Lambalı Amfi Ve Watt Killer Bilmecesi..

Merhaba arkadaşlar uzun süredir 50 w attenüatör ile laney cub 10 amfimi kullanıyorum ve çok memnunum. Ancak merak ettiğim şu ; attenütörü devre dışı bırakarak ve devrede iken, sesi aynı desibellerde tutarak karşılaştırdığımda çok da bir fark hissedemediğimi farkettim. Yani acaba lambalı amfilerin tadı sesi açınca anlaşılır mantığında bir hata olabilir mi? Aslında sesi açmak değilde kilit noktası ; SESİN BELLİ BİR DESİBELE GELMESİ' nde olabilir mi şifre?. yüksek seste tüm frekansları tatları alabilmeye bağlı olabilir mi?
 
Aslında çeşitli açılardan haklısınız.

Bu işlerle ben de kafamı yordum biraz. Çeşitli sebeplerden dolayı düşük volümde iyi ton almak zor. Bence bir taraftan ampli yapısına göre değişecek bir hadise ve diğer taraftan da değil. Açayım.

Önce herkesin bildiği kısım: Fender Bassman, Marshall Plexi gibi geleneksel ampli yapılarında, preamp sinyalini yükselterek faz invertörü (ve güç lambalarında) kırılma elde ediyorsun. Bu yüzden faz invertöründen sonra master volüm koymamış veya güç katının voltajını düşürmüyorsan, sesi kırmanın yolu maalesef yüksek volümden geçiyor. Yani Cub10'da "kırılma olmadığı sürece", aynı ses şiddetinde attenuatorlu ve attenuatorsuz benzer ton alınması mümkündür herhalde.

Çok fazla tartışılmayan ve ampli yapısına göre değişmeyen kısmı ise ilginç. Literatürde Fletcher Munson eğrisi diye geçen bir hikaye var. Sağlıklı bir insan kulağının çeşitli frekanslara göre farklı desibel seviyelerindeki hassasiyetini ölçmüşler. Buna göre düşük desibel seviyelerinde insan kulağı düşük frekansları daha düşük ses şiddetinde algılıyor (bir anlamda da tiz frekanslar öne çıkıyor). Eski HiFi sistemlerindeki "loudness" tuşunun da temel sebebi de buymuş. Bas ve midler bu tuşla düşük volumde arttırılınca kulağa daha doğal geliyor. Kendi amplilerime eklemiş olduğum corrective filter denilen basit devreyi, düşük volümlerde tizleri traşlaması için kullanıyorum.

Desibel seviyesi yükseldiğinde ise frekansların algılanan ses şiddetleri arasındaki farklar azalıyor ve kulak daha dengeli algılıyor.

Öte yandan muhtemelen bir de hoparlörün tepkisi işin içine giriyor. Hoparlörler de ses şiddetine göre farklı frekans aralıklarını öne çıkartıyorlardır mutlaka.

Fletcher Munson Curve:
Fletcher-Munson.gif


Aşağıda çok iyi anlatılmış:
http://line6.com/support/page/kb/_/general-faq/studio-tone-vs-live-tone-and-the-fletcher-muns-r448
 
Son düzenleme:
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #3
açıklama için teşekkürler, gerçekten çok karışık konular. Hep merak ettiğim bir konuydu bu. Çok kısk ses seviyelerinde şüphesiz çok tiz bir ses duyarız ve doyurmayan ağızda eriyen besin misali bir his verir. Ben bugün şunu farkettim; Watt killer bir yana, sesi şöyle azcık açsam, hani komşuyu rahatsız etti edecek kadar bir seviyeye geldiğinde (db ölçümü yaparım bir ara) gerçekten o tadı, sanki konserde canlı müzik dinler gibi doygunluğu, tane tane bassları midleri hissedebiliyorsun. Kısaca aklımda bu var; lambaların kırılmasından çok acaba işin sırrı desibel mi? özetle bunu düşünüyorum..
 
açıklama için teşekkürler, gerçekten çok karışık konular. Hep merak ettiğim bir konuydu bu. Çok kısk ses seviyelerinde şüphesiz çok tiz bir ses duyarız ve doyurmayan ağızda eriyen besin misali bir his verir. Ben bugün şunu farkettim; Watt killer bir yana, sesi şöyle azcık açsam, hani komşuyu rahatsız etti edecek kadar bir seviyeye geldiğinde (db ölçümü yaparım bir ara) gerçekten o tadı, sanki konserde canlı müzik dinler gibi doygunluğu, tane tane bassları midleri hissedebiliyorsun. Kısaca aklımda bu var; lambaların kırılmasından çok acaba işin sırrı desibel mi? özetle bunu düşünüyorum..

