Sir Anthony Hopkins

Esas ismi Philip Anthony Hopkins.Birde yanına Sir eklesek hiç fena olmayacak. 😆 1937 yılında doğan bu aşmış aktör küçük yaşlardan beri sinemayla ilgilenmektedir.Aslen tiyatro kökenlidir.Bir vejetaryen ve piyano virtiözüdür.Bu aşmış aktörün filmografisi pek fazladır.Dizi filmlerde de oynamıştır.İngilizce dilininde çok farklı aksanlarını kullanabilen bu aktörün filmografisindeki en önemli filmlerine bakarsak;çoğu kişi genellikle Hannibal ve Kuzuların Sessizliği filmleriyle tanır ama bu aktörün bir Elephant Man'i vardır ki... 😉 Diğerleride (Aklıma gelenler)


The Devil And Daniel Webster (2002)
Red Dragon (2002)
Bad Company (2002)
Hearts In Atlantis (2001)
Hannibal (200
Mission: Impossible 2 (2000)
Titus (1999)
Instinct (1999)
Meet Joe Black (1998)
The Mask Of Zorro (1998)
Amistad (1997)
The Edge (1997)
Surviving Picasso (1996)
August (1996)
Nixon (1995)
Legends Of The Fall (1994)
The Road To Wellville (1994)
Shadowlands (1993)
Selected Exits (TV) (1993)
The Innocent (1993)
The Trial (1993)
Chaplin (1992)
Bram Stoker's Dracula (1992)
Howard's End (1992)
Freejack (1992)

Daha çok tarihi filmlerde oynamıştır ama "Howard's End" ve "Shadowlands" gibi filmleri unutulmazdır.Aşmış bir aktör nasıl denilir derseniz onun en iyi filmini izlemelisiniz.Tarih 1993. ismi ise "Remains Of The Day".Yönetmen James Ivory.Sinema keyfi bu işte 😉

Geçen gün Instict'i izledim. Performansı bence çok iyiydi. Ama adamın sanırım yaşı gereği, ya da tipten midir bilmiyorum, bi donukluğu var. Yani ifadesiz, donuk, soğuk bi adam.

yeryüzünde gördüğüm, kötü ve esrarengiz karakterleri, gerçeğinden bile daha inandırıcı oynayabildiğine inandığım tek oyuncu!!!

Kendisini The Elephant Man ile tanidim bu 37 dogumlu aktöru ve daha sonra Kuzularin Sessizligi ile falan devam ettim izlemeye. Unutmayin ki Kuzularin Sessizligi`nde sadece 18 dakika filmde oynuyor ve oscari kazaniyor bu sekilde.

Gercek seri katillerin konusmalarini izlemis ve o filmde göz kirpmayisi Charles Manson`dan alinmadir. Cok sert bir görunusu var ve rolleri artik ve nedense son 10 yildir falan yasli cok bilgili dedeyi oynuyor.

Beklenenden biraz daha kisa kendisi, bir kac yerde 1,72 oldugunu duydum. Göbek falan da birakmis durumda son yillardir ama o da yaslandi artik, olacak o kadar 🙂

ya ben bu adamı hem ıyı hem kotu hem esrarengız boyle her rolde gordum hepsını gerceğınden daha ıyı oynuyo tapılası bı yetenek bı ınsan ınsan deıl bu adam yaa

turke01 demiş ki:

Geçen gün Instict'i izledim. Performansı bence çok iyiydi. Ama adamın sanırım yaşı gereği, ya da tipten midir bilmiyorum, bi donukluğu var. Yani ifadesiz, donuk, soğuk bi adam.

Hepsini görmek için tıklayın...

İşte bu donukluğu herşeyi bitiriyor.Bence muhteşem 😉 Ayrıca birde sigara içme stili vardır ki çok karizmadır.Hannibal'da bu çok belli oluyor.

cedriX'inde yazdığı gibi o göz kırpmayışı Manson'dan alınma.Ben ilk önce bunu fark etmemiştim ama sonra bir yerden okuyunca sırf onun için bir daha izlemiştim filmi.Red Dragon filminin çekimlerinde ise yönetmen Anthony Hopkins için "ben böyle bir aktörle hiç karşılaşmamıştım diyor".Çünkü adam sayfalar dolusu repliği hiç hatasız ezbere okuyabiliyormuş.Sanırım tiyatro kökenli olmasından ileri gelen birşey.Onun Hannibal'da ondan parmak izi almaya çalışan kişiyi farkedişi ve onunla göz göze gelişini hiç unutamam.Ne sahnedir öyle!

