitarlar hakkında çok bilgim olmadığı için perdelerden aldığım cızırtılar ve çok yüksek tel mesafesi beni biraz soğutmaya başladı. manyetik yüksekliğinin ayarlanması gerektiğini bilmediğim için 3 yollu anahtarı ortaya aldığımda volume'ün düşük olması da bir hayli soğumama sebebiyet verdi. En sonunda yeni bir gitar almaya karar verip J&D Guitars markalı bir Les Paul aldım.
Bkz;
Bu gitarı aldığımda üç yollu switch'i üst konuma getirdiğimde manyetiğimden ses alamadığımı gördüm. bu tarz sorunlarda önce ton devrelerinizi kontrol etmenizi tavsiye ederim kablolarınızda bir kopukluk kırıklık var mı diye bir bakın. Eğer kablolarda ve lehimlerde bir sorun varsa arızalı switch'e balata spreyi veya yağsız kontak spreyi sıkıp tekrar deneyin. Ben sprey ile çözümü buldum. Sonrasında ise fabrikasyon tellerin ellerimi fena halde kestiğini fark edip tel değiştirmek istedim lakin kaç numara tel kullanacağımı bilmiyordum. Sonrasında tercihimi superlight 9-42 tel tercih ettim. Zaten tüm serüven bundan sonra başladı. Tellerimi değiştirdiğimde perdelerimde amfiye bağlanmamış halinde inanılmaz cızırtılar olduğunu fark ettim. İnternetten bakarak sap ayarı yapmaya çalıştım ve gitarist bir abim sap ayarımı doğru yaptığımı ve elektro gitarlarda perde cızırtılarına çok takılmamamı söyledi. Fakat ben tatmin olmayıp daha fazla araştırma yaptım ve fabrikasyon olan çoğu gitarın fretlerinde eşitsizlikler olduğunu bu yüzden önden tesviye yapılması tavsiye edildiğini gördüm ve "Guitar Setup" Tabiriyle tanıştım. Yeni bir gitar aldığınızda önce gitarı kurmanız gerekiyormuş yani. Bende bir lüthier ile görüşüp tesviye işlemi yaptırdım. Fret tesviyesinden sonra internetten sap ayarı yapma videoları izleyip forumlardan da tavsiyeler okudum lakin bu tavsiyeleri ve yöntemleri uyguladığımda hala amfiye bağlı olmayan haliyle buzzingle karşılaştığımı gördüm ve kendi yöntemimi bulmaya başladım. Önce köprüyü tamamen indirdim ve sapı düz hale getirdim. sonra köprüyü 12.fret ve tel arasındaki yükseklik 2mm'ye gelecek kadar yükselttim. buzzinglerin olduğunu gördüğümde tekrar köprüyü indirip sapı yarım tur çevirip tekrar köprüyü yükselttim ve buzzing'i duymayacağım hale gelene kadar bu işlemi tekrarladım. Ortalama 2.5 yarım tur iç bükey olacak şekilde alyanı çevirdiğimde buzzing'i kesti. tüm bu işlemleri yaptıktan sonra internette anlatılan 1.perdeye kapo tak ve 22.frete basıp 8.fretin arasına a4 kağıdı sok veya 1.perdeye kapo tak 15.perdeye parmağını basıp 7.perdeyle telin arasında çok az bir boşluk olup olmadığını kontrol et gibi yöntemlerin hiçbirine uymadığını gördüm. Tabii ki tellere çok sert vurduğumda yani tuşem sert olduğunda tellerin fretlere çarptığını ve buzzing'e sebebiyet verdiğini gördüm. Tüm bu anlattıklarım gitarın kuru sesiyle alakalı yani AMFİYE BAĞLANMAMIŞ HALDE BUZZİNG, amfide bu buzzingleri almıyorum. Aynı zamanda köprünüzdeki saddle vidalarınız (entonasyon vidaları) gevşekse "Bridge Raddle" köprü buzzing'i yaşayabilirmişsiniz ben yaşadım. Tüm bunları yaptığımda tam istediğim gibi buzzing olmayan ve amfide güzel tonlar yakaladığım bir gitarım olmuş oldu. Şunu unutmayın ki illaha bir gibson ya da epiphone almanıza gerek yok. Bu gitarımı 9 bin ₺'ye almıştım lakin şu an benim gözümde tüm markalardan daha değerli bir gitar. Yani alt markalara bir şans vermenizi tavsiye ederim.
Bu serüvenden sonra uzun zamandır hayalini kurduğum Hollowbody gitar aşkıma yenik düşüp bir gitar daha aldım. İbanez AF-55!
Bkz.