Evet.. Sanıyorum Fletcher Munson çalışmasından bu sonucu çıkartabiliriz: Farklı dB seviyelerinde insan kulağı müziği farklı şekilde algılıyor.
 
Bu konuda benim açımdan şöyle bir durum var. Bende komşu derdi yok ancak amfinin sesinden kendim rahatsız oluyorum fazla açınca, bir de çalım süresi biraz uzarsa 1-2 saat başım ağrıyor,kendime gelemiyorum. Mesela 30 wattlık transistörlü amfim var (tm-30). Sesi yarıya kadar açıp 1 saat çalsam o gün kulaklarım çınlıyor. Yüksek sese dayanamıyorum sanırım.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #6
Birde şöyle bir durum atıyorum 50 db lik bir ses çıkışı ile amfiden mikrofon ile kayıt aldız , album yaptınız . Sonra cd yi koyup sese epeyce yuklendiniz 200 db oldu, yada direk amfiden 200 db çıkışla kayıt yaptınız ve 200 db ile dinlediniz gene. sorum şu; ikisi arasında fark olur mu?
 
Sesin iyi duyulmasinda midler ve alt-midler oldukca etkili. Hoparlor konisinin o genis capli kismi (ortadaki kapagin disindaki genis bolge) bu frekanslari duyururken ortadaki ufak kapak da tizleri duyurur. Genis capli koninin titresmesi, ortadaki bolgeye gore biraz daha guc ister, bu yuzden de sesi acmak gerekir.

Geleneksel hi-fi duzenlerinde bunun onune gecmek icin tweeter ve woofer diye iki farkli hoparlor yapisi/amplifikatoru var: Tweeter midleri, tizleri ve ust midleri verirken woofer da baslari ve alt midleri verir. Sesi dusuk tutsaniz bile woofer'a aktarilan guc nispeten fazla olur ki kulak rahat ve dogal duysun.

Ayrica bugun orijinal mixlenmis bir kaydin frekans spektrum egrilerine baktiginizda, bas bolgesinin diger bolgelerden cok daha fazla genlikli yer isgal ettigini de gorursunuz. Yine yukarda soyledigim nedenden olsa gerek ..
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #8
Sesin iyi duyulmasinda midler ve alt-midler oldukca etkili. Hoparlor konisinin o genis capli kismi (ortadaki kapagin disindaki genis bolge) bu frekanslari duyururken ortadaki ufak kapak da tizleri duyurur. Genis capli koninin titresmesi, ortadaki bolgeye gore biraz daha guc ister, bu yuzden de sesi acmak gerekir.

Geleneksel hi-fi duzenlerinde bunun onune gecmek icin tweeter ve woofer diye iki farkli hoparlor yapisi/amplifikatoru var: Tweeter midleri, tizleri ve ust midleri verirken woofer da baslari ve alt midleri verir. Sesi dusuk tutsaniz bile woofer'a aktarilan guc nispeten fazla olur ki kulak rahat ve dogal duysun.

Ayrica bugun orijinal mixlenmis bir kaydin frekans spektrum egrilerine baktiginizda, bas bolgesinin diger bolgelerden cok daha fazla genlikli yer isgal ettigini de gorursunuz. Yine yukarda soyledigim nedenden olsa gerek ..
süper , işte bunu merak ediyordum, o geniş çaplı kısmın titremesi için fazla desibele ihtiyaç var ozaman değil mi? watt killer'ın anlamı kalmıyor o zaman yanılmıyorsam..
 
süper , işte bunu merak ediyordum, o geniş çaplı kısmın titremesi için fazla desibele ihtiyaç var ozaman değil mi? watt killer'ın anlamı kalmıyor o zaman yanılmıyorsam..

Enstrüman amplifiaktörleri açısından konuştuğumuzda, evet, düzgün duyum için sesi açmak gerekiyor.

#2'nin başında aiyiadam'ın bahsettiği gibi güç katında distorsiyonun gerçekleşmesi için sesi açmak lazım. Bu tip bir distorsiyon, özellikle clean (ya da daha da genelleştirerek, az distorsiyonlu, az gain li) tonlarda, tona biraz zenginlik ve güzel bir duyum katabiliyor. Bu distorsiyonu almak için sesi ciddi bir miktar açmanız gerektiğinden, katlanılabilir hâle getirmek adına attenuator denen aletler kullanılıyor. Dolayısıyla Watt Killer ve türevi aletlerin olayı da aslında bu. Ama bu tip aletlerin tonda -özellikle de tiz bölgesinde- tıraşlamaya yol açacağını da unutmamak lazım.

