Türkçesi "cümleleme". Cümleleme, estetik bir unsur. Dolayısıyla, teknik gibi kasarak öğrenilecek bir şey değil. Daha ziyade, dinleyerek özümsenmesi ve çalışınıza entegre edilmesi gereken bir mesele.
"Doğru notaları doğru yerlerde çalabilme becerisi" diye tanımlanabilir. Ancak ritmik olarak yeterince kuvvetli çalıyorsanız, yanlış notayı bile kabul ettirebilirsiniz🙂 Dolayısıyla, cümleleme becerisinde esas unsur ritmik kontroldür.
"Duygulu" çaldığı söylenen bütün gitaristlerin cümleleme becerileri üst düzeydedir. Bu tarz gitaristlerin çalımlarını etüd etmek yerinde bir başlangıç olur.
Cümleleme ile ne kastedildiğini anlamak için, günlük hayattaki konuşma benzetmesini kullanabiliriz. Sözcükleri telafuz ederken hangi hecelerini vurguladığımız, bir sözcük ile diğeri arasında ne kadar boşluk bıraktığımız, uzun cümlelerle veya kısa kısa ifadelerle konuşmamız... Bunların tümü de cümleleme örnekleridir.
Dediğim gibi, iyi cümleleme için ritmik kontrol şarttır. Özellikle emprovize çalarken en önemli unsur cümlelemedir (ben değil, Scott Henderson söylüyor valla...)
Ritmik kontrolünüzü arttırmak için basit bir altyapı açın (mesele minör blues). Sadece minör pentatonik üzerinden notalarınız seçin. Ardından, temel ritmik grupları kullanarak seçtiğiniz notaları farklı yerlere çalmayı deneyin. Mesela, 3 notalık bir cümle kurun. Bunu önce birinci vuruşun başından, sonra birinci vuruşun ikinci sekizliğinden başlayacak şekilde (yani yarım vuruş es vererek) çalın. Bunu her dört vuruş üzerinde de yapmayı deneyin ve bunu yaparken de ayağınızla ritm tutun.
8lik notalar ile çalıştıktan sonra bunu 8lik üçleme, 16'lıklar ve başka gruplamalar ile de deneyebilirsiniz. Zaman içerisinde kendi kullandığınız ritmik yapılara dair farkındalığınız artacak ve farklı gruplamaları birbirine bağlayarak kullandıkça çalışınız zenginleşecektir. Mesela, bir 8lik artı iki 16lık gruplamasını ne kadar az veya ne kadar çok kullandığınız fark edip, bu gibi şeyleri değiştirmeniz mümkün olacaktır.
Ne yazık ki, shred tarzı çalan amatör gitaristlerin çoğunda cümleleme anlayışı sınırlı ve zayıftır. 80ler bu açıdan çok da iyi bir dönem olmadı açıkçası. Ama George Lynch, Vito Bratta gibi istisnai adamlar var aradan.
Bu tarz çalıma duygu katmayı başarmış bütün gitaristler ise (mesela Guthrie Govan, Andy Timmons...) çok kuvvetli ritmik kontrole sahip adamlardır. O yüzden cümleleri tekdüze değildir ve çalışları kolay kolay insanları sıkmaz.
Kimi gitaristler ise (mesela David Gilmour, büyük ölçüde Mark Knopfler...) sadece cümle adamıdır ve bu gibi gitaristlerin sololarını etüd etmek çok faydalı olur.
Funky shred tabir edilen Greg Howe, Richie Kotzen ve şimdilerde Tom Quayle gibi virtüözlerin çaldığı şeylerde de yine ritmik kontrol çok üst düzeyde tabii.
Farklı tarzlar dinlemek de çok faydalı olur. Özellikle de sürekli teknik kastıran virtüözleri dinliyorsanız, aşağıdaki gibi bir adamı dinlemek size çok şey katabilir:
"Cümleleme" dendi mi ben tek geçerim kendisini: