Zaman Var Mıdır, Yok Mudur?

Eğer uzay gemisiyle, uzaklara ışık hızından daha hızlı gitseniz, Dünyaya döndüğünüzde, kendinizin uzay gemisine binmeye hazırlandığınızı da görebilirsiniz. Bu gerçek, matematiksel olarak formüllerle ispatlandı. Bu formül Zamanın bir hareket değil, içinde hareket ettiğiniz bir alan olduğunu gösteriyor. Burada uzay gemisi Dünya oluyor.

Bilim, tüm sorunları çözmeyi kararlaştırarak '' zaman'' dilimlerini yarattı. Fakat her dört yılda bir gün artıyordu. Ona da bilim '' artık zaman '' dedi. Aslında bilimin yaptığı şey, uzay içindeki hareketi ölçme çabalarından başka bir şey değildi.

'' ZAMAN GEÇMİYOR '' , objeler uzay denilen statik alanın içinde geçerek hareket ediyor. '' zaman '' dediğiniz şey, sizin hareketleri sayma yolunuz! Bilim insanları bu bağlantıyı anladıkları için Uzay-Zaman sürekliliği terimleriyle konuşuyor.

Einstein ve diğerleri, zamanın bir zihinsel inşa, görece kavram olduğunu anladı. ''zaman'' objeler arasındaki mesafenin uzaya göre göreceliğiydi. (Eğer evren genişliyorsa -ki genişliyor- o zaman Dünyanın Güneş etrafındaki dönüşü de milyarlarca yıl öncesine göre daha ''uzun'' zaman alacaktır.)

Yeni, çok gelişken zaman ölçme aletleri, şimdi '' zaman '' farklarını da kaydediyor. Her yıl, dünya saatleri, yerinde durmayan evrenin hareketlerine uyduruluyor! Buna '' Greenwich Mean Time '' deniyor. Greenwich zamanın gerçekten ''mean'' yani kötü, çünkü evreni yalancı yapıyor.

Einstein, eğer hareket eden '' zaman '' değilse, kendisinin uzay içinde belli bir hızda hareket ettiği teorisini ileri sürdü. Öyleyse zamanı '' değiştirmek '' için hızı değiştirmek yeterliydi.

Uzay-Zaman bağlantısını anladığınızda, uzaya uzun bir yolculuk yapıp geri döndüğünüzde siz sadece 10 yıl yaşlanırken, Dünyadaki arkadaşlarınızın neden 30 yıl yaşlandığını da anlarsınız! Ne kadar uzağa giderseniz, o kadar Uzay-Zaman sürekliliğini eğriltmiş olacaksınız. Döndüğünüzde geriye bıraktığınız insanları canlı olarak bulma şansı da o kadar az olacaktır.

Eğer '' gelecekte '' bilim insanlarınız hız ayarlaması yapabilirlerse, evreni '' aldatabilir '' ve Dünyanın '' gerçek zamanı''yla uyumlu olabilirler. O zaman Uzay gemisinde geçen zamanla, Dünyaya döndüklerinde geçen zaman aynı olur.

Hareket hızlandıkça, Dünyaya ilk Uzay gemisine bindiğinizden daha önce dönebilirsinzi! Çünkü Dünyadaki zaman, uzay gemisindeki zamana göre daha yavaş ilerleyecektir.

Einstein ve diğer bilim insanları uzayın dokusunda '' katlar '' olduğuna inanıyorlardı; bu konuda haklı olduklarına ben de inanıyorum. Eğer haklılarsa, uzayın diğer ucuna katlar aracılıyla bir ''anda'' geçebilirsiniz.

Şimdi zamanın zihniniden başka bir yerde varolmadığını anlamanız daha kolay gelebilir. Geçmişte olan her şey, gelecekte olacak her şey şimdi oluyor.

Bunu gözlemleyebilmeniz, sizin uzaydaki yerinize göre bakış açınıza bağlı.

Tanrı'nın yerinde olsaydınız, Her Şeyi, şimdi görebilirsiniz.
 
bence cok sacam bi iş yaaa ne o oyle ısıkhızından daha hızlı olunsaydı kım yapacak oyle bir aleti? onu yapsınlar ondan sonra dusunsunler o işi zamn vardır kardes neden doguyorosun buyyorsun vede oluyorsun onu acıklasınlar ozman doganın kanunu diyeceksin zaman vardır yaaa dedigim gibi işlk once ısık hızınıoı gecebilecek bi makina yapılsın ondan sonra bıu teporiye ınanırım
 
böyle bişey şimdilik mümkün gözükmüyor.çünkü deneyini yapacak olanaklara kimse sahip değil.

teroride mümkün olabilir ama bu pratikte de mümkün olduğu anlamına gelmez
 
LaVey demiş ki:
bence cok sacam bi iş yaaa ne o oyle ısıkhızından daha hızlı olunsaydı kım yapacak oyle bir aleti? onu yapsınlar ondan sonra dusunsunler o işi zamn vardır kardes neden doguyorosun buyyorsun vede oluyorsun onu acıklasınlar ozman doganın kanunu diyeceksin zaman vardır yaaa dedigim gibi işlk once ısık hızınıoı gecebilecek bi makina yapılsın ondan sonra bıu teporiye ınanırım
+100........
 
