Þu anki kariyerinize nasıl ulaştınız?

  • Konuyu açan Hussein_Nuclear
  • Başlangıç tarihi
H

Hussein_Nuclear

Nihayet finallerim bitti ve hayatımda gerçekten önemli yer tutan forum sayfalarına dönebildim. İlk önce şunu belirteyim bu forumun müzik teknolojileriyle alakası yok ama bu sorunun cevabını verebilecek insanlar genelde bu MüzikTek forumuna katılıyor ondan dolayı ben de buraya açıyorum bu konuyu.

Anthony Robbins isimli bir adam yazdığı kitapta hayatta başarılı olmak için kendinize rol modelleri örnek alın diyor. Yapmak istediğiniz şeyleri yapmış, ulaşmak istediğiniz yerlere varmış insanlar ne şekilde hareket etmiş. Yalnız burada şunu iyi ayırdetmek lazım ki bahsedilen şey taklitçilik değil. Benim de sormak istediğim bu, içimizde müzik işini profesyonelce yapan çok sayıda insan var. Peki bunu nasıl sağladınız. Gördüğüm kadarıyla bu iş iyi müzisyen olmakla olmuyor. Yani iyi müzisyen olmanız evinizde oturduğunuz yerde gitarınızı iyi çalmanız yetmez, birtakım faaliyetlerde bulunmak lazım. Bir de şu var müzik yaparak hayatımızı sürdürmek istiyorsak bile özellikle ilk başlarda ikinci bir gelir kaynağımız olması gerekiyor. Bazı insanlarsa müzikten hayatını sürdürebilecek kadar para kazanmasına rağmen ikinci mesleğe devam ediyor. Mesela Bulutsuzluk Özlemi'nin solisti yanlış hatırlamıyorsam mimardı ve adam mesleğine galiba devam ediyormuş. Peki siz müzikle birlikte 2. bir iş yapıyor musunuz hala? İçimizde yurtdışında bulunan abilerim (ve belki de onları yanısıra ablalarım) var. Yurtdışına nasıl gitmişler? Eminim benim gibi birçok tecrübesiz arkadaşın da işine yarayacaktır burada anlatılacaklar.

Bunlardan bahsetmek çok zahmetli olacak ondan dolayı bu forum başlığına kimse birşey yazmazsa darılmam merak etmeyin. ;)
 
...

bunları bende merak ediyorum ileride profesyonel müzikle uğraşabilieceğimi düşünmüyorum ama merak ediyorum...çok çalışmak haricinde neler olmalı? :)
 
Ah, Huseyin! Sinavlar bitti yine boyle sakincali konulara kafa yormaya basladin dimi :D

Seninle tanisikligimiz eskiye gidiyor, bu kacinci forumumuz bilmiyorum. Temel olarak yine eskiden onerdigim seyleri onerecegim:

1) Muzigi sevmekle muzisyenligi sevmek cok farkli seyler. Muzisyenligi meslek olarak secmeden once bu ikisinin arasindaki farki cok iyi anlayip gercekten istediginin o olduguna emin olmak lazim. Bunun icin de once muzisyenligi soyle kiyisindan kosesinden biraz tatmak lazim. Cogu insan bunu universite yillarinda tadar, sevip sevmedigine karar verir, ona gore ya muzisyenlige devam eder ya meslegine. Sen Kayseri'de yasadigin icin su anda bu konuda fazla firsat yakalayamiyor olabilirsin. O yuzden mezun olduktan sonra Istanbul'a tasinmak iyi bir fikir olabilir. Hem daha kolay is bulabilirsin hem muzik piyasasini daha yakindan tanirsin.

2) Muzisyenligi istedigine karar verirsen, inatci, azimli, kalin derili olmayi ve gerektiginde onerileri, elestirileri dinlemeyi bilmen gerekiyor. Gerektiginde (ki mutlaka gerekecek) senin icin onem tasiyan herkesi karsina almayi goze alacaksin. Sansi cok cok iyi giden bir avuc insan disinda, muzik piyasasi girmesi, icinde kalmasi cok zor olan rekabetci bir piyasadir. Senden cok daha tecrubeli, cok daha iyi donanima sahip insanlarla rekabet etmen gerekir. "Ama ben onlardan daha yetenekliyim" demenin hicbir faydasi olmaz. Butun bunlara hazirlikli olman gerek.