Ben de 2002 yılından sonraki filmlerini yazayım bari:
Papa (2006)
Harry and the Butler (2006)
Bobby (2006)
Fracture (2006)
Beowulf (2007)
All the King's Men (2006)
The World's Fastest Indian (2005)
Proof (2005)
Alexander (2004)
The Human Stain (2003)

Yenilerde henüz çıkmayanlar da var, imdb'den aldım. Papa filminde Ernest Hemingway'i oynayacakmış. Hadi bakalım.
Çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir aktör kendisi, müthiş yetenekli olduğunu düşünüyorum.

Kızıl Ejder isimli devam filminde gerçekten yaşına rağmen mükemmel bi oyun koymuştu ortaya. şahsen ben hannibal'ın ikinci filmini sevmem ama kuzuların sessizliğinden sonraki hayal kırıklığımı telafi etmişti kızıl ejder.

Hannibal pek sevilmeyen Lecter filmlerinden birisi.Gerçi Ridley Scott olaya gotik havası vermiş ama Lecter'da filmde Dedektif Rinaldo Pazzi'ye etmediğini bırakmamıştır.Çok yetekli bir aktör olduğunu düşünüyorum ama hala Remains of the Day'deki oyununu aşan bir oyunculuk göstermedi.O başka bir şey.

Ben de The World's Fastest Indian filmini yeni izlemiş bulunmaktayım, bu başlığa yazmazsam olmazdı 😉

Başrolünde Anthony Hopkins'in oynadığı (iyiki de oynadığı) 2005 yapımı Roger Donaldson filmi. İzledikten sonra insanda bir film işte böyle olmalı dedirtiyor. 1967 yılında motorsiklet hız rekorunu kıran Burt Munro'nun hayat hikayesinden esinlenerek hazırlanan senaryo, Hopkins'in muhteşem oyunculuğu ile kendiliğinden olmuş bir film gibi. Yalnız film boyunca Hopkins'in oldukça zorlandığı yazılmış ki yaşı ve başı itibariyle normaldir diyoruz. Hayat hikayeleri hüzünlü olur sonu ağlak biter diye beklerken, filmin başından sonuna kadar çok eğlenceli ve hiç bitmesin dedirten bir işleyiş var. Hüzün sadece bir kaç ölçek yerleştirilmiş ama filmin geneline hakim bir acındırma, ağlatma hali yok.

Mutlaka izlenmesi gereken bir film olduğu kanaatine vardım. Özellikle Hopkins'i pek de alışkın olmadığımız pamuk dedemsi rolünde görmek insanı yadırgatmıyor. Aksine sanki bu adamı hep bu rollerde görmüşüz de sevmişiz gibi bir his uyandı bende. Oysa nerede bizim Hannibal Lecter....

Yolculuğu esnasında Kızılderili ile karşılaşması, Kızılderili dostu ile kaynaştığı dakikalar benim için filmin bonusu oldu 😉 Yersiz duygusallıkların ve insanların yaş itibariyle düştükleri durum yüzünden yaşadıkları zorluklar adına yersiz acındırmaların yeri yok bu filmde. Hatta insan kaç yaşında olursa olsun, insandır, siz ayrım yapmadıkça kimse ayrım beklemez gibi bir sonuç çıkardım ben. (Daha doğrusu ayrım beklememelidir sonucunu çıkarmak istedim)

futurist'in bahsettiği filmi izlemedim, ama bence Anthony Hopkins sakallıyken oldukça babacan ve sevimli, sinek kaydı traşlıyken de oldukça psikopat bir tip haline geliyor. 🙂

Gerçi Hearts In Atlantis'te sakalsızdı sanırım; keskin yüz hatlarının ürpertici haline rağmen, üstün oyunculuğuyla oynadığı karakter gereği yine babacan bir hale bürünebilmişti ama 🙂

Meet Joe Black' te izlemiştim ilk.. Hopkins'i izlerken karşındakini küçümseyen ve alay eden bir bakışla görürüm hep.. 🙂
Kesinlikle Sir denmeli.. 🙂