Müzik yapmaya başlarken yaşadığınız acı-tatlı anılar

2020 başlarında ben de forumda böyle dolaşıyordum, 2. el bi schecter aldım. Genel olarak gitardan gayet memnunum şimdilik birkaç şeyi söylemeden edemeyeceğim. FloydRose bir gitar alırsanız eğer birkaç ayarı ile uğraşmanız gerekecek bunu ilk aldığımda bilmiyordum ben gitarı aldıktan 1-2 hafta sonra kendi kendime dedim ki "aga bu normal mi?" Hayır normal değilmiş.. Tel yüksekliği, üst eşiğin kilitleri, yayların vidası.. şusu busu derken kayboldum gittim. Çevremde gitar çalan yok, bu işi zaten kendi kendime öğrene öğrene yapıyorum e haliyle uyaran söyleyen olmuyor. Dedim yok bu böyle olmicak bi luthiere götüreyim, adam gitara bakıyor ben adama, ben gitara bakıyorum adam bana.. öyle çıkmaz bi döngüye girdik, luthier diye gittiğim ve "ooo yaparım yaparım usta getir" diyen adam gitarın tüm ayarlarıyla oynayıp (ki düzgün mü yapıyor yapmıyor mu anlamıyorum tabii) iyice bozdu, naparım naparım diye düşünürken birkaç ayarını kendi kendime yapmayı öğrendim ordan burdan izlediğim şeylerden, fakat ince ayarlara yemedi tabii oraları elleyemedim, öyle böyle derken arka arkaya ince mi telini koparmaya başladım bendlerde, dedim "yok aga bana daha kalın bi tel lazım daha iyi olur belki" aldım kalın teli. Yine bir ayar döngüsü başladı.. Yeni başlayan hevesli bi insan için bunlar cidden zor olabiliyor, "zaten zar zor almışız bi elektro bide teliyle orasıyla burasıyla uğraşıyoruz " demeye başladım kendi kendime, ama sonra fark ettim ki gitarımla aramda cidden bi bağ oluşuyor o beni zorluyor ben onu. Sonradan sevmeye başladım bu durumu kendi kendimin teknisyeni oldum (gitarım da ben de çok zarar gördük ama hepsi bize bişey öğretti) ve anladım ki ben hep öğrenci kalacağım ve hep öğreneceğim. Bazen başınıza zorluklar silsilesi gelebilir, inancınızı kaybetmeyin ve sevdiğiniz işi yapmaya devam edin gitarınızı sevin, çevrenizdekilere öğrendiğinizi öğretin, korkmayın, araştırın ve yine çalmaya devam edin.
 
Son düzenleme:
Zamanında gitarist arayan bir grup bulmuştum garajdan ve tarzlarını da çok sevmiştim.Baya hevesli bir moda girdim.Verdiler bana şarkı listesini, hep bildiğim şarkılar ama gitarlarına hiç çalışmamıştım.2 hafta deli gibi her gün uğraştım şarkılarla ve provaya pedalboard ile gittim ve board çok ağır olduğu için kollarım halsizleşmişti o gün.Hani böyle pazardan eve poşet taşırsınız ya yüklüce sonra eve gelince kollarınızı kaldıramazsınız, işte öyle…Adamlar prova sonrası mesaj atmıştı başka birisiyle çalışmak istiyoruz diye.O günden sonra pedalboardu sattım…
 
Benim müzik işinde çok genel bir sıkıntım var. Devamlılık konusunda sıkıntılar çekiyorum. Yani herşey dört dörtlük giderken bir sabah uyanıyorum ve içimde en ufak bir enstrümanla, müzikle uğraşma isteği kalmamış. Bu dönem öyle kısa bir dönem de değil. Mesela lise hayatım boyunca müzikle uğraştım. Üniversiteye geçtim, henüz ilk senemde bir sabah uyandım ve müzik yapasım hiç olmadığını farkettim ve kalan 4,5 yıllık üniversitesi hayatım boyunca elimi hiçbir enstrümana sürmedim. Üniversiteden mezun oldum, askere gittim geldim, işe girdim. 2014-2016 arasında tekrar müzikle uğraşmaya başladım 2016 dan 2020 ye kadar yine hiç uğraşmadım. 2020 den beridir devam ediyorum. :D Bırakmam yakındır yine.
 
