Xymphony kullanıcısının son içeriği

Açıkçası, dediklerimden nasıl böyle çıkarımlar yapabiliyorsunuz; hayret ediyorum. İsviçre'de, birkaç sene öncesine kadar; parlamento'da güvenlik görevlisi yoktu; ta ki birileri elini kolunu sallayarak içeri girip, birkaç milletvekilini öldürene dek. Birçok yerde, insanlar yatarken kapılarını...

Kendi adıma, hapise giren insanlar; (ki ben ağır suç işleyenlerden bahsetmiştim) tatil yapıyorlar o yüzden çalıştırılsınlar demedim. Boş boş oturmak onlara da zarar. Benim bahsettiğim türden suç işleyenlerin birçoğu işsiz, psikolojik olarak problemli vs. oluyor. Cezaları süresince belli bir işte...

Dagon'u deneyebilirsin. Güzel bir Lovecraft uyarlamasıdır. In The Mouth Of Madness, ise harika bir korku filmidir. Birebir bir Lovecraft uyarlaması değildir, fakat bariz bir biçimde Lovecraft vari öğelerle dolu bir filmdir.

Olay iyice karışmış: bir savaş ay, bir A Takımı dizisi :D Bu arada SAvaş Ay'dan tiksinirim, A takımı dizisi ise zamanımızda gerçekten bizim için çok değerliydi. "Patronuna söyle, benim adım simit) :D Ekrana yapışıp (tıpkı mesaj sayım gibi :P ) izliyorduk gerçekten büyük heyecan ve zevkle...

Valla filmi izlemedim ama, fragmanında gördüğüm ejderha hiç de son teknoloji eseri gibi durmuyordu, daha ziyade 10 sene öncesinin Herkül-Xena dizilerinde kullanılan teknolojiye benzettim... :D

Çılgın Tatil miydi neydi, öyle bir film vardı. Hatırlayamadım ismini, belki tutturmuş da olabilirim. :) Hani, bi tip ölüyodu, ilk bölümde bunun mirasını almak için miydi neydi, bunu canlı gibi göstermeye çalışıyolardı, devam filminde ise (komik bir güneş gözlüğü taken ve şapşal bir sırıtışa...

Hayır, Orko saklanmıyordu. Bölüm sonlarında genellikle mesajlerı veriyordu.

Orko değildi o, She-Ra'daki acaip yaratıktı. :D Herkesin aklında da yanlış kalmış. :lol:

Evet, kendi salak soruma kendim cevap vereyim bari. :lol: Kadınlar da var X-Men'de çünkü :D

Bence biraz derin düşün, aslında ben sonunda ciddi bir mesaj algıladım. Yanılıyor olabilirim, ama eğer sezgim doğruysa çok hoş bir mesajı var serinin sonda. Aslında daha farklı biçimde de bitebilirdi bence, ama insanı derin düşünmeye iten bir son bence... Aman kimse spoiler olmasın sakın... :)

Okan Bayülgen ile Şahan'ı kıyaslamak da ayrı bi gariplik tabi ki...

Günde kaç saat uyunduğu çok önemlidir aslında. İnsanların (kalıtsal, psikolojik, yaş vs gibi faktörlerin etkisiyle) uyku ihtiyacı kişiden kişiye değişir. Bildiğim kadarıyla biyolojik açıdan için 4 saat gibi bir uyku beyinin dinlenmesi için yeterlidir. Ötesi, diğer faktörlerle şekillenir...

Ben hatırlıyorum :P Michael Jackson'un "moonwalk" yürüyüşünün yengeç tarzıyla "yan yan" olan "breakdancevari" versiyonunu "Bizz sokakkkk kurrrbişşlerrriyizzz" diyerek tatbik ederlerdi. :D Bunlar bi bölümde, Ninja Kaplumbağalar'ın boyutuna gidiyolardı, orada kötü karakter timsah bilmemneye...

Uyku, duyularımızın daha sınırlı çalıştığı ve istemli hareketlerimizin daha azaldığı bir dinlenme hadisesidir. Uyku ihtiyacımız; kalıtsal, hormonal, çevresel, psikolojik faktörlerden oldukça etkilenir. Günde ortalama ne kadar uyuyorsunuz? Ben 8 saat diyebilirim. Ama bu aralar 6.5 , 7 saate...

Niyetinden şüphem yok zaten. Ayrıca çok farklı şeyler de düşünmüyorum senden. Üslubun biraz sert ve yönlendiriciydi sadece, bunu da kabul ettiğine göre ortada bir problem kalmıyor bence. :) Saygılar...