@lokomoko
Simdi eve geldim de rahat rahat ilgilecegim konuyla.
1985 de Paul R. Smith Warren Esanu isminde bir yatirimcidan 500.000 Dolar yardim alip da Annapolis’deki fabrikayi acmasaydi bugün herhangi bir kücük yapimcidan farki olmayacakti. Yaz bir kenara bunu, eksik kalmasin o bilgin. Carlos da endorser olana kadar 4 gitar almistir ondan, o da ayri. 1976 - 1985 arasinda Paul ayda 2.000 dolar fiyatlarinda bir iki gitar satabilmistir, bununla da gecinebilmistir.
Gibson vs gibi firmalarin sadece makro boyutta hayatta kalma dertleri var, bunlar bastan beri kurumsal olan firmalar. Bilgi vesaire önemli evet ama Leo gitardan cok anladigi icin mi disbudak ve akcaagac kombinasyonunu kullandi? Ucuz oldugu icin kullandi. Olaylari gereginden fazla abartmanin geregi yok ki. Kraldan cok kralci olmamak gerek. Netice de gidiyorsunuz 50 küsür yillik bir dizayna 8.000 Euro para veriyorsunuz ama olsun ruh saglam.
Ben manyetik sarmiyorum, ERS kullaniyorum. Daha önce Häussel kullaniyordum. Yarin öbürgün kendim sarar miyim? Bilmem, belki sararim, belki de sarmam. Sanirim sarmam, Erhan (
@Ers Guitar Pickups) iyi yapiyor bu isi, ben cok memnunum, baskalari da memnun. Ama dur ya, simdi sana sorsam kesin o da ruhsuzun tekidir. Tembel Erhan, tü kaka Erhan. Ama sadece alistiginiz single ve humbucker yaparsa belki iyidir.
On yildir bu isteyim, sence kac köprü denemisimdir? Aa bak, kendi köprümü de üretmisim ben. Ha begenmedin mi seklini? Olabilir, ama ben o calismayi ve yatirimi yaptim. Hem de baska isler yapip biriktirdigimiz paralarla. Ama ruh yok iste.
Telefon örnegi aslinda cok güzel bir örnek. Adam asgari ücretin 4 katini telefona verebiliyorsa gitara da verebilmeli. Ama suc kimde? Alanda degil, ruhsuz Apple, ruhsuz, paragöz Samsung, yapsana telefon fiyatlarini asgari ücrete endeksli. Terbiyesiz bunlar!
Simdi sen kuru ekmek olayini biliyor musun bilmem ama 2001 yilinda Avrupa’da kriz had safhadayken ben Almanya’da bir yil boyunca esimle hergün 1 paket makarna alabildigimi bilirim. Beni daha mesakatli bir adam mi yapar bu detay? Belki hayir ama beni tanimadan karsima gecip ahkam kesme, ayip olur.
Ayni kulvarda gidersek kime iyilik kime kiyak yapacagimiz tamamen bizim tasarrufumuzda. Biz derken ben ve esim. Beraber veriyoruz kararlari. Ipe sapa gelmez ürünlerimiz oldugunu söylemeden önce gelip deneyeceksin, ondan sonra bidi bidi. Bosa sikma kursunlari. Faruk Kavi’ye sor, almadi ama caldi bir iki gitarimi, Erhan’a sor, Eray Arbak’a sor, Hakan Seckin’e sor (bak o bir de yapimci, anlar bu isten), Paul Eisenach’a sor (tanimiyorsan dert degil, alt tarafi film müzigi yapiyor Avrupa capinda, ruhsuz herif), Nataly Dawn’a sor, Sophie Sy’a sor.
Yer degistirmemiz de burada satislarimizin cok yüksek olmamasindan degil. Alman vatandasiyiz, zaten 3 yilligina geldik cocuklarim burayi görsün diye. Sana hesap mi verecegim niye tasiniyorum diye?
Sorun sende kardesim. Benim ne yapip ne yapamayacagimi tahayyül etmek senin imkanlarin sinirinda degil ki. Hayal kirikligina ugramis müzisyenler lafi da ne demek?
Nasil ezik bir konusma tarzi bu yahu? Cocuk mu var karsinda? Al diye yalvarip almadin diye küfür mü ettim sana da böyle konusuyorsun? Terbiyesizlik resmen.
Ne is yapiyorsun, kac yasindasin vesaire bilmiyorum ama sana siddetli tavsiyem langur lungur yazmadan bir düsün, karsinda insan var.