Her ses güzel midir ?

Merhabalar, geç oldu ama herkese iyi bayramlar dilerim :)

Konumuza gelecek olursak bilirsiniz okula gidene kadar okumayı yazmayı bazı çocuklar az buçuk çözer ama bazıları okula gidene kadar hiç bir şey öğrenmez. Bazen eğitimsiz şarkı söyleyen kişiler görürüz sesleri çok etkileyicidir ama hiç eğitimleri yoktur. Bazen başka bir hoşumuza giden sanatçıyı dinleriz ve müzik geçmişi çok büyüktür büyük okullarla doludur ve o da etkileyicidir ama buna sebep olan şey sesi midir tekniği midir ? Tabii ikisi bir arada bir koalisyonları var ancak önde olan şeyi merak ediyorum.

Şimdi benim kafamdaki soru şu, tamamen yıllardır kafamı kurcalayan bir soru çevremde müzikle uğraşan da yok konu dallanıp budaklanacak biliyorum ama merak ettim.

Ses bir kil hamuruysa bu teknikler kullanılarak İSTENİLEN heykele dönüşebilir mi ? Yoksa her kil hamurunun kendine özgü bir sınırı mı vardır ?

Onlarca fazla müzik türü var biliyoruz x kişisi düşünelim objektif olarak 5 kişi içinde değerlendirdiğimizde en kulak tırmalayıcı sesin onun olduğunu düşünüyoruz. Bu kişiler aynı eğitimleri alarak herhangi bir müzik türünde şarkı söylemeye x kişisinin başladığında "sesinin" önemi kalır mı ? en son sıradan yükselir mi ?

Burda demek istediğim okuma yazma bilmeyen x kişisi eğitim aldıktan sonra okur ve yazabilir, şarkı söylemeyi bilmeyen bir kişi eğitimden sonra sesinin önemi kalır mı ? Sesi kötü denilen bir kişinin eğitim aldıktan sonra kullandığı teknikler sesini bastırır mı ? Yani önemli olan teknik midir yoksa doğuştan gelen ses telleri mi daha öndedir ?

Kendimi pek ifade edemedim çünkü ses kötülüğü denilen şey çok soyut ve öznel bir şey.

Özet geçmek gerekirse her ses güzeldir sadece bazılarının ki doğuştan, bazılarının ki sonradan tekniklerle öğrenilerek denilebilir mi ?

Kendimi ifade etmeye çalıştım ama umarım anlamışsınızdır.
 
Ses bir kil hamuruysa bu teknikler kullanılarak İSTENİLEN heykele dönüşebilir mi ? Yoksa her kil hamurunun kendine özgü bir sınırı mı vardır ?
Vardır. 2 oktavlık sesi kimse 4 oktava çıkaramaz. Eğitim ile sadece o 2 oktavı güzel kullanmayı öğrenirsin. Yine 4 oktav sesi olan ve her tekniği hakkıyla yapan kişi çok beğenilmeyebilir. Burada da ses rengi ve sese tarz katma denilen şey devreye girer. Kısacası bu işin belli bir yöntemi yok. Kesin olan şey 4 oktavlık eğitilmiş bir sesin operada falan en kötü arka vokal olarak kariyer yapacağının garantisinin olması.
 
Bu konuda aslında ben her ses eğitimle güzel olur (her şeyin seviyesi var tabi) mantığındaydım.. ama kendimden yola çıkıyorum şan dersi almaya başladıktan sonra (6 ay oldu) bu konuyu sorgulamaya başladım. Müzik kulağım ztn vardı, nefes oturdu, notaları doğru basıyorum fakat sesim bir türlü bana iyi gelmiyor. Belki çok mükemmeliyetçiyim bu konuda bilmiyorum. Doğuştan sesi güzel olan biri her türlü önde başlıyor. Özellikle soruda aynı eğitimleri (eğitim süresi de aynı ise) alan kişiler arasında sesi doğuştan iyi olanın yine epey önde olacağını düşünüyorum.