3) Evet, gerektiginde ikinci, hatta ucuncu bir isin de olabilir. Benim bir arkadasim ABD'nde okurken sabah 6'da gazete dagitimciligi, ogleden sonra hasta bakicilik, aksamlarin da pizza dagitimciligi yapiyordu. Okul masraflarini cikardigi gibi Turkiye'ye ailesine para bile gonderebiliyordu.

4) En onemlisi, gerektiginde basvurabilecegin bir B Planin olacak. Hayat insanin karsisina olmadik virajlar cikarabiliyor. Azimli olmak guzel, ama belli bir sure sonunda baktin ki isler bekledigin gibi gitmiyor, zararin neresinden donsem kardir diyip donebilecegin bir alternatif yol olmali.

Hala cesaretini kirip vazgeciremedim mi seni yahu :D

(Bu arada kendi tecrubelerimden bahsetmememin nedeni, hem henuz kimsenin ulasmak isteyecegi bir noktaya ulasabilmis degilim, hem benim yaptiklarimi akli basinda hicbir insanin ornek alip yapacagini sanmiyorum.)
 
Henüz bir yere ulaşamadık. Ulaşılacak yer yok, sonu yok çünkü. Sürekli para kazanmaktan bahsediyorsan, sevmediğin şeyleri yapmak durumunda kalabilirsin ve genelde öyle olur. Müzisyenlikten koparsın, makineye döner, eve ekmek getirmek için uğraşırsın. Domokunun anlattıkları +1. (Bu arada kun kun usta nasılsın ? :))

Ama, ben başkalarını model almanı tavsiye ederim. Pisagor teoremini adam bulmuş ki herkes ona göre formüle sayıları ekleyip bu teoreme göre problemi çözsün... Eh sen de yıllardır gitar çalan bir ünlünün yaptıklarını kendine örnek alıp etüd halinde getirirsen sana çok şey kazandırır. Zaten istemeden zamanla kendi stilin ortaya çıkar.

"Hands on experience" denen, bir "deneyerek ve masa başında çalışarak öğrenmek" vardır: Elini ve beynini konuyla ilgili eğittiğin sürece, sorunlarla boğuşup, bazen kitaplardan bile öğrenemeyeceğin -çok önemli püf noktaları kitaplarda yazılmaz, kimse de o kadar detay vermez- incelikleri öğrenip kendini geliştirebilirsin.

Kolay gelsin.
 
Benim söyleyebileceğim en önemli şey müziği bana sevdiren insan Barış Manço.Gerisi zaten onun hayat felsefesini örnek alarak ve çok çalışarak oldu...
 
Domokun'un 4 numaralı tavsiyesi çok önemli. Benim prensiplerim şu:

1) Müzik yapımı bir iştir, eğer baban zaten zengin değilse yaşamını idame ettirebilmek için ne iş yaparsan yap, mesaini ister müzik yapmaya, ister web programlamaya harca, sonuçta para kazanman lazım. Dolayısı ile müziğe de bir iş olarak bakmalısın. İş hayatında da duygusallığa yer yoktur, duygulanmayı müziğini dinleyenlere bırak, sakın müzikten hayatını kazanmaya çalışırken duygusal olma. Duyguya müziği yaparken ihtiyacın olacak, sakın onu iş ilişkilerine harcayıp ziyan etme.

2) "Ben müzisyenim, ticaretten anlamam" diyorsan aç kalmaya, sürünmeye ve -eğer gerçekten çok özel de bir sanatçılığın varsa- başkaları tarafından yoğun bir şekilde kullanılmaya hazır ol.

3) "Ticaretten anlarım" diyorsan zaten ne yapman gerektiğini biliyorsundur. Seni ticari olmakla suçlayanlara da fazla kafanı takma. Çok duygulu ama aç bir sanatçı olduğunda kimse cebine para önüne çorba koymaz. Bir de üstüne üstlük "abi herifte o kadar yetenek var, bi b*k olamadı hâlâ" derler. Kafayı kullanıp para kazanınca da "ruhunu sattı işi ticarete döktü" derler. Bırak desinler. Bu böyle. Ne kadar başarılı olduğuna ancak sen karar verirsin, başkaları değil.

