Röportajlar Gripin Röportajı

Yaklaşık iki hafta önce özellikle İstanbul'da her türlü festival ve konser organizasyonunda “demirbaş” grup olan gripin' in ilk albümü “Hikayeler Anlatıldı” raflarda yerini aldı. Prodüktörlüğünü Haluk Kurosman 'ın üstlendiği “Hikayeler Anlatıldı” albümünün tüm söz ve besteleri gripin 'e , düzenlemeleri ise Haluk Kurosman ve gripin'e ait. Grubun solisti Birol Namoğlu ve bas gitaristi Evren Gülçığ ile gripin' ve “Hikayeler Anlatıldı” üzerine sohbet ettik

-Nedir gripin' ?

Gripin 5 kişilik bir takım.Kaliteli ve iyi niyetli,mücadeleci oyunculardan kurulu bir takım.Tam bir takım oyunu oynuyor ve adam adama savunma yapmaktan hoşlanıyor.Yani dinleyici ile bire bir iletişime geçmeye çabalayan, dertleşmeye çalışan ve en önemlisi samimiyetini bozmama uğraşında olan bir takım.Yıldızsız bir takım, takım oyununu fena oynamıyor kanımca.

-Kendi hayatlarinizda gripin'i nereye koyuyorsunuz ?

Gripin' hayatlarımızın en büyük parçası..Hani bir şey için feda ettikleriniz kadar değerli olur ya Biz gripin' icin kendi hayatlarımızdan çok şeyler feda ettik. Ama asla pişman ya da şikayetçi değiliz. Öte yandan bu bahsi geçen beşli sahne üzerinde olduğu kadar yaşamlarının diğer anlarında da tam bir ekip. Bu ekip içinde o kadar çok sır var ki. Bu da güvenden kaynaklanıyor ve işin en önemli noktası da bu bizce.

- Peki “Hikayeler Anlatıldı” ?

“Hikayeler Anlatıldı” da bu iletişimin başka bir birimde sonucu bizce. Burada anlatılan hikayeler, esin kaynaklarımız dostlarımızdan , çevremizden dinlediklerimiz, yaşadıklarımız , duyduklarımız ve izlediklerimizin bizce yeniden yorumlanmış halleri.

- Anlatabildiniz mi sizce? Undergound bir ortamdan daha "ticari" bir ortama geçmek müziğinizi etkiledi mi acaba?

Gönlümüz,içimiz çok rahat. Memlekette albüm yapabilmek için çaba sarfeden emek veren çok insan var. Buradaki en önemli nokta bu albümü yaparken içinizin rahat olmasi, kendinizden gereğinden fazla ödün vermemeniz. Biz bu konuda çok şanslıydık. Prodüktörümüz Haluk Kurosman dinledikleri ve keyif aldıkları itibarı ile kafa yapımızla çok uyuşan birisi.Ve onun çok güzel bir iş çıkardığına inanıyoruz.

Diğer açıdan bakarsak bunu zaman gösterecek. Zira biliyorsunuz ki memlekette bu işte maddi bir tatmin aramamak gerekiyor.Tüm amacımız manevi tatmin. Eğer insanlar parçalarımızı dinlediklerinde içlerinde kendilerinden bir şeyler bulabiliyorlarsa ve kendi hayatlarında bu parçalar kullanım alanı bulabiliyorsa biz anlatmak istediğimizi anlatabilmişiz diyebiliriz.

- Memleket dediniz,Türkiye de rock çalışmalarında son dönemde ciddi bir artış var .Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz ?

Sıkı dinleyiciler olarak çok mutlu oluyoruz. Ne kadar artarsa ve ne kadar çeşitlilik kazanırsa o kadar iyi.

- Grup ismi neden gripin'?

Reklamdaki Gripin kadınını ve onun hüznünü çok sevdik. Sonra da yaptığımız müzikle onun duruşunun örtüştüğünü fark ettik. Gripin kadını hep hüzünlüdür sanki baş, diş ağrısının ötesinde bir acı çekiyor gibidir. Bizim müziğimizde de o hüzün var . Bu adın kökenini araştırmaya başlayınca da İngilizce'de 'Mide sancısı' anlamına geldiğini öğrendik. Bu bizim müziğimizle daha da örtüştü . Hatta Rüzgar adlı parçamızda da geçiyor o söz : Boşver aldanma göğsündeki hayvana / Boşver aldanma midendeki o sancıya...

- İlk albümünüz için neden bu kadar beklediniz ?

Olgunlaşmasını bekledik. Herkesin birikimi o noktaya geldiğinde albüm yaptık . ‘Nereye kadar cover yapacağız ?' sorusu fena halde kafamızı işgal ediyordu son dönemlerde. Bir yerden sonra sadece başkalarının yaptıklarını söylemek adama koyuyor.

- gripin' in tarzini ve hikayeler anlatildi'yı siz nasil tanimlarsiniz ?

Biz barlarda, seyircinin içinde yetiştik . Onların nasıl coştuğunu iyi kötü biliyoruz. Bu albümde de kendimiz gibi olmaya çalıştık . Dinamik bir davul ve bas üstüne işlenmiş melodik gitar ve klavye rifflerini düşünün. Tüm bu altyapı üstünde gezinen hüzün aroması yüksek vokalleri ekleyin.

Şehirli bir grubuz. Şarkılarımızda da kent insanın sancılarını anlatıyoruz. Müzikler ne kadar coşkulu olursa olsun sözlerde hep bir hüzün var.

- Kimleri dinliyorsunuz ?

Mümkün mertebe her tarzdan ,her telden ama kendimize göre belirli bir kalitenin üzerindeki çalşmalar dinliyoruz.. Jeff Buckley, Kemopetrol, Muse, Sneaker Pimps , Beady belle , Escobar ...The Stills ,Remy Zero. Bu ara biraz kuzey avrupa muziğine takildik ama ne bulursak dinliyoruz :).

- Anlatılan hikayeler nelerdir? Bitti mi acaba bütün hikayeler?

Hikayeler genellikle toplumun hangi seviyesinde olursa olsun adamı hem rezil hem de vezir yapma gücüne sahip ilişkiler ve ilişiktekiler üzerine anlatıldı. Bu kavramlar hiçbir zaman kaybolmayacağı için gücümüz yettiği ölçüde anlatmaya devam edeceğiz.

- Hedefleriniz ve planlarınız nelerdir ?

Açıkçası 1999 da bu işe başlarken bir hedef koyarak başlamadık.1994 ten beri Evren ile müzik yapıyorduk ve müziksiz kalmamak için böyle bir projeye girdik. Sonra Bronx' ta çalmaya başladık ve gerisi geldi.Bu yaşadıklarımız çok güzel şeyler ve artık torunlara anlatacak hikayelerimiz var :) Ama bir gun Harbiye Açıkhava'da çalmak büyük hayalimiz.

Mayıs ayı içinde bir çok lise, üniversite ve şenliklerde konser vereceğiz . Bursa , Sakarya , Kocaeli , Ankara ve İstanbul'da bir çok üniversite ve festivalde sahne alacağız . Websitemiz www.gripin.org ‘dan tüm konser tarihlerimize , grupla ilgili merak edilenlere , fotoğraflara ve grupla ilgili haberlere ulaşılabilir.

Gripin' e girdikleri zorlu yolda başarılar ...

Tarih: 03.05.2004
 
Geri
Üst