bugün yaşadığım “luthier” temalı olayı siz saygı değer forum üyelerine de anlatayım, aklınızda bir fikir oluşsun.
geçtiğimiz haftalarda çok çok ucuza eski bir squier elektro gitar aldım. Haliyle eski olduğu için de çoğu parçası içime sinmedi ve luthierıma danışarak birkaç yeni parça aldım (potans, burgu, üst eşik, 5 yollu switch, pickguard).. bu parçaların değişimi ve leveling işlemi için her zamanki luthierim olan Sarp’a götürdüm gitarımı. Kendisini ben gitara ilk başladığım zaman dore müzikten Tolga önermişti. Bugüne kadar hiçbir gitarımı ondan aldığımda kötü şeyler hissetmedim işçiliği kesinlikle harika titiz, bu konuda kesinlikle iyi; hakkını vermek lazım. Ancak insanlığı için aynısını söyleyemem. Size gördüğüm ve gerçekten NORMAL karşıladığım şeyleri anlatayım: kendi çevresini ön planda tutuyor, dükkanda sadece onları barındırmak istiyormuş gibi bir intibası var. E bir de sinirli ve bıkkın tavırları var. Bunlar normal, günümüz Türkiyesinde şaşırılacak şeyler değil ancak yaşadığım deneyimin sonrası gerçekten olayı farklı bir raddeye getiriyor. 
24 Eylül günü gitarı teslim ederken hiçbir fiyat pazarlığına başvurmadım, keza oradaki insanlar da şahittir buna, benim nezdimde emeğin pazarlığı olmaz. Ne zaman alacağımı sorduğumda da iki hafta sonra alacağımı söyledi. Ben de kendisine acelem olmadığını söyledim, hem eski müşterisi olduğum için, hem de yoğunluğunu bildiğim için. Gel zaman git zaman aradan 40 güne yakın bir süre geçti, aralarda kendisini aradığımda “yoğunluğum var yetiştiremedim önümüzdeki hafta başı bakalım” gibi ifadeleri çokça ișittim ve hepsine de “tamamdır abi sorun yok” dedim ancak en son geçen hafta sürecin çok uzamasından/ atölyeye her uğradığımda benim çantamın yerinden kıpırdamamasından sıkılmış olacağım ki aradım ve gitarı yarın almam gerekiyor dedim, “atölyenin halini biliyorsun, söz verdiğim gitarlar insanlar var” gibi terslemeyle karışık bir cevap aldım ve ona da tamam dedim biraz daha sabretmek adına. Bugün ise atölyenin oradan geçerken uğrayıp ne zaman hallolur diye sormak istedim ancak șöyle bir cevapla karșılaştım “bilmiyorum bir sürü gitar var araya sıkıştırırız falan” bunun üzerine ona kendi verdiği “söz”leri hatırlatınca sinirlendi. Yok ișiniz görülsün diye uğraşıyoruz yok başkasına götür gitarını o zaman yok al git falan filan gibi șeyler duyunca ben de gitarımı aldım çıktım, bir daha da uğramam 🙂 Sonuçta ben bu hizmet için bir para ödüyorum, bu bir hayır işi değil ve kimse kalkıp bu iși hayrına yapıyormuș gibi tavır sergileyemez. Üstüne üstlük beni azarlayamaz, kendisine her ne kadar yaşından dolayı saygı duysam da sınırlarımı aşmasına izin veremem. Bugüne kadar yirmiye yakın insan yollamışımdır yanına ancak bu saatten sonra tavsiye etmem kendisini, ha yine söylüyorum kendisini asla kötülemiyorum, çok iyi işçilik fakat insanlık sizin için önemli değilse götürün; saygısızlık görünce şaşırmayın.
Kendisi sevdiğim bir abi idi ancak son zamanlarda yaşdan mıdır, yaşantıdan mıdır bilinmez çok değişti. Umuyorum ki ileride pişmanlık duymaz. Saygılar.