4) Kendine hedef ve zaman koy, "üç ayın sonunda üç hit şarkı bestelenmiş ve kaydedilmiş olacak" gibi. Kesin tarihini de koy. O tarihte hazır değilse için acısa bile bırak, bir sonrakine geç. Yoksa bir albüm üzerinde on seneni harcarsın, ha bire konuştuğun ama hiçbirşey çıkaramadığın için insanlar seni ciddiye almamaya başlar, onun üzerine bir de sürekli aynı düşünceye odaklanmanın verdiği saplantı ile kendi psikolojini de bozarsın.

5) İnsanlar nedense "bakkaliye işine gireceğim" deyip bir bakkal dükkanı açıp bütün hayatın boyunca o bakkaldan sadece aileni geçindirecek kadar para kazandığında seni başarısız bulmazlar da müzisyenlik yapıp hayatın boyunca sadece aileni geçindirecek kadar para kazandığında seni (ya da kendilerini) başarısız bulurlar. Oysa her yeni açılan köşe bakkalının büyüyüp ileride Migros olma şansı ile her yeni kurulan müzik grubunun büyüyüp U2 olma şansı birbirine eşittir. Dolayısı ile ben o konuda Domokun'dan biraz farklı düşünüyorum.

6) Kendini küçük görme, ama olduğundan da daha büyük sanma. Kendine gerçekçi ol. Dediğim gibi, kendine zaman biç ve o sürenin sonunda hedeflediğine ulaşamamışsan gerçeklere gözünü tıkayıp "yapana kadar devam edeceğim" deme, patinaj çeker kendini yakarsın. Dur, geriye bak, nerede yanlış yaptığını gör ve gerekirse yaptığının hepsini çöpe atmayı göze al.

O yüzden B, hatta C planı çok önemli.

7) Ticaretin ilk on kuralından biri: Malına talipli çıktığı anda alabileceğinin en iyisini kopar ve malı sat, kendini havalara sokup malına değer biçemeyip talipliyi küstürme. Sat ve bir sonrakine geç. Bu müziğin, albümün, her ne satıyorsan hepsi için geçerli. Talipli olmadığında üzerine para versen senden onu alacak adam bulamazsın. Elinden çıkardığın bir malın senin sattığından daha fazlaya başkasına satıldığını görmek de seni bir sonraki satışında açgözlülüğe itmesin.

8) Sen o Fanta reklamına da aldırma, imaj herşeydir, susuzluk ise tam aradığın şey. Susamayan adam su bulmaya çabalamaz. Başarıya susaman lazım ki hedefine varmak için ne gerekiyorsa yapmayı göze alasın. İmajın kötü olduğunu, gerçek olmadığını söyleyenler, imaja önem vermediklerini iddia edenlere cevabım "İmajsızlık da bir imajdır."

Benim tecrübem bu.
 
Şey o Sprite olucaktı Fanta değil :D
Bu arada gerçekten faydalı şeyler yazılmış ki bu konuda çoğumuzun (müzikle uğraşanların) yardıma ihtiyacı var. Benim de en kritik zamanım, lise sonum, sayısal okuyorum Ama bu sene çalışmadım bile üniversitede müzik okucam diye. Ama insan şüphe ediyor bir acaba diye. Gelecek korkusu içinde kaybolup gidicem ondan korkuyorum...
 
Eh onca seneden sonra iyi hatırlamışım yine de, en azından rakip grubun bir ürününü söylememişim :)

Ne yaparsanız yapın, sıkıştığınızda gömlek kolunuzdan çıkarabileceğiniz bir iki joker olsun. Bazan eldeki kartlar yeterli olmayabilir, hatta belli bir seviyeye gelinceye kadar yeterli olmayacaktır da. Diplomanızı ne olur ne olmaz kenara koyun.

Ama bu sadece müzikte böyle değil, yaşamın her yanında böyle...

