Sizin Senaryonuz
- Konuyu açan copadam
- Başlangıç tarihi
Sanother demiş ki:burada söyleyince çalmasınlar fikrimizi
Mustafa Altıoklar'ı eleyebiliriz o zaman hemen.. o genelde Fransız filmlerini çalıyor..
benim fikirlerim var ama yarımyamalak.tamamlamak için de vakit yok ders çalışmaktan....
eski bir senaryo taslağımı yazayım bari;
bir arabanın hayat hikayesi(tercihen vosvos), yapıldığı zamandan itibaren günümüze kadar bu arabanın etrafında gelişen olaylar, değişen sahiplerinin yaşantılarından kesitlerle yakın dönem dünya veya Türkiye tarihine ve zamanın değiştirdiklerine göz atmak, mesela 1950 yılında arabanın ilk sahibinin evindeki yaşantısı o dönemin konuşulan günlük olayları sonra ekonomik kriz arabanın satılmak zorunda kalınması yeni sahibinin(ki bu bir hippi olabilir mesela) 60 ve 70'lerdeki hikayesi vs. kısacası başrolünde vosvosun olduğu bir film olarak düşünmüştüm ki ciddi bir araştırma gerektirdiğinden ve benim bu araştırmaya ayıracak zamanım olmadığından düşünce olarak kaldı şimdilik, belki ilerde...
Dip Not: Bir arkadaşım böyle bir film olduğunu iddia etmişti fakat ispat edememişti , bende araştırdım, bulamadım, bilen varsa belirtirse sevinirim, benzer filmler var başrolünde araba olan veya bir evi kullanarak bu tür bir hikaye anlatılan ama konu farklı, o yüzden, ahanda var böyle bir film, Stephen King amcanın romanından uyarlanan Christine'de bir arabaydı filan demeyin yani
bir arabanın hayat hikayesi(tercihen vosvos), yapıldığı zamandan itibaren günümüze kadar bu arabanın etrafında gelişen olaylar, değişen sahiplerinin yaşantılarından kesitlerle yakın dönem dünya veya Türkiye tarihine ve zamanın değiştirdiklerine göz atmak, mesela 1950 yılında arabanın ilk sahibinin evindeki yaşantısı o dönemin konuşulan günlük olayları sonra ekonomik kriz arabanın satılmak zorunda kalınması yeni sahibinin(ki bu bir hippi olabilir mesela) 60 ve 70'lerdeki hikayesi vs. kısacası başrolünde vosvosun olduğu bir film olarak düşünmüştüm ki ciddi bir araştırma gerektirdiğinden ve benim bu araştırmaya ayıracak zamanım olmadığından düşünce olarak kaldı şimdilik, belki ilerde...
Dip Not: Bir arkadaşım böyle bir film olduğunu iddia etmişti fakat ispat edememişti
, bende araştırdım, bulamadım, bilen varsa belirtirse sevinirim, benzer filmler var başrolünde araba olan veya bir evi kullanarak bu tür bir hikaye anlatılan ama konu farklı, o yüzden, ahanda var böyle bir film, Stephen King amcanın romanından uyarlanan Christine'de bir arabaydı filan demeyin yani Jim Morrison, Jimi Henridx, Janis Joplin hakkında,bazen, ölmedikleri bi yerlere kaçtıkları söylenirdi. Ben de bu yoldan çıkarak bir film yapmayı düşünmüştüm. Bunlar meğer ölmemiş, ortamdan elini ayağını çekmiş, bir adada takılıyorlar. Saç sakal ağarmış vs. Ne muhabbetler dönerdi acaba...
9-10 tane deneği, duvarları bembeyaz, bir tarafı tamamen ayna olan, pencereleri çok yüksekte büyük bir odaya boya ve çeşitli objelerle kapatacaksın. Bunun öncesinde en sevdiklerini şarkıları olay sırasında dinlemeleri için seçecekler. Sonra herhangi bir uyuşturucuyu -etkisine göre sırayla artarak- vereceksin bedenlerine. Kameraya çekeceksin sonra tüm yaptıklarını...Çok tehlikeli bir senaryo gerçi.
valla ben sık sık metroya(ankaray daha doorusu) bindiim için,sürekli gide gele bir psiolojik gerilim öyküsü yarattım kafamda...