Bu noktadaki çözüm, daha geniş çaplı ve birden fazla hoparlör kullanmak olabilir. Sesi belki yine açmak gerekir; fakat beklenenden daha az açacağınız kesin.
 
Enstrüman amplifiaktörleri açısından konuştuğumuzda, evet, düzgün duyum için sesi açmak gerekiyor.

#2'nin başında aiyiadam'ın bahsettiği gibi güç katında distorsiyonun gerçekleşmesi için sesi açmak lazım. Bu tip bir distorsiyon, özellikle clean (ya da daha da genelleştirerek, az distorsiyonlu, az gain li) tonlarda, tona biraz zenginlik ve güzel bir duyum katabiliyor. Bu distorsiyonu almak için sesi ciddi bir miktar açmanız gerektiğinden, katlanılabilir hâle getirmek adına attenuator denen aletler kullanılıyor. Dolayısıyla Watt Killer ve türevi aletlerin olayı da aslında bu. Ama bu tip aletlerin tonda -özellikle de tiz bölgesinde- tıraşlamaya yol açacağını da unutmamak lazım.

Bu noktadaki çözüm, daha geniş çaplı ve birden fazla hoparlör kullanmak olabilir. Sesi belki yine açmak gerekir; fakat beklenenden daha az açacağınız kesin.
teşekkürler cevabın için , işte merak ettiğim bu duyumu almak için ses açmak gerekir diyoruz ya, attenüatör ile sonuçta ses kısılıcak desibel düşecek bu durumda duyumu azaltıp aynı yere dönmüş olmuyor muyuz?
 
Aynı yere, lambalara daha fazla yüklenerek dönmüş oluyoruz. Ses desibeli aynı ama çıkışta kırık sesler dedğimiz efekti almış oluyoruz. Sonuçta sesi açamadığımız durumlar için yapılan bir çözüm bu yüzden 1 - 5 - 10 watt lık amfiler üretiliyor.
 
ben zaten laney cub 10 ve watt killer ile kullanıyorum oldukça da memnunum, ev ortamı için çok ideal zaten, ama kafamdaki sorunun yanıtı için belkide bir test video yapmak gerekecek :)
 
laney cub 10 kullanmadım bir yorum yapamıycam ama bende 5 watt lık clean lerini çok sevdiğim bir amfi kullanıyorum. Headroom u oldukça yükses sesi ne kadar açsamda lambalar kırılmıyor. Bende zaten clean lerini sevdiğim için anlaşıyoruz. Sizin de böyle bir probleminiz olabilir mi ? Eğer öyle ise farklı lambalar deneyebilirsiniz.
Saygılar
 
laney cub 10 kullanmadım bir yorum yapamıycam ama bende 5 watt lık clean lerini çok sevdiğim bir amfi kullanıyorum. Headroom u oldukça yükses sesi ne kadar açsamda lambalar kırılmıyor. Bende zaten clean lerini sevdiğim için anlaşıyoruz. Sizin de böyle bir probleminiz olabilir mi ? Eğer öyle ise farklı lambalar deneyebilirsiniz.
Saygılar
yok yanlış anlaşılmasın ben şu an sistemimden son derece memnunum; laney cub 10 clean efsane zaten anlatamam, drive tonlarını daha çok pedaldan alıyorum, amfide drive 2-3 de falan. Benim ton olarak lambaların kırılması anlamında sıkıntım yok sadece attenüatörün reel faydası bilmecesi :)
 
Benim ton olarak lambaların kırılması anlamında sıkıntım yok sadece attenüatörün reel faydası bilmecesi :)
Shonage bu noktada gerekli cevabi vermis aslinda. Söyle dusunun: Normalde Gain ile oynarak distorsiyonu ayarliyorsunuz; ama oyle bir cesit distorsiyon var ki, Gain ile oynamadan, sesi oldukca yuksek bir degere getirince kendiliginden olusuyor. Bu tip bir distorsiyon da clean veya nispeten az drive iceren tonlarda kendini belli ediyor ve bircok kisi tarafindan begeniliyor. Bu distorsiyonlu tonu alinca, oldukca yuksek bir ses seviyesi olustugundan, fazla gucu "attenuator"de harciyorsunuz, kalani hoparlore aktariyorsunuz. Sonucta elinizde, dB olarak ayni ama farkli karakterli bir ton cikiyor.

