No Country for Old Men / İhtiyarlara Yer Yok (2007)

Daishuman demiş ki:
JackRackham demiş ki:
Yok, valla anlamadım ben bir şey.

Nedense hep bizim böyle olduğunu düşündüğümüz filmler göklere çıkartılıyor :) Anlamadıysak kesin harikadır
Stanley Kubrick'in 2001 A Space Odyssey'i var mesela.Film boyunca sadece baktım.Görsellik muhteşemdi.Ama filmden sonra üzerine düşündüm,kafa yordum,internette araştırdım.Fakat bulduklarım,anladıklarım bana yine de çekici gelmedi.Boşuna zaman harcamışım diye düşündüm.O günden sonra izlerken gereğinden fazla kafa yorduğum filmlere karşı bi önyargı oldu bende.Ama No Country for Old Men bu yargıyı kırdı mı? Tabii ki hayır :p
 
Coen'lerin sinemasına aşina olmayanlar için pek bişey ifade edeceğini sanmadığım bi film. Tavsiyem önce barton fink, the big lebowski, fargo gibi coen klasiklerinin izlenip coen lerin olayının ne olduğunun anlaşılması arkasından bu filmin izlenmesi yönünde. Coenlerin filmleri içinde benim için ilk beşte yer bulmuştur kendine .
 
Film içindeki sıfır müzik kullanımının da gerilime katkısı büyüktür. Filmi ortasında durdurun ve nasıl gelişeceği ile ilgili tahminler yürütmeye çalışın. Tutturabilmenin imkanı yok. Öyle güzel, öyle şaşırtıcı... Coen'lerin sinemasını Blood Simple dışında çekici bulmamışımdır. Belki biraz da Fargo. Ama bu film aldı içine çekti hapsetti beni resmen. Finaline kadar kurgu, senaryo, çekimler, oyunculuk herşey kusursuzdu. Finalde de ekrana bir 10 dakika kadar uzun uzun baktım zaten. :D Javier Bardem'e diyecek söz zaten yok ama ben bir kez daha şapkamı Tommy Lee Jones için çıkarttım filmde.
 
"Bir çocuğu Huntsville'e gaz odasına gönderdim. Bir tek onu. Tutuklamayı ben yaptım, ifadeyi de ben verdim. Kalkıp ziyaretine gittim iki üç kere. Üç kere. Sonuncusu idam edildiği gündü. Gitmek zorunda değildim, ama gittim. Hiç de istemiyordum gitmeyi. On dört yaşında bir kızı öldürmüştü, doğruya doğru, ziyaret etmeyi, hele idamına gitmeyi hiç istemedim, ama gittim işte. Gazeteler aşk cinayeti diye yazdı, kendisi aşk falan yok demişti bana. Küçücük kızla çıkıyormuş. Kendisi on dokuz yaşındaydı. Kendini bildi bileli öldürmeyi kafasına koymuş. Salıverirlerse tekrar öldüreceğini söylüyordu. Cehenneme gideceğimi biliyorum diyordu. Kendi ağzıyla söyledi bunu bana. Ne diyeyim, bilemiyorum. Aklım almıyor. Hayatta böyle birini göreceğimi düşünemezdim. Acaba yeni bir cins mi diye düşünmeye başladım. Onu koltuğa bağlayıp kapıyı kapatırlarken seyrettim. Belki biraz gergin gözüküyordu, ama o kadar. Sahiden de on beş dakika sonra cehennemde olacağını biliyordu, eminim. Kesinlikle inanıyorum. Çok da düşündüm bunu. Konuşması zor biri değildi. Bana şerif derdi. Ama ben ona söyleyecek laf bulamıyordum. Ruhu olmadığını kendi söyleyen bir adam ne denir ki? Bir şey desen ne olacak? Bunu çok düşündüm. Ama sonra göreceklerimin yanında o çocuk solda sıfırdı.

Gözler ruhun penceresidir derler. O gözler neyin penceresiydi bilmem, bilmesem daha iyi herhalde. Ama bu alemde başka manzara da var, ama o manzarayı görecek gözler de, gidişat oraya doğru. Bu gidişat yüzünden hayatta düşünemeyeceğim bir noktaya geldim. Ortalıkta ete kemiğe bürünmüş bir katliam meleği dolaşıyor ve ben onunla yüzleşmek istemiyorum. Gerçek olduğunu biliyorum. Yaptıklarını gördüm. O gözlerin önünden bir kere geçtim. Bir daha geçmem. Her şeyi göze alıp karşısına çıkmaya kalkışmam. Mesele sırf yaşlanmak değil. Keşke öyle olsa. Ne yapmayı göze alabileceğin bile değil. Bu işi yapabilmek için zaten ölmeyi göze almak gerektiğini başından beri biliyordum. Ta en başından beri. Kendimi methetmek için söylemiyorum, bu iş böyle. Ölmeyi göze alamıyorsan karşındaki de anlar. Anında fark eder. Bence mesele, nasıl biri olamyı göze alabileceğin. Bana kalırsa insanın ruhunu tehlikeye atması demek bu. Ben bunu yapamam. Şimdi düşünüyorum da, belki eskiden de yapamazdım."

İhtiyarlara Yer Yok - Cormac McCarthy


-kitabı da filmi gibi süper. ;) böyle bir hikaye, kurgu yok. az kaldı coen'lerin en iyi filmi diyeceğim.
 
filmi cuma günü tekrar izledim.du_hast ın dediği gibi coen kardeşlerin önceki filmleri mutlaka izlenmeli bu film izlenmeden.her yerınde coenlerın kokusu var.çok güzel belirtilmiş şeyler var dürüstlük adalet,suç adına.oscarı kesinlikle haketmiş bir yapım
 
selamlar..

yeni izleme fırsatı buldum filmi sonunda.. garip bir kurgusu var! ne "iyi" iyi bu filmde ne de kötü tam manasıyla "kötü". javier bardem harikalar yaratmış oyunculuk adına..izlenmeden olmaz kesinlikle.
 
felsefik,müthiş kurgulu denir lakin ben bi b.k görmedim.
10 dakkalık bir konu uzarsa böle olur ama ben anlamıyorum felsefeniz,kehleniz sizin olsun. binbir geceye talim olurum da buna katlanmam...
 
Bu yönetmen kardeşleri pek sevemiyorum ben sanki, bu filmi de big lebowski ' yi de sevememiştim hiç. Hatta yönetmenlerinin aynı kişiler olduklarını şimdi başlığa girince gördüm ve anladım bu kardeşlerin filmleri bana göre değilmiş.

Biliyorum aranızdan diyecek olanlar çıkacak:

'' Nasıl sevilmez ya, efsanedir....''
Peki.
 
Geri
Üst