Özellikle vokal konusunda deneyimli arkadaşların bu konuda yorumlarını merakla bekliyorum :)
 
Merhabalar, geç oldu ama herkese iyi bayramlar dilerim :)

Konumuza gelecek olursak bilirsiniz okula gidene kadar okumayı yazmayı bazı çocuklar az buçuk çözer ama bazıları okula gidene kadar hiç bir şey öğrenmez. Bazen eğitimsiz şarkı söyleyen kişiler görürüz sesleri çok etkileyicidir ama hiç eğitimleri yoktur. Bazen başka bir hoşumuza giden sanatçıyı dinleriz ve müzik geçmişi çok büyüktür büyük okullarla doludur ve o da etkileyicidir ama buna sebep olan şey sesi midir tekniği midir ? Tabii ikisi bir arada bir koalisyonları var ancak önde olan şeyi merak ediyorum.

Şimdi benim kafamdaki soru şu, tamamen yıllardır kafamı kurcalayan bir soru çevremde müzikle uğraşan da yok konu dallanıp budaklanacak biliyorum ama merak ettim.

Ses bir kil hamuruysa bu teknikler kullanılarak İSTENİLEN heykele dönüşebilir mi ? Yoksa her kil hamurunun kendine özgü bir sınırı mı vardır ?

Onlarca fazla müzik türü var biliyoruz x kişisi düşünelim objektif olarak 5 kişi içinde değerlendirdiğimizde en kulak tırmalayıcı sesin onun olduğunu düşünüyoruz. Bu kişiler aynı eğitimleri alarak herhangi bir müzik türünde şarkı söylemeye x kişisinin başladığında "sesinin" önemi kalır mı ? en son sıradan yükselir mi ?

Burda demek istediğim okuma yazma bilmeyen x kişisi eğitim aldıktan sonra okur ve yazabilir, şarkı söylemeyi bilmeyen bir kişi eğitimden sonra sesinin önemi kalır mı ? Sesi kötü denilen bir kişinin eğitim aldıktan sonra kullandığı teknikler sesini bastırır mı ? Yani önemli olan teknik midir yoksa doğuştan gelen ses telleri mi daha öndedir ?

Kendimi pek ifade edemedim çünkü ses kötülüğü denilen şey çok soyut ve öznel bir şey.

Özet geçmek gerekirse her ses güzeldir sadece bazılarının ki doğuştan, bazılarının ki sonradan tekniklerle öğrenilerek denilebilir mi ?

Kendimi ifade etmeye çalıştım ama umarım anlamışsınızdır.
İyi bayramlar:)
Ben sorduğunuz şeyi anladığımı düşünüyorum:)
Vokale çok sonradan heves eden birisi olarak da az-çok fikir sahibiyim dedikleriniz hakkında. Bir süre ders aldım, çok sayıda eğiticinin öğretilerini inceledim, vokal-gitar olarak grubumla sahne de aldım ve halen de kendimi yetiştirmeye çalışıyorum.
Vokal konusunda sorulan sorular (sizin sorduklarınız da dahil...) çok büyük ölçüde "yanlış" sorular oluyor.
Bu yanlışların temelinde, ses "DOĞUŞTAN YA VARDIR, YA YOKTUR" varsayımı yatıyor.

Şöyle gülünç bir eğilim var hepimizde: Gitara başlarken önce heves ediyoruz. Gerçekten gitara heves eden insanlar "acaba çok mu yeteneksizim ?", "acaba kulağım var mı ?" gibi sorularla zihnini meşgul etmiyor. Bu, ancak kendinden çok fazla şüphe eden insanlarda görülen bir şey.

Gel gelelim, iş İNSAN SESİ olunca, durum değişiyor. Bu konuda herkesin bir fikri var ne yazık ki. Oysa iyi gitar tonundan ve tuşeden nasıl herkes anlamazsa, "güzel" sesten de herkes ANLAMAZ. Evet, aynen öyle:)

Daha da iddialı şeyler söyleyeyim:
1) Ses dediğimiz şeyi üreten kompleks bir dizi anatomik yapı var. Bunları aynen parmak ve teknik çalışır gibi çalıştırıp koordinasyonlarını arttırmak mümkün.