bir gün insanlar metronun gelmesini beklerken,(esas kız veya oğlanda bekleyenler arasında bu arada)metronun karşı istikametinden ,beyaz elbisesi ve vucudu yırtık pırtık,kir ve kan içinde yarı çıplak bir kız gelmektedir...kız o kadar biliçsiz ve yorgundur ki, yardım istemeye bile dermanı yoktur....kız,tam insanlara göründüğü ve yardım için elini uzatmaya çalıştığı sırada ,aynı anda metro treni gelmiş olur ve o süratle kızı ezip üstünden geçer...metroda insanlar çığlık çığlığa kaçışıp bağırırlar...işte hikaye böle başlamış bulunmakta...
bunun üzerine polisler ve ambulanslar gelir,olaya tanık olan kişiler kızla ilgili olarak olayın nasıl olduunu ve kızı anlatırlar...esas insan olan kişilikte bunların arasındadır...fakat esas insanla kız arasında biliçaltında bir bağ vardır ve esas insan bundan çok korkmaktadır...fakat tabiiki bunu polislere söyliyememektedir...çnk. bunu saçma olduğunu düşünür...ve gece korku ve güvensizlik içinde evine döner...
olayın sırrını öğrenmek için yarını bekliiceksiniz arkadaşlar....
Arkadaşlar bu noter tastikli bir senaryodur...kimse kullanmaya falan kalmasın yane...haberiniz ola...
) bindiim için,sürekli gide gele bir psiolojik gerilim öyküsü yarattım kafamda...bir gün insanlar metronun gelmesini beklerken,(esas kız veya oğlanda bekleyenler arasında bu arada)metronun karşı istikametinden ,beyaz elbisesi ve vucudu yırtık pırtık,kir ve kan içinde yarı çıplak bir kız gelmektedir...kız o kadar biliçsiz ve yorgundur ki, yardım istemeye bile dermanı yoktur....kız,tam insanlara göründüğü ve yardım için elini uzatmaya çalıştığı sırada ,aynı anda metro treni gelmiş olur ve o süratle kızı ezip üstünden geçer...metroda insanlar çığlık çığlığa kaçışıp bağırırlar...işte hikaye böle başlamış bulunmakta...
bunun üzerine polisler ve ambulanslar gelir,olaya tanık olan kişiler kızla ilgili olarak olayın nasıl olduunu ve kızı anlatırlar...esas insan olan kişilikte bunların arasındadır...fakat esas insanla kız arasında biliçaltında bir bağ vardır ve esas insan bundan çok korkmaktadır...fakat tabiiki bunu polislere söyliyememektedir...çnk. bunu saçma olduğunu düşünür...ve gece korku ve güvensizlik içinde evine döner...
olayın sırrını öğrenmek için yarını bekliiceksiniz arkadaşlar....
Arkadaşlar bu noter tastikli bir senaryodur...kimse kullanmaya falan kalmasın yane...haberiniz ola...
pink_acid demiş ki:valla ben sık sık metroya(ankaray daha doorusu
bir gün insanlar metronun gelmesini beklerken,(esas kız veya oğlanda bekleyenler arasında bu arada)metronun karşı istikametinden ,beyaz elbisesi ve vucudu yırtık pırtık,kir ve kan içinde yarı çıplak bir kız gelmektedir...kız o kadar biliçsiz ve yorgundur ki, yardım istemeye bile dermanı yoktur....kız,tam insanlara göründüğü ve yardım için elini uzatmaya çalıştığı sırada ,aynı anda metro treni gelmiş olur ve o süratle kızı ezip üstünden geçer...metroda insanlar çığlık çığlığa kaçışıp bağırırlar...işte hikaye böle başlamış bulunmakta...
bunun üzerine polisler ve ambulanslar gelir,olaya tanık olan kişiler kızla ilgili olarak olayın nasıl olduunu ve kızı anlatırlar...esas insan olan kişilikte bunların arasındadır...fakat esas insanla kız arasında biliçaltında bir bağ vardır ve esas insan bundan çok korkmaktadır...fakat tabiiki bunu polislere söyliyememektedir...çnk. bunu saçma olduğunu düşünür...ve gece korku ve güvensizlik içinde evine döner...
olayın sırrını öğrenmek için yarını bekliiceksiniz arkadaşlar....
Arkadaşlar bu noter tastikli bir senaryodur...kimse kullanmaya falan kalmasın yane...haberiniz ola...
pek bir orijinalliği yok senaryonun ama yav?
