İyilik ve kötülük nedir neye göre değişir

Ben bu başlığı açmamın belkii birilerine iyi yanı dokunur belki kötü yanı.Çünkü evrende her şey birbiriyle bağlantılıdır falan filan konu bu değil.İnsanlar kavramlara olaylara iyi veya kötü gözle bakarlar.İnsan doğasıdır objektif olmayı kolay kolay beceremez.Bu kavaramların temel ilkeleri nelerdir?Bu aslında basit gibigrünen saçmalığıda içinde barındıran ama erinliği olan bi sorudur bence.Çeşitli felsefe akımlarına göre iyilik ve kötülük bellidir.Ama felsefesi akımı bol bi dünyada yaşıyoruz hepsini incelemak ömür alır.Benim kanımca iyilik ve kötülük tamamen bireyseldir.Bir olayın x kişisinin işine gelirse iyi olur işine gelmezse kötü.Yani felsefe akımlarındaki iyilik ve kötülük bi ifade etmez tamamen olay bireysel olmuştur.
Sizce haklımıyım değilmiyim iyi ve ya kötüyorumlarınızı beklerim...
 
Sen yenisin değil mi..?

Bu tip başlıkların türemesine karşı olan birisi olarak, yine de, cevap vermek istiyorum.

Öncelikle iyi ve kötüyü, kendi içlerinde kategorilere bölelim;

(Makro) Saf İyi: Tam anlamıyla pasifist, kimseye zararı dokunmayan ve dokunmayacak, etkisiz ve iletişime geçilmesi durumunda iletişime geçene karşı ilgisiz ve iletişime geçenden bağımsız, herkese yararı dokunması muhtemel ve yararı dokunmaması imkansıza yakın olan bir kavram/vaka. Tamamen zararsızdır.

(Makro) İyi: Etkin, çoğunluğa yararı dokunan kavram/vaka; fakat makro iyinin içerisinde mikro kötüye dönüşebilme riski de vardır. Etkinliği sebebiyle oluşan bu risk, çoğunlukla alınması gereken ve kabul edilebilir risk kategorisine girer. Etkinliği ve kapsamlı olması sebebiyle çok tehlikelidir.

(Mikro) Saf İyi: Kişisel, herhangi bir kavram/vakaya karşı kötü niyet beslememek ve aksine yararının dokunabileceği tahmini ile hareket etmek durumunda oluşacak insan modeli denebilir; kötülüğünün tamamen üstesinden gelmiş ya da kötülüğünü dikkate almayan ya da kötülüğünü çözümleyerek sebep/sonuç ilişkilerini kaydedip üzerine gitmiş bir kişi. Fakat, Mikro Saf İyi, kesinlikle tehlikelidir, çünkü saf iyi niyet, her zaman için art niyetten daha çok yıkıma sebep verebilir. Mikro Saf İyi, Makro Saf İyi'nin tersine ve Kötü'ye benzer olarak, her zaman etkindir.

(Mikro) İyi: Kişisel, kötü ya da başkalarına ve benliğe zararı olanlardan çok yararı olan ya da zarar vermeyenler ile kişisel varlığını sürdüren insan modeli denebilir; etkinliği değişkendir, ve dengeli olmasa dahi, tehlike seviyesi olarak zararsızdır; bazen, yanlışlar, hatalara yol açabilir fakat Makro İyi ya da Mikro Saf İyi gibi yüksek bir tehlike içermez.

(Makro) Saf Kötü: Tam anlamıyla aktif, asla pasifliğe doğru geri çekilmeyen ve çekilmeyecek, çoğunluğa zararı olan kavram/vaka. Makro Kötü'nün incelenmesi için 1984'ü (Orwell) tavsiye edebilirim - distopya'ların esaslarından bir tanesi etkin bir Makro Kötü unsuru bulunmasıdır ve çoğunlukla bu Makro Kötü unsurun bir tane hayati hatası bulunur. Makro Kötü, kapsayıcılığı sebebiyle tehlikelidir, fakat, karşıt gücü veya sistematik tepkisi var olmadan hayatta kalamayacağı için, böyle bir tepkinin yokluğunda kendi kendisini yok etme olasılığı güçlüdür. Makro Saf Kötü, bu dünyada var olması çok zor bir akımdır, ve her halükarda FAZLASIYLA tehlikelidir.

