Selvi Boylum Al Yazmalım

o yılların gerçeğini yansıtıyor bu filmler, o zaman aşk temiz ve safmış, şimdi bu duygular yaşanmıyor ve onun özlemi olsa gerek bu beğeniler , keşke yaşanabilse şimdide ...
 
Bi yanda sevilen ve aldatan adam, bir yanda da seven ve uğruna herşeyi yapabilecek bir adam arasında kalan bir kadın... Çok zor bir durum be!!! Filmin konusu ayrı bi drama, yaşanılan iç hesaplaşmalar apayrı... Ve bu hesaplaşmaları en iyi anlatan bir film... Tabi filmi film yapan ayrıca oyuncular.... Hayatımda usanmadan izleyeceğim birkaç film arasında bu film...
 
Yıllarca beni ağlatabilmeyi başaran tek türk filmiydi ( taki babam ve oğluma kadar) :cry:

Türkan şoray'ın anadolu kadını (güçlü , mağrur) ve sosyal içerikli tüm filmleri zaten beni etkilemiştir ama bu filmde bunlara ek olarak her duygudan bi tutam atılmış aşk ve sevgi ayrımını gerçekliğiyle irdeleyen bize has bi film. Herseferinde kamyonun durduğu aşk mı emek mi yi bize sorgulatan son sahnede ağlamicam der yine dayanamaz ağlarım :LOL:

* bu filmde genelde es geçilen bi sahne daha vardır ki bu da inceden sızlatır yüreğimi ( Asya kocasından tokat yemiş bu yüzden evi terketmiştir ama sevgisi gururunu yener geri döner.Döndüğünde acı bi süpriz onu beklemektedir kocası günlerdir karısı ortada yokken Dilek hanımla yaşamaya başlamıştır.Buna kulaklarıyla inanamayan Asya gözleriyle görmek ister ve işte o vurucu sahne ve işlediği temalar: Asya mutfak camından gizlice içeriyi izlemeye başlar, hava karanlık ve soğuktur mutfakta ışık yanar içeriden Dilek geceleğiyle mutfağa gelir ardından yarı çıplak İstanbullu Dilek istanbulluyu göğsünden öper belliki içerideki muhabbet derindir.Koca koca açar Asya gözlerini karşısındaki sevdiği adammıdır dayanamaz gelir yaşları gözbebeğine

1- Yüreğine saplanan hançere rağmen Gidip yaygara koparmadan asil bi kadının yapacağı gibi ceketini alır gider

2- İki kadının psikolojik rebatinde dilek kazanır , giderken yenilmiş bi asker gibi düşmüştür elleri iki yanına
 
türk sinemasında en çok yakıştırdığım ikili
<<kadir inanır ve türkan şoray>> ayrıca eski türk sinemasında başka bir büyü var! örneğin sadece selvi boylu al yazmalım değil hababam sınıfınıda defalarca izlememe rağmen bıkkınlık gelmedi... izlemeye devam :)
 
bana göre hala aşkın en iyi anlatıldığı filmdir.
senaryonun mükemelliğine bir yana bırakalım,oyuncuların muhteşemliği beğeninin garantisi oluyor zaten..
 
sadri alışık tiyatrosu bunu oyun olarak oynamış.kurgusu iyi ayarlanmış.samet büyümüş,bir hatıra defterini okuya okuya eski günleri hatırlıyor.kamyon şoförünü kerem alışık,alyazmalıyı ipek tuzcuoğlu oynuyor.ikisi de rollere yakışmamışlar.hele ki ipek tuzcuoğlu türkan şorayın o saf mimiklerini kullanmaya çalışınca gözümde çok küçüldü.türkanın utanınca elini ağzına götürüp artkasına dönmesi çok hoş bir harekettir ve taklidi çok rezil olmuş.oyun iyi kurgulanmış.ama oyuncularının yeri o zmanın duygularıyla beraberde olamayacağı için hoş olmamış.sameti büyütmek senaryoyla sıkmamak için iyi bir mantık.hele ki sameti oynayan adam (üzgünüm adını hatırlayamadım)oyunun sonuna doğru öyle bir ağlıyor ki..SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM diyorsun!
 
çok güzel bir film mükemmel ya.bende her rastladığımda izlerim.aşkı çok iyi anlatıyor geçekten türk sinemasının en başarılı filmi bence
 
Geri
Üst