Gelecekten de korkmanıza gerek yok, korksanız da korkmasanızda gelecek de bir gün gelecek. İte basa adımlayacaksınız o yolları, o yüzden isteksiz adımlayacağınıza bence "gel ulan, sen varsan ben de varım!" deyip adımlayın :D Hem daha çok zevk alırsınız hem de o korkunun verdiği belirsizlik ve bekleyişle vaktinizi boşa harcamazsınız. Merak etmeyin hiçbir şey olmaz, öyle veya böyle birşey olursunuz, olacaksınız da.

Ancak zaman dediğim gibi çabuk geçer, farkettiğinizden daha da çabuk, o yüzden vaktinizi iyi planlayın, size faydası olmayacağını düşündüğünüz aktivitelerden kaçının. Kafam 20 yaşımdayken nasıl idiyse hâlâ aynı hissediyor, ama nüfus kağıdı artık aynısını söylemiyor. O yüzden onu da fazla kafaya takmayın. Hedefler daha önemli.

Seks iyidir ama, yapabildiğiniz kadar yapın, ancak emniyeti elden bırakmayın :D Benim pişman olmadığım tek şey o geçmişten ;)


Ha, bu arada kariyer konusunda bir tavsiye veremeyeceğim zira kariyer adına pek birşey yapmadım şu ana kadar :LOL:
 
Mahcem demiş ki:
Eh onca seneden sonra iyi hatırlamışım yine de, en azından rakip grubun bir ürününü söylememişim :)

Ne yaparsanız yapın, sıkıştığınızda gömlek kolunuzdan çıkarabileceğiniz bir iki joker olsun. Bazan eldeki kartlar yeterli olmayabilir, hatta belli bir seviyeye gelinceye kadar yeterli olmayacaktır da. Diplomanızı ne olur ne olmaz kenara koyun.

Ama bu sadece müzikte böyle değil, yaşamın her yanında böyle...

Gelecekten de korkmanıza gerek yok, korksanız da korkmasanızda gelecek de bir gün gelecek. İte basa adımlayacaksınız o yolları, o yüzden isteksiz adımlayacağınıza bence "gel ulan, sen varsan ben de varım!" deyip adımlayın :D Hem daha çok zevk alırsınız hem de o korkunun verdiği belirsizlik ve bekleyişle vaktinizi boşa harcamazsınız. Merak etmeyin hiçbir şey olmaz, öyle veya böyle birşey olursunuz, olacaksınız da.

Ancak zaman dediğim gibi çabuk geçer, farkettiğinizden daha da çabuk, o yüzden vaktinizi iyi planlayın, size faydası olmayacağını düşündüğünüz aktivitelerden kaçının. Kafam 20 yaşımdayken nasıl idiyse hâlâ aynı hissediyor, ama nüfus kağıdı artık aynısını söylemiyor. O yüzden onu da fazla kafaya takmayın. Hedefler daha önemli.

Seks iyidir ama, yapabildiğiniz kadar yapın, ancak emniyeti elden bırakmayın :D Benim pişman olmadığım tek şey o geçmişten ;)


Ha, bu arada kariyer konusunda bir tavsiye veremeyeceğim zira kariyer adına pek birşey yapmadım şu ana kadar :LOL:
En azından içimi rahatlatıcak bir açıklama geldi. O kadar çok insan üstüne geilyor ki gelecek konusunda (bir de müzisyen olmak istiyorsan), artık bırak diyorsun gelmesin.
Bir ara acaip cesaretliydim geleceği varsa göreceği de vardır diye 8) Ama bir anda gitti o... Sanırım toparlanma zamanı geldi de geçiyor
 
Atalay demiş ki:
Henüz bir yere ulaşamadık. Ulaşılacak yer yok, sonu yok çünkü. Sürekli para kazanmaktan bahsediyorsan, sevmediğin şeyleri yapmak durumunda kalabilirsin ve genelde öyle olur. Müzisyenlikten koparsın, makineye döner, eve ekmek getirmek için uğraşırsın. Domokunun anlattıkları +1. (Bu arada kun kun usta nasılsın ? :))

Dogru. Makineye henuz donmedigimi umuyorum ama, muzikten para kazanmak amaciyla, kendi halime birakilsam asla yapmayacagim bazi muzik isleri yaptigimi da itiraf etmem gerekir. Bunlar birgun Mahcem'in eline gecer de buraya koyar diye odum kopuyor :D

Yine de en kotu muzik isi en iyi mesaiden iyidir diyip yaptim, yapiyorum. Ogrendigim seyleri de kendi muzik calismalarimda kullaniyorum.