2) "Şu kadarlık ses şu kadara çıkar mı ?" sorusu YANLIŞ bir sorudur. Yanlış soruya doğru cevap verilmez. Soru yanlıştır, çünkü kullanılmamış/eğitilmemiş sesin potansiyelini kişi BİLEMEZ. O yüzden, başında yaptığı "şu kadarlık sesim var" tespiti yanlıştır zaten.

Aşağıdaki vokal koçu, başlangıçta "1.5 oktavlık" sese sahipmiş:) Bugünkü ses aralığı akıllara ziyan. 5 oktava kadar yolu var adamın. 7-8 yıl bir klasik şan hocası ile çalışmış, daha sonra kendisi teknikler gelişirmiş:


3)"Müzik kulağı" denilen şey belli ölçüde bir "yetenek"tir. Bu olmadan gitarla da işiniz zordur, vokal ile de... Ama bu da geliştirilebilir. Çünkü gerçek "ton sağırlığı" aslında son derece nadir bir durummuş. Bazılarımızın daha fazlası çalışması gerekli sadece.

4)Vokal son derece SEZGİSEL bir beceri ve taklitle yapılan iş var. Aynı zamanda, iyi vokalleri dinlerseniz iyi, kötü vokalleri dinlerseniz de kötü şarkı söylüyorsunuz. Böyle bir durum da var. Kulağa çöp girerse, ağızdan da çöp çıkıyor:)

"Güzel ses" meselesine gelirsek....
Kimsenin ses tonu çalışmayla "kadife gibi" olmaz :) Ses tonunuzu sevmeyi öğrenmek gerekir:) Bu bir süreçtir.
AMA, daha doğru teknikle ton ürettikçe, elbette ses daha "İYİ" hale gelir.
Daha iyi hava desteği ile, doğru yere sesi "yerleştirerek" (placement), zorlamadan, "itmeden" ses çıkarmayı öğrendikçe, eski "kart" sesiniz, çok daha "GÜZEL" hale gelebilir yani...

Uzun lafın kısası, 1 haftalık gitarist nasıl kendini tartamaz ve 1 sene sonraki halini öngöremez ise, vokalist de bunu yapamaz. Kendini yargılamayı bırakıp, hem teknik çalışmalı, hem de bol bol şarkı söylemeli. Bu kadar basit.
Ama bunun için önce gerçekten şarkı söylemeyi istemek/sevmek lazım.
 
Son düzenleme:
Bu konuda aslında ben her ses eğitimle güzel olur (her şeyin seviyesi var tabi) mantığındaydım.. ama kendimden yola çıkıyorum şan dersi almaya başladıktan sonra (6 ay oldu) bu konuyu sorgulamaya başladım. Müzik kulağım ztn vardı, nefes oturdu, notaları doğru basıyorum fakat sesim bir türlü bana iyi gelmiyor. Belki çok mükemmeliyetçiyim bu konuda bilmiyorum. Doğuştan sesi güzel olan biri her türlü önde başlıyor. Özellikle soruda aynı eğitimleri (eğitim süresi de aynı ise) alan kişiler arasında sesi doğuştan iyi olanın yine epey önde olacağını düşünüyorum.

Özellikle vokal konusunda deneyimli arkadaşların bu konuda yorumlarını merakla bekliyorum :)
Vokal deneyimim yok ama gruplarda çok vokal eskittik. Eğer yorulmamış ve ısınmış sesinizle, tüm notaları doğru basarak yaptığınız vokali beğenmiyorsanız ya ses renginiz kötüdür ya da insan evladının kendi sesini beğenmeme durumu vardır ki bu ikinci seçenek birçok vokalde vardır. Ünlü vokallerin röportajlarını falan araştırırsanız çoğu kendi sesini beğenmez. Bunun sebebi insanın alıştığı sesi duymaması olabilir. Nasıl bir mekanizma ise, kulak dışarıdan gelen sesi toplarken aynı zamanda boğazdan direkt kulağa kaçan frekanslar kendi sesimizi farklı sanmamızı sağlıyor.
 
