Sorgu için arama sonuçları: *

insanın kendinde gördüğü çelişkilerin aslında çok faydalı yol göstericiler olduğunu düşünüyorum.. insanın birşeyleri değiştirebilmesi, doğru olanı seçebilmesi için birer mesaj sanki.. ve genel anlamda da çelişki, hayatın ve de insanın doğasında olan birşey sanki(en basitinden, bedenin...

siz sosyal fobi ile asosyalliği fena halde birbirine karıştırmışsınız.. özgüven eksikliği hissetmek, insanlarla ilişki kurmaya çekinmek vs. bunlar sosyal fobi belirtileri.. sağda solda kelebekler gibi uçuşarak her gün yeni insanlarla tanışmanın aslında bir boka yaramadığını bilmek, insanların...

etik, en basit anlamda ahlak kurallarını sorgulamak demektir.. etiği gereksiz görenler, onun ne olduğunu tam olarak bilmiyorlar sanırım.. mesela tanrı'nın dinini kendi hegamonyası altına alıp saçma sapan kurallar ekleyerek(şeriat vs.) insanları sömürenlerin oyununa gelmememize yardımcı olan...

yine aynı şeyi söyleteceksin bana.. bak bakalım yukarıda yazdıklarıma, kim demiş "kaderle tesadüf aynı şeydir" diye? hadi yazıları anlama olayını falan geçtim, bari okumayı becerin yahu..

"kader" kavramını k.çınızdan anlamaya devam ettikçe, bu paradoks yumakları içinde debelenmeye devam ediceksiniz.. devam edin..

sosyal fobiyle karıştırmamak lazım asosyalliği.. kendi isteğinle sosyal olmamak ayrı şey, insanlardan çekinip kendini soyutlamak ayrı.. kendini bilerek yapıyorsan bunu ne ala..

şu saçmalama faslından sonra yazdıklarım garip kaçacak ama(!): -"HERŞEY belli bir plana göre yaşanır" demek saçmadır, çünkü aklımızı kullanarak yaşayacağımız hayatı kendimiz belirleyebiliriz. biz birşeyi yaparsak olur, yapmazsak olmaz.. -"plan ve program YOKTUR" demek de bir o kadar...

olayın özünü kaçırıyorsunuz...

tanrı bizim gibi zamanın içinde değildir, zamanın ve de hatta mekanın ötesindedir, bizim gibi zamanı yaşamaz yani.. eğer bu böyle kabul edilmezse, "ne yapacağımızı önceden bilme" olayı açıklanamaz.. "önceden bilme" kelimesinde zaman kavramı kullanıldığı için doğru bir kullanım değil.. tanrı...

içki olmadan da arkadaşınla biraraya gelebilir konuşabilirsin.. sevgilinle vakit geçirebilirsin.. müziğe verilen parayı hiç söyleme zaten, müzik dinlemek direk ruhla alakalı.. ben burda eğlence anlayışının metalaşmasından bahsediyorum.. evet işte "sohbet de bank köşelerinde olmuyor" demen de bu...

işte tipik tüketim toplumu insanı da böyle düşünüyo zaten.. alternatif sunsam anlıycaksın sanki peh.. olsa olsa gülersin.. :evil: belki bu biraz fikir verir:

işte herşeyin maddiyata, mülkiyete endeksli hale geldiği şu "modern" çağda, eğlence de bundan nasibini aldı... eğlenmek için illa da bişeylere para vermek lazım yani... şu salak algida reklamları iyi anlatır bu durumu, "bu dondurmayı alırsan kendini iyi hissedersin"... bir de "sevgi" sloganı...

özel mesajdan yollayabilirsen yolla bi zahmet, olmazsa buraya da koyabilirsin..

abi, şu johnny b. goode çalarken, hani solonun sonlarına doğru tapping yaparaktan dizlerinin üzerinde kaydığı sahne var ya, orayı yakalasana bana be bi zahmet.. :D

megadeth'in eskilerden patlatmanızı beklerdim ama olmadı.. neyse olsun, iyiydiniz yine.. :) başarılar diliyorum.. resimleri de fena kıskandım ha.. :)

valla bence duygu olmadıktan sonra ne hız bir işe yarar ne de yaratıcılık.. satriani o yoğun duyguları yaşamasaydı attığı sololar bi halta benzemezdi... e şu da var tabi, birine gitarist diyebilmemiz için, o kişinin herşeyden önce kendine has bir tarz geliştirmiş olması gerekir ki türkiye'de...

bir şey sorucam ben,yavuz çetin'in satılık albümünde bas çalan demirhan baylan mıydı?

albümdeki öbür şarkıları da bi dinleyip öyle yorum yapın derim ben,gerçekten müthiş sololar var..satriani tadı var biraz da..

ben de hastasıyım bu dizinin...hatta bu gece rüyamda gördüm;george,elaine ve kramer bizim evdeydi ve yine manyak şeyler yaparak saolsunlar rüyamda bile güldürmeyi başardılar beni...jerry niye yoktu anlamış değilim tabi...