Hollowbody gitar setup'ı hakkında hiçbir fikrim yoktu ve yaptığım ilk araştırmada bu gitarın sabit olmayan bir köprüye sahip olduğunu gördüm ve ilk işim kurşun kalemle köprünün kenarlarına kılavuz çizgi çizmek oldu. Üzerinde 0.10 numara akustik tel seti olduğunu gördüm ve ne kadar kapalı tonlara sahip olduğunu duydum. Aynı zamanda bir sap ayarı yoktu ve bazı perdelerde inanılmaz bir buzzing vardı. İlk işim 0.9 elektro tellerine geçmek oldu. Bu sefer göz kararı bir sap ve köprü ayarıyla istediğim sesleri yakaladım ama inanılmaz cılız tonlar duyuyordum yani karakteristik sesler yoktu amfide. Ardından akustik olarak çaldığımda tuşemi çok azaltmadıkça çok büyük buzzingler aldığımı gördüm ve tekrar sap ayarı yapmak istediğimde birkaç telim koptu. Sinirimi bir kenara bırakıp B.B. King'in Es-335'inde hangi setup'ı kullandığını merak edip araştırdım. B.B. gitarında 10-54 tel kullanıyormuş. Buradan yola çıkıp İbanez'in resmi AF-55 kılavuzunda fabrikadan 10-52 teller ile çıktığını gördüm. İlk işim bu 10-52 tel sipariş etmek oldu ve bir yandan les paullerde 10-52 10-54 tellerin nasıl olduğunu araştırdım. Tellerim geldiğinde Les Paul'ümde yaptığım sap ayarı yöntemiyle sap ayarımı tamamlayıp gitarımı kurdum. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki 9-42 den çok büyük bir fark görmedim ve tel konforunda ellerim hala çok rahattı. Fretlerimdeki büyük buzzingler yok oldu ve amfide tonlarım inanılmaz bir şekilde karakteristik hale geldi. Yani Size tavsiyem kalıplardan çıkıp hybrit tellere yönelmenizdir en azından ben mutluluğu burada buldum.
Şimdilik sizinle paylaşabileceğim hikayeler bu kadar bu yazımı öğrendikçe güncellemeyi planlıyorum.
Umarım anlattıklarım sizin de işinize yarar ve ben gibi sayko seviyede buzzing takıntılı arkadaşlarımın içi rahatlar. Sert vuruşlarda amfiye bağlanmamış haliyle buzzing yapmayan gitar yok galiba ve ben gibi saykoya bağlayıp gitardan soğuma yoluna gitmeyin 🙂
Öğrendiklerim hakkında yorumlarınızı merak ediyorum öğretici cevaplarınızı heyecanla bekliyor olacağım.
Lütfen cevap yazmaktan çekinmeyin 🙂
Bugün elektro gitarlar hakkında hiçbir şey bilmeden başladığım bu serüvende kendi yaşadıklarımı ve merak ettiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Serüvenim Donner Dlp-124s ile başladı.
Bkz;
Bu gitarı aldığımda sap ayarı yapmayı bilmiyordum ve podların kullanımı hakkında bir bilgim yoktu ama manyetik kalitesi ve devre tasarımı sonucunda güzel bir les paul tonlarını çok soft olarak alıyordum. Adeta Strat ile Les Paul kırması tonları vardı. Fakat elektro gitarlar hakkında çok bilgim olmadığı için perdelerden aldığım cızırtılar ve çok yüksek tel mesafesi beni biraz soğutmaya başladı. manyetik yüksekliğinin ayarlanması gerektiğini bilmediğim için 3 yollu anahtarı ortaya aldığımda volume'ün düşük olması da bir hayli soğumama sebebiyet verdi. En sonunda yeni bir gitar almaya karar verip J&D Guitars markalı bir Les Paul aldım.
Bkz;
Bu gitarı aldığımda üç yollu switch'i üst konuma getirdiğimde manyetiğimden ses alamadığımı gördüm. bu tarz sorunlarda önce ton devrelerinizi kontrol etmenizi tavsiye ederim kablolarınızda bir kopukluk kırıklık var mı diye bir bakın. Eğer kablolarda ve lehimlerde bir sorun varsa arızalı switch'e balata spreyi veya yağsız kontak spreyi sıkıp tekrar deneyin. Ben sprey ile çözümü buldum. Sonrasında ise fabrikasyon tellerin ellerimi fena halde kestiğini fark edip tel değiştirmek istedim lakin kaç numara tel kullanacağımı bilmiyordum. Sonrasında tercihimi superlight 9-42 tel tercih ettim. Zaten tüm serüven bundan sonra başladı. Tellerimi değiştirdiğimde perdelerimde amfiye bağlanmamış halinde inanılmaz cızırtılar olduğunu fark ettim. İnternetten bakarak sap ayarı yapmaya çalıştım ve gitarist bir abim sap ayarımı doğru yaptığımı ve elektro gitarlarda perde cızırtılarına çok takılmamamı söyledi. Fakat ben tatmin olmayıp daha fazla araştırma yaptım ve fabrikasyon olan çoğu gitarın fretlerinde eşitsizlikler olduğunu bu yüzden önden tesviye yapılması tavsiye edildiğini gördüm ve "Guitar Setup" Tabiriyle