Bu konuda aslında ben her ses eğitimle güzel olur (her şeyin seviyesi var tabi) mantığındaydım.. ama kendimden yola çıkıyorum şan dersi almaya başladıktan sonra (6 ay oldu) bu konuyu sorgulamaya başladım. Müzik kulağım ztn vardı, nefes oturdu, notaları doğru basıyorum fakat sesim bir türlü bana iyi gelmiyor. Belki çok mükemmeliyetçiyim bu konuda bilmiyorum. Doğuştan sesi güzel olan biri her türlü önde başlıyor. Özellikle soruda aynı eğitimleri (eğitim süresi de aynı ise) alan kişiler arasında sesi doğuştan iyi olanın yine epey önde olacağını düşünüyorum.

Özellikle vokal konusunda deneyimli arkadaşların bu konuda yorumlarını merakla bekliyorum :)
Benim bu konuda eski bir başlığım vardı (rock vokal konusunda deneyimlerimizi paylaşalım filan gibi bir şeydi...)
Onu da arayabilirsiniz.
Kendi sesini çok yargılamış/eleştirmiş birisi olarak kaygılarınızı anlıyorum.
Diğer kullanıcıya yazdığım yanıt sizin de işinize yarayabilir.
 
Aşağıdaki vokal koçu, başlangıçta "1.5 oktavlık" sese sahipmiş:) Bugünkü ses aralığı akıllara ziyan. 5 oktava kadar yolu var adamın. 7-8 yıl bir klasik şan hocası ile çalışmış, daha sonra kendisi teknikler gelişirmiş:
Benim üstteki yorumumla çeliştiği gibi gözüktüğü için cevap vereyim. Ben maksimumda olan bir şey daha fazla "eğitim" ile geliştirilemez demek istedim. Elbette eğitimsiz bir kişi sesini tam kullanamaz ve oktavı düşük sanılabilir ama yanlış teknik kullanıyor olabilir. Fakat gelgelelim ki 1,5 oktavdan 5 oktava çıkmak ise ender görülen, tabiri caizse İbrahim Tatlıses gibi bir durum bence.
 
Vokal deneyimim yok ama gruplarda çok vokal eskittik. Eğer yorulmamış ve ısınmış sesinizle, tüm notaları doğru basarak yaptığınız vokali beğenmiyorsanız ya ses renginiz kötüdür ya da insan evladının kendi sesini beğenmeme durumu vardır ki bu ikinci seçenek birçok vokalde vardır. Ünlü vokallerin röportajlarını falan araştırırsanız çoğu kendi sesini beğenmez. Bunun sebebi insanın alıştığı sesi duymaması olabilir. Nasıl bir mekanizma ise, kulak dışarıdan gelen sesi toplarken aynı zamanda boğazdan direkt kulağa kaçan frekanslar kendi sesimizi farklı sanmamızı sağlıyor.
Amatör rock gruplarında şarkı söylemeye çalışan pek çok kişi, ne yazık ki deneyimsiz ve tecrübesiz oluyor. Bu da çok fazla sorun üretiyor.
Ben örneğin, hem gitar çalan hem de vokale bulaşmış birisi olarak şunu bir türlü anlatamadım: Klasik rock-hard rock gibi tınılarda şarkı söyleyen vokallerin çoğu müthiştir.
Örneğin, bağıra bağıra Dio söylemeye çalışan bir vokalin halini hayal bile edemiyorum. Muhtemel sonuçlar:
"Çok yüksek, transpoze edelim"
"Abi ben de o ses olsa zaten..."

Ne yazık ki, gruplardaki diğer elemanların da her zaman konuya ilişkin pek fikri yoktur.
Bir başlıkta bu meseleyi anlatmaya çalışmıştım, ama pek becerememiştim. Hafta sonu eğlencesi tadında çalan adamlar mesela, gitar açısından görece oldukça kolay olabilecek bazı AC/DC parçalarını çalmak istiyorlar diyelim... Bu adamların kendine vokal araması başlı başına bir paradokstur bence... Çünkü AC/DC söylemek zaten müthiş bir vokal olmayı gerektirir. Sorun şu ki, o düzeyde bir adam da zaten o kafada bir amatör ekiple söylemek istemez:)
 
Benim üstteki yorumumla çeliştiği gibi gözüktüğü için cevap vereyim. Ben maksimumda olan bir şey daha fazla "eğitim" ile geliştirilemez demek istedim. Elbette eğitimsiz bir kişi sesini tam kullanamaz ve oktavı düşük sanılabilir ama yanlış teknik kullanıyor olabilir. Fakat gelgelelim ki 1,5 oktavdan 5 oktava çıkmak ise ender görülen, tabiri caizse İbrahim Tatlıses gibi bir durum bence.
Ben sizi eleştirmek için yazmadım. Bahsettiğim şey çok yaygın bir durum. Dedim ya, soru yanlış bence. Mantık hatası var. Bu hatayı büyüten/devam ettiren şan hocaları da var ne yazık ki...
 