Sanother demiş ki:eski bir senaryo taslağımı yazayım bari;
bir arabanın hayat hikayesi(tercihen vosvos), yapıldığı zamandan itibaren günümüze kadar bu arabanın etrafında gelişen olaylar, değişen sahiplerinin yaşantılarından kesitlerle yakın dönem dünya veya Türkiye tarihine ve zamanın değiştirdiklerine göz atmak, mesela 1950 yılında arabanın ilk sahibinin evindeki yaşantısı o dönemin konuşulan günlük olayları sonra ekonomik kriz arabanın satılmak zorunda kalınması yeni sahibinin(ki bu bir hippi olabilir mesela) 60 ve 70'lerdeki hikayesi vs. kısacası başrolünde vosvosun olduğu bir film olarak düşünmüştüm ki ciddi bir araştırma gerektirdiğinden ve benim bu araştırmaya ayıracak zamanım olmadığından düşünce olarak kaldı şimdilik, belki ilerde...
Dip Not: Bir arkadaşım böyle bir film olduğunu iddia etmişti fakat ispat edememişti
valla aslında mercedesin bole bi reklamı var sloganıda kendi degişir ama ruhu aynı kalırdı ilk mercedes in fakrikadan cıkıp pres makinesine girene kadarki yasadıkları arkada bisarkı calıyo her donemde sarkının o donemdeki muzik akımına gore coverları vardı cok guzel bi reklamdı
Geçen yıl hayatımın senaryosunu yazmıştım. Selahaddin Eyyubi ve kudüsün savunmasıyla lakalı olarak. Dinleyenler gayet beğenmişlerdi. Ulan diodum ilerde param olursa kesin bu filmi çekicem yada pazarlıyacam.. Taaki Beyoğlunun hemen girişinde koskoca " Kingdom of Heaven " afişini görünceye kadar..
Evet o filmin senaryosu Ridley Scott tan önce benim aklıma gelmişti .. Ama ne yazık ki para ve şöhret onda olduğu için hayalimi o gerçekleştirdi .. Şu anda aklımda iki tane inanılmaz senaryo var okul işleri ancak 4 yıl sonra bu projeleri tamamlamama izin verecek gibi gözüküyor...
Evet o filmin senaryosu Ridley Scott tan önce benim aklıma gelmişti
.. Ama ne yazık ki para ve şöhret onda olduğu için hayalimi o gerçekleştirdi .. Şu anda aklımda iki tane inanılmaz senaryo var okul işleri ancak 4 yıl sonra bu projeleri tamamlamama izin verecek gibi gözüküyor...
Çekim senaryosu yazmak biraz kasan bir işmiş. Onu zaten genelde yönetmen falan yazıyormuş. Ama hikaye tarzında yazıldığında daha kolay oluyormuş. Yani kolayca çekim senaryosuna çevirelecek roman gibi yada geniş tutulmuş bir sinopsis gibi. Tabi bunlar kulaktan dolma bilgiler, sitede bu işle uğraşan profesyonel insanlarda mevcut. Örnek; Futurist Bence onun başını ağrıtabiliriz bu konuda
Bence onun başını ağrıtabiliriz bu konuda 
Bizim senaryomuz... Açıkçası ben ve en az benim kadar kafadan çatlak olan arkadaşlarla, gereksiz detaylarla doldurup, sırf eğlence olsun diye bir tür korku/gerilim filmi çekmeye niyetliyiz. Filmin aklımıza yatan tek karakteri ise entel tecavüzcü; tecavüz etmekteyken bir elinde pırasa ile kurbanını döven, bir taraftan da Victor Hugo'nun "Sefiller" kitabından pasajlar okuyan bir karakter kendisi... ama senaryo falan henüz yok ortada. Olacak.
Ama şahsen, arkadaşlarımdan birinin cep telefonuyla çektiği, ve küçücük kazağı olan paçavraya dönmüş ayıcığını kullandığı "Korku" daha güzel... o Yumoş ki ölür ölür dirilir, (çünkü, doğaçlama çıktığı gibi, "Korku ölmez!") korkunç bir şey kendisi. Evet evet "Korku" daha cazip...
Ama şahsen, arkadaşlarımdan birinin cep telefonuyla çektiği, ve küçücük kazağı olan paçavraya dönmüş ayıcığını kullandığı "Korku" daha güzel... o Yumoş ki ölür ölür dirilir, (çünkü, doğaçlama çıktığı gibi, "Korku ölmez!") korkunç bir şey kendisi. Evet evet "Korku" daha cazip...