Atalay hocam iyiyim, pek fazla kosusturma oldu bu aralar fazla ugrayamadim buralara. Ne zaman icicez biralari? :D
 
Mahcem demiş ki:
Ne yaparsanız yapın, sıkıştığınızda gömlek kolunuzdan çıkarabileceğiniz bir iki joker olsun. Bazan eldeki kartlar yeterli olmayabilir, hatta belli bir seviyeye gelinceye kadar yeterli olmayacaktır da. Diplomanızı ne olur ne olmaz kenara koyun.

B plani derken kastettigim tam olarak buydu aslinda. Bu bana liseyi bitirdigim sirada soylendigi zaman cok antipatik bulmustum, ama uyguladim, ve birden fazla noktada hayatimi kurtardi.

Always have an ace in the hole ;)
 
sonu olmayan bi yoldayız agalar...ben bu güne kadar hiç yardım almadım(ders kurs gibi) sürekli çalışmamız ve hiç beğenmememiz gerekiyo bence..Kendi adıma geç başladım diyebilirim...birçoğumuzda öle içimizde 4 5 yaşında başlamayanlar için yazıyorum...VİRTİÖZ lük hayal...belki istisnalar vardır ama zor..Hayallerin peşinden koşmak güzeldir ama bunlarda ütopik olmamalı...Kendimizi sürekli geliştirmeliyiz..Kariyer veya profesyonellik bence görecelidir...Şu anda evlerinden dışarıya çıkmayan bi ton koçaklı adam biliyorum....ama piyasada ben müzisyenim gitaristim diyen bi sürü adamda biliyorum ve biliyosunuz...Amaçlar hiç bitmemeli ve asla sınır koymamalıyız...Bu çok güsel bi konu ayrıca Hussein_Nuclear a teşekkür ederim
 
turkrock formuyla yeni tanıştım ama kısa sürede diğer forumlarla arasındaki farkı anladım.. ozellikle 3-4 sene ders aldığımda öğrendiğin bütün bilgilerin neredeyse tamamını bu acemiler için gramer başlığında görmek beni çok etkiledi.. insanların gerçekten birşeyler paylaşmaya istekli olduğunu görmek gerçekten çok güzel..

müziğre lise yıllarımda gitar ile başladım, 1 sene sonra bass gitara geçmeye karar verdim.. 3-4 sene ders aldım ve okul gruplarında çaldım.. üni yıllarım da aynı şekilde üni gruplarında çaalark geçti. 2. sınıftayken okuduğum şehirde iş teklifi aldım, ve 2-3 sene piyasa işlerine gittim.. pekçok yer gezdim, iyi popçularla da çaldım düğünlerde de :) ruhumu sattı damgası yedim ama iyi para kazanıyordum ve bunu müzikten yapmak bana gurur veriyordu..

sonunda okul bitti ve iş hayatım başladı.. son işimi dün bitirdim.. rastgele bu başlıktakileri okuyunca benim gibi düşünenlerin oluğunu görmek beni sevindirdi.. cidden müzisyen birinin x işte, sabah 8 akşam 6 çalıması çok çok zor.. 3 aydır çalışıyorum ve bunun yürüyemeyeceğini anladım..

artık bazı şeylere karar vermem gerekiyor.. istanbul da çevrem çok yok ve bu yüzden eskisi gibi müzikten para kazanamıyorum.. haala universitemin olduğu şehre ayda 1-2 işe gidiyorum.. yani "tamam ben müzikten parayı kazanıcam" kararını versem bile bu şu anda olanaksız..

çok konuştum... dediğim gibi bu başlığa bakınca birden "kendimi" gördüm, ve bikaç bişey yazdım.. bu arada bilgilerini esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürler...
 
Geri
Üst