Amatör rock gruplarında şarkı söylemeye çalışan pek çok kişi, ne yazık ki deneyimsiz ve tecrübesiz oluyor. Bu da çok fazla sorun üretiyor.
Ben örneğin, hem gitar çalan hem de vokale bulaşmış birisi olarak şunu bir türlü anlatamadım: Klasik rock-hard rock gibi tınılarda şarkı söyleyen vokallerin çoğu müthiştir.
Örneğin, bağıra bağıra Dio söylemeye çalışan bir vokalin halini hayal bile edemiyorum. Muhtemel sonuçlar:
"Çok yüksek, transpoze edelim"
"Abi ben de o ses olsa zaten..."

Ne yazık ki, gruplardaki diğer elemanların da her zaman konuya ilişkin pek fikri yoktur.
Bir başlıkta bu meseleyi anlatmaya çalışmıştım, ama pek becerememiştim. Hafta sonu eğlencesi tadında çalan adamlar mesela, gitar açısından görece oldukça kolay olabilecek bazı AC/DC parçalarını çalmak istiyorlar diyelim... Bu adamların kendine vokal araması başlı başına bir paradokstur bence... Çünkü AC/DC söylemek zaten müthiş bir vokal olmayı gerektirir. Sorun şu ki, o düzeyde bir adam da zaten o kafada bir amatör ekiple söylemek istemez:)
Haha zihnimde mazi canlandı şu örnekler karşısında. Evet amatör olarak bile olsa bu tarz söylemek yetenekli bir amatör olmayı gerektiriyor en kötü. Çok eskiden enstrüman da çalan çift vokalli bir grubumuz vardı, bir kadın bir erkek. Böyle yüksek notalara ikisi de çıkamıyordu, zaten grubun bu tarz vokalli şarkılarla da işi pek yoktu. Denk gelir böyle bir şarkı çalarsak biri bir oktav altından söylüyordu diğeri de üçüncü veya beşinci dereceden harmonize ediyordu, ortaya enteresan bir şey çıkıyordu. Demokraside çare tükenmez diyorduk :) Çift vokal olmanın avantajıydı tabi.
 
Herkese yorumları için teşekkür ederim, sorularım teknik olarak yanlış ve anlamsız olabilir çünkü doğru soru sormak içinde konuyu biraz da olsa bilmek gerekir diye düşünüyorum. Ben de onlar yok bir konuya yazmıştım ama 12 sene eğitimde müzik derslerinde " sessiz olun serbestsiniz" mottosuyla üniye geçince elde pek bir şey olmuyor ama sağ olun hepiniz açıkladınız biraz daha iyi anladım durumu.
 
Herkese yorumları için teşekkür ederim, sorularım teknik olarak yanlış ve anlamsız olabilir çünkü doğru soru sormak içinde konuyu biraz da olsa bilmek gerekir diye düşünüyorum. Ben de onlar yok bir konuya yazmıştım ama 12 sene eğitimde müzik derslerinde " sessiz olun serbestsiniz" mottosuyla üniye geçince elde pek bir şey olmuyor ama sağ olun hepiniz açıkladınız biraz daha iyi anladım durumu.
İnanın bana, müzik dersleriniz dolu da geçse bilginiz olmazdı:) Ben bildiklerimin çok azını o derslerde öğrendim.

Bahsettiğim konular ise zaten üzerinde durulan şeyler değil kesinlikle. Aslına bakarsanız, pek çok müzik öğretmeni de genel önyargıları doğrulayacak şekilde hareket ediyor bence. Öğrencileri kafalarında "yetenekli/yeteneksiz", "kulağı var/yok" şeklinde yaftalama ihtimalleri çok yüksek. Çünkü onlara öğretilen de bu. Okula da öyle giriyorlar bildiğim kadarıyla...
Düzenli egzersiz + hevesli şarkı söyleme ile sesiniz çok daha iyi yerlere gelebiliyor. Tecrübeyle sabittir. Hiç ders almadan önceki dönemde yaptığım kayıtlarım var. Tahammül edemiyorum duymaya, o denli kötü... İnsan kendini objektif tartamıyor elbette, ama şu anki halimle arasında çok büyük fark olduğunu rahatlıkla duyabiliyorum.
Enstrüman da çalıyorsanız zaten çok büyük avantajınız var, çünkü kulağınız çok sesli duyuma alışık oluyor, daha zor detone oluyorsunuz vs....
 
Vokal deneyimim yok ama gruplarda çok vokal eskittik. Eğer yorulmamış ve ısınmış sesinizle, tüm notaları doğru basarak yaptığınız vokali beğenmiyorsanız ya ses renginiz kötüdür ya da insan evladının kendi sesini beğenmeme durumu vardır ki bu ikinci seçenek birçok vokalde vardır. Ünlü vokallerin röportajlarını falan araştırırsanız çoğu kendi sesini beğenmez. Bunun sebebi insanın alıştığı sesi duymaması olabilir. Nasıl bir mekanizma ise, kulak dışarıdan gelen sesi toplarken aynı zamanda boğazdan direkt kulağa kaçan frekanslar kendi sesimizi farklı sanmamızı sağlıyor.

Şarkıları zaten ders sonunda ısınmış sesimle söylüyorum, şarkıları kendi ses band genişliğime transpoze edip, çalarak söylüyorum, söylediğim şarkıların çoğu ztn bana ait.. hocayı da özellikle eleştirel olması konusunda zorluyorum, detone yok ve iyi diyor ama iyi değil bence, sanırım kendi sesimi duymaya katlanamama durumu var, sırf bu yüzden hiç bir şekilde kayıt yapmıyorum :)

Özetle demek istediğim sesi doğuştan iyi olan biriyle hiç bir zaman aynı seviyede olamayacağımı düşünüyorum. Ama örneğin enstrüman konusu ise yetenek çalışma süreni kısaltır ama eninde sonunda çok çalışırsan istediğini alırsın.
 
Son düzenleme:
Şarkıları zaten ders sonunda ısınmış sesimle söylüyorum, şarkıları kendi ses band genişliğime transpoze edip, çalarak söylüyorum, söylediğim şarkıların çoğu ztn bana ait.. hocayı da özellikle eleştirel olması konusunda zorluyorum, detone yok ve iyi diyor ama iyi değil bence, sanırım kendi sesimi duymaya katlanamama durumu var, sırf bu yüzden hiç bir şekilde kayıt yapmıyorum :)

Özetle demek istediğim sesi doğuştan iyi olan biriyle hiç bir zaman aynı seviyede olamayacağımı düşünüyorum. Ama örneğin enstrüman konusu ise yetenek çalışma süreni kısaltır ama eninde sonunda çok çalışırsan istediğini alırsın.
Sesi doğuştan iyi diye bir şey gerçekten yok:) Uzun bir süre kafa yorup araştırdım bu meseleyi.

Bazı insanlar sezgisel olarak seslerini daha doğru kullanıyorlar. Bu da seslerinin "doğuştan" iyi olduğunu düşünmemize sebep oluyor.