Soyle dusunun bir de: Bayildiginiz bir yiyecek var, atiyorum, pide :) Ama cok meshur ve kimse oyle yapmiyor. Pideciye gittiniz ve o meshur pideden istediniz. Herif de dedi ki: "10 taneden az siparis almiyorum.". Yani o kalitedeki pideyi de adam 10 taneden az yapmiyor, 1 tane icin firini calistirmiyor. Sadece 1 tane yaparsa da o kalitede olmuyor. Ama siz 1 tane yiyeceksiniz ve illa o pide olsun istiyorsunuz. O zaman n'apiyorsunuz? Mecburen 10 tane pide aliyorsunuz ve 9 tanesini coluga cocuga dagitiyorsunuz.

İste burada, coluk cocuk dedigim attenuator oluyor :) Meshur pide, sesi epeyi acinca distorsiyona ugrayan "tatlandirilmis" ton; standart pide de amplifikatorun normal ses seviyesindeki tonu oluyor :)
 
Son düzenleme:
Shonage bu noktada gerekli cevabi vermis aslinda. Söyle dusunun: Normalde Gain ile oynarak distorsiyonu ayarliyorsunuz; ama oyle bir cesit distorsiyon var ki, Gain ile oynamadan, sesi oldukca yuksek bir degere getirince kendiliginden olusuyor. Bu tip bir distorsiyon da clean veya nispeten az drive iceren tonlarda kendini belli ediyor ve bircok kisi tarafindan begeniliyor. Bu distorsiyonlu tonu alinca, oldukca yuksek bir ses seviyesi olustugundan, fazla gucu "attenuator"de harciyorsunuz, kalani hoparlore aktariyorsunuz. Sonucta elinizde, dB olarak ayni ama farkli karakterli bir ton cikiyor.

Soyle dusunun bir de: Bayildiginiz bir yiyecek var, atiyorum, pide :) Ama cok meshur ve kimse oyle yapmiyor. Pideciye gittiniz ve o meshur pideden istediniz. Herif de dedi ki: "10 taneden az siparis almiyorum.". Yani o kalitedeki pideyi de adam 10 taneden az yapmiyor, 1 tane icin firini calistirmiyor. Sadece 1 tane yaparsa da o kalitede olmuyor. Ama siz 1 tane yiyeceksiniz ve illa o pide olsun istiyorsunuz. O zaman n'apiyorsunuz? Mecburen 10 tane pide aliyorsunuz ve 9 tanesini coluga cocuga dagitiyorsunuz.

İste burada, coluk cocuk dedigim attenuator oluyor :) Meshur pide, sesi epeyi acinca distorsiyona ugrayan "tatlandirilmis" ton; standart pide de amplifikatorun normal ses seviyesindeki tonu oluyor :)
Süper bi örnek olmuş teşekkürler
 
Shonage bu noktada gerekli cevabi vermis aslinda. Söyle dusunun: Normalde Gain ile oynarak distorsiyonu ayarliyorsunuz; ama oyle bir cesit distorsiyon var ki, Gain ile oynamadan, sesi oldukca yuksek bir degere getirince kendiliginden olusuyor. Bu tip bir distorsiyon da clean veya nispeten az drive iceren tonlarda kendini belli ediyor ve bircok kisi tarafindan begeniliyor. Bu distorsiyonlu tonu alinca, oldukca yuksek bir ses seviyesi olustugundan, fazla gucu "attenuator"de harciyorsunuz, kalani hoparlore aktariyorsunuz. Sonucta elinizde, dB olarak ayni ama farkli karakterli bir ton cikiyor.

Soyle dusunun bir de: Bayildiginiz bir yiyecek var, atiyorum, pide :) Ama cok meshur ve kimse oyle yapmiyor. Pideciye gittiniz ve o meshur pideden istediniz. Herif de dedi ki: "10 taneden az siparis almiyorum.". Yani o kalitedeki pideyi de adam 10 taneden az yapmiyor, 1 tane icin firini calistirmiyor. Sadece 1 tane yaparsa da o kalitede olmuyor. Ama siz 1 tane yiyeceksiniz ve illa o pide olsun istiyorsunuz. O zaman n'apiyorsunuz? Mecburen 10 tane pide aliyorsunuz ve 9 tanesini coluga cocuga dagitiyorsunuz.

İste burada, coluk cocuk dedigim attenuator oluyor :) Meshur pide, sesi epeyi acinca distorsiyona ugrayan "tatlandirilmis" ton; standart pide de amplifikatorun normal ses seviyesindeki tonu oluyor :)

Benim gibi elektronik cahili adama bundan iyi anlatılamazdı. Müthiş :D
 
Geri
Üst