tanıştım. Yeni bir gitar aldığınızda önce gitarı kurmanız gerekiyormuş yani. Bende bir lüthier ile görüşüp tesviye işlemi yaptırdım. Fret tesviyesinden sonra internetten sap ayarı yapma videoları izleyip forumlardan da tavsiyeler okudum lakin bu tavsiyeleri ve yöntemleri uyguladığımda hala amfiye bağlı olmayan haliyle buzzingle karşılaştığımı gördüm ve kendi yöntemimi bulmaya başladım. Önce köprüyü tamamen indirdim ve sapı düz hale getirdim. sonra köprüyü 12.fret ve tel arasındaki yükseklik 2mm'ye gelecek kadar yükselttim. buzzinglerin olduğunu gördüğümde tekrar köprüyü indirip sapı yarım tur çevirip tekrar köprüyü yükselttim ve buzzing'i duymayacağım hale gelene kadar bu işlemi tekrarladım. Ortalama 2.5 yarım tur iç bükey olacak şekilde alyanı çevirdiğimde buzzing'i kesti. tüm bu işlemleri yaptıktan sonra internette anlatılan 1.perdeye kapo tak ve 22.frete basıp 8.fretin arasına a4 kağıdı sok veya 1.perdeye kapo tak 15.perdeye parmağını basıp 7.perdeyle telin arasında çok az bir boşluk olup olmadığını kontrol et gibi yöntemlerin hiçbirine uymadığını gördüm. Tabii ki tellere çok sert vurduğumda yani tuşem sert olduğunda tellerin fretlere çarptığını ve buzzing'e sebebiyet verdiğini gördüm. Tüm bu anlattıklarım gitarın kuru sesiyle alakalı yani AMFİYE BAĞLANMAMIŞ HALDE BUZZİNG, amfide bu buzzingleri almıyorum. Aynı zamanda köprünüzdeki saddle vidalarınız (entonasyon vidaları) gevşekse "Bridge Raddle" köprü buzzing'i yaşayabilirmişsiniz ben yaşadım. Tüm bunları yaptığımda tam istediğim gibi buzzing olmayan ve amfide güzel tonlar yakaladığım bir gitarım olmuş oldu. Şunu unutmayın ki illaha bir gibson ya da epiphone almanıza gerek yok. Bu gitarımı 9 bin ₺'ye almıştım lakin şu an benim gözümde tüm markalardan daha değerli bir gitar. Yani alt markalara bir şans vermenizi tavsiye ederim.
Bu serüvenden sonra uzun zamandır hayalini kurduğum Hollowbody gitar aşkıma yenik düşüp bir gitar daha aldım. İbanez AF-55!
Bkz.
Hollowbody gitar setup'ı hakkında hiçbir fikrim yoktu ve yaptığım ilk araştırmada bu gitarın sabit olmayan bir köprüye sahip olduğunu gördüm ve ilk işim kurşun kalemle köprünün kenarlarına kılavuz çizgi çizmek oldu. Üzerinde 0.10 numara akustik tel seti olduğunu gördüm ve ne kadar kapalı tonlara sahip olduğunu duydum. Aynı zamanda bir sap ayarı yoktu ve bazı perdelerde inanılmaz bir buzzing vardı. İlk işim 0.9 elektro tellerine geçmek oldu. Bu sefer göz kararı bir sap ve köprü ayarıyla istediğim sesleri yakaladım ama inanılmaz cılız tonlar duyuyordum yani karakteristik sesler yoktu amfide. Ardından akustik olarak çaldığımda tuşemi çok azaltmadıkça çok büyük buzzingler aldığımı gördüm ve tekrar sap ayarı yapmak istediğimde birkaç telim koptu. Sinirimi bir kenara bırakıp B.B. King'in Es-335'inde hangi setup'ı kullandığını merak edip araştırdım. B.B. gitarında 10-54 tel kullanıyormuş. Buradan yola çıkıp İbanez'in resmi AF-55 kılavuzunda fabrikadan 10-52 teller ile çıktığını gördüm. İlk işim bu 10-52 tel sipariş etmek oldu ve bir yandan les paullerde 10-52 10-54 tellerin nasıl olduğunu araştırdım. Tellerim geldiğinde Les Paul'ümde yaptığım sap ayarı yöntemiyle sap ayarımı tamamlayıp gitarımı kurdum. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki 9-42 den çok büyük bir fark görmedim ve tel konforunda ellerim hala çok rahattı. Fretlerimdeki büyük buzzingler yok oldu ve amfide tonlarım inanılmaz bir şekilde karakteristik hale geldi. Yani Size tavsiyem kalıplardan çıkıp hybrit tellere yönelmenizdir en azından ben mutluluğu burada buldum.
Şimdilik sizinle paylaşabileceğim hikayeler bu kadar bu yazımı öğrendikçe güncellemeyi planlıyorum.
Umarım anlattıklarım sizin de işinize yarar ve ben gibi sayko seviyede buzzing takıntılı arkadaşlarımın içi rahatlar. Sert vuruşlarda amfiye bağlanmamış haliyle buzzing yapmayan gitar yok galiba ve ben gibi saykoya bağlayıp gitardan soğuma yoluna gitmeyin 🙂
Öğrendiklerim hakkında yorumlarınızı merak ediyorum öğretici cevaplarınızı heyecanla bekliyor olacağım.
Lütfen cevap yazmaktan çekinmeyin 🙂
Son düzenleme: