tune o matic ve tone pros locking
- Konuyu açan petrucci2
- Başlangıç tarihi
Tune o matic les paullerde bulunan köprü sistemidir.
www.stewmac.com da bazı modellerini bulabilirsin.
www.stewmac.com da bazı modellerini bulabilirsin.
fenderle, floydla alakası yok...tune-o-matic denilen lespaul ve benzer sabit köprülü gitarlarda kullanılan bir sistemdir. İnternetten aratırsan ya da nienturi'nin yazdığı siteye bakarsan göreceksin..Tonepros ise bir marka...Bu tip köprüleri iyi kalitede yaptığı iddiasındaki bir marka. Locking dediği de parçaları ( bridge ve stop tailpiece) sabit ve tel değiştirirken düşmüyor ayrıca sabit olduğu için sustain arttırıcı etkisi olduğu iddiasında. Yapıldığı metalinin alaşımı da biraz daha kaliteli....
stratman demiş ki:
Aynen dedigi gibi.
Bir kac ek gereksiz bilgi daha vereyim. Gercek adi bu cins koprulerin ABR-1 di galiba ama tam emin degilim, iste gibson les paul koprusu. Bunlar 1950lerde tailpiece aliminiumdan yapilirmis, ki gitar daha hafif olsun diye. Aam bunun da guzel bir yan etkisi vardir, celige gore. Daha yumusaktir tonu, biraz daha tizler yuvarlaktir. Ve ayrica cidden sustaini artiriyor ally tailpieceler. Tonepros bunlari yapanlardan birisi. Ama tonepros hem de klitli, yani stud adi verilen dik buyuk vidalara ve kendi icindeki ufak ukak parcalarin hepsi hic oynamiyor. Bu zaman zaman resonansa giren ve ugultu (= sequealing) yaratan durumlari yok edebiliyor. Bence cok pahali, ve elimdekilerde hic mi hic gerek duymadim simdiye kadar.
Ama aliminium tailpiece cok guzel bir sey belirteyim. Cidden tonu degistiriyor, biraz daha tizler yuvarlaklasiyor dedigim gibi. Ve isin guzelligi de telin vibrasyonunu govdede cok daha fazla hissetmeye basliyorsun. Ally tailpiece yapan diger firmalar da var. En ucuzu allparts, bu herifler gotoh'a amerika disinda yaptiriyorlar. Iyi diyenler cok. Ama asil LPFde falan milletin gaza geldigi marka Steve Rosen diye bir adamin pigtail diye bir markasi. Adamla tanistigimda adamin bu kadar meshur biri oldugunu bilmiyordum, ve alcakgonullulugunden de anlamadim. Ve sonrasinda cok yardimci oldu. Kendisi delilige varan bir sekilde 1957-59 arasindaki ufak tefek te olsa kopru farklarini yaptigi ise yansitmis durumda. Yani random alabiliyorsun, ya da benim ki 57nin subat ayi olsun falan diyebiliyorsun (abarttim tabi! 😉 ).
Ben 50 papele almistim ama fiyati artmis olabilir. Benim (ve LPFden bir kac isi iyi bildigine inanilan kankanin) fikrine gore bu adaminkiler en iyisi eger cidden elindeki LP'e en tarihsel olarak dogru seyi takmak istiyorsan.
B
Bunların herhangi bir avantaj, dezavantajı yok, tremololu olan hariç. Tremoloda tremolo var o kadar. Diğerleri estetik yönden seçim şansı içeriyor. Çok ufak bir farkla, tune o maticlerin yerleşimi itibariyle teller biraz daha uzun oluyor ve esneme payı biraz daha fazla oluyor ama o kadar az bir fark ki pek te bu amaç için seçmeye değmez. Benim favorim Wraparound bridge.
Atalay demiş ki:
Ufak bir detay! Gibson cinsi wraparound koprulerin ciddi bir entonasyon problemi vardir, zira o kopruler aslinda abr-1'in tailpiece'inden baska bir sey degildir (dolayisi ile ustunde entonasyon yapmak icin ayarlanacak herhangi bir parca yoktur). Ama eger lazim olursa dunyanin en meshur Gibson luthierlerinden olan Dan Erlewine' in yaptigi entonasyon ayarlanabilen bir cinsi mevcuttur. Eger lazimsa daha fazla detay aktarabilirim.
B
Evet, wraparound köprülerde gerçekten bir ayar mevcut değil. Oysa ki benim bildiğim kadarıyla tel kalınlıklarına göre bile farklı koma ayarları yapılması gerekir. İlginç geldi gerçekten sabit olması. Demek ki belli standartlara göre yapılmış ortalama bir entonasyon ayarı mevcut.
MarTI_Jonathan demiş ki:
Uc asagi bes yukari tutuyor. Ve de acikcasi mesela akustik gitarlara bir bak. Yani belki de gelisim olarak dogal olani zaten duz bir wraparound kopru idi, zira akustik gitarlarda da tam bir entonasyon ayari yapilacak yer yoktur, zira cogu insan cok alt perdelerde zaten calmaz.
Bu arada PRSlerin wraparound koprulerinde entonasyon ayari vardir.
B
BLUES01 demiş ki:
Blues01 nickli arkadaşım,
Bir süredir yazdıklarını izliyorum. Buranın moderator'ı falan değilim, ama sana hitaben birkaç şey yazmak istedim. Daha okuman/denemen gereken çok şey olduğu belli oluyor. İnsanlara enteresan, ters cevaplar veriyorsun. Bu ne demek dersen şöyle açıklayayım. Burasının sonuçta bilgi paylaşımını amaçlayan bir platform ve bilmeyen,deneyimsiz,acemi -nasıl tanımlamak istersen öyle- arkadaşlar çeşitli sorular soruyorlar. Soru soranlar arasında tecrübeli,bilgili arkadaşlar yok mu? Elbette var. Herkesin bildiği birşeyler olduğu gibi bilmediği birşeyler de muhakkak vardır. Sormak ve öğrenmek ayıp birşey değil. Kimsenin kimseye böyle birşey söyleme hakkı yok. Ancak daha geçtiğimiz ağustos ayında ( daha bir yıl olmadı yani) yazdıklarını (örn: strat tipi manyetikler strat "saundu" veriyormuş..dogrumudur??) okuyunca -ki o dönemde ekipman satan web siteleri, kafandaki sound'a uygun efekt vs, hakkında gerek özel mesaj, gerekse forumdan bilgim dahilinde elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışmıştım diye hatırlıyorum- "gelişimine" hayran oldum. Hatırlamadığım birşey varsa düzelt lütfen. Merak eden arkadaşlar ise profil bölümünden girerek gönderilen mesajları okuyabilirler. Forumun güzel özelliklerinden birisi. Kim kimdir diye merak ettiğinde geçmiş mesajlardan bir fikir çıkartabilriyorsun.
Hemen sadede geleyim..Cevapları verirken daha düzgün bir üslup edinmeni öneririm. Bir konu hakkında fikir belirteceğin zaman ; önce ben "okuduğumu anlamış mıyım?" diye bir bak, sonra "ben bu konuda birşey biliyor muyum", yoksa "genel bir cevap yazayım, şanım yürüsün" mü diyeceksin karar ver. Hiç birşey olmazsa google'dan filan arat, çıkan sonucu copy/paste et. Bu konuya en güzel örnek ise "tune-o-matic ve tonepros ayrımı". Sanırım "genel bir cevap yazayım, şanım yürüsün" şıkkını kullanmışsın. Petrucci2'nin yazdıklarına forumda bin kere yazılmış olan "bu işler tercih meselesidir" cevabını yapıştırmışsın ama asıl konu hakkında zerre kadar bir görüşün yok. Daha sonra da benim yerime iyi niyetle cevap veren stormcrow'u terslemişsin. Ben hadiseyi "avantaj -dezavantaj" kısmından aldım demenin de alemi yok çünkü sorulan asıl soru o değil. İki sistem arasında avantaj var mı diye sorulmuş. Ben buradan, yukarıda bahsettiğim "okuduğumu anlamış mıyım?" ve "ben bu konuda birşey biliyor muyum?" aşamalarını atladığını görüyorum.
Biraz daha dikkatli olalım lütfen. Bu ülkede başımıza ne geliyorsa bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğumuzdan geliyor.
Benzer Konular