(Makro) Kötü: Tam anlamıyla etkin olmasa dahi, çoğunlukla etkin, küçük bir zümreye yararı dokunduğu ölçüde de bu zümreden kaynaklanan ve çoğunluğa zarar verilmesi ve çoğunluğun tepkisinin sindirilmesi ile devamlılığını sağlamaya uğraşan, karşıt tepkisi yeterince etkin olursa yok edilme olasılığı (her ne kadar bu vaka fazlasıyla ''kötü'' olacak ise de) bulunan, sonucunda Mikro ve Makro İyi'ye yol açabilecek kavram/vaka. Evet, dogmatik düşünce sistemleri bu kategoriye girer. Ortaya çıkışları görüldüğü anda ortaya çıkmasını sağlayanların topyekün yok edilmesi gerekir. ÇOK tehlikelidir.

(Mikro) Saf Kötü: Yaşamaması gereken insan modeli denebilir. Hem benliğe hem de çevresinde ve/veya yakınına girecek kadar aptal herkese olabildiğince fazla zarar vererek kendisine olabildiğince fazla yarar sağlamaya yönelik eğilimleri artık eğilimden çok yönlendirici, etkin unsur halini almıştır. Saf Kötü, kurbanı olduğu sürece var olabilir. Narsistler bu kategoriye girer. Kesinlikle tehlikelidirler; yalnız bırakılmaları onların etkisiz kalmasının tek yoludur.

(Mikro) Kötü: Çoğunlukla, çevrelerindekilerine yarardan çok zararı dokunan, ''pislik herif'' diyip geçtiğimiz kişileri bu kategoriye sokabiliriz. Ancak açık verilirse tehlikelidirler.

İşte, bu kategorilerden görülebileceği üzre, iyi ve kötü, tamamen felisifik kalkülüs sonucu ortaya çıkartılan kavramlardır. Aslında sadece seçimler ve sonuçları vardır; iyi ve kötü bu seçimlere ve sonuçlara etkisizdir. Ben bir cinayet işlersem, hepiniz bu kötüdür diye ayağa kalkarsınız - peki ya benim öldürdüğüm kişi dünyayı topyekün savaşa sürüklemenin eşiğinde ve o eşiği zorluyor idiyse ve hiçbir kanun onu durduramıyorsa? O zaman da iyi olur... dolayısıyla, ilgisizdir iki kavram da.
 
Kount demiş ki:
Sen yenisin değil mi..?

Bu tip başlıkların türemesine karşı olan birisi olarak, yine de, cevap vermek istiyorum.

Öncelikle iyi ve kötüyü, kendi içlerinde kategorilere bölelim;

(Makro) Saf İyi: Tam anlamıyla pasifist, kimseye zararı dokunmayan ve dokunmayacak, etkisiz ve iletişime geçilmesi durumunda iletişime geçene karşı ilgisiz ve iletişime geçenden bağımsız, herkese yararı dokunması muhtemel ve yararı dokunmaması imkansıza yakın olan bir kavram/vaka. Tamamen zararsızdır.

(Makro) İyi: Etkin, çoğunluğa yararı dokunan kavram/vaka; fakat makro iyinin içerisinde mikro kötüye dönüşebilme riski de vardır. Etkinliği sebebiyle oluşan bu risk, çoğunlukla alınması gereken ve kabul edilebilir risk kategorisine girer. Etkinliği ve kapsamlı olması sebebiyle çok tehlikelidir.

(Mikro) Saf İyi: Kişisel, herhangi bir kavram/vakaya karşı kötü niyet beslememek ve aksine yararının dokunabileceği tahmini ile hareket etmek durumunda oluşacak insan modeli denebilir; kötülüğünün tamamen üstesinden gelmiş ya da kötülüğünü dikkate almayan ya da kötülüğünü çözümleyerek sebep/sonuç ilişkilerini kaydedip üzerine gitmiş bir kişi. Fakat, Mikro Saf İyi, kesinlikle tehlikelidir, çünkü saf iyi niyet, her zaman için art niyetten daha çok yıkıma sebep verebilir. Mikro Saf İyi, Makro Saf İyi'nin tersine ve Kötü'ye benzer olarak, her zaman etkindir.

(Mikro) İyi: Kişisel, kötü ya da başkalarına ve benliğe zararı olanlardan çok yararı olan ya da zarar vermeyenler ile kişisel varlığını sürdüren insan modeli denebilir; etkinliği değişkendir, ve dengeli olmasa dahi, tehlike seviyesi olarak zararsızdır; bazen, yanlışlar, hatalara yol açabilir fakat Makro İyi ya da Mikro Saf İyi gibi yüksek bir tehlike içermez.