Bir ara ismini hatırlamadığım bir sitede bu konu hakkında gayet kapsamlı bir açıklama vardı.

Bilim adamları, zamanda yolculuğun solucan deliği teorisi ile gerçekleşebilceğini öne sürüyorlardı.Solucan deliğinin açıklaması ise; (yanlış hatırlamıyorsam) uzay zamanının bükülerek, uzayda herhangi bir iki noktanın karşı karşıya gelmesi ile oluşuyormuş.Faka bu solucan deliklerinin büyüklükleri atomdan daha küçükmüş.Aralarındaki oran aşağı yukarı bir misket ile basketbol topu kadar varmış.
(Bayağı önce okumuştum, aklımda kalan kalıntılar bunlar)


Ayrıca teorik olarakta doğudan batıya doğru yolculuk yaptığımızda zaman yolculuğunu gerçekleştiriyoruz 🙂
 
solucan deliği zamanın değil,uzayın bükülmesidir.şöyle ürnek vereyim; dünyanın bi ucundan diğerine yüzeyden gitmek isterseniz mi daha çok zaman harcarsınız?yoksa bulunduğunuz yerden dünyanın diğer ucuna açılmış bir tünel varsa mı?(dünyanın yuvarlak olduğunu unutmayım.bu durumda tünel dünyayı delip istenilen yere giden en kısa mesafeyi oluşturur)


solucan deliğini bu tünele benzete biliriz;yani uzaydaki tünellere.iki kişi aynı yere doğru yürüyerek yola çıksa tünelden geçen gideceği yere daha çabuk varmaz mı?

ışık evrende bilinen en hızlı şeydir.ve bu yüzden zaman kavramı da ışık hızı üzerine kurulmuştur.siz bir solucan deliğinden geçip bir yere sizin başlangıç noktanızdan yola çıkan ışık demetinden önce varırsanız???

[(gidilen mesafe)/ışık hızı]-[mesafeyi giderken harcadığınız zaman] kadar zaman kazanırsınız (denklem benim teorimdir. bu işlerle yıllarca uğraştıktan sonra kafayı yemeye başladığımı görünce kendimi aforoz etmiştim 😉 )


aynı geyiği yine yapmadan edemiycem.solucan deliği insanın kendine yakışnı giymesidir :twisted:
 
solucan deliği zamanın değil,uzayın bükülmesidir
Ben zaten uzayın bükülmesi demedimki, uzay zamanının dedim.Uzayın şekli nasıldırki?Yani sonsuzluk değilmidir, şekli hakkında birinin herhangi bir bilgiye sahip olduğunu sanmıyorum.

Bahsettiğim sitede bu konu ile ilgili bir şemada vardı, yana yatmış U harfinin kollarını birleştiren, bir tünel cizmişlerdi.Tam olarakta hatırlamıyorum, müsait bir zamanımda tekrar bulmaya çalışıcam..
 
by13_2.jpg


Solucan deliği şeması
Şekil buna benzer birşeydi.


Anlatılmak istenen ise; yatık U cismini zaman olarak varsayarsak, açık mavi renkli noktanın olduğu yer bulunduğumuz an olursa, zamanı yaşamak için U cisminin etrafında dolaşacağımıza, ortadaki tünelden geçersek daha çabuk ulaşmış oluyoruz gideceğimiz zamana.
 
uzay bize 3. geometrik boyutta düz görüne bilir ama 4.,5. veya daha üst geometrik boyutlarda kıvrılabilir(ama 4. boyut zamandır demeyin sakın... çünkü 4. geometrik boyut diyorum)
 
vallaha ben eskiye nazaran daha çabuk yorulabiliyosam,daha bir olgunlaşmışsam,daha bir gerçekçi olduysam...ve eskiden lafını kullanabiliyorsam benim için zaman vardır...bu da yeterli bir açıklamadır kendim için...
 
eve_salem demiş ki:
Eğer uzay gemisiyle, uzaklara ışık hızından daha hızlı gitseniz, Dünyaya döndüğünüzde, kendinizin uzay gemisine binmeye hazırlandığınızı da görebilirsiniz.

bu olay şöyleydi yanılmıyorsam...

şu an evrende ışık şınları dolaşıyor.yani sizin 4. yaşınızdaykenki görüntünüz evrende yolculuk halinde.

uzay gemisi ışık hızından dah hızlı giderse ( ki şu an bunun mümkün olmadığı kabul ediliyor.ışık hızını aşma durumu sadece evrenin saçılmasında gökadaların birbirinden uzaklaşırken yapacaları harekete kabul edilebiliyor.bilim ve tekmik dergisi ya ocak 2004 sayısında yada 2002 yılındaki bir sayısında bulmanız mümkün) görüntünüzden önce ilerliyorsunuz.dolayısıyla kendinizi görebiliyorsunuz...
 

Geri
Üst