There Will Be Blood / Kan Dökülecek - (2007)

geçtiğimiz hafta gösterime giren kaliteden yoksun filmlerden sonra bu cuma (yani yarın) gösterime girecek olan başarılı filmlerden birisi "kan dökülecek".
bu aralar haftadan haftaya ilginç durumlar oluyor. bir hafta eli yüzü düzgün film izleyemiyoruz ama ondan sonraki hafta ise sanki özellikle yapmışlarcasına kaliteli yapımlar gösterime giriyor.

yönetmenliğini genç paul thomas anderson'un yaptığı "there will be blood - kan dökülecek" filmi için eleştirmenler çok olumlu yaklaşmakta. nasıl yaklaşmasın ki; "citizen kane" yakıştırması yapılan bir film bu ve daha önce pek beğenmediğim bir oyuncu olan daniel day lewis'in yüzüme çarparcasına "beni izliyorsun" demesiyle adamın hayranı oluverdim. mükemmel bir oyunculuk, mükemmel bir senaryo ve dahi bir paul thomas anderson. yönetmen ilk defa böyle uyarlama bir senaryoyla karşımıza çıkıyor. kendisi daha önce hayatımda izlediğim en önemli filmlerden birisi olan "manolya"nın yönetmenidir.

701373.jpg


upton sinclair'ın kitabından uyarlanan filmde oyuncular daniel day-lewis, kevin j. o'conner, martin stringer gibi oyuncular yer almakta. hikaye 1900'lerin başlarında geçmekte. ve bir iş sahibinin(petrol endüstrisi) hayatında yaşadığı iniş çıkışlar, hırs, din ve aile gibi konular irdeleniyor.

film oscara 8 dalda aday. no country for old men'in en büyük rakibi. ben arasında aslında seçim yapamıyorum ama no country old men bana daha yakın geliyor. o da coen'lere duyduğum hayranlıktan... bu filmi izleyin. en azından kalitesiz yapımlar arasından ben gerçekten bir film izledim diyebilesiniz.
 
Manolya çok önemli bir referans hakikaten Paul Thomas Anderson için. Haftalardır, Oscar vesilesiyle aklımdaydı zaten There Will Be Blood. En kısa zamanda gideceğimdir.
Bu arada bana mı öyle geliyor, yoksa Oscar'a aday filmler pek ilgi görmedi mi Türkiye'de.. Gerçi No Country For Old Men gösterime bile girmedi ama Atonement'ın bile çok konuşulduğunu hatırlamıyorum mesela. Yoksa ben mi kaçırdım?
 
Bu filmi izlemediyseniz çok şey kaybedersiniz.Müzikleri,kamera kullanımı,oyunculuk...harika.Uzun bir film olmasına rağmen hiç sıkılmadan bir çırpıda izledim.Bazıları filmi gereğinden uzun bulmuş ama filmin yavaş ilerlemesi,filmin artılarından biri bence.Daniel Day Lewis de oscarı hak etmiş gerçekten.Mükemmel bi oyunculuk...Aynı şekilde rahibi oynayan elemanda.Film bazen çok eğlenceli,bazen de çok sinir bozucu olabiliyor.Bu açıkçası benim hoşuma gitti 😀.Bence filmin tek eksiği mesaj verme kaygısı taşıyor olması.Biraz daha üstü kapalı,gizemli olabilirdi.
 
açıkçası ben filmi beğendim özellikle de o sonundaki süper sahneyi ve kapanışı. filmin bazı yerleri gereksiz uzatılmış onun haricinde çok iyi bir filmdi. herkes izlemeli, hatta üniversitelerde ders olarak gösterilmeli. 😛 9/10 verilir bu filme.
 
filmin konusu ve işleniş tarzı mükemmele yakın bence.Özellike daniel day lewis resmen tek başına stand up yapmış diyebiliriz.Ses tonunu kullanış biçimi gerçekten harika olmuş.Para hırsının insana neler yapabileceği hakkında mesajlar vermesi açısındanda son derece başarılı.Bu temanın petrol üstüne kurulmasıda amerikan politikalarına kadar giden bir göndermedir diye düşünüyorum.Yani çok derin düşünürsek bu sonuca varabiliriz 🙂
Filmin müzikleri insanı oldukça geriyor.Genç rahibin evangelist tavırları ise beni sinir etmiştir film boyunca
 
Sanıyorum bende bir sorun var çünkü bu film benim hayatımda izlediğim en sıkıcı filmlerden birisiydi yani bir türlü akıp gitmedi. Özellikle ilk 35 dakikasında bir aksiyon lütfen diye bağırasım geldi. Oyunculuk ve senaryoya birşey demiyorum ama kitap olarak okumayı tercih ederdim bu konuyu.
 
2,5 saat boyunca kendimi filme kaptırmak için savaş verdim resmen. Ama ne yaptımsa esnemekten kendimi alıkoyamadım. Bittiğinde derin bir nefes aldığımı hatırlıyorum. Manolya referansını önceden hatırlasaydım hiç bulaşmazdım ya. Kolay kolay bunları söylemem bir film için ama belki yanlış zamanda izledim, belki de sanattan anlamıyorum olabilir ama şahsi görüşüm oyunculuktan başka hiç bir artısı olmayan çok kötü bir film.

Herşey bir yana o özellikle girşteki acayip müzikler neydi yahu. Adam kuyu kazıyor rım rım rım öyle bir müzik var ki sandım oradan ecinniler çıkıp bunun kelesini koltuğunun altına verecekler. 😀
 
Filmi izlemeye başladıkdan sonra aslında bana göre olmadığını anlamam uzun sürmedi. Film başladı adamın biri birşeyler yapıyor, tek başına düşüp ayağını kırıyor falan ne bileyim. Değişik bir filmdi. Aslında oscar ödülü muhabbetleri geçmeseydi bulaşacağım bir film değildi 🙂
 
Aylar sonra izleyebildim aklımdaki filmi ve sadece "Vay be!" diyebiliyorum. Dinden tut emperyalizme, hırstan tut bir insanın değişimine kadar türlü ince konuda süper ve kafaya vurmadan mesajlar veren, senaryosuyla, sinematografisiyle, (Yalnız NCFOM'in sinematografisi bence daha iyiydi There Will Be Blood'dan..) yönetmenliğiyle ve Daniel Day Lewis'in İNANILMAZ oyunculuğuyla unutulmazlarım arasına girdi desem abartmış olmam. There Will Be Blood'dan önce illa ki NCFOM diyordum ama There Will Be Blood alsa çok da üzülmezmişim açıkçası. İkisi de hak etmiş yani. Hatta kanımca bu filmlerin yanına Juno ve Atonement'ı yarıştırmak, hakaret gibi bir şey.
Ayrıca son olarak filmin sıkmasıyla ilgili bir iki kelam etmek isterim. Sağdan soldan çok duydum sıkıcı olduğunu ama ben çok kaptırdım açıkçası. Petrol kuyularındaki kazalar, müziğin yerinde kullanımı ve olayların gelişimi beni hiç sıkmadı. Bu yönden de artı puanı almıştır.
 

Geri
Üst