(Makro) Saf Kötü: Tam anlamıyla aktif, asla pasifliğe doğru geri çekilmeyen ve çekilmeyecek, çoğunluğa zararı olan kavram/vaka. Makro Kötü'nün incelenmesi için 1984'ü (Orwell) tavsiye edebilirim - distopya'ların esaslarından bir tanesi etkin bir Makro Kötü unsuru bulunmasıdır ve çoğunlukla bu Makro Kötü unsurun bir tane hayati hatası bulunur. Makro Kötü, kapsayıcılığı sebebiyle tehlikelidir, fakat, karşıt gücü veya sistematik tepkisi var olmadan hayatta kalamayacağı için, böyle bir tepkinin yokluğunda kendi kendisini yok etme olasılığı güçlüdür. Makro Saf Kötü, bu dünyada var olması çok zor bir akımdır, ve her halükarda FAZLASIYLA tehlikelidir.

(Makro) Kötü: Tam anlamıyla etkin olmasa dahi, çoğunlukla etkin, küçük bir zümreye yararı dokunduğu ölçüde de bu zümreden kaynaklanan ve çoğunluğa zarar verilmesi ve çoğunluğun tepkisinin sindirilmesi ile devamlılığını sağlamaya uğraşan, karşıt tepkisi yeterince etkin olursa yok edilme olasılığı (her ne kadar bu vaka fazlasıyla ''kötü'' olacak ise de) bulunan, sonucunda Mikro ve Makro İyi'ye yol açabilecek kavram/vaka. Evet, dogmatik düşünce sistemleri bu kategoriye girer. Ortaya çıkışları görüldüğü anda ortaya çıkmasını sağlayanların topyekün yok edilmesi gerekir. ÇOK tehlikelidir.

(Mikro) Saf Kötü: Yaşamaması gereken insan modeli denebilir. Hem benliğe hem de çevresinde ve/veya yakınına girecek kadar aptal herkese olabildiğince fazla zarar vererek kendisine olabildiğince fazla yarar sağlamaya yönelik eğilimleri artık eğilimden çok yönlendirici, etkin unsur halini almıştır. Saf Kötü, kurbanı olduğu sürece var olabilir. Narsistler bu kategoriye girer. Kesinlikle tehlikelidirler; yalnız bırakılmaları onların etkisiz kalmasının tek yoludur.

(Mikro) Kötü: Çoğunlukla, çevrelerindekilerine yarardan çok zararı dokunan, ''pislik herif'' diyip geçtiğimiz kişileri bu kategoriye sokabiliriz. Ancak açık verilirse tehlikelidirler.

İşte, bu kategorilerden görülebileceği üzre, iyi ve kötü, tamamen felisifik kalkülüs sonucu ortaya çıkartılan kavramlardır. Aslında sadece seçimler ve sonuçları vardır; iyi ve kötü bu seçimlere ve sonuçlara etkisizdir. Ben bir cinayet işlersem, hepiniz bu kötüdür diye ayağa kalkarsınız - peki ya benim öldürdüğüm kişi dünyayı topyekün savaşa sürüklemenin eşiğinde ve o eşiği zorluyor idiyse ve hiçbir kanun onu durduramıyorsa? O zaman da iyi olur... dolayısıyla, ilgisizdir iki kavram da.
tamam da iyilik ve kötülük nedir?
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #5
iyi ve kötü-zararlı zararsız olarak anlamlandırılmış.Zararlı olan kötüdür,yararlı olan iyiddir.Ya aslında benimde kafamda bi soru var.Misal veriyim:kavimlre göçünü nedeni bilindiği üzere coğrafi şartlardan hayvanlara yem yetersizliği gibisinden bir dolu şey nedenyle yapıldı,ve biz buraya geldik.Acaba bu iyi bi sonuç mu kötü b sonuç mu?Kötü bi sonuçsa sorun yok.İyi bir sonuçsa bizi buraya iten zararlı kabul ettiğimiz şeyler aslında iyi şeyler oluyor...
 