Bunun kültürel/toplumsal bir bileşeni de var ve bunlar hiç konuşulmayan şeyler. Size basit ama aynı zamanda çok teknik bir örnek vereyim:
Güneydoğu yöresinin "türkücülerinin" sesinin güzel olduğu düşünülür. Bunun da gırtlak yapısıyla ilgili olduğu filan iddia edilir.
Oysa işin biraz tekniğini öğrendiğiniz zaman, bu insanların konuşma kültürünün farklı olduğunu anlıyorsunuz. Konuşma sesleri inanılmayacak kadar "rezonant" geliyor. Türkçe terimle söylersek, sesleri "çınlıyor". Bu etkinin sebebi, yüzdeki rezonatörleri iyi kullanmaları. Bunu sezgisel olarak yapıyorlar, çünkü o yörenin insanı böyle konuşuyor.
Bu sayede, yüzün ön kısmındaki rezonans sağlayan katı yapılara (kemikler, dişler vs...) sesi oturtarak projeksiyon sağlıyorlar. Bu aynı zamanda belli frekansların da öne çıkmasını ve sesteki doğuşkanların (overtones) vurgulanmasını sağlıyor. Bunu sadece şarkıcılarda değil, iyi müezzinlerde de duyabilirsiniz. Türkçe'de bizim "yanık ses" dediğimiz şeyin de doğrudan bu tınıyla alakası var.

Bütün iyi vokalistler ve aynı zamanda aktör-seslendirme sanatçısı vs...de bunu çalışmış ve geliştirmiş kişilerdir. Modern vokal tekniğinde de ilk çalışılan şeylerden biri, bu rezonans yolunun (resonant tract) oturmasıdır. Bu da sürekli egzersiz yaparak ve böylece kas hafızası kazanılarak oluşan bir şey. Bu rezonans etkisini çıkarın, ortada güzel ses filan kalmaz:) Vokal koçları bunu sesin "önde tınlaması" şeklinde tanımlarlar. Tipik egzersiz olarak kullanılan şey de "buzz" (vızıldama...) efektidir.

Elbette kişisel beceri ve yetenek, potansiyeli belirler. Gitarı her çalışan nasıl Guthrie Govan olamazsa, vokali her çalışan da Aretha Franklin olamaz. Ama bu insanlar da hayatlarını müziğe adamasalar, bu hale gelemezlerdi.

İstisnai bazı kişileri saymazsak, çoğumuzda "doğuştan" ses diye bir şey yok uzun lafın kısası:) Bu bizim tuhaf bir yargımızdan ibaret. Gitar çalışmakla olur, ama ses gökten zembille iner zannediliyor. Saçmalığın daniskası... Tamamen algı meselesi.
Stryper'ın vokalist(/gitaristi Michael Sweet, gençliğinde çığlık atamadığından bahsediyordu bir youtube videosunda. Röportajı yapan şaşkınlıktan dilini yutacaktı neredeyse:)
Bilmeyen için örnek vermiş olayım; şu adam oluyor kendisi:
 
Son düzenleme:
Sesi doğuştan iyi diye bir şey gerçekten yok:) Uzun bir süre kafa yorup araştırdım bu meseleyi.

Bazı insanlar sezgisel olarak seslerini daha doğru kullanıyorlar. Bu da seslerinin "doğuştan" iyi olduğunu düşünmemize sebep oluyor.

Bunun kültürel/toplumsal bir bileşeni de var ve bunlar hiç konuşulmayan şeyler. Size basit ama aynı zamanda çok teknik bir örnek vereyim:
Güneydoğu yöresinin "türkücülerinin" sesinin güzel olduğu düşünülür. Bunun da gırtlak yapısıyla ilgili olduğu filan iddia edilir.
Oysa işin biraz tekniğini öğrendiğiniz zaman, bu insanların konuşma kültürünün farklı olduğunu anlıyorsunuz. Konuşma sesleri inanılmayacak kadar "rezonant" geliyor. Türkçe terimle söylersek, sesleri "çınlıyor". Bu etkinin sebebi, yüzdeki rezonatörleri iyi kullanmaları. Bunu sezgisel olarak yapıyorlar, çünkü o yörenin insanı böyle konuşuyor.
Bu sayede, yüzün ön kısmındaki rezonans sağlayan katı yapılara (kemikler, dişler vs...) sesi oturtarak projeksiyon sağlıyorlar. Bu aynı zamanda belli frekansların da öne çıkmasını ve sesteki doğuşkanların (overtones) vurgulanmasını sağlıyor. Bunu sadece şarkıcılarda değil, iyi müezzinlerde de duyabilirsiniz. Türkçe'de bizim "yanık ses" dediğimiz şeyin de doğrudan bu tınıyla alakası var.

