Sorgu için arama sonuçları: *

artık çıkmıyomusunuz bi yerde..izmire gelicem haftasonu..dinlesek ne iyi olurdu..

oh be kulağımın pası silindi..hoş tekilalar bize işledi ama olsun..elinize sesinize sağlık..

ben 22 nisan gecesi için sordum..yalnış olmasın...

bi çalar saat dinleyesim varki..bu akşam çıkmıyomusunuz bi yerde ya..

ve nihayet..filmi edindim..ben bu leonardoyu hiç dikkate almamıştım.sonra kanlı elmastaki oyunculuğunu çok beğenmiştim..Hele bu filmde döktürmüş valla o genç yaşına rağmen.. filmin öyle çok özel bi konusu yok..bazen TRT2'de falan bu tarz filmler yayınlıyolar..ama yinede güzel filmmiş..

Edwart Norton bugün National Geographic'de belgesel sunuyodu..Pek bi sevimliydi:)

Trevenian'ın Şibumi'si ve tabiki Amin Maulof'un Semerkant'ı..

Japon Yazar Murakami Haruki'nin Zemberekkuşu'nun Güncesi, İmkansızın Şarkısı..Taktım bu yazara..Yalın cümleler..basit bi anlatımı var ve bu insana garip bi huzur veriyor..çok özel ve farklı tarzı olan bi yazar..şiddetle tavsiye ederim..

yine dünyayı amerikalılar kurtardı...iranlılara aptal dediler..çinlilere beceriksiz..filmde bütünlük yoktu..bi robot için fazla duygusal konuşuyodu..replikler basitti...arabalar çok güzeldi..optimus müthişti..çocuk küpü optimasa soksaydı..optimus ölecekti...eeee meagtron yaşıcaktı..ben mi...

bende uzun zamandır bu filmi arıyorum ..internette bulamadım..nasıl bulabilirim arkadaşlar bu filmi..adıını forumda görünce pek bi heyecanlandım...

yani hayatına bir anlam yüklemeye çalışırken sıradan şeyleri mükemmelleştirmek bunun bir yolu mu diyorsun?..

Irvan Yalom psikolojik çözümlemeler yapmıyor mu? Onun kitaplarını felsefe kitapları kapsamına girmiyo ki...

Bu arada aranızda Lost'u seyreden varsa bir bölümde Sawyer'ın elinde Atlas Vazgeçti vardı ki bu beni hiç şaşırtmadı:)

insanı altüst eden fikirleri var.. hepimizde olan ama hep bastırılqn kendi varlığını bağımsız olarak oluşturmak gerekliliği üstüne basa basa söyleniyor atlas vazgeçtide (bence vazgeçti daha doğru bir çeviri).. dünyanın yarattığı en kötü karakterin Robin HOOD olduğunu söyleyen başka bir kitap...

Filmi seyrederken diyordum ki içimden..oh be nihayet beyaz adamın olmadığı yerlilere ilişkin bi film seyrediyorum..ben bu hazzı taşırken filmin sonunda acayip bozuldum..duvara çarpmış gibi oldum..yani ne gerek vardı be o sahneye:(( Purgatory'ye aynı hisleri paylaşıyoruz film için, filmi öyle...

en gerçekçi ve etkileyici şiddet sahnelerinden biri(şiddetten iyice nefret ettiren)...Dereğin sölediğiniz gibi o pis gülüşü atmadan önce, çocuğun başını kaldırım taşına dayayapı ayağıyla ezdiği an filmin adıyla bütünleşti bende.. Bir de Edward Norton öyle iyi ve kaliteli bir oyuncu ki...

e iki sonu nerden çıkardınız anlamadım..kıs öldü ve babasının yanına gitti..tek son.. general ve kampları, mercedes vs. schindlerin listesini andırıyodu.. acaba niye mitoljiden pan'ı seçtiler? zira hikaye ilen pek alakası yok.. bir de forum başlığına ispanyolcasını yazsaydınız ya..El...

keşke şiddetle tavsiye etmeseydiniz..zira "nuuuhhhh" değerli bir varlık.. o bakışları şimdi binlerce kii ilen paylaşmak zorunda kalıcaz:)

temmuzda bencede aşkı pek bi güzel anlatmış..diğer bi çok şeyin yanında..zaten aşkdada birsürü absürd sahneler yaşanmıyor mu? filmin en hoş sahnelerinden biri şu kamyoncunun kıza göz kırptığı sahneydi..seyredenler bilir:)) Ana fikir: gülü araken ezdiğin papatyaların farkına var(hoş esas...

Bu isimlere bakınca insanın felsefe ilen ilgilenesi gelmiz herhalde..felsefe acı, yalnızlık..felsefenin tesellisini önereyim ben de bari ;)