Char-BooRacK demiş ki:
iyi ve kötü-zararlı zararsız olarak anlamlandırılmış.Zararlı olan kötüdür,yararlı olan iyiddir.Ya aslında benimde kafamda bi soru var.Misal veriyim:kavimlre göçünü nedeni bilindiği üzere coğrafi şartlardan hayvanlara yem yetersizliği gibisinden bir dolu şey nedenyle yapıldı,ve biz buraya geldik.Acaba bu iyi bi sonuç mu kötü b sonuç mu?Kötü bi sonuçsa sorun yok.İyi bir sonuçsa bizi buraya iten zararlı kabul ettiğimiz şeyler aslında kötü şeyler oluyor...

Kavimler Göçü'nün sonuçları bakımından hangi taraf için sorduğuna göre değişir? Yıkılan imparatorluk için kötü bir sonuçtur. Yeni bir yurt bulanlar için iyi bir sonuçtur.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #7
Kount demiş ki:
Char-BooRacK demiş ki:
iyi ve kötü-zararlı zararsız olarak anlamlandırılmış.Zararlı olan kötüdür,yararlı olan iyiddir.Ya aslında benimde kafamda bi soru var.Misal veriyim:kavimlre göçünü nedeni bilindiği üzere coğrafi şartlardan hayvanlara yem yetersizliği gibisinden bir dolu şey nedenyle yapıldı,ve biz buraya geldik.Acaba bu iyi bi sonuç mu kötü b sonuç mu?Kötü bi sonuçsa sorun yok.İyi bir sonuçsa bizi buraya iten zararlı kabul ettiğimiz şeyler aslında kötü şeyler oluyor...

Kavimler Göçü'nün sonuçları bakımından hangi taraf için sorduğuna göre değişir? Yıkılan imparatorluk için kötü bir sonuçtur. Yeni bir yurt bulanlar için iyi bir sonuçtur.

bu durumda iyilik ve kötülük kişiler arasında değişir...
 
Buna kişiler arasında değişim değil de "GÖRECELİ" tabirini kullanırsak daha iyi olur... Benim için iyi olan şey senin için kötüdür mesela... ;) (çok mu basit oldu :))
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #9
Derhal değişiyorum.Göreceli daha mantıklı.Ayrıca senin için iyi olan herşey benim için kötü değildir.Misal sen burdan alım satım bölümünden bi marshall jackhammer aldınifakat senin tarzına uymadı pedal ve aldığın fiyattan daha ucuza sattın ve ben aldım.Bu durumda senin için iyi olan bişey benim içindew iyi oldu.Peki sorarsan benim için neyi iyi oldu diye o pedalın ve diğer versiyonlarının senin tarzına uygun olmadığını anladın.Biraz saçma oldu ama idare edelim...
 
Hem göreceliye mantıklı diyorsun hem de dediğim örneğe karşı çıkıyorsun... Ortak paydamız varsa ancak iyilik ikimiz içinde iyiliktir...

Edit: Verdiğim örneği biraz daha güzel yazmam lazım. Ben bile anlamadım :)
 
Şöyle olması daha mantıklı değil mi: kan verme olayı hem senin hem benim için çok iyi bir durum.Ama sen benim için kötü oluyorsun.Neden benim ihtiyaç duyduğum kanı aldığın için.Yani sen kötü oluyorsun.Kan verme olayı değil.
Ee bu durumda yine insanın çıkarına görre değişen bir iyilik kötülük durrumu var.
 
yukarda kount kavimler göçünü güzel bir örnek vermiş...
iyilik ve kötülük insanların bakış açısına,kültürüne, toplumsal özelliklerine göre değişir...buna kişiliği de ekleyelim...
 
"kötülük üzerine" diye bir kitabı var adam morton'un, şu an okuyorum. tavsiye ederim. kötülük kavramını, kötü ile yanlış arasındaki farkları, neden kötülük yaptığımızı falan açıklamış güzelce.
 
güncel yayıncılık. istanbul anadolu'daysan kadıköy büyük alkım'dan 8 ytl ye bulabilirsin. 160 sayfa bir şey zaten. bu adam morton kanada'daki alberta üniv,'de felsefe profesörüymüş...
 
ikilik ve kötülük kişiye , zamana , mekana göre değişir... örneğin 100 yıl önce iyi olan birşey şimdi kötü olabilir... yada türkiyede iyi olarak adlandırdığımız şeyler bir başka ülkede kötü olabilir... kişiler arasında ilişkilerdede aynı şey vardır... aynı görecelik vardır... örneğin bir tavrınız sizin açınızdan iyi olabilir ama bir başkası açısından kötü ve rahatsız edici olabilir.. bu yüzden iyilik ve kötülüğün tanımını yapmak çok zordur...
 
Geri
Üst