Benim müzik işinde çok genel bir sıkıntım var. Devamlılık konusunda sıkıntılar çekiyorum. Yani herşey dört dörtlük giderken bir sabah uyanıyorum ve içimde en ufak bir enstrümanla, müzikle uğraşma isteği kalmamış. Bu dönem öyle kısa bir dönem de değil. Mesela lise hayatım boyunca müzikle uğraştım. Üniversiteye geçtim, henüz ilk senemde bir sabah uyandım ve müzik yapasım hiç olmadığını farkettim ve kalan 4,5 yıllık üniversitesi hayatım boyunca elimi hiçbir enstrümana sürmedim. Üniversiteden mezun oldum, askere gittim geldim, işe girdim. 2014-2016 arasında tekrar müzikle uğraşmaya başladım 2016 dan 2020 ye kadar yine hiç uğraşmadım. 2020 den beridir devam ediyorum. :D Bırakmam yakındır yine.
Bu dönemlerde hayatınızda gitarın-müziğin yerini ne alıyor? Ona bakmanızı öneririm.
Gitara başladığımdan beri tarzlar ve teknikler arasında takılıp kalmış bir adam olarak, bende bu durum kendini başka şekillerde gösteriyor. Vokale merak sarınca iyice kontrolden çıktı. Bu ilkbahar-yaz hard rock modunda geçti yine. Hatta denk getirsem bir gruba vokal olarak girecektim.
Şimdi ise o kafa ile yaptığım işleri dinlemek bile istemiyorum. Blues-rock emprovize ve yer yer caz modundayım.
Bu dengesizliği ancak gitar-vokal olarak görev yaptığım bir ekipte çözebilmiştim.
Ruh halimdeki gelgitlerin kendini bu şekilde gösterdiğini düşünüyorum. Gel-git derken, dengesizlik veya savrulmadan ziyade, farklı enerjilerin etkisinde kalmak gibi diyeyim. Burada detayına girilecek şey değil ama, gitardan bağımsız aslında mesele. Gitar sadece sonuç.
Sizin sorununuz da bu tip bir şey olabilir.
 
Bu dönemlerde hayatınızda gitarın-müziğin yerini ne alıyor? Ona bakmanızı öneririm.
Gitara başladığımdan beri tarzlar ve teknikler arasında takılıp kalmış bir adam olarak, bende bu durum kendini başka şekillerde gösteriyor. Vokale merak sarınca iyice kontrolden çıktı. Bu ilkbahar-yaz hard rock modunda geçti yine. Hatta denk getirsem bir gruba vokal olarak girecektim.
Şimdi ise o kafa ile yaptığım işleri dinlemek bile istemiyorum. Blues-rock emprovize ve yer yer caz modundayım.
Bu dengesizliği ancak gitar-vokal olarak görev yaptığım bir ekipte çözebilmiştim.
Ruh halimdeki gelgitlerin kendini bu şekilde gösterdiğini düşünüyorum. Gel-git derken, dengesizlik veya savrulmadan ziyade, farklı enerjilerin etkisinde kalmak gibi diyeyim. Burada detayına girilecek şey değil ama, gitardan bağımsız aslında mesele. Gitar sadece sonuç.
Sizin sorununuz da bu tip bir şey olabilir.
İşin aslı, ben müzik yapmak için değil de müzik dinlemek için dünyaya gelmişim. Senelerdir müzik dinlemeyi sevdiğim için müziğin içinde olmaya zorladım kendimi. Hatta uzunca bir süre enstrüman seçimime bile karar veremedim. Kemanla başladım, 1 yıl sonra klavyeye geçtim, 5 6 ay sonra uda geçtim. Bir iki ay ud maceramdan sonra şuanki asıl enstrümanım klarnette kadar kıldım.

İşte yukarıdada yazdığım gibi birgün bir uyandım. Klarnet çalmak istemiyorum, sesini duymak istemiyorum. Orada bıraktım. Dönüşüm, seneler sonra davul setiyle oldu. Derken işte şuan hem klarnetimi hem de davul setimi aktif olarak çalıyorum.

Yani benim kendimden çıkardığım sonuç, aslında müziğin ruhuna sahip olmayıp, kendimi müzik adına zorladığım şeklinde.
 
Geri
Üst