Bütün iyi vokalistler ve aynı zamanda aktör-seslendirme sanatçısı vs...de bunu çalışmış ve geliştirmiş kişilerdir. Modern vokal tekniğinde de ilk çalışılan şeylerden biri, bu rezonans yolunun (resonant tract) oturmasıdır. Bu da sürekli egzersiz yaparak ve böylece kas hafızası kazanılarak oluşan bir şey. Bu rezonans etkisini çıkarın, ortada güzel ses filan kalmaz:) Vokal koçları bunu sesin "önde tınlaması" şeklinde tanımlarlar. Tipik egzersiz olarak kullanılan şey de "buzz" (vızıldama...) efektidir.

Elbette kişisel beceri ve yetenek, potansiyeli belirler. Gitarı her çalışan nasıl Guthrie Govan olamazsa, vokali her çalışan da Aretha Franklin olamaz. Ama bu insanlar da hayatlarını müziğe adamasalar, bu hale gelemezlerdi.

İstisnai bazı kişileri saymazsak, çoğumuzda "doğuştan" ses diye bir şey yok uzun lafın kısası:) Bu bizim tuhaf bir yargımızdan ibaret. Gitar çalışmakla olur, ama ses gökten zembille iner zannediliyor. Saçmalığın daniskası... Tamamen algı meselesi.
Stryper'ın vokalist(/gitaristi Michael Sweet, gençliğinde çığlık atamadığından bahsediyordu bir youtube videosunda. Röportajı yapan şaşkınlıktan dilini yutacaktı neredeyse:)
Bilmeyen için örnek vermiş olayım; şu adam oluyor kendisi:


Hocam öncelikle bilimsel açıklamalar için teşekkürler, bir çok şey öğrendik sayenizde, ayrıca araştırılacak konular da çıktı.

Doğuştan sözü de aslında eğitim almadanı kastetmiştim. Bu arada eğitim almadan sesi güzel olan insanları araştırmak lazım (doğudaki insanlar için sizin tespitler çok güzel örneğin)

Dediğiniz örneklerin haricinde de hiç eğitim almadan enstrüman çalmadan çok güzel şarkı söyleyen arkadaşlarım var ki vokal konusunda ben biraz acımasızım (kendimi de doğramam biraz ondan).. Aynı süreyle eğitim alsak böyle biriyle aramızdaki fark daha da artacaktır. Kimse sıfırdan enstrüman çalamaz ama dinleye dinleye insanlar eğitim almadan da güzel şarkı söyleyebiliyorlar. Enstrüman vs Vocal'i bu yüzden örnek verdim. 5 yıl uğraşsam vokal ile belki de eğitimsiz 6/10 sesli biriyle aynı seviyeye gelicem. O ise 1 senelik eğitimle 8/10 olacak. Ama aynı anda gitara başlarsak aramızda böyle devasa bir fark olmazdı diye düşünüyorum. Oranlar tabiki örnek olsun diye ölçülmüş şeyler değil. Bir de çok özel yetenekleri kapsam ve denklem dışında bırakmak lazım tabi.

Bir yandan da konservatuvar elemelerini düşünelim, sesi iyi olanları seçerler (kulak eşit), çünkü üst seviyeyi hedeflediklerinden 3-0 önde başlayacaklarını düşünürler.

Ve dediğiniz gibi sonradan eğitim ile çok iyi şarkıcılar da var, (keşke before after'ı da görebilsek). Adını hatırlayamadım ama böyle bir eğitmen de vardı, ve gençken bir cafede şarkı söylediğinde herkesin onunla alay ettiğini, daha sonradan eğitimle kendini geliştirip şuan vocal coach'luğu yağtığını anlatan videosu vardı. Ama şarkı söylemeyi bir hayat amacı olarak benimsemiş. Anahtar kelime de burada sanırım, çok istediğin bir şeyi çok çalışarak yapabilirsin. Yetenek sana zaman kazandırır.

Kafam bu konuda hala karışık:) biraz araştırmam ve kendimdeki gelişmeyi eğitim sonrasındaki 1 seneyi gözlemlemem lazım.

Tekrar açıklamalar için teşekkürler